PVC ve alüminyum profil işleme makineleri üretimi yapan Yılmaz Makine, bugün 5 kıtada 52 ülkede 74 bayisi ile faaliyet gösteriyor. Firmanın Genel Koordinatörü Abdullah Yılmaz dünyada pazarın çok büyük olduğunu söyleyerek, ...

PVC ve alüminyum profil işleme makineleri üretimi yapan Yılmaz Makine, bugün 5 kıtada 52 ülkede 74 bayisi ile faaliyet  gösteriyor. Firmanın Genel Koordinatörü Abdullah Yılmaz dünyada pazarın çok büyük olduğunu söyleyerek, “Üreticilerimiz seyahat etmekten korkmasın, hedeflerimizi büyük koyalım” diyor.  İhracatlarını ağırlıklı olarak Rusya’ya yapan Yılmaz Makine’nin hedefi bütün dünya.
Firma 5 kıtada 52 ülkede 74 bayi ile faaliyetlerini sürdürüyor. Moment Expo’nun sorularını yanıtlayan Yılmaz Makine Genel  Koordinatörü Abdullah Yılmaz, bu konuda kısa ve uzun vadeli olmak üzere büyük hedefleri olduğunu söylüyor: 2013 yılı sonuna kadar bayimiz olan ülke sayısını 100’e ulaştırmayı ve cumhuriyetimizin 100. Kuruluş yıldönümü olan 2023 yılına kadar da bu sayıyı  140 – 150 ülkeye yükseltmeyi, ayrıca markamızın dünyada sektörümüzün en bilinen markaları arasında olmasını sağlamayı amaçlıyoruz. Zaten belli başlı ülkelerde bunu başardık, bu başarıyı devam ettirmek için gerekli alt yapımızı hazırladık ve çalışmalarımız olanca hızıyla devam ediyor.”

PVC VE ALÜMINYUM PROFİL İŞLEME MAKİNELERİ ÜRETİYORUZ
Yılmaz Makine Genel Koordinatörü Abdullah Yılmaz, firma olarak yürüttükleri faaliyetleri şöyle açıklıyor: “Firmamızın üretim ve faaliyet alanını PVC ve alüminyum profil işleme makineleri yani alüminyum ve PVC profilleri kapı, pencere haline getirmede
kullanılan makineler oluşturuyor.” Üretmiş oldukları ürünlerde son yıllarda klasik modellerimizin yanı sıra bilgisayarla kumanda edilen CNC kontrollü ürünlere ağırlık verdiklerine de değinen Yılmaz, “Bu ürünler daha az insan gücü ile daha fazla üretim yapmayı sağlıyor” diye konuşuyor. Yılmaz, son dönemde ürettikleri yeni ürünleri hakkında da şöyle konuşuyor: “En son  ürünlerimizden bir tanesi ahşap ve PVC profilin beraber kullanıldığı bir pencere sisteminin üretiminde kullanılacak patentini de aldığımız CNC kontrollü bir makinedir.”

CİRONUN YÜZDE 3’Ü AR-GE’YE

Yılmaz Makine olarak cirolarının yüzde 3’ünü Ar-Ge çalışmalarına ayırdıklarını aktaran Yılmaz, “Bu oran bizim için yeterli değil ama geçmiş yıllara göre yükselerek gidiyoruz” diyor. İhracatlarını ağırlıklı olarak Rusya’ya yaptıklarını sözlerine ekleyen Yılmaz Makine Genel Koordinatörü Yılmaz, “Tabiî ki Yılmaz Makine olarak hedefimiz bütün dünya” diye konuşuyor. Yılmaz şöyle devam ediyor: “Şu anda beş kıtaya yayılmış bayi ağımız 52 ülkede 74 bayi olarak bizden hizmet alıyorlar.

“İTALYAN TEKNA’YA 12 YILDIR MAKİNE ÜRETİYORUZ”
Üretimde kullandıkları teknolojinin dünyada sektör firmalarının kullandığı en son teknoloji ile aynı olduğuna da değinen Yılmaz, “Yakın zamana kadar ülkemizde hammadde çeşitliliğinde sıkıntılarımız vardı ama artık ülkemizin genel anlamda gelişmesi ile birlikte ulaşamadığımız hiçbir ürün kalmadı diyebiliriz” diyor. Sektörümüzün çok ünlü ve köklü firmalarından İtalyan Tekna firması  ile ortaklık yürüttüklerini vurgulayan Yılmaz, bu firmaya yaklaşık 12 yıldır makine ürettiklerini söylüyor. Yılmaz şöyle devam ediyor: “O yıllarda kapasite fazlamız vardı ve Tekna’nın bu teklifini kabul ettik, hala kendilerine makine üretmeye devam ediyoruz. Tabi ki daha sonraki dönemlerde çok fazla Avrupa menşeli firmalardan fason makine üretim teklifi geldi ama biz bunları hep geri çevirdik. Birçok yerli firma için çok cazip gelecek bu teklifleri geri çevirme nedenimiz dünyanın birçok ülkesinde çok kaliteli olarak tanınmaya başlayan kendi markamızı daha da tanınır hale getirmekti ve bu kararımızın ne kadar doğru olduğunu bugün net bir şekilde görüyoruz.” Birlikte çalıştıkları Tekna firmasınınilk yıllarında CE olgusunun Türkiye’de  çok gelişmemiş olması sebebiyle kendilerine çok katkıları olduğunu ifade eden Yılmaz, “Kalitemiz konusunda ilk yıllardan beri hiçbir problem yaşamadık. Görüldüğü gibi hala ürün almaya devam ediyorlar” diyor.

“EN ÖNEMLİ DEĞER ÇEVRE VE İNSAN”
Hem üretmiş oldukları ürünlerde hem de üretirken kullandıkları teknolojilerde ilk olarak önlerine koydukları olmazsa olmaz değerlerin insan ve çevre olduğunu aktaran Yılmaz, “Biz Yılmaz Makine olarak insan ve çevreye olan bu hassasiyetlerimizi  şirketimizin tüm çalışanları ile birlikte tedarikçilerimizle de sürekli olarak paylaşıyoruz. Fabrikamızı gezip gören yerli
ve yabancı misafirlerimizden aldığımız övgü de bu konuda ne kadar duyarlı olduğumuzun göstergesidir” diye konuşuyor.
Türkiye makine sektörünün ihracat rakamlarını yeterli bulmadığını da sözlerine ekleyen Yılmaz şöyle devam ediyor: “İleri ülkelerin örneğin Almanya’nın makine ihracatı 2008 yılı için 242 milyar Dolardı, hatırımda kaldığı kadarıyla. Bu rakamlara yaklaşmak
hatta geçmek olmalı hedefimiz, güzel bir kalkınma hamlesi yakaladık, geçen yıl kesintiye uğrasa da yılmadan bu hedef peşinde koşmamız gerekiyor, mücadele ama bilinçli mücadele olmadan başarı gelmez, herkes üstün ve sistemli bir çalışma içinde olursa neden başarmayalım ki. Gerek makine sektöründe gerekse genel ihracat rakamlarındaki artış hepimizin malumu ancak  bu rakamlar bile gelişmiş ülkelerin ihracat rakamlarının çok çok gerisinde kalıyor. Bu rakamları artırmak için öncelikle firmalarımızın inovatif ürünler üretmesi, yani katma değeri ve teknolojisi yüksek makineler üretmesi, bunu ilke haline getirmesi gerekmektedir. Ayrıca farklı ürünler üreterek ve farklı ülkelerde yeni müşteriler bularak pazar çeşitliliği oluşturulmalı. Bir de iç pazardaki yabancı hayranlığı bırakılıp yerli makineler kullanılarak bu amaca hizmet etmek, katkıda bulunmak gerekmektedir. Birçok kişi bunun farkında ama bunu göremeyenlere sesleniyorum. Türkiye’mizde çok güzel çok kaliteli hatta Avrupa ayarında makineler de üretiliyor lütfen bizleri iyi izleyin.”

“EN ÖNEMLİ SORUN TANITIM EKSİKLİĞİ”

Sektörün yaşadığı sorunlara da değinen Yılmaz şöyle devam ediyor: “Bence en önemli sorun dünyadaki tanıtım eksikliğimiz. Dünyada yayılma hedeflerimiz doğrultusunda çok değişik ülkelere gittiğimden en çok karşıma çıkan durumlardan biri de ‘Türkiye bu kadar gelişmiş bir ülke mi?’ diye sorulması.
Tabi ki ülkemizi ve firmamızı en etkili şekilde anlatmaya çalışıyoruz, tanıtım konusunda daha çok yol almamız gerekiyor, gerek firmalar olarak bizler gerekse STK’larımız ve devletimizin yetkili kurumları. Ayrıca yenilikleri takip konusunda da eğitimler almalıyız.
Üniversite sanayi işbirliği konusunda tabiri caizse sürünüyoruz, bu konuda da tarafları bir araya getirip etkili çalışmalar yapacak ortamları oluşturmalıyız.
Ben bu konuda özel bir üniversitemizin makine bölüm başkanı bir profesörümüzü firmamıza davet ettim, karşılıklı bir şeyler yapabiliriz diye, kendisi alınmasın ama uğramadı bile, bu iş birliğinin etkili bir şekilde oluşturulması en büyük arzumdur.”
Yılmaz son olarak da “Dünyada pazar çok büyük, üreticilerimiz seyahat etmekten korkmasın, gereken çabayı göstermek herkesin boynunun borcudur diyorum, lütfen hedeflerimizi büyük koyalım” diyor.