Elbert Hubbard, “bir makine sıradan yüzlerce insanın yaptığı işi yapabilir ancak sıra dışı bir insanın yaptığı işi hiçbir makine yapamaz” demiş. Sıra dışı olmanın yolunun dünyanın geleceğini...



ELBERT HUBBARD, “BİR MAKİNE SIRADAN YÜZLERCE İNSANIN YAPTIĞI İŞİ YAPABİLİR ANCAK SIRA DIŞI BİR İNSANIN YAPTIĞI İŞİ HİÇBİR MAKİNE YAPAMAZ” DEMİŞ. SIRA DIŞI OLMANIN YOLUNUN DÜNYANIN GELECEĞİNİ TAYİN EDECEK YÜKSEK TEKNOLOJİK ÜRÜNLER VE SİSTEMLER GELİŞTİRMEKTEN GEÇTİĞİ İLKESİNİ BENİMSEYEN TEKNODROM GENEL MÜDÜRÜ GÖKHAN VARGIN GÖK, 2009 YILI İÇERİSİNDE FİRMANIN GELECEĞİNE ETKİ EDECEK ÇOK ÖNEMLİ AR-GE PROJELERİNE BAŞLADIKLARINI SÖYLÜYOR.
   

Teknodrom, 2003 yılında Gebze Organize Sanayi Bölgesi Teknopark bünyesinde iki mühendis tarafından kurulmuş bir Ar-Ge şirketi. Faaliyet alanı ise endüstride ihtiyaç duyulan her türlü robotik otomasyon uygulamalarını araştırmak ve geliştirmek. Otomotiv ve makine imalatı ağırlıklı olmak üzere, gı- da firmaları, tekstil, mobilya, beyaz eşya gibi her türlü endüstriyel sektör Teknodrom’un müşterileri arasında yer alı- yor. Teknodrom’un websitesini ziyaret edenler Elbert Hubbard’ın “Bir makine sıradan yüzlerce insanın yaptığı işi yapabilir ancak sıra dışı bir insanın yaptığı işi hiçbir makine yapamaz.” sözüyle karşı laşıyor. Sıra dışı olmanın yolunun dünyanın geleceğini tayin edecek yüksek teknolojik ürünler ve sistemler geliştirmekten geçtiği mottosunu benimseyen firmanın Genel Müdürü Gökhan Vargın Gök Moment Expo’nun soruları- nı yanıtladı. 2009 yılı içerisinde firmanın geleceğine etki edecek çok önemli Ar- Ge projelerine başladıklarının altını çizen Gök, “Ar-Ge çalışma ortamının geliştirilmesi için Ar-Ge’ye özel üretim alanı ve laboratuar inşaa ettik. Gelecek dönemde bu yatırımların meyvesini toplamaya başlayacağız. 2003 sonunda kurulan firmamızın, Ar-Ge sayesinde ileri teknoloji sistemler üreterek 2014 yılında KOBİ olmaktan çıkıp uluslararası büyük bir firma niteliğine kavuşması hedeflenmektedir” diyor.  

AR-GE ODAKLI KURULDUK

Teknodrom Genel Müdürü Gökhan Vargın Gök, ürünlerindeki teknolojik yenilikleri şöyle açıklıyor: “Ar-Ge odaklı kurulmuş olan ve bu sebeple Teknopark bünyesinde yer alan firmamız şu ana kadar birçok Ar-Ge projesine imza attı. Gerçekleştirdiğimiz Ar-Ge projelerinden 12 tanesinde Tübitak tarafından destek aldık ve geliştirdiğimiz ürünleri Türk sanayisinin hizmetine sunduk. Bu projelerin her biri en az bir özelliği ile Türkiye’de ve dünyada ilk olma özelliği taşımaktadır. Gerçekleştirilen teknolojik yeniliklerden elde ettiğimiz bilgiyi ve mülkiyet haklarını koruma amacıyla patent çalışmaları yapıyoruz. Bu çerçevede sonuçlanmış ve başvurusu yapılmış toplam 6 adet patentimiz bulunmaktadı r. firmamızın yapmış olduğu teknolojik yenilikler Aralık 2009’da İstanbul Sanayi Odası tarafından bu yıl ilk kez düzenlenen ve tüm Türkiye’den sanayi kuruluşları na açık olan İnovasyon ödüllerinde ‘Bilgi’ kategorisindeki ödül ile mükâfatlandırılmış ve takdir edilmiş olması bizim açımızdan ayrı bir mutluluk kaynağı olmuştur.”    

200 KG TAŞIMA KAPASİTELİ
ROBOT GELİŞTİRDİK
Vargın Gök, 2009 yılı içerisinde Renault firması için gerçekleştirilen ve fluence modeli arabaların motor beşiğinin üretiminin yapıldığı toplam 13 robotlu motor beşiği üretim tesisi ve 15 robotlu bir arka dingil üretim tesisi gerçekleştirdiklerini söylüyor. Su jeti ile robotik kesim sistemi, lazer ile kendi kendini ayarlayan patentli fikstür konseptli kesim sistemi, pek çok standart hale getirilmiş robotik kaynak hücresi gibi projeler yaptıklarına da değinen Gök şöyle devam ediyor: “Ayrıca gıda sektörü için paletleme sistemi geliştirdik. Dünyada ilk kez iki farklı mafsallı robotu birleştirip 9 eksenli çok büyük uzaylı ve esnek bir robot geliştirdik. Bunun patentine de başvurduk. Doğrusal çalışan gantry diye isimlendirdiğimiz 200 kilogram taşıma kapasiteli robot geliştirdik. Daha pek çok yeni ürünümüz var ve gittikçe de artıyor.” Teknodrom’un başlıca hedefinin Ar-Ge projeleri hazırlayıp, bu projeleri hayata geçirerek, elde edilen ürünleri Türkiye ve dünyada pazarlayarak sektöründe lider haline gelmek olduğunu belirten Gök, “Bu amaç doğrultusunda Ar-Ge çalışmalarına 2004-2009 yılları arasında 8.2 Milyon TL ayrıldı” diyor.  

“YENİ AR-GE MERKEZİMİZİ HAYATA GEÇİRDİK”
Global krizin etkili olduğu, sanayide üretim ve yatırımın yavaşladığı 2009 yı- lında firma stratejisi olarak Ar-Ge projelerine ağırlık verme kararı aldıklarına da değinen Gök, bu kapsamda robotik sistemler konusunda örneği bulunmayan, sektörde çığır açacağına inandıkları 5 yeni Ar-Ge projesine başladıklarını söylüyor. “Çalışmalarında belli bir aşamaya geldiğimiz Ar-Ge projelerinden 2 tanesi Tubitak tarafından desteklenmiş 3 tanesi için inceleme süreci devam etmektedir. Bu projelerin gerçekleştirilmesi için 2009 ortası itibari ile mevcut kapalı alanı mızı yüzde 70 oranında büyüterek yeni bir Ar-Ge merkezi de hayata geçirdik.” İngiltere, Macaristan, İsveç ve Türkmenistan gibi ülkelerle ihracat gerçekleştirdiklerini söyleyen Gök “İran, Fransa, Almanya, Suudi Arabistan, Suriye, Lübnan gibi ülkeler ile toplamda 25 Milyon TL tutarında projeler için görüşmelerimiz devam etmekte. Yurt içi başarımız özellikle yurt dışı firmaların da ilgisini çekmiş durumda ve yurt dışından gelen talep her geçen gün krize rağmen artı- yor. Önümüzdeki yıllarda ihracatımızın ciddi miktarda artacağını öngörmekteyiz” diye konuşuyor.  

2014’TE KOBİ OLMAKTAN
ÇIKACAĞIZ
2009 yılı içerisinde Teknodrom’un geleceğ ine etki edecek çok önemli Ar-Ge projelerine başladıklarının altını çizen Gök şöyle devam ediyor: “Ar-Ge çalışma ortamının geliştirilmesi için Ar- Ge’ye özel üretim alanı ve labaratuar inşaa ettik. Gelecek dönemde bu yatırımların meyvesini toplamaya başlayacağız. 2003 sonunda kurulan firmamızın, Ar- Ge sayesinde ileri teknoloji sistemler üreterek 2014 yılında KOBİ olmaktan çı- kıp uluslararası büyük bir firma niteliğine kavuşması hedeflenmektedir. Teknodrom rekabetini ağırlıklı olarak inovasyon ile yapmakta. Tabi ki Şyat avantajı da önemli fakat bizim esas rekabet gücümüz inovatif projelerimiz ve bu bize yurt dışı firmalar ile de ciddi rekabet şansı tanıyor.” Endüstriyel sektörde çalışan her türlü robotlu otomasyon sistemi üretimini gerçekleştirdiklerini ifade eden Gök, “Ana otomotiv sektörü ve yan sanayileri, ağır makina sanayi ve gıda firmaları ağırlıklı olarak proje gerçekleştirdiğimiz sektörlerdir” diyor. Gök şöyle devam ediyor: “Ana otomotiv sanayinin lokomotiflerinden olan Renault, Ford, Otokar, Tofaş ve otomotiv sektörünün en büyük tedarikçileri arasında yer alan Matay, Grammer, Beyçelik, Maysan Mando, Teknik Malzeme gibi pek çok firma için onlarla birlikte çalışarak projeler gerçekleştirdik. Referanslarımız arasında ağır iş makinaları üretimi alanı nda dünya çapında sektöründe öncü firmalarından olan Hidromek ve Sanko Makina ve Türkiye’nin en büyük makine üreticilerinden Durmazlar firması da bulunmaktadır.” 

MOTOMAN İLE ORTAK PROJELER GERÇEKLEŞTİRİYORUZ
Ayrıca Teknodrom’un dünyanın en büyük ve güçlü robot üreticilerinden birisi olan Motoman’ın Türkiye ve tüm Orta Doğu exclusive distribütörü olduğunu söyleyen Gök, “Zaman zaman Motoman ile ortak projeler de yapmaktayız. Örne- ğin şu an Motoman için son derece yüksek teknolojiye sahip 4 adet pozisyoner geliştirmekteyiz. Bunlar her biri 20 ton civarında oldukça büyük boyutlu ve robot mantığında çalışan teknolojik manipülatörler” diye konuşuyor. Kurulduğu günden itibaren gerçekleştirilen başarılı ve büyük çaplı projelerle çoğu kez Avrupa standartlarının üzerinde teknolojik sistem çözümlerini yurtiçindeki müşterilerine sunan firma, yurtiçinde kazandığı tecrübe ve referansları yla yurtdışı pazarlarında tanınırlığını arttırdı ve Avrupa’nın büyük firmaları ile görüşmeler yapacak düzeye geldi. Yurtdışını firmanın geleceğini şekillendirecek bir pazar olarak gördüklerini de sözlerine ekleyen Gök, “2004 yılından günümüze geçen zamanda 2.2 Milyon TL ihracat gerçekleştik ve yürütülen Ar- Ge çalışmalarının sonuçlanmasıyla bu rakamın katlanarak artacağını öngörmekteyiz. Şu ana kadar yurt dışı satışları mızda hiçbir problem yaşamadık” diyor. Yapılan her türlü robotik çalışmanı n amacının insan sağlığı, güvenliği ve emniyetini geliştirme ve arttırma üzerine kurulduğunu aktaran Gök, zehirli ve tozlu ortamlarda, ağır işlerde, sürekli tekrar gerektiren proseslerde ve uygun ergonominin sağlanamadığı ortamlarda emniyet risklerine karşı ve insan sağlı- ğını korumak amacıyla robotlar kullanıldığı nı söylüyor. Ancak bu ortamlarda kullanılan robotların bir ucundan insan çalışma ortamı ile iletişimi nedeni ile özel otomasyon altyapıları ve güvenlik sistemleri oluşturulduğuna da değinen Gök, “Her türlü güvenlik çözümü uzman teknik elemanlarımız ve mühendislerimiz tarafından kurulmaktadır” diyor.  

“ERGONOMİ ÇOK ÖNEMLİ”

Sistemlerini hazırlarken dikkatle üzerinde durdukları bir diğer noktanın ise ‘ergonomi’ olduğunun altını çizen Gök şöyle devam ediyor: “Ergonomi hızlı üretim gerektiren yerlerde çalışan memnuniyeti, devamlılığı ve sağlığı açı- sından önemli bir kriterdir. Robotik çözümlemelerimizde ergonomi olarak çalı şanın vardiyadaki taşıdığı yük miktarı- nı düşürmek, çalışılan bölgeye vücut erişim şekli ve sıkıntılarını ortadan kaldı rmak, ürünün taşınma mesafesi ve çalı şanın çalışma alanları arasındaki yürüme mesafesi optimum değerlere azaltılması için çalışmaktayız. Robotik sistemleri oluşturan elemanların seçiminde çevreye duyarlı ekipmanların seçimine şrma olarak özen göstermekteyiz. Sistemlerimizi çevreyi kirletmeyecek ve özellikle gürültü kirliliği oluşturmayacak şekilde dizayn etmeye özen göstermekteyiz.” Türkiye makine sektörünün ihracat rakamları nı yeterli bulmadığına da değinen Gök, “2008 verilerine göre Türkiye’nin makine ihracatı 10 milyar dolar, makine ithalatı 23 milyar dolardır. 13 milyar dolarla cari açığın ikinci en büyük kalemi makine ithalatıdır” diyor. Bu açığı azaltabilmenin yolunun ithalat ikamesini arttırmaktan geçtiğine vurgu yapan Gök şöyle devam ediyor: “firmamız gerçekleştirdiği sistemlerle şu ana kadar yaklaşık 70 Milyon TL üzerinde ithalat ikamesi kazancı sağlamıştır. Şunu da çok iyi biliyoruz ki ülkemizin altyapısı, makina bilgi seviyesi ve mühendislik kalitesi ithal ürünlerle aynı kalitede makina üretimi için yeterlidir. İthalat ikamesinin arttırılması için gerekli olan daha iyi pazarlama, iş bağlantıları ve mutlaka devletin desteğidir. En önemlisi ise endüstriyel sektörde milli ürün bilincinin yaygınlaşmasını sağlamaktır.” 

FİRMALAR 2. EL ROBOTA RAĞBET EDİYOR
Türkiye’de tüm dünya ile aynı standartlarda robotik sistemler geliştiren ve üreten hatta bunları yurt dışına da satabilen birkaç firma bulunduğunu aktaran Gök, “Pek çok yeni firma kurulmakta, bir şeyler yapmaya çalışmakta fakat talep, altyapı eksikliği, finansal güçsüzlük, yetişmiş insan eksikliği gibi sebeplerle kısa sürede kapanmaktadırlar. Oysa ki robotik sistemler milyonlarca dolar bedel ile yurt dışından ithal edilmektedirler. Yerli firmaların yeterince güçlenememesi bunu en büyük sebebidir” diyor. Gök’e göre sektörde yaşanan bir diğer sorun ise ilk satınalma maliyetlerinin cazip gelmesi ile firmaların 2. el robotlara rağbet etmesi. Robotlu yatırımda toplam sahip olma maliyeti hesaplanırken; robotun kabiliyeti, güvenilirliği, arıza verme miktarı, yedek parça fiyatları, arıza sonrası servis verme fiyatı gibi etmenlerin hepsi hesaba katılmalıdır. Bu değerlerin tümüne bakıldığında fiyatı düşük olduğu için yapılan robot alımının hata olduğunun ortaya çıkacağını söyleyen Gök, “Bu tip robotlar ile yaşanan sık robot arızası neticesinde üretim kayıpları, yeterli servis alamama, uzun yedek parça bekleme süreleri, yüksek yedek parça maliyetleri vs. robotlu üretimle yeni tanışmış bir firmanı n robot teknolojisine karşı soğumasına yol açmaktadır. Bunun birçok örneği ile müşteri ziyaretlerimizde karşılaşmaktayı z” diyor.    



Gökhan Vargın Gök - Teknodrom Genel Müdürü
  firmamız gerçekleştirdiği sistemlerle şu ana kadar yaklaşık 70 Milyon TL üzerinde ithalat ikamesi kazancı sağlamıştır.        

SPOT:
  “ Gök’e göre sektörde yaşanan bir diğer sorun ise ilk satınalma maliyetlerinin cazip gelmesi ile firmaların 2. el robotlara rağbet etmesi. Robotlu yatırımda toplam sahip olma maliyeti hesaplanırken; robotun kabiliyeti, güvenilirliği, arıza verme miktarı, yedek parça fiyatları, arıza sonrası servis verme fiyatı gibi etmenlerin hepsi hesaba katılmalıdır.”