ULUSAL KALIPÇILIK ZİRVESİ’NİN 12’NCİSİ ULUSAL KALIP ÜRETİCİLERİ BİRLİĞİ (UKUB) TARAFINDAN, “100. YILDAN GELECEĞE... HAZIR MIYIZ?” TEMASIYLA GERÇEKLEŞTİ.

Temel amacı,kalıp sektörünün etkileşim için-de olduğu tüm sektör temsilcilerinin katılım ve katkılarıyla bir sinerji oluşturarak Türk kalıpçılık sektörünün gelişmesini sağlayacak fikirleri ortaya çıkarmak olan 12’nci Ulusal Kalıpçılık Zirvesi, 5 Ekim’de Ulusal Kalıp Üreticileri Birliği (UKUB) tarafından, “100. Yıldan Geleceğe... Hazır mıyız?” temasıyla, Gebze Otomotiv Yan Sanayii İhtisas Organize Sanayi Bölgesi’nde gerçekleştirildi.Düzenlenen zirvede kalıpçıların ana ve yan sanayilerden beklentileri, ana ve yan sanayi firmalarının kalıpçılardan beklentilerinin ortaya konulması, kalıpçılık sektöründeki gelişmeler, sorunların ve çözüm önerileri gündeme geldi.Dünyadaki ve Türkiye’deki gelişmelerin, sektörde yaşanan sorunların ve çözüm önerilerinin konuşulduğu zirve, UKUB Yönetim Kurulu Başkanı Şahan Eçin’in “Sürdürülebilirlik ve Gelecek” konulu açılış konuşmasıyla başladı. “Aslında tüm sektörce, özellikle de kendi sektörümüzce ‘Ne yaptık, neler yapıyoruz ve neler yapacağız, küresel pazardan nasıl pay alıyorum, Türkiye pazarın-da neredeyim?’ sorularını kendimize sorduğumuz bir dönemdeyiz. Bu zirvenin ana temaları da bu sorular olacak.” diyerek konuşmasına başlayan Eçin, sektörün dış ticaret hacmi verilerini de katılımcılarla paylaşarak, dünya kalıpçılık sanayisinin toplam cirosunun 2030 yılına kadar 257 milyar dolara ulaşması öngörüsünü tekrarladı ve 2022’den 2030’a kadar yüzde 6,2’lik bileşik büyüme oranı beklendiği bilgisini aktardı. Türkiye kalıp pazarının halen 2,5 milyar dolarlık bir hacme sahip olduğu ve kilo bazında ihracat gelirinin 25 ila 100 dolar olduğunu vurgulayan Eçin, sektörün toplam cirosunun 2030 yılına kadar 4,1 milyar dolara ulaşacağını dile getirdi.Konuşmasında, kalıpçılık dendiği zaman akılda çok fazla şey şekillenmediğini de ifade eden Eçin, şöyle devam etti: “Biz bu zinciri yavaş yavaş kırmaya başladık. Artık insanlar endüstri kalıpçılığını anlıyor. Kalıpçılık; otomotiv, beyaz eşya, savunma sanayisi gibi birçok sektörü kapsayan bir endüstri. Cumhuriyetimizin 100’üncü yılında sektörümüzü ileri-ye taşımak istiyoruz. Son dört yılda dış ticaret hacmi ortalamamız 610 milyon dolar. 2022 ve 2023’ün ilk altı ayını incelediğimiz zaman da yaklaşık 430 milyon dolar dış ticaret hacmi söz konusu. Bizim amacımız bu noktadan itibaren dış ticaret hacmimizi daha yukarılara taşımak. Bu doğrultuda hangi korumacı politikaları izleyeceğimiz ve alacağımız teşvikler belirleyici olacak.” dedi. Öte yandan 2024 yılında Dünya Kalıpçılar Birliği Zirvesi’nin Türkiye’de İstanbul Teknik Üniversitesi’nde gerçekleştirileceğini de kaydeden Eçin, iki gün sürecek zirvede dört kıtadan yaklaşık 19 konuşmacının sektörü değerlendireceği bilgisini verdi. 

“KALIPÇILIK,ÇOK SOFİSTİKEBİR ALANDIR”

MAKFED Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Dalgakıran ise konuşmasında MAKFED’in makine imalat sektörünün tüm bileşenlerini bir araya getirdiğini, ortak sorunları tespit ederek ortak hedefleri oluşturduğunun altını çizdi. Türkiye’nin 300 yıldır dünya ticaretinden aldığı payın yüzde 1 seviyesinde olduğunu söyleyen Dalgakıran, bu seviyenin üzerine her çıkıldığında ise bir krizle karşı karşıya kalındığını söyledi ve “Çünkü bu artış yatırımla değil sıcak para ile gerçekleşiyor. Eğer nitelikli yatırım yapmadan bu payı artırırsak, sıcak para kaybolduğunda geride enkaz bırakıyor.” değerlendirmesinde bulundu. Türkiye’de iki büyük dış ticaret açığı olduğunu ifade eden Dalgakıran, bunlardan ilkinin enerji, diğerinin de yatırım malları yani makineler olduğunu dile getirdi ve “Düşük teknolojili makinelerde Uzak Doğu’ya, yüksek teknolojili makinelerde ise Avrupa’ya bağımlıyız. Peki, ne yaparsak yüzde 1 olan payımızı artırabiliriz? Örneğin rakip gördüğümüz İtalya bugün yüzde 3 paya sahiptir ve biz bu seviyenin çok uzağındayız. Dolayısıyla hayal kurmadan bir strateji geliştirmemiz gerekiyor. Bir ekosistem kurmalıyız. Kalıpçılık sektörü de bu stratejide çok önemli bir yere sahiptir çünkü bu alanda yüksek katma değere daha hızlı ulaşabiliriz. Ama bu alan da çok sofistikedir, akıl, bilgi ve beceri ister. Dolayısıyla kalıpçılık sektörünün niteliğini artırmak ilk önceliklerimizden olmalı. Bunun yolu da eğitimden geçiyor; bizi aşacak nesiller yaratmadan başarılı olamayız.” dedi. 

“SON ÜÇ YILDA DÜNYADANPOZİTİF AYRIŞTIK”

Makine İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı ve TİM Yönetim Kurulu Başkan Vekili Kutlu Karavelioğlu da “Endüstriyel Sürdürülebilirlik” başlıklı konuşmasında rekabetin bilgiye dayalı olduğunu vurguladı. Yüksek lisans tezini kalıplar üzerine hazırladığını, 1984-1985 yıllarında bilgisayar yardımıyla tasarım konusuna eğilen belki de ilk öğrencilerden biri olduğunu ifade eden Karavelioğlu, “Biz kalıpçılık sektörüne şöyle bakıyoruz; bu zirvenin önemi biraz da oradan geliyor. Makine imalatı Türkiye’nin katma değeri en yüksek alanıdır. Sanayi dalı olarak makineler en katma değerli alandır. Kalıplar da makinelerin içindeki en katma değerli alanlardan biridir. Çok fazla bilgi komponenti içeren çok sofistike cihazlardan söz ediyoruz. Rekabetin bilgiye dayalı olarak yapıldığı, fiyatla değil ama teknolojiyle yapıldığı bir alanı konuşuyoruz.” değerlendirmesinde bulundu. Konuşmasında, Türk makine sektörünün son yıllardaki hızlı koşusundan da söz eden Karavelioğlu, elde edilen üstün başarıyla dünyada makine sektöründeki büyüme eğiliminden pozitif ayrıştıklarının; son üç yılda küresel makine yatırımları yüzde 12 artarken Türkiye’de yüzde 65 büyüme olduğunun, salgın döneminde dünya ortalaması yüzde 6 olan GSYİH’den makine yatırımlarına ayrılan payın Türkiye’de yüzde 11,4’e yükseldiğinin altını çizdi. Küresel makine üretimi son üç yılda yüzde 12 artarken Türkiye’deki artışın yüzde 60,5’e ulaştığını, küresel makine ihracatının yüzde 7 artış gösterebildiği son üç yılda Türk makine sektörünün ihracatını yüzde 30,5’e yükselttiğini de hatırlatan Karavelioğlu, yine son üç yılda küresel kalıp ihracatı yüzde 4 düşerken Türkiye’de yüzde 11 arttığının altını çizdi. Kutlu Karavelioğlu, zirvenin temasına da vurgu yaptığı konuşmasında, “Zirve temasındaki ‘Hazır mıyız?’ sorusunu bir bütün olarak ele almalıyız. Endüstri büyük bir dönüşüm içerisinde ve bu dönüşüm dijital teknikler vasıtasıyla farklı bir zemine evrilecek. Kalıp sektörü, bu tekniklere en aşina sektördür. Endüstrinin sürdürülebilirliği de bugünlerde çok yüksek tonlarda tartışılıyor. Biz kalıpçılığı, makine sektörünün dönüşümünde her zaman itici bir güç olarak görüyoruz. Yeni olacak her şeyin yeni bir kalıba ihtiyacı vardır. Bu fiziken ve manen böyledir.” değerlendirmesinde bulundu. 

REKABETÇİLİĞİMİZİ ARTIRMALIYIZ

Zirve kapsamında Ekonomi Gazetesi Genel Koordinatörü Vahap Munyar, Titanit Ar-Ge, Proje ve Operasyon Müdürü Cenk Türküz, Standex Genel Müdürü Emine Deniz kuşu da Türk kalıpçılığının mevcut durumu ve gelecek vizyonu ile küresel sektörel gündemi tartışan sunumlar yaptılar. 300’ün üzerinde üst düzey sektör mensubu ile sektörün önde gelen OEM ve TIER 1 firmalarının yoğun bir ilgiyle katıldığı etkinlikte, katılımcılar UKUB’un yaptığı çalışmaları anlamlı bulduklarını, sektörün gelişmesi için yapılan çalışmaları desteklemenin önemini ifade ettiler. Zirve sunumlarının da ortaya koyduğu üzere kalıpçılar, küresel arenada mücadele edilecekse her açıdan rekabetçi organizasyonlar haline dönüşmek zorunluluğunu ifade ederken, düşük katma değerli çok iş yerine yüksek katma değerli işlere odaklanılması gerektiği yönünde hemfikir oldular.