1940’ta ekmek fırını ile temelleri atılan Molino bugün 54 bin metrekare açık ve 20 bin metrekare kapalı alan içerisinde modern bir fabrika ile üretimine devam ediyor. Firmanın 2009 yılı ihracatı 11 milyon...

Üç nesildir değirmencilikle uğraşan Molino’nun temeli 1940 yılında dede Salim Alaybeyi’nin ekmek fırını ile atılır. Salim Alaybeyi, oğlu Ömer Lütfi Alaybeyi’ni hububat endüstrisi konusunda eğitim almak üzere Fransa’ya gönderir. Fransa’da lisansüstü eğitimini tamamladıktan sonra Türkiye’ye dönen Ömer Lütfi Alaybeyi, aynı konuda doktora da yapar. Daha sonra da 1965 yılında Konya’nın ilk modern un fabrikasını kurar. Dedesiyle aynı adı taşıyan ve bugün dünyanın birçok ülkesine un fabrikaları kuran torun Salim Alaybeyi ise makine mühendisi ve Amerika’da değirmen teknolojileri üzerine lisansüstü eğitim aldı. Molino Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Ömer Lütfi Alaybeyi, 1965 yılında 240 metrekarelik bir atölye ile değirmen sektörüne “merhaba” dediklerini, bugün ise 54 bin metrekare açık alan ve 20 bin metrekare kapalı alan içerisinde çok daha modern bir fabrika ile üretimlerine devam ettiklerini söylüyor.
Molino’nun ilk un fabrikasını yakından takip edenlerin ilk fabrikalarını hatırlayabileceklerini sözlerine ekleyen Dr. Alaybeyi, “Zaman su gibi aktı. Molino çalıştı, üretti, büyüdü ve çok daha büyük bir firma olacağını ve size hizmet etmeye devam edeceğini ifade etti” diyor. “EKİP ÇALIŞMASI YAPIYORUZ” Dr. Alaybeyi, “Bir şeyler değişti ama değişmeyen tek şey Molino’nun pazarlama stratejisi oldu” diyor ve şöyle devam ediyor: “Yine ekip çalışması yapıyoruz, yine Molino’nun kalite anlayışı, müşteri memnuniyeti ve sarsılmaz değerlerinde değişiklik olmadan, Molino’daki herkes, kalite ve müşteri memnuniyetinde sorumluluk sahibi. İlk olarak merhum Salim Alançlı’nın (Alaybeyi ) 1950’ li yıllarda buğday tüccarlığı, fırıncılık ve değirmencilik ile 1964 yılına kadar devam ettirdiği ticaret sanayicilik hayatı oğlu Dr. Ömer Lütfi Alaybeyi’nin Fransa’ da değirmencilik konusunda yüksek tahsili tamamlamasının ardından kurduğu Molino firması ile makine imalatı sektörüne dönüşmüş oldu. 1965 yılında temelleri atılan ve
bugün itibariyle geldiği noktada 54 bin metrekare açık, 20 bin metrekare kapalı alanda ülkemizin en kapsamlı değirmen makineleri projelerine imza atan Molino, hızlı bir gelişme trendiyle sektöründe son derece köklü ve kurumsal bir gelişim süreci içerinde faaliyetlerini sürdürmektedir.” 40 yılı aşkın üretim serüvenini 250 kişilik profesyonel çalışanıyla toplam kalite anlayışı çerçevesinde malzeme kalitesinden sevkıyata teknolojik standartlardan çalışan kalitesine kadar bir bütün olarak gören firma, tüm üretim proseslerinde son derece gelişmiş ve uluslararası akreditasyona sahip bir süreci uyguluyor. Koşulsuz müşteri memnuniyetini kendilerine ilke edindiklerinin altını çizen Dr. Alaybeyi şöyle devam ediyor: “Ar-Ge desteğinden başlayıp, anahtar
teslimi tesisin kurulumuna kadarki tüm aşamaları başarıyla uygulayan firmamız ayrıca satış sonrası serviste ortaya
koyduğu profesyonel yaklaşımla da sektöründe öncü konumdadır. Çalışma alanlarını un fabrikaları, irmik fabrikaları, hububat siloları, tohum temizleme sistemleri, bakliyat eleme ve paketleme tesisleri, pnomatik ve mekanik nakil sistemleri, tek makine imalatı ve çelik konstrüksiyon fabrika binaları gibi geniş bir yelpazede gerçekleştiren Molino, tüm bu çalışma alanlarında temel
ilkesini düşük maliyetli ve yüksek kaliteli un üretimi olarak belirlemiştir.” “İLKLERİN ÖNCÜSÜYÜZ” Tüm çalışmalarında insan ve ona karşı olan sorumluluğu temel unsur olarak en başa koyduklarına da değinen Dr. Alaybeyi, “Firmamız ayrıca gerçekleştirdiği
ihracat hacmiyle kendi sektöründe ilklerin öncüsü olmuştur” diyor. “Bunun yanında Molino olarak Almanya’dan İngiltere’ye, Fransa’dan Suriye’ye, Fas’tan Mısır’a, Dominik Cumhuriyeti’nden Hindistan’a kadar Molino kalitesini taşımanın ve ülkemiz
ekonomisine yaptığı katkının haklı gururunu yaşamaktayız.” Dr. Alaybeyi, ISO 9001 Kalite Yönetim Sistemi ve ISO 14001 Çevre Yönetim Sistemi çerçevesinde faaliyetlerini sürdürdüklerini söylüyor ve ekliyor: “Molino; değirmen sektöründe ortaya
koyduğu kalite ve teknoloji farkıyla ve bunun beraberinde getirdiği sorumluluk anlayışıyla çalışmalarını bundan sonra da artan bir ivme ile sürdürecektir. Kuruluşundan beri şirketin yöneticisi olarak, bu süre zarfında kazandığımız başarılardan ve kaydettiğimiz yüksek performanstan gurur duyuyorum.                                                                                                                                                             
                                                                                                                                                                                                                                       
Eğer bu başarının ekonomik ve politik belirsizlikler, makro-ekonomik sistemdeki radikal değişiklikler ve rekabet ortamında elde edildiği düşünülürse ulaştığımız seviye daha da iyi değerlendirilebilir. Güçlü yönetim kadromuz ve finansal yapımız, bugüne kadar yurt içinde ve dışında gerçekleştirdiğimiz yüzlerce anahtar teslimi un, irmik fabrikaları, silo sistemleri ve yaptığımız pek çok modernizasyonla yeni hedefler için çalıştık, zorlukları çözdük ve çözmeye de devam edeceğiz.” İLK İHRACAT 1981’DE FRANSA ’YA  Molino’nun 1981 yılında başladığı ihracat ile Türkiye’de sektöründe ilk defa yurtdışına makine ihraç eden firma unvanını kazandığını belirten Dr. Alaybeyi, “Bu ilk ihracatını da Fransa gibi bu sektörde fevkalade gelişmiş bir ülkeye yapmış olması ise yine ülkemizde bir ilk ve onur vesilesi olmuştur” diyor. Firmanın sektöründeki lider konumunu Ar-Ge çalışmaları ve gelişen pazar stratejileri ile koruduğunu aktaran Dr. Alaybeyi şöyle devam ediyor: “İnanıyorum ki; gelecek yıllar bizim için ümit dolu olacak ve her zaman olduğu gibi başarılarımızı çalışanlarımız ve müşterilerimizle
paylaşacağız. Misyonumuzu belirlerken uzun dönemli bir amaç, paylaşılan ortak değer ve inançlarımızı esas alırız. İşletmemizin sadece tepe yönetimini değil, çalışan herkesi (işçisinden yönetim kurulu başkanına kadar) ilgilendiren bir misyon anlayışı ile şirketimize özgü ve özel olan misyonumuzu devam ettiririz; başka bir ifadeyle, gelecekte ulaşmak istediğimiz amaç ve hedeflerimizin bir yansımasını görürüz her zaman.

İşletmemizin vizyonunu ve genel amaçlarını somut hale getirmek ve işletme içinde neler yapılacağını tespit etmek ve dünyada lider firmaların arasında olmak başarılı misyonumuzun açık bir örneğidir. Günümüzde toplumsal yapının ve taleplerin hızlı değişiminin, organizasyonların birçok sorunla uğraşmasına neden olduğunu aktaran Dr. Alaybeyi, “Bu sorunların içinde en zor olanı, hiç şüphesiz, şirket içinde hedef ve amaç birliği sağlamak ve bağlılık oluşturmaktır. Bu yaklaşım bizi vizyonumuzun çekirdeğine götürür” diyor. Dr. Alaybeyi şöyle devam ediyor: “Vizyonumuz, gelecekte yapılması düşünülen tüm faaliyetlerimizin değerlendirilmesi, tanımlanması, açıklanması ve paylaşılması sürecini oluşturur. Liderlerimiz yeniliğe, orijinalliğe ve yaratıcılığa bakış açılarını hep taze tutarak, personelin görüşlerinden ve katkılarından ilham alarak, değişime ve geleceğe dönük fotoğraflar çekerler. Yöneticilerimiz zihinlerinde şekillendirdiği düşünceleri, uygun
iletişim becerileri ile diğer çalışanlara ulaştırır ve onların da benimsemelerini sağlar. Böylece, paylaşılan bir ortak vizyon oluştururlar.” Dr. Alaybeyi, firmanın 2008 yılı ihracat tutarının 6 milyon 478 bin dolar, 2009 yılı ihracat tutarının ise 11 milyon 935
bin dolar olduğunu söylüyor. Molino Ar-Ge için ise 4 milyon 920 bin dolar ayırdı.