Türkiye genelinde 262 osb (organize sanayi bölgesi) faaliyet gösteriyor. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı küçük sanatlar ve sanayi bölgeleri ve siteleri Genel Müdürü Ramazan Yıldırım, bu osb’lerden 131’inin sanayi ve ticaret bakanlığı’nın kredi...

TÜRKİYE GENELİNDE 262 OSB (ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ) FAALİYET GÖSTERİYOR. SANAYİ VE TİCARET BAKANLIĞI KÜÇÜK SANATLAR VE SANAYİ BÖLGELERİ VE SİTELERİ GENEL MÜDÜRÜ RAMAZAN YILDIRIM, BU OSB’LERDEN 131’İNİN SANAYİ VE TİCARET BAKANLIĞI’NIN KREDİ DESTEĞİ İLE TAMAMLANDIĞINI BELİRTEREK, YAKLAŞIK 998 BİN KİŞİYE İSTİHDAM İMKÂNI SAĞLANDIĞINI SÖYLÜYOR.

Türkiye’nin kalkınmasında ve ekonomik gelişmesinde öncü rol üstlenen OSB’lerde (Organize Sanayi Bölgesi) üretimde olan tesis sayısı 2010 Nisan ayı itibariyle 40 bin 400’e, istihdam ise 998 bin kişiye ulaştı. Moment Expo’nun sorularını yanıtlayan Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Küçük Sanatlar ve Sanayi Bölgeleri ve Siteleri Genel Müdürü Ramazan Yıldırım, “Bu verilerden de anlaşılacağı üzere ekonomideki bu iyi gidiş, OSB’lerde de üretim ve istihdama yansımaktadır” diyor. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Küçük Sanatlar ve Sanayi Bölgeleri ve Siteleri Genel Müdürü Ramazan Yıldırım, ekonomik gelişmenin en önemli faktörlerinden yatırım, üretim ve istihdamın en uygun ortamda sağlandığı Organize Sanayi Bölegeleri’nin (OSB), şehrin planlı gelişmesine katkıda bulunduğunu söyleyerek OSB’lerin kurulum amaçlarını şöyle sıralıyor: “Birbirini tamamlayıcı ve birbirinin yan ürününü teşvik eden sanayicilerin bir arada ve bir program dahilinde üretim yapmalarıyla, üretimde verimliliğin ve kar artışının sağlanmasını sağlar. Sanayinin az gelişmiş bölgelerde yaygınlaştırılması, tarım alanlarının sanayide kullanılmasının önlenmesi, müşterek arıtma tesisleri ile çevre kirliliğinin önlenmesi, bölgelerin devlet gözetiminde, kendi organlarınca yönetiminin sağlanması, istihdama ve ülke ekonomisine katkı sağlanması.”

Bu çerçevede; birbirini tamamlayan, birbirinin yan ürününü teşvik eden sanayicilerin bir arada üretim yapmalarıyla üretimde verimlilik ve kar artışının sağlandığını belirten Yıldırım, “OSB’ler ülkemizin kalkınmasında ve ekonomik gelişmesinde öncü rol üstlenmekte, yatırımcılara sağlanan uluslar arası standartlarda altyapı olanakları ile teşvik ve desteklerle de planlı sanayinin Anadolu’ya yayılmasını gerçekleştirmektedir” diye konuşuyor.

Ülke genelinde OSB’lerin sayısının bugün itibarı ile 262’ye ulaştığının da altını çizen Yıldırım, bu OSB’lerden, 131 adedinin ise Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’nın (yol, içme suyu, kanalizasyon, yağmur suyu, elektrik vs işleri) kredi desteği ile tamamlandığını ve yaklaşık 822 bin kişiye istihdam imkânı sağladığını söylüyor. Bu OSB’lerde tam kapasiteye ulaşılması halinde istihdamın 328 bin kişi daha artarak yaklaşık 1 milyon 150 bin kişiye ulaşılmasının hedeflendiğini de sözlerine ekleyen Yıldırım, “2010 Yılı Yatırım Programı’nda ise 83 adet OSB projesinden, yıl içerisinde 14 adedinin tamamlanarak sanayicinin hizmetine sunulması planlanmaktadır” diyor.

UKRAYNA VE MISIR TÜRK OSB’LERİNİ ÖRNEK ALIYOR
OSB’lerle ilgili dünyadaki diğer uygulamalar incelendiğinde, her ülkenin ekonomik ve siyasi politikaları ve coğrafik yapısına paralel olarak farklı yapılaşmalar ve teşvik uygulamalarının olduğunun gözlendiğini aktaran Yıldırım şöyle devam ediyor: “Bakanlığımızca yaklaşık 50 yıldır başarı ile yürütülen, özellikle sanayileşme ve istihdam sağlama gibi nitelikleriyle ülkemiz kalkınmasına büyük katkı sağlayan ve kendine ait mevzuatı ile kurumsal bir nitelik kazanmış olan OSB’ler bir model olarak ortaya konulabilecek unsurları barındırmaktadır.

Bu çerçevede; bazı ülkeler ( Moğolistan, Kazakistan, Ukrayna, Filistin, Mısır, Azerbaycan ) tarafından OSB uygulamaları izlenmekte ve örnek alınmaktadır. Özellikle son dönemlerde Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’na bilgi ve tecrübe paylaşımı ya da eğitim anlamında gelen taleplerde artış gözlenmektedir.” Sanayi sektörleri içinde makine imalat sanayinin, yatırım malı üreten temel sektör olduğunu vurgulayan Yıldırım, makinenin imalat sanayi içinde önemli bir yere sahip olduğunu belirtiyor. “Tüm gelişmiş ülkelerde büyük önem verilen ve öncelikli sektör olarak tanımlanan bu sektör grubu, imalat sanayinin hemen bütün sektörlerine girdi sağlaması, sektörlerin itici gücü olması nedeni ile de lider sektör grubu sayılabilir. Sosyal donatı alanlarını içeren OSB uygulamaları içerisinde yer alan sanayicilerimize sunulan alt yapı ve sanayi destek hizmetleri ile üretim girdi maliyetlerinin önemli ölçüde düşmesi sağlanmıştır. Aynı zamanda rekabet avantajlarını ve ekonomik yapılarını daha verimli ve güçlü kılacak ortam sağlanmaktadır. Aynı iş kolunda faaliyette bulunan firmaların yer alan Kocaeli Gebze IV İstanbul Makine ve İmalat Sanayicileri OSB bunun bir örneğidir.”

SANAYİNİN LOKOMOTİFİ OSB’LER
Türkiye sanayinin lokomotifi olan OSB’lerin, 2008’de yürürlüğe giren kanun değişikliği ile sanayimizin dünya ile entegrasyonuna ve rekabet gücüne katkı sağlayacak yeni bir vizyona kavuştuğunu vurgulayan Yıldırım şöyle devam ediyor: “Ayrıca, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’nca OSB’lerin her türlü sorunları değerlendirilmekte ve bu bölgelerin tam kapasiteyle faaliyete geçebilmeleri için sürdürülebilir tedbirler alınması yolunda çaba sarf edilmektedir. Bu çerçevede; OSB’lerin yatırımcılar için cazibe merkezi haline getirilmesi karşılaştıkları sorunların çözümünün bir platformda tartışılması ve kalıcı çözümler getirilmesi amacıyla OSB stratejik plan çalıştayı yapılmıştır. Bu çalıştay öncesi; tüm ‘OSB’lerde katılımcı memnuniyetini artırarak, yeni ve OSB'ler dışındaki sanayi tesislerinin OSB'lerde yer almalarının sağlanması.’ genel amaç olarak belirlenmiştir.” Genel amaç belirlendikten sonra bu amaca ulaşılmasının önündeki engellerin neler olduğu ve neler yapılması gerektiği hususunda hazırlanan anket formlarının; kamu kurum ve kuruluşları, üniversiteler, belediyeler, STK’lar, OSB’ler ve müteşebbislerden oluşan toplam 684 adet kurum ve kuruluşa gönderildiğini söyleyen Yıldırım, “330 kurumdan alınan 550 adet anket değerlendirilmiş ve netice olarak, OSB’lerin zayıf yönleri ile bu konulardaki çözüm önerileri mevzuat, teşvik-muafiyet, yer seçimi-planlama, enerji-ulaşım-alt yapı, yönetim olmak üzere 5 ana başlık altında toplanmıştır. Çalıştay sırasında bu 5 ana başlık altında oluşturulan gruplar tarafından hedef ve faaliyetler belirlenmiş olup, çalışmalar devam etmektedir” diyor.

OSB’LERİN SAĞLADIĞI MUAFİYETLER
Küçük Sanatlar ve Sanayi Bölgeleri ve Siteleri Genel Müdürü Ramazan Yıldırım, OSB’lerin arazi kullanımı, vergi muafiyeti gibi konulardaki avantajlarını ise şöyle sıralıyor: “OSB’ler, gerekli alt yapı hizmetleriyle ve ihtiyaca göre tayin edilecek sosyal tesisler ve teknoparklar ile donatılıp planlı bir şekilde ve belirli sistemler dâhilinde sanayi için tahsis edilmektedir. Bu anlamıyla OSB’ler bir yandan kendi içindeki arazi kullanımını yatırımcılar için rantabl hale getirirken diğer yandan da kentleşmeyi yönlendirmek ve çevre sorunlarını önlemek gibi üst ölçek plan bütünlüğünde yararlar sağlamaktadır.” OSB’lere uygulanan teşvik ve muafiyetleri ise şöyle sıralıyor Yıldırım: “OSB Tüzel Kişiliği’ne, A-4562 Sayılı Kanun kapsamında, 4562 Sayılı Kanunun OSB Kanununun 4. maddesinin 6 fıkrasına göre; “Yer seçiminin Hazine veya kamu kurum ve kuruluşlarına ait arazilerden yapılması halinde, bu araziler, talep edilmesi ve başkaca bir sakıncası bulunmaması durumunda, 29 Ocak 2004 tarihli ve 5084 sayılı Kanunun 2’nci maddesinin (b) bendi kapsamındaki illerde bedelsiz devredilebilir. Vergi Muafiyetleri ise; İnşaat bitim tarihini takip eden Bütçe yılından itibaren 5 yıl süre ile emlak vergisinden, tüketeceği elektrik için elektrik ve havagazı tüketim vergisinden, arsa ve işyeri teslimlerinde KDV'den, bina inşaat ve yapı kullanma izni harcından, kurumlar vergisinden, tevhid ve ifraz işlem harcından, merkezi atık su artma tesisi işleten OSB tüzel kişilikleri ilgili idarelere ödenecek atık su bedelinden muaftır.” Yıldırım OSB'lerde yer alan işletmelere uygulanan muafiyetleri ise şöyle sıralıyor: “A- 5084 sayılı Kanun Kapsamında, 06 Şubat 2004 tarih ve 25365 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 5084 Sayılı Kanun 2’nci maddesinin (a) bendi kapsamında bulunan illerdeki (49 İl) Organize Sanayi Bölgelerinde yatırım yapan işletmelerle ilgili olarak; 31 Aralık 2009 tarihi ve öncesinde bu Kanun kapsamında tamamlanan yatırımlar için en fazla 5 yıl olmak üzere 31 Aralık 2012 tarihine kadar, çalıştırılan işçilere ödenen ücretler üzerinden hesaplanan Gelir Vergisinin tamamı terkin edilir. 31 Aralık 2012 tarihine kadar, çalıştırılan işçilere ödenen ücretler üzerinden hesaplanan SSK primi işveren hissesinin tamamı Hazinece karşılanır. 31 Aralık 2009 tarihi ve öncesinde bu Kanun kapsamında tamamlanan yatırımlar için en fazla 5 yıl olmak üzere 31 Aralık 2012 tarihine kadar, enerji giderlerinin en fazla yüzde 50’lik kısmı Hazinece karşılanır. Ayrıca OSB Stratejik Plan Çalıştayı’nda 5 ana başlıktan biri olarak gündeme alınan OSB’lere uygulanan teşvik ve muafiyetleri konusundaki öneriler de değerlendirilmeye alınacaktır.”

998 BİN KİŞİYE İSTİHDAM SAĞLIYOR
Yıldırım OSB’lerdeki büyümenin öncü göstergesinin, sanayi üretimindeki artış olduğunu söylüyor. “Küresel krizin etkisinin hissedildiği dönemlerde doğal olarak, üretimde ve istihdamda da azalış kendini göstermiştir. Son dönemlerde görülen sanayi üretimindeki artış OSB’lerde istihdam ve üretimdeki tesis sayılarına da yansımıştır. Bu kapsamda OSB’lerde; 2009 yılı sonu verilerine göre, 39 bin 930 adet tesiste üretim faaliyetleri mevcut olup, bu tesislerde istihdam ise 954 bin kişidir. 2010 yılı Nisan ayı itibariyle üretimde 40 bin 400 adet tesis olup, istihdam ise 998 bin kişiye ulaşmıştır. Bu verilerden de anlaşılacağı üzere ekonomideki bu iyi gidiş, OSB’lerde de üretim ve istihdama yansımaktadır.”


Ramazan Yıldırım
Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Küçük Sanatlar ve Sanayi
Bölgeleri ve Siteleri Genel Müdürü Türk sanayinin lokomotifi olan OSB’ler, 2008’de yürürlüğe giren kanun değişikliği ile sanayimizin dünya ile entegrasyonuna ve rekabet gücüne katkı sağlayacak yeni bir vizyona kavuştu.

“Küresel krizin etkisinin hissedildiği dönemlerde doğal olarak, üretimde ve istihdamda da azalış kendini göstermiştir. Son dönemlerde görülen sanayi üretimindeki artış OSB’lerde istihdam ve üretimdeki tesis sayılarına da yansımıştır.”