Dünyada sürmekte olan ekonomik krize karşı Şirketlerin alması gereken pek çok önlem Bulunuyor. Bunların başında ise insan Kaynaklarının doğru yönetilmesi geliyor. Deloitte türkiye’nin gerçekleştirdiği Araştırma makine üreticisi firmaların insan Kaynaklarını kriz ortamında nasıl yönetmesi Gerektiğine dair değerli bilgiler sunuyor.

Kriz küresel olarak tüm pazarlarda kendini hissettirmeye devam ediyor ve bir süre daha yoğun tipinin devam edeceği düşünülüyor. Tüm şirketler kendi bilgi ve tecrübelerine uygun olarak tedbirlerini aldı ve almaya devam ediyor. Fakat gelecek için belirsizlik hala devam ediyor. Dolayısıyla, ürün ve müşteri portföyünüzü optimize etmeye, maliyetleri kontrole, risklere karşı tedbirler almaya, vergi optimizasyonu ve nakit akışlarını düzeltmeye ve geliştirmeye devam etmenizde büyük yarar var. Bu önlemlerin yanı sıra doğru insan kaynakları yönetimi de krizde başarının anahtarı olabilecek önemli hususların başında geliyor. Peki, bu önlemler neler olmalı ve nasıl hayata geçirilmelidir?

 

İKİ KEZ HESAPLAYIN, BİR KEZ İŞTEN ÇIKARIN

Tüm çalışanları kapsayacak şekilde yapılan işten çıkarmalar sadece sıkıntı yaratmakla kalmayıp, aynı zamanda verimi de düşürmektedir. Bunun nedeni ise, işten çıkarmaların kötülerle birlikte iyileri de süpürmesidir ve özellikle kriz sonrası büyümeye çalışma dönemlerinde iyi eleman eksikliğinin acısı kötü bir şekilde hissedilir. Ekonomik darboğazda, işten çıkarmalar sırasında bunu dikkate alın. İşten çıkarma stratejiniz, yetenek ortamınızın ayrı ntılı bir görünümü ile birlikte, uzun ve kısa vadeli iş gereksinimlerinizi büyük bir dikkatle dengelemelidir.

 

ŞEFFAF OLUN

Ekonomik kriz vurduğunda, çalışanlar da gerginleşir ve neler olup bittiğini bilmediklerinde, her şeyin kötü gittiğini varsayarlar. Bu da insanların daha önce hiç olmadıkları kadar verimli olmalarına ihtiyacınız olduğu bir dönemde, verimliliğin büyük ölçüde düşmesine neden olabilir. Bu aynı zamanda, en iyi yeteneklerinizden bazılarının kaderlerini kendi elleri ile çizmelerine ve gemiyi terk etmelerine neden olur. Çalışanlarınız onlara karşı dürüst davrandığınızı hissederlerse, siz kötü haberler veriyor olsanız bile, daha sadık ve verimli olacaklardır.

 

KİMİN ÖNEMLİ OLDUĞUNU BİLİN

İşsizlik yüksekken bile, kritik yetenekler daima az bulunur olmuşlardır. Zor zamanlarda, şirketlerin kritik yeteneklere her zamankinden daha fazla ihtiyacı olur. Sorun hangi çalışanların şirketiniz üzerinde en büyük etkiye sahip olduğunu bilmenin zor olmasıdır. Bir kritik yetenekler haritası çıkarın (örneğin değerli akademik bilgi birikimine sahip bireyler, daha fazla değer katan bireyler ya da şirket içinde önemli etkiye sahip bireyler). Kritik ve değer katan bu çalışanları şirkette tutmanızı sağlayacak stratejiler geliştirdiğinizden emin olun.

Diğer bir yandan da, bu tip dalgalanmaları n, verimli olmayan çalışanlarınızdan bazılarını işten çıkarmak için iyi bir fırsat olacağını da unutmayın. Zor koşullarla karşı karşıya kalmak bunaltı cıdır. Belirsizlik kol gezmektedir ve maliyetleri düşürme çabaları çoğunlukla gündemdeki en önemli maddedir. Liderler bugünün zorlu iş ortamında çözümler bulmaya çabalarken, geleceğe bakmak, zaten bunaltıcı olan bu görevi daha da bunaltıcı hale getirir. Tahminler altı yıllık bir süre içinde, nüfusun sadece yüzde 20’lik bir bölümünün işlerin yüzde 60'ını yapabilmek için gerekli becerilere sahip olacağını göstermektedir. Şimdi bir de yetenekleri bugünden işten çıkarmanın neden olacağı riskleri bir düşünün. Şu anda yaşanan olumsuz dalgalanmalar bazen başarının temel unsurlarını unutmamıza neden olur. Yetenek yönetimi, tüm şirketler açısından yönetilmesi en önemli ve en temel süreçtir. Darboğazda yetenek yönetimini etkili bir şekilde yapan şirketler, krizden daha önce olduğundan çok daha iyi bir durumda çıkabilirler. Daha azı ile daha fazlasını yapma konusunda birkaç kullanışlı ve kanıtlanmış ipucunu burada bulabilirsiniz. Ekonomide yavaşlamaların olduğu dönemlerde, yöneticilerin maliyetleri düşürmenin en hızlı yolu olarak ilk uğradı kları yer genellikle İK departmanıdır. Ve bugün ekonomide yaşanmakta olan yavaşlama da bir istisna değildir. Dünyanın her yerindeki şirketler krizi atlatmak amacıyla çalışan sayısını önemli ölçüde azaltmaya devam ediyor. Ama küçülmek tek başına bir strateji değildir. Yanlış insanları işten çıkarmaktan ve mevcut ve gelecekteki büyümeyi kısıtlamaktan kaçınmak için tüm kısa vadeli önlemler, şirketin uzun vadeli yetenek stratejisi ve genel iş hedefleri ile büyük uyum içinde olmalıdır. Ana iş stratejileri üzerine odaklanan ve şirketin mevcut kaynakları ve gelecekteki gereksinimleri ile ilgili güçlü bir fikre sahip olan İK liderleri, kurumlarının zor zamanlarda dayanıklı ve rekabetçi kalmaya devam etmelerinde önemli bir rol oynarlar.

 

İŞİNİZİN GEREKSİNİMLERİ SİZE YOL GÖSTERSİN

İş stratejileri darboğaz dönemlerinde genellikle değişikliğe uğrar ve bu nedenle İK liderlerinin şirketin nabzını tutmaları için bundan daha önemli bir zaman yoktur. Yetenek yönetimi stratejileri daima iş stratejisi ile iç içe olmalı ve bu tür zamanlarda, bunun önemi daha da artmaktadır. Personel konusunda alınan tüm önemli kararlar kurumsal strateji süzgecinden geçirilmelidir: Bugün şirket açısından önemli olan nedir ve bu öncelikleri nasıl destekliyoruz? Bu şirket açısından en önemli olan noktada değer yaratmakla ilgilidir. Bu noktada, kararlar çok daha net bir hal alır.

 

NEREYE GİTTİĞİNİZİ BİLİN

Yaşanan bir darboğazda İK departmanları çok bunalabilir ve bu da resmin tamamının gözden kaçırılmasını kolaylaştırır. Er ya da geç, ekonomi kendisini toparlayacaktır. Ekonomi kendini toparladığında, yetenek yönetim stratejiniz şirketin yenilenen büyüme hedeflerini desteklemeye hazır olacak mı yoksa hazırlı ksız mı yakalanacaksınız? İstihdamı durdurmayın – darboğazdan çıkmanıza ve geleceğe daha iyi hazırlanmanıza yardı mcı olabilecek ve oyunun kaderini de ğiştirebilecek bazı kişileri şirkete kazandırmak için bu iyi bir zaman olabilir. Bugün alacağınız kararların gelecek üzerinde doğrudan bir etkisi olacaktır. Yaşanan düşüşü yönetmek için kararlar alırken, kendinizi yükselişe hazırladığınızdan da emin olun.

Bu günler yönetici olmak için çok zor zamanlar ama unutmayalım bu zor günler aynı zamanda da önemli fırsatları da içermektedir. Kısaca ifade etmek gerekirse, İK departmanı, işler ile daha iç içe olma ve gerçek bir stratejik iş ortağı olma rolü üstlenme şansına sahiptir. Şirketin karşı karşıya olduğu acil sorunları n üstesinden gelmesine yardımcı olan ve gelecekte de başarılı olmanın temellerini atan yetenekli bir İK ekibi, bu darboğazda paha biçilemez bir güçtür. Umarız bu fikirler şirketinizin önümüzdeki zorlu günlerde ayakta kalmasını sağlar ve büyümesine yardımcı olur.

 

* Deloitte Türkiye’nin hazırladığı bu çalışma, Deloitte Kanada’nın “People are at the heart of business success” adlı çalışmasından esinlenerek ortaya çıkarılmıştır.