Siyaset ve iş dünyasını bir araya getiren tim 17. olağan genel kurulu sonunda, ihracatçılar dört yıl daha Mehmet Büyükekşi ile devam etme kararı verdi.

SİYASET VE İŞ DÜNYASINI BİR ARAYA GETİREN TİM 17. OLAĞAN GENEL KURULU SONUNDA, İHRACATÇILAR DÖRT YIL DAHA MEHMET BÜYÜKEKŞİ İLE DEVAM ETME KARARI VERDİ.  

3 Haziran Perşembe günü Anka- ra Rixos Otel’de gerçekleşen TİM Genel Kurulunda 40 bini aşkın ihracatçı firmanın örgüt- lendiği 13 genel sekreterlik ve 61 ihracatçı birliğinden seçilen delegele- rin oylarıyla, TİM’in dört yıllığına görev başında olacak Başkanı ve Sektörler Konseyi belirlendi. Geçen yıl 3 Tem- muz’da TBMM’den geçen TİM ve İhra- catçı Birlikleri Yasası’nın çıkmasının ar- dından yapılan bu ilk Genel Kurul’da 374 TİM delegesi oy kullandı. Mehmet Büyükekşi’nin yeniden TİM Başkanlığı- na seçildiği Genel Kurul çerçevesinde ayrıca, her sektör kendi içinden birer ki- şiyi 24 kişilik TİM Sektörler Konseyi’ne seçti.

CARİ AÇIĞI KAPATMANIN YÖNTEMLERİ
17. Olağan Genel Kurul’un açılış konuş- masını yapan TİM Başkanı Büyükekşi, 2008 öncesine bakarak, yeni dönemde Türk Lirasının değerlenmesine rağmen, ihracatta kuvvetli artışlar beklemenin mümkün olmadığına değindi. Yüksek cari açığı sürdürülebilir kılan finansal bolluk döneminin geride kaldığını vur- gulayan Büyükekşi rekabetçi kur ister- ken, kurun tek başına uzun vadede ihra- catçıları rekabetçi kılamayacağının da farkında olduklarını vurguladı. Kuru oluşturan faktörlerin başında küresel sermeye hareketlerinin geldiğine deği- nen Büyükekşi, bu noktada Türkiye’nin kendisine yönelik sermaye akışında re- gülasyon mekanizmalarını devreye sok- ması gerektiğinin altını çizdi. Büyükekşi, sıcak parayı ihracatın artışına ve doğru- dan yabancı sermaye yatırımlarını oluş- turacak ortamın finansmanına katkı ko- yan bir hale getirmeyi önerdiklerini kay- detti. Bu amaçla bir kur istikrar fonu ku- rulmasını önerdiklerini dile getiren Bü- yükekşi, bu fonun kaynağının kısa vadeli yabancı sermaye girişi kazançlarından yüzde 1 oranında kesilecek stopaj geliri olabileceğini ifade etti. Son sekiz yılda dünya ticareti içinde Türkiye’nin payını binde 5’ten binde 9’a getirdiklerini söyleyen Büyükekşi, şimdi de dünya ekonomisindeki genel büyü- meden daha yüksek bir büyümeyi he- deflediklerini dile getirdi. Türkiye’nin ta- sarruf açığını kapatarak, GSMH’sinin dörtte birini yatırıma dönüştürmesi ve toplam üretiminin de en az beşte birini dışarı satması gerektiğini söyleyen Bü- yükekşi, “Ancak böylesi bir denklemde cari açığı kapatabileceğiz. Gelir artışını sağlayacağız ve refah düzeyimizi artıra- cağız.” diye konuştu.

KRİZE RAĞMEN 1,5 MİLYON İSTİHDAM
Bakan Çağlayan ise hükümetin ekonomi politikalarından bahsetti. Türkiye’nin kronik bir işsizlik sorunu olduğunu söy- leyen Çağlayan, Türkiye’nin her sene nüfusunun yüzde 1,5 arttığını ve her se- ne 700 bin insanının işgücü piyasasına girdiğini belirtti. Çağlayan dünyadaki sanayi yapısının ve sanayi teknolojisinin istihdam odaklı olmaktan çıktığını dile getirerek, yaşanan küresel krizi rağmen 1 milyon 530 bin kişiye istihdam sağlan- dığını kaydetti.  Sosyal Güvenlik sistemi- nin yozlaşmasının istihdam yüklerinin işgücü maliyetlerinin bu kadar yüksek olmasının tek sebebi olduğunu söyleyen Çağlayan, “Bu Türkiye’yi 38 yaşında genç emekli cennetine çevirenlerin orta- ya çıkarmış olduğu sorundur.” dedi. Çağlayan, Türkiye özel sektörünün veri- len desteklerle büyük bir ilerleme kay- dettiğini ve özel sektör odaklı ihracat gerçekleştirdiğinin net bir şekilde ortaya konulduğunu ifade etti. Çağlayan göre- ve geldiği günden beri kendisinin 51 ül- keye gittiğini ve 330 bin kilometrelik yol yaptığını belirterek bu yolculukların so- nuçlarını ihracatçılarla birlikte aldıklarını ifade etti. Zafer Çağlayan, yeni bir sana- yi stratejisi oluşturduklarını ve bununla ilgi olarak da değerlendirme kurulları kurduklarını kaydetti. Çağlayan, ihracat- çılarla birlikte Türkiye’de aramalı ithalatı yapmak yerine Türkiye’nin kendi iç üre- timiyle kendi kaynaklarıyla üretim yapa- bilecek bir sistemi tartışmaya başladıkla- rını belirtti. Kurdukları değerlendirme kurulunun içinde Sanayi ve Ticaret Ba- kanlığı’nda olduğunu söyleyen Çağla- yan, “Bugün Türkiye’nin bu kadar itha- latının artmasının ana arteri olan Mer- kez Bankası’nı da bu işin içine koyarak hiç olmazsa politikalara bundan sonra doğru yapalım arayışı içine girdik.” dedi. Bugün Türkiye’yi ithalat cennetine çevi- ren, Türkiye’de üretimi aksatan, üretimi düşüren istihdamı azaltan tek sorumlu- nun Merkez Bankası olduğunu vurgula- yan Çağlayan, faiz politikasının döviz kuru üzerinde baskı yarattığını bunun Türkiye’yi ithalat hedefine çevirdiğini kaydetti: “Yeni değerlendirme kurulun- da Merkez Bankasının bizzat oyunun içi- ne sokarak ilgili kuruluşlar ilgili bakan- lıklar sivil topluk kuruluşları en başta TİM olmak üzere beraber bir araya gele- rek inşallah bundan sonrasında yönetim ihracat odaklı stratejisiyle yeni bir strate- ji gerçekleştireceğiz”