Türkiye asansör sektörü kısa bir süreç içerisinde pozitif yönde, çok hızlı bir biçimde ivme kazandı. Özellikle son dönemde yapılan yerli asansörler gerek dizaynı, gerekse kalitesiyle dikkat çekiyor.

Tüm Asansörcüler Derneği adı altında 1988 yılında kurulan, ancak günümüzde 80’e yakın üyesiyle Tüm Asansör ve İş Adamları Derneği (TASİAD) olarak faaliyet gösteren derneğin Yönetim Kurulu Başkanı Abdurrahman Aksöz ile sektör değerlendirmeleri üzerine bir röportaj gerçekleştirdik.

Öncelikle TASİAD’ın kuruluşundan bahsedebilir misiniz?
Sürekli değişen ve yenilenen sektörümüzde Avrupa’da ve dünyadaki gelişmelere paralel olarak standartları algılamak ve üyelerimize anlatmak için kurulan derneğimiz; üyelerimizin arz edilen ürünleri açısından tüketicilerin haklarını savunmak, haksız rekabet ve uygunsuz ürün ile ilgili önlemler almak ve mücadele etmekle beraber üyelerimizi dünya normlarındaki kuruluşlar seviyesine yükseltmek adına çalışmalarımızı yürütüyoruz. Derneğimiz, 1988 yılında Seyit Ali Yazgan, Ethem Culum, Fahri Tunalı, Bekir Paşayiğit, Dursun Genç, Hamdi Ergün ve Rahman Vatansever öncülüğünde Tüm Asansörcüler Derneği TAD adı altında kurulmuş ve daha sonra ismi Tüm Asansör Sanayici ve İş Adamları Derneği (TASİAD) olarak değiştirilmiştir. TASİAD 23 yıldır sektöre hizmet vermektedir. Dönemsel olarak Dernek Başkanlarımızın görev aldığı tarihler şöyledir: 1988-1992 Seyit Ali Yazgan (4 yıl) 1992-1993 Bekir Paşayiğit (1 yıl) 1993-1996 Dursun Atabek (3 yıl) 1996-1999 Ahmet Rasim Bulut (3 yıl) 1999-2000 Dursun Atabek (1 yıl) 2000-2002 Ahmet Rasim Bulut (2 yıl) 2002-2003 Dursun Atabek (1 yıl) 2003-2006 Seyfettin Akbaş (3 yıl) 2006-2013 Abdurrahman Aksöz (7 yıl)

TASİAD şu anda kaçıncı dönemde, yönetim kurulunda kimler var?
Derneğimizin 2006-2013 döneminde Başkanlık görevini ben yürütüyorum. Orhan Zeki Sarıhan Başkan Yardımcılığı, Halit Bostancı ise Genel Sekreter görevinde bulunuyor. Metin Balıkçı Muhasip Üyemizken; Engin Çak, M. Emre Üstün ve İsmail Taşpınar Yönetim Kurulu Üyesi olarak hizmet vermektedir.

TASİAD’ta kayıtlı ortalama kaç üye
bulunuyor, şehir sıralamasına göre üyeleriniz daha çok hangi bölgede faaliyetlerini sürdürüyor?
Derneğimize kayıtlı şu an 78 üyemiz bulunmaktadır. Üyelerimiz ağırlıklı olarak İstanbul Anadolu ve Avrupa yakasında faaliyet göstermekte, bununla birlikte bir kısım üyelerimizde Türkiye’nin değişik bölgelerinde yer almaktadır.

TASİAD üyelerine ne gibi avantajlar sağlıyor?
Marmara Bölgesi ve diğer bölgelerde asansörcülerle her türlü mesleki, maddi ve manevi yardım sağlamak; birbirlerine, üçüncü şahıslara, kurum ve kuruluşlara kanunlar çerçevesinde yardımcı olmak; üyelerin sosyal yaşantı ve kalkındırılmasında yardımcı olmak gibi amaçlar üzerine kurulmuş olan dernek bu yardım faaliyetlerini tüzüğün 22’nci maddesine göre yürütmektedir.

Üyeleriniz için ne gibi çalışmaları
yürütüyorsunuz?
Derneğimiz, 1988 yılından bu yana montaj sonrasında ihtilafa düşmüş firmalara ve son kullanıcı olan kat maliklerine ya da asansör sahibine yönelik bilirkişi kurulu oluşturarak asansör sektöründe bu yönde de katkıda bulunmaktadır. Ayrıca kalfalık, ustalık ve usta eğitici belgelerinin alınmasına yönelik kurslar açarak üyelerine bu belgelerin alınmasına yardımcı olmuştur. Yeni Asansör Yönetmeliği’nin hazırlanmasında Sanayi Bakanlığı’na görüş bildirmiştir. Derneğimiz, her yıl piyasa şartlarını göz önünde bulundurarak üyelerimizin uymasına yönelik asansör bakım fiyat listeleri yayınlamaktadır. Ayrıca derneğimiz 25.04.2006 tarihinde yürürlükteki 12255 sayılı Hizmet Yeri Yeterlilik Belgesi Alımı için gerekli kurallarda değişiklik yapmıştır. Çalışanların görev, yetki, sorumluluk ve eğitim durumları ile ilgili kriterler ve uyulması gereken hususlar konusunda TSE Standart Hazırlama Daire Başkanlığı ile gerekli yazışmaları yapmıştır. Bilgi ve beceri bakımından yeterlilik ile ilgili yapılacak işlemler, eğitim programlarının içeriği ve gerçekleştirilmesi ile ilgili işlemler TS 12361’e uygunluğun olma şartı aranmalıdır.

Ülkemizde üretim yapan makine üreticileri
ihracat kısmında ne gibi sıkıntı yaşıyor?
Asansör imalatçısı üye firmalarımızın en önemli sıkıntısı, Türkiye’deki yerli üretici firmalarımızın üretmiş oldukları malın aynısının, benzerinin veya doğrudan rakibinin, gerek çok düşük fiyatlarla gerekse mutlak ve yerli üretime göre artan biçimdeki ithalatı sebebiyle yerli üreticilerimizin pazar kaybına uğraması söz konusu olabilmekte ve üretim, satış, stok, karlılık, istihdam ve pazar payı gibi ekonomik göstergelerinde olumsuzluklar meydana gelebilmektedir. Yerli üretim dalında ithalata bağlı olarak yukarıdaki biçimde olumsuzluklar meydana gelmesi ve ilgili mevzuat çerçevesinde gerekli şartların bulunması halinde bu olumsuzlukların giderilmesi için gerek korunma önlemleri, gerek damping önlemleri ve gerekse diğer mekanizmalar çerçevesinde tedbirler alınması konusunda dernek olarak bir takım çalışmalar başlatılmıştır. Sektörde üretim yapan ve hizmet veren taahhüt firmalarımızın kalitesinin arttırılması için eğitilmiş, nitelikli personele ihtiyaç duyulmakta ve verimliliğin arttırılması ve teknolojilerin uygulanması bakımından bu tür girişimler büyük önem taşımaktadır.

Geçtiğimiz seneyi sizce asansör sektörü
nasıl kapattı?
Geçtiğimiz 2010 yılına bir göz atarsak söylenen bütün olumsuzluklara rağmen kötü geçtiği söylenemez. Hatta 2009 yılına göre daha verimli bir yıl olmuştur. Özellikle yılın ikinci yarısının son çeyreğinde devletin KOBİ’lere yönelik desteklerinin artması sektöre bir hareketlilik getirmiştir. Bu hareketlilik her yıl olduğu gibi resmi kurumların yapacakları ihalelerin yılın son aylarına kalmasının da büyük etkisi olmuştur. Ödeneğin geri gitmemesi için ihaleler yılın son üç ayına sıkıştığı görülür.

Asansör üreticilerinin size yansıyan
en önemli sorunu nedir?
Ülkemizdeki mevcut asansörlerin en az yarısının modernizasyona ihtiyacı vardır. Belirli bir yaşı aşmış her asansörün modernizasyonu şarttır. Ya da bir başka deyişle gelişen teknoloji modernizeyi şart kılar. Özellikle Avrupa’da yeni inşaatlar yapılmadığından dolayı oradaki sektör hemen hemen modernizasyonla ayakta durmaktadır. Belki ülkemizdeki durum henüz bu safhada değil; ancak asansörlerin yaşı ilerledikçe modernizasyonun kaçınılmaz bir durum olacağı ya da olduğu da bir gerçektir. Mevcut standartların mecburiyeti, son kullanıcılara ve bina yöneticilerine doğru anlatılabilmesi, sorumlulukların artması, eski asansörlerin modernizasyonunu bir ihtiyaç haline dönüştürmektedir.

Bu gibi sorunların önüne geçmek için ne gibi önlemler alınmalıdır?
Bu tespitlerden hareketle, sektörü oluşturan firmalar, ilgili bakanlıklar, sektör dernekleri, akademisyenler, meslek odaları, onaylanmış kuruluşlar, belediyeler, müteahhit firmalar, bu alanda görev yapan tüm teknik elemanlar ve asıl önemlisi yazılı ve görsel basınla birlikte uyum içinde hareket edebilmesi ile sektörün sorunlarının üstesinden gelinir. Piyasa gözetimi ve denetimlerinin sayısı artmadığı sürece ve tüketicinin kaliteyi satın alma yönünde secici olmadığı sürece yapılan yanlış imalatların önüne geçmek mümkün değildir.

İhracat yapan asansör makinesi üreticileri, ürünlerini göndermeden evvel hangi belgeleri tamamlamalılar? İhracat esnasında sorun yaşamamaları için nelere dikkat etmeleri gerekir?
Dünya ticaretinin prensip kararları ve temel ilkeleri Dünya Ticaret Örgütü (WTO-World Trade Organization) tarafından tespit edilir. Ancak ihracat ve ithalat işlemlerinden bilinmesi gerekli uygulamaya yönelik temel kuralları ise Milletlerarası Ticaret Odası (ICCInternational Chamber of Commerce) belirler. İhracat işiyle uğraşan kişilerin öncelikle bu kuralları bilmesi gerekir. ICC Bültenleri temelde dünya üzerinde iki ayrı ülkede yerleşik ihracatçı ile ithalatçı arasında mal ve para hareketine ilişkin doğabilecek ticari uyuşmazlıkları baştan önlemek amacıyla oluşturulmuş standart ticari kavramları ve bunların hukuki yorumlarını içermesi açısından oldukça önemlidir. İhracatçı olmak için herhangi bir belge veya izin sertifikasına ihtiyaç yoktur. İhracat yapmak isteyen firmalar, şirketlerini mutlaka kendi alanlarındaki ihracatçı birliklerine üye yapmak zorundadırlar. Türkiye’de gümrük beyannameleri ihracat gümrük işlemleri esnasında gümrük idarelerinden önce üye olunan ihracatçı birliklerine götürülerek onaylattırılmak zorundadır. İhracatçı birliklerinin iştigal sahasına giren maddeler Dış Ticaret Müsteşarlığı tarafından belirlenir. İhracatçı firmalarımız ihracatçı birliklerine üye olurken giriş aidatı öderler. Ayrıca yıllık aidat adı altında her yıl düzenli olarak bir ücret ödemenin yanı sıra her ihracat esnasında da ihracat tutarı üzerinden nisbi aidat adı altında birliklere bir ücret öderler. Ana hatlarıyla ihracat işlemlerinde dikkat edilmesi gereken hususlar; mal hareketine ilişkin uluslararası kurallar ve teslim şekilleri, para hareketine ilişkin kurallar ve ödeme şekilleri, uluslararası ticarette kullanılan belgeler, ülkeler açısından ihracat prosedürleri ve ihraç ürünleri açısından ihracat prosedürleri kapsar.

Ah&met Asansör
Kemal Uyumaz

“Üreticilerimiz çok fedakar”
“Tüm imalat sektöründe olduğu gibi asansör imalat sektöründe de sorunlar kalifiye eleman sıkıntısı, Uzakdoğu ülkeleri ile fiyat rekabeti, devletin alt yapı yatırımlarına ve teknik eleman eğitimine verdiği desteğin az olmasıdır. Ayrıca devletimiz KDV iadelerinin daha hızlı bir şekilde firmalara dönüşümünü sağlamalıdır. Tüm bu olumsuzluklara rağmen üreticilerimiz, büyük bir fedakârlık örneği göstererek karlarından ve mesailerinden feragat ederek şu an uygun bir zemin oluşan dış piyasada, Türk ürünlerinin kalitesini herkese kanıtlama çabasındadır. Yani mahsullerinin biraz daha ilerde toplanacağı, daha güzel günlerin ve daha iyi karların olacağı inancıyla Türkiye ve geleceğimiz adına toprağa tohumlar atmaktadır. Şu andaki karlılığın emeklerin, özverilerin, karşılığı olmamasına rağmen hepimiz adına güzel bir geleceğin hayali bile biz imalat ve ihracat firmalarının gerek yöneticilerini, gerekse personelini heyecanlandırmaya yetmekte; bu konuda bir kat daha fazla çalışmaya teşvik etmektedir. Bu heyecana ve çalışmaya devletinde eğitim imkânlarını seferber etmesi, sanayii dallarındaki kalifiye eleman sıkıntısı olan alanları iyi tespit edip bu noktalara yönelik kurslara ağırlık vermesi gerek firmalarımızın, gerekse toplumumuzun standardını daha da yükseltecektir.”

Simge Asansör
Müslüm benli
“Rekabet oranı artmalıdır”
Asansör sektörü ‘insan’ faktörünün olduğu her türlü yaşama ve çalışma mekânında hizmet vermektedir. Ülkemizde faaliyet gösteren asansör firmaları arasında gerek yük asansörleri, gerekse insan ve tesise uygun asansörler üretilmektedir. Piyasada yer alan firmalar bakım aşamasında ileri detay analizler yaparak, güncel malzeme ve teknoloji bilgisi ile müşterilerine ekonomik ve hızlı çözüm sunma odaklı çalışmalar yapmalıdır. Müşteri memnuniyeti her zaman ön planda tutulmalıdır. Genel anlamda tüm asansör firmalarının rahatsız olduğu ana konu sektörün rekabet oranları ile ilgilidir. Bu oran arttırılmalıdır. Rekabet arttıkça piyasada istihdam ve iş imkânları olabildiğince düşürüldü. Bu konu baz alındığında gerek çeşitli asansör dernekleri, gerekse devlet bir takım önlemler alma yoluna gitmelidir.”

Onur Asansör
Ahmet Onur
“Denetim destek sağlayacak”
“Son yıllarda ülkemizde piyasanın daralmasıyla beraber herkesin istediği işi kontrolsüz ve bilinçsizce yapmaya çalışmasından dolayı ‘merdiven altı imalat’ diye tabir edilen imalatçıların sayılarında artış yaşandı. Sayıları bir elin parmaklarını geçmeyen, vergisini ödeyen, işine yatırım yapan gerçek asansör imalatçıları ise bu nedenle iç piyasada çok zor durumda kalıyor. Ülkemizde asansör sektörüne dair yaşanan en önemli sorunun merdiven altı üretim olduğunu düşünüyorum. Bu yüzden denetimlerin masa başında yapılmasından ziyade bire bir imalat yapılan yerlerde yapılması gerekiyor. Denetim aslında bir anlamda tüm imalatçılarımıza destek olacaktır. Buna karşılık asansör imalatçıları yurt dışı pazarlarına yöneliyor. Hal böyle olunca Avrupa firmaları ile rekabet edebilmemiz için bazı ürünleri ülkemizde temin edemediğimizden ötürü ithal etmek zorunda kalıyoruz. Ayrıca karşımıza peşin ödeme yapmadığımız için KKDF ve bu ürünü ülkemizde üretemediğimiz için TSE kontrolleri bir duvar gibi karşımızda beliriyor. Türk asansör imalatçıları bir taraftan merdiven altı üretim ile uğraşırken, bir taraftan da prosedürler ile uğraşıyor.”

Bir Asansör
M. Ertuğrul Konuk
“Genel fiyat ta rifesi
oluşturulmalı”
“Uzakdoğu menşeli mallar asansör sektöründe önemli boyutlarda dalgalanma yaratmaktadır. Bu dalgalanmayı sektör oyuncuları, minimum zararla atlatabilmek için elinden geleni yapmaktadır. Ham madde fiyatlarındaki sürekli değişiklikler, şu an itibari ile yüksek ölçekte fiyatlarımızı dolayısıyla da karımızı stabil tutmamızı engellemektedir. Ülkemizde mevcut olan üreticilerin korunması amacı ile üretilen ürün ve ithal ürün dengesinin kurulmasını sağlayacak bir kısıtlama veya ilgili ürünlerin ithalatının caydırıcı olmasını sağlamak gerekmektedir. Aynı zamanda satış rakamları ile ilgili yasal bir düzenleme ile yerli üreticileri koruyacak genel bir fiyat tarifesi oluşturma yoluna da gidilebilir. Asansör üreticileri, ülke genelinde ciddi oranda istihdam sağlamaktadır. Ancak belirttiğimiz sektörel problemlerden ötürü sıkıntı yaşamaktayız.”

Can Lift
Erol Eroğlu
“Muayene denetim gerekir”
“1988 yılından günümüze asansör sektöründe faaliyetine devam eden şirketimiz, çift emniyetli asansör durak kapısı kilitleri (CE belgeli), asansör durak kapısı amortisörü ve asansör durak kapısı kilit açma magnetleri üretmektedir. İmalatını yaptığımız ürünler yarı otomatik asansör kat kapılarında kullanılmaktadır. Bu tip asansörlerde ürünlerimiz yurt içi ve yurt dışında güvenle kullanılmaktadır. Asansör sektörünün temel sıkıntıları, yeterli denetim yapılmaması ve haksız rekabettir. Alınması gereken tedbirler ise denetimlerin sıklaştırılması, yasal çerçevelerde faaliyet göstermeyen firmalara yaptırımlar uygulanarak disipline edilmesidir. Neticede asansörler düşey olarak insan taşıyan araçlardır. Trafikte kullandığımız araçlara iki yılda bir periyodik muayene yapılmakta ve eksik olan hususlar olduğunda tamamlanmaktadır. Aynı uygulamanın asansörler için de yapılması, eski asansörlerin modernize edilmesi olası kazalar için de etkin bir önlem görevi taşıyacaktır.”

Doğuş Elevator
Ali Rıza Güven
“Beşinci türün en önemli
sıkıntısı eğitimsizlik”
Türkiye’de otomotiv ve beyaz eşyadan sonra üçüncü sırada yer alan asansör sektörünün değeri; sektörün en büyük sorunu olan eğitimsizlikten dolayı bilinememektedir. Asansör beşinci tür taşımacılık arasında bulunan dikey taşımacılıktır. Yer çekimi ivmesine karşı gelen bir sitem olarak da kabul edilen taşımacılık sistemi birçok yapıda bulunmaktadır. İnsanların canlarını emanet ettikleri asansör sektöründe, tüketiciler sistemin ciddiyetinin farkında değildir. Asansörün teknik özellikleri ve malzeme kalitesi ile değil; sadece fiyatı ile mukayese eden firmalar; nihai tüketiciyi zor durumda bıraktığı gibi işini layığı ile yapan asansör firmalar içinde sorun oluşturuyorlar. Bu anlamda firmaların faaliyet gösterirken eğitime ve bilgilenmeye daha açık olması gerekmektedir. Kalitenin ucuza alınmadığı toplum bilincine ulaşmamız bizim gerek yurt içinde, gerekse yurt dışı satışlarda ivme kazanmamızı sağlayacaktır. Buna istinaden firmaların daha kaliteli ürünler kullanarak üretim yapması, ayrıca satış yaptıkları firmalara da bu bilinci aşılaması gerekmektedir.”

Aksöz Asansör
Mithat Aksöz
“Kanun, sıkıntıları minimize edecek”
“Asansör ve yürüyen merdiven sektörü, hızla gelişen teknolojiye ayak uydurabilmek için bilimsel ve teknolojik gelişmeleri yakından izlemek ve uygulamak zorundadır. Sektörde üretim yapan ve hizmet vermeyi taahhüt eden firmalarımızın kalitesinin arttırılması için eğitilmiş, nitelikli personele ihtiyaç duyulmakta, verimliliğin arttırılması ve teknolojilerin uygulanması bakımından bu tür girişimler büyük önem taşımaktadır. Endüstri meslek liselerindeki açılan ve açılmaya devam eden ‘elektro mekanik taşıyıcılar’ adı altındaki asansör bölümlerine sektör firmalarının destek olması gerekmektedir. Sektör tarafından bu bölüm öğrencilerine bölümü sevmeleri yönünde çalışmalar yapılmalı ve bu bölümden mezun olan öğrencilerin piyasada istihdam edilmelerine yardımcı olunmalıdır. Bakım ve işletme yönetmeliğinin ilgili maddesine göre 1 Ocak 2012 tarihi itibarı ile A tipi muayene kurumları mevcut asansörleri denetleyecekler ve modernizasyon adı altında emniyet tedbirlerinin iyileştirilmesi sağlanacaktır. Bu sürece az bir zaman kalmasına karşın bina yöneticilerine her firmanın bu durumu ve önemini iyice anlatması gerekmektedir. Bina yöneticileri ise uyum çalışmalarını bir an önce yaptırmaları gerekmektedir. Ülkemizdeki çok sayıdaki asansörün modernizasyona ihtiyacı vardır. Belirli bir yaşı aşmış her asansörün modernizasyonu şarttır. Bina sorumluları veya yöneticiler bu yönetmeliğin ilgili maddelerinde açık bir şekilde belirtildiği gibi asansörlerin yıllık fenni muayenelerini ve aylık periyodik bakım hizmetini ise yetkili bir asansör firmasına veya onun yetkili servislerine yaptırmak zorundadırlar. Aksi takdirde tüm sorumluluk kendilerinde olup Sanayi Bakanlığı tarafından ilgili kanun ve yönetmeliklere aykırılıktan kullanıcıların can ve mal güvenliğini sağlayamadıkları için ilgili maddeler gereğince ceza alacaklardır. Bu konunun asansör firmaları yetkilileri tarafından bina sorumlularının sorumlulukları yazılı olarak bildirilecek ve gerekli kontroller yapılıp, güvenli bir işletim sağlanacaktır. Haksız rekabeti önlemek için piyasa gözetimi ve denetimini sıklaştırmak ve usulsüzlük cezalarının kesilmesi ile kaliteli ve güvenli asansörler yapılabilir. Kaliteli ve güvenli asansörler yapılarak son kullanıcı hak etmiş olduğu güvenli asansörlere binmenin huzurunu yaşatacaktır. Kazalar minimize edilecek ve bu mesleği icra eden sektör çalışanları hak etmiş oldukları kazancı sağlayarak motive olacaklar. Bu durum sektörün dış piyasalara göre rekabet gücünü artırarak ihracatın artıp ithalatının azalmasına sebep olacaktır.”

Has Asansör
Hüseyin Keşanlı
“Destekler fayda sağlamıyor”
“Asansör sektöründe ihracat yapan bir üretici olan Has Asansör’ün yaşadığı sorunlar diğer makine üreticilerinden farklı değildir. Bu konuda çok sık dile getirilen kur sorunundan, enerji maliyeti sorununa, kalifiye eleman sorunundan kayıt dışılık soruna kadar sık sık dile getirilen problemlerden konuşmak istemiyorum. Her zaman, her firmanın yaşadığı ama pek sık dile getirilmeyen aksaklıklardan söz etmek istiyorum. İlk aklıma gelen mevcut desteklerin uygulanması şeklidir. Geciken adalet adalet olmadığı gibi, geciken destekler de bir yerden sonra anlamını yitirmektedir. Fuar destekleri çok genel ve standart bir destek olmakla birlikte tüm çabalarımıza rağmen desteğin firmalarımıza dönüşü 1 yılı geçmektedir. Yine yurt dışı ofis ve depo destekleri 6 aylık dönemler halinde başvurumuzdan 18 ay sonra hala alabilmiş değiliz. Pazar araştırma destekleri gerçekleşmesi de bizleri ümitsizliğe sevk etmektedir. Bizleri hayal kırıklığına uğratan 5746 sayılı yasa hakkında da birkaç kelime etmek istiyorum. Bu yasa ile sağlanan Ar-Ge desteklerinden şu ana kadar sadece 65 Ar-Ge merkezinin yaralanıyor olması tabana yayılmasına engel olmaktadır. Zira 50 kişilik Ar-Ge kadrosu olduğunda Ar-Ge merkezi kabul ediliyor. Yasa bu ölçeğin altındakilerin bu inovasyonu yapamayacaklarını düşünüyor. Yoksa yasa bu fonları sadece büyük sanayi kuruluşlarına mı tahsis etmek istiyor? Dillerde dolaşan büyümenin sağlanması, ihracatın arttırılması, istihdamın gerçekleşmesi KOBİ’lerle olacak söylemi inandırıcılığını kaybediyor. Zira 5 milyonun üzerindeki yatırımlara vergi indirimi verilirken, bunun altında kalan yatırımlar hiçbir vergi indiriminden faydalanamamaktadır. Yine KOBİ’leri en iyi tanıyan KOSGEB’in sağladığı destekler 2004 yılında 25 milyon TL iken 2009 yılında 6 milyon TL olarak gerçekleşmesi bizleri karamsarlığa itmemeli midir?”

Omsan Asansör
Umut S. Hatunoğlu

“Kalıcı ve köklü çözüme ihtiyaç duyuluyor”
“Sektörde finansman, sermaye yetersizliği, düşük verimlilik, kalifiye iş gücü, teknolojik ve endüstriyel birikim ve paylaşım sorunlarına ilişkin kalıcı, köklü çözüm mekanizmalarının işlerliğinin arttırılmasına gereksinim vardır. Sektörde sahip olunan bilgi ve deney birikiminin uygulamaya ve katma değere dönüştürülmesi için sistem tasarımında ulaşılan seviyenin geliştirilerek yaygın kullanımının sağlanması, yerli malzeme üretim ve kullanımının teşvik edilmesi gerekmektedir. Sektörde hizmet kalitesinin arttırılması için denetim hizmetlerinin önündeki yerel ve merkezi siyasi iktidarlarca konulan tüm engeller ve sınırlamaların kaldırılması gerekmekte ve otomotivde olduğu gibi bir kuruluşun her asansörü denetlemesi gerekmektedir. AB Teknik Mevzuatı’nın uyumlaştırılması, standartlara uygun üretim ve haksız rekabet koşullarının giderilmesi konularının sektörün ilk gündem maddesi olmasına karşın mevcut sorunların çözümüne ilişkin etkin koordinasyon zeminlerinin istenilen oranda değerlendirilemediği aşikârdır. Bu nedenle sektörle ilgili sorunların çözümünde bilginin paylaşılmasına önem verilmeli, sanayi, üniversite, ilgili kamu kuruluşları (Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, TSE, Bayındırlık Bakanlığı) sektör dernekleri ve Meslek Odaları iş birliği içinde çalışmaları gerekmektedir. Üreten firmalara destek olmak bağlamında KDV, SSK, vergi konularında hükümetin indirimler sağlamak yolu ile destek olunması ile ihracat rakamları artacaktır.”

Demas Asansör
Onur Okan Saraç
“Asansörleri herkes kullanıyor”

“Yıllardır sektörde faaliyet gösteren bir firma olarak sektörde iki ana büyük sorunsalın olduğunu söyleyebilirim. Asansör sektörünün birinci problemine montaj firmaları neden olmaktadır. Diğer önemli problem ise merdiven altı üretim yapan imalatçılardır. Ülkemizde maalesef ISO, TSE gibi belgelerin hiçbirine sahip olmayan, işini gereği gibi yapmayan, kalitesiz onlarca firma var. Bu gibi firmalar hem etrafa tehlike saçıyor, hem de tehlike teşkil ediyor. Bunların yanı sıra ayrıca piyasayı da dolandırıyorlar. Dolandırma oranının yüzde 80’lere vardığını söyleyebilirim. Son olarak da Türkiye’de asansöre talep yaratan firmalardan gelmektedir. Maalesef bu firmalar imalat sektörünü derinden etkiliyor. Firmalar yerli asansörü tercih etmektense yurt dışından satın alıyorlar. Durum böyle olunca hem ülke ekonomisi, hem de asansör sektörü olumsuz yönde etkileniyor. Sonuçta bizlerin yaptığı asansörleri devlet çalışanlarından hastanelere, holdinglerden alışveriş merkezlerine kadar her kesimden insan kullanıyor. Dolayısıyla bu duruma hem devlet, hem de tüketiciler dikkat edip rağbet göstererek dikkat etmelidir.”