Teknik kadrosu ve 160 deneyimli çalışanı ile küresel ölçekte üretim yapan imaş makine, orta asya’dan afrika ülkelerine 4 kıtada 40’a yakın ülkeye mılleral ve cuteral markaları ile teknolojisini taşıyor.



TEKNİK KADROSU VE 160 DENEYİMLİ ÇALIŞANI İLE KÜRESEL ÖLÇEKTE ÜRETİM YAPAN İMAŞ MAKİNE, ORTA ASYA’DAN AFRİKA ÜLKELERİNE 4 KITADA 40’A YAKIN ÜLKEYE MILLERAL VE CUTERAL MARKALARI İLE TEKNOLOJİSİNİ TAŞIYOR.

 

1989 yılında İttifak Holding bünyesinde Konya’da kurulan İmaş Makine 6 bin metrekaresi kapalı olmak üzere 13 bin 323 metrekarelik bir alanda faaliyetlerini sürdürüyor. İmaş Makine; Milleral markası altında un, irmik ve mısır unu fabrikaları kuruyor. Firma; değirmen bina projesi, un ve irmik diyagram projelendirmesi, servopnömatik vals, kare elek, elek kasaları, elektronik torbalama ve randıman kantarlarının üretimi başta olmak üzere tüm değirmen makinelerinin üretim, montaj ve devreye alınması dahil her türlü ihtiyaca cevap veren bir yapıyla çalışıyor. Anahtar teslimi değirmen sistemleri üretimi amacıyla faaliyetlerine başlayan İmaş, üretim bandına şeritli testere tezgâhları üretimini de ekleyerek makine sektöründe uluslar arası arenada tercih edilen Milleral ve Cuteral markalarını geliştirdi. İmaş Makine; Cuteral marka altında 280, 350, 550, 1050, 1200 milimetre çapı nda kesim yapabilen yarı ve tam otomatik şeritli testere tezgâhlarının yanı sıra, mikro kontrollü testere tezgâhlarını üretiyor.

 

KENDİ TEKNOLOJİSİNİ ÜRETEN FİRMA
Moment Expo Dergisi’nin sorularını yanıtlayan İmaş Makine Genel Müdürü Tahir Atila; sektörde firmalarının imzası bulunan yenilikleri şöyle anlatıyor: “İttifak Holding’in kendi teknolojisini üreten güçlü temsilcilerinden olan İmaş; Milleral markası ile yeni dizayn servo-pnömatik valsleri kendi patentiyle üretim bandına eklemiştir. Ayrıca Türkiye’de ilk defa “Otomatik Nem ve Akış Kontrol Sistemi” ile kül oranı düşürerek randımanı yüzde 1 oranında artıran “Hava Stabilizasyon Sistemi”ni üreterek değirmen randımanı alanında çok önemli adımlar atmış ve sektörünün gelişimine öncü olmuştur. Klasik kauçuk lastikli modellere göre daha uzun ömürlü ve sorunsuz çalışan pistonlu jet filtresi de İmaş patenti altında üretilmektedir.”

 

“BAŞARININ YOLU AR-GE’DEN GEÇİYOR”
İmaş Makine’nin Ar-Ge çalışmaları hakkı Müdürü Tahir Atila; elişmiş ülkelerle rekabet edebilmenin yolunun Ar-Ge faaliyetlerinden geçtiğini söylüyor. Atila: “Ülkemizin küresel rekabette ve gelişmiş ülkeler sınıfında yer alabilmesi için teknoloji geliştirmeye ve yenilikçi ürünler üretmeye ihtiyacı vardır. Bu anlamda gelişmiş ülkelerle rekabet edebilmenin yolu Ar-Ge faaliyetlerinden de geçmektedir. Kurulduğu günden bu yana farklılaşmasını Ar-Ge’ye dayalı üretimleriyle gerçekleştiren İmaş Makine, endüstriyel tasarım, faydalı model patenti gibi tescil belgelerini de alarak bu başarılarını kanıtlamıştır.”

 

“GÜNEY AMERİKA PAZARINA GİRMEYİ HEDEŞİYORUZ”
Teknik kadrosu ve 160 deneyimli çalışanı ile küresel ölçekte üretim yapan İmaş, Orta Asya’dan Orta Doğu’ya, Afrika ülkelerinden Türkiye Cumhuriyetlere kadar 4 kıtada 40’a yakın ülkeye Milleral ve Cuteral markaları ile teknolojisini taşımaya devam ediyor. İmaş Genel Müdürü Atila; firmalarının Güney Amerika pazarına girme çabasında olduğunu söylüyor. Atila: “Ülkemiz firmalarının gerek mesafeden gerekse kültürel ilişkiler açısından çok uzak kaldıkları bu pazara girerek köklü bir faaliyet gerçekleştirmeye çalışan İmaş, bu çalışmalarının sonucunda Amerika kıtasına değirmen makinesi ihraç edebilen sayılı üreticilerden birisi olmuştur.”

 

“İMAŞ, MAKİNE KOPYALAYAN DEĞİL TEKNOLOJİ ÜRETEN BİR FİRMA”
İmaş’ın üretimindeki teknolojik yatırımların dış pazarda büyük firmalarla rekabet edebilecek düzeyde olup olmadığını değerlendirmesini istediğimiz Tahir Atila; “İmaş Makine’nin, kurulduğu günden bu yana sektöründe hep yenilikleri hedefleyen, makinelerin kopyalanması yerine kendi teknolojisini geliştiren ve geliştirmeye devam eden bir firma olduğunu söylüyor. Atilla sözlerine şöyle devam ediyor: “Küreselleşen dünyada, rekabet gücünü artırmak isteyen firmaların, mutlaka yeni teknolojilere uyum sağlamasını kolaylaştıracak tedbirleri alması gerekmektedir. Uluslararası piyasalarda rekabet gücünü artırmak isteyen firmaların, mevcut teknolojik yapısını değiştirmesi ve geliştirmesi kaçınılmaz hale gelmiştir. Gelişen pazarlarda tutunmak ve etkili olabilmek öncelikle, müşteri ihtiyaçlarına etkin çözümler sunabilen bir teknolojiden geçmektedir. Bugün dünyanın çeşitli ülkelerinde İmaş Makine’nin teknolojisini kullanan pek çok firma, aynı zamanda kendi alanlarında üstün bir rekabet gücüne sahip firmalardır. Dolayısıyla müşterilerimizin kendi alanlarındaki gücü aynı zamanda bizim de küresel arenadaki gücümüzü yansıtmaktadır.”

 




“ÖZEL SEKTÖR, MAKİNE İHRACAT RAKAMLARINI ARTTIRDI”

Türkiye makine sektörünün ihracat rakamlarının son 10 yıl içerisinde artış gösterdiğini söyleyen İmaş Genel Müdürü Tahir Atila; bu yükselişin, Türk makine üreticilerinin dünya piyasalarında kabul gördüğünü göstermesi açısında önemli olduğunun altını çiziyor. Atila: “Bugün, tüm kıtalara makinelerimiz satılmakta ve büyüyen bir Türk makine ihracat piyasası oluşmaktadır. Bilindiği Bugün dünyanın çeşitli ülkelerinde İmaş Makine’nin teknolojisini kullanan pek çok firma, aynı zamanda kendi alanlarında üstün bir rekabet gücüne sahip firmalardır. Dolayısıyla müşterilerimizin kendi alanlarındaki gücü aynı zamanda bizim de küresel arenadaki gücümüzü yansıtmaktadır.”

 

“ÖZEL SEKTÖR, MAKİNE İHRACAT RAKAMLARINI ARTTIRDI”
Türkiye makine sektörünün ihracat rakamlarının son 10 yıl içerisinde artış gösterdiğini söyleyen İmaş Genel Müdürü Tahir Atila; bu yükselişin, Türk makine üreticilerinin dünya piyasalarında kabul gördüğünü göstermesi açısında önemli olduğunun altını çiziyor. Atila: “Bugün, tüm kıtalara makinelerimiz satılmakta ve büyüyen bir Türk makine ihracat piyasası oluşmaktadır. Bilindiği üzere, bu başarının temelinde özel sektörün son yirmi senede Türkiye’de oluşturduğu ihracata yönelik çalışma tarzı yatmaktadır. Ancak, bugün ulaşılan makine ihracat rakamı, Türkiye’nin potansiyeline oranla yeterli seviyede değildir. Üretim potansiyelimizin alt yapısına baktığımız zaman, yeterinden daha fazla makine parkı ve bize rekabet yapan eski doğu blok ülkelerine nazaran daha fazla sermaye gücü mevcuttur.”Tahir Atila; Türkiye’deki makine sektörünün potansiyelinin çok daha yüksek seviyelerde olduğunu söylüyor ve firma olarak ihracat rakamlarının gereken seviyeye çekilmesi için yapılması gerekenleri şu sözlerle anlatıyor: “İhracatımızın artırılması yönündeki en temel faaliyetlerimiz ise, yeni teknolojilerin üretilen makinelere entegre edilmesi ve yurt dışı satış kadrolarının üreticiler ile müşteriler arasında köprü görevi üstlenecek şekilde koordine edilmesi olmalıdır.”

 

“FİRMA ENFLASYONUNUN ÖNÜNE GEÇİLMELİ”
Sektörün sorunlarına da değinen İmaş Genel Müdürü Tahir Atila; en büyük sorunun Türkiye genelinde gereğinden fazla imalatçı ve satıcı firmanın olması olduğunu belirtiyor. Atila: “Firmaların günü kurtarma mücadelesi vermesi nedeniyle, gerçek anlamda bir rekabet ortadan kalkmakta, teknolojik ilerlemeyi ve kaliteyi yok eden haksız bir rekabet ortamı yaşanmaktadır. Bu konuda yapılması gereken şey, öncelikle sektördeki “Firma enflasyonunun” önüne geçilmesidir. Bu konular etrafında aktif bir birliktelik oluşturulması ve sektördeki durumu daha iyi olan firmaların bu probleme çözüm senaryoları üretmesi gerekmektedir. Bu çabalar, hem sektöre hem de firmalara dünya ölçeğinde saygın bir kimlik kazandıracaktır. Böylece ihracatın önü de açılacaktır.”

 

ÜNİVERSİTELERDE DEĞİRMENCİLİK BÖLÜMÜ AÇILMALI
Tahir Atila işsizlik ve nitelikli eleman bulma sıkıntısına da değiniyor: “Türkiye ekonomisinin en önemli sorunlarından biri olan işsizlik; yine sorun olarak durmaya devam ediyor. Buna karşın “nitelikli eleman” açığı hem sektörümüz ve hem Türk sanayisinin önünde aşılması gereken ciddi bir engel olarak duruyor Bu bağlamda üniversitelerimizin işin içerisine dahil edilerek projenin bir bütün olarak ele alınması gerekmektedir. Bu alanda özellikle üniversitelerin değirmencilik bölümlerinin açılması, sektöre yetişmiş ve nitelikli insan kaynağı temin edecektir.”

 

SPOT:
“İmaş Makine ilk ihracatını 1997 yılında Mısır’a komple un fabrikası kurarak gerçekleştirdi. İmaş bu projeyle Mısır’a ihracat yapan ilk Türk değirmen üreticisi oldu.”

 


Tahir Atila
İmaş Makine Genel Müdürü
İmaş Makine, Milleral markasıyla üretip dünya pazarlarına sunduğu ürünlerinin aynı zamanda bölgemizi ve ülkemizi temsil ettiği bilinci ve sorumluluğuyla hareket etmektedir. Gerek makine gerekse komple tesis bazında ihraç ettiğimiz ürünler Türkiye’nin tüm dünyadaki imajına olumlu yönde katkılar sağlamaktadır.