Türkiye’de 1980’li yıllarda küçük ölçekte başlanan ve sadece iç pazara dönük yapılan tekstil ve konfeksiyon makineleri imalatı, 1990’lı yıllardan itibaren daha modern bir görünüm kazanıyor. Bu yıllardan sonra dış pazarlara da açılan...


Tekstil, hiç şüphesiz, Türk sa- nayisinin ve ekonomisinin lo- komotif sektörlerinden biri oldu. Türkiye ekonomisinin en büyük bileşeni olan sektör aynı zamanda ihracatta da en büyük ka- lemi oluşturuyordu. Türkiye ekonomisi açısından yaşamsal önem taşıyan tekstil sektörünün geleceğini ve başarılarını belirleyen en önemli faktör ise tekstil makineleri. Türkiye, tekstilde önemli ba- şarılar yakalamasına rağmen, tekstil makineleri imalatında ciddi adımlar at- maya başlaması çok yeni diyebiliriz. Bu alanda ihracat ise 1990’lardan sonra çok küçük ölçekli olarak gerçekleştirilmeye başlandı. Aradan geçen süreç içerisin- de, makineleşmeden ekonomik açıdan büyümenin neredeyse imkânsız olduğu- nun ve kendi makinelerini üretemeyen bir ülkenin de ekonomik olarak bağımlı kalacağının daha iyi anlaşılması ile teks- til makineleri sektörü hem gelişti, hem de ihracat yelpazesini çok genişletti. Günümüzde, Türk tekstil ve konfeksi- yon makineleri sektörü Ortadoğu’dan Avrupa ve Uzak Asya’ya kadar yaklaşık 150 ülkeye ihracat gerçekleştirebilmeyi başarmış durumda. Bu sektörde yaşa- nan önemli gelişmelere rağmen ithalat halen önemli bir soru teşkil ediyor. Yerli imalatçıların iç pazara hakim olamaması nedeniyle, ülkemiz sektörde ihracatının çok üzerinde ithalat gerçekleştiriyor ve bu da yaratılan artı değerin ve ülkemize giren dövizin dışarı çıkmasına sebep oluyor. 2007 yılında ihracatını bir önceki seneye göre yüzde 6,1 artıran ve 238 milyon dolar ihracat gerçekleştiren Tür- kiye sektörde ihracatçı ülke sıralamasın- da 15. sırada yer alırken, aynı sene itha- latını da yüzde 35,6 artırarak 1 milyar 795 milyon dolar seviyesine yükseltmiş ve dünyanın 3. büyük ithalatçısı konu- munda yer almıştır. Tekstil ve konfeksi- yon makineleri sektöründe, yerli imalat- çının teşvik edilmesi ve ithalatın azal- masıyla dış ticaret dengesinin ülkemiz lehine gelişmesi olası gözüküyor. 150 ülkeye ihracat gerçekleştiren sektör temsilcileri bu potansiyeli barındırdıkla- rını kanıtlıyorlar.      

1980’LERDE KÜÇÜK ÖLÇEKTE BAŞLAYAN İMALAT
Tekstil sanayisinin birçok alt dalında her çeşit iplik, kumaş, giyim eşyası, ev tekstil, hazır giyim tekstil ürünlerini üre- tebilen Türkiye’nin son yıllar itibariyle gelişmiş ve büyük bir tekstil ve konfek- siyon makine parkı da bulunuyor. Ülkemizde, 1980’li yıllara kadar sektö- rün ihtiyaç duyduğu tekstil ve konfeksi- yon makinelerinin ithal edildiği; ancak 1980’lerde küçük ve orta ölçekli makine üretimine başlandığı görülüyor. Günü- müzde tekstil ve konfeksiyon makineleri imalatçıları, yüksek teknolojili makineler de dahil tekstil sanayinde kullanılan bir- çok makineyi üretebilecek kapasiteye sahipler. Atmosferik jet veya püskürt- meli boya makineleri gibi makine kate- gorisinde, yerel düzeydeki üreticiler, uluslararası piyasalarda rekabet yarata- biliyorlar. Türkiye’de tekstil ve konfeksi- yon makineleri imalatçılarının, genellik- le küçük ve orta ölçekli olup, İstanbul ve İzmir’de yoğunlaşmış olmaları dikkat çekiyor. Sürekli değişen tekstil ve kon- feksiyon talepleri, makine imalatına yön veriyor. Türkiye’de de tekstil ve konfek- siyon makine imalatında, global trend- ler takip ediliyor. Bunun neticesinde ise son teknolojili, daha verimli ve sofistike makinelerin imalatı yapılıyor. Yeni tek- nolojileri uygulayan ve tasarım geliştir- meye önem veren sektör, 1990’lı yıllara kadar iç piyasaya yönelik üretim yapar- ken, firmalarımız 1990’lı yıllardan itiba- ren dış pazarlara yönelmeye başladılar. Bugün ise, yaklaşık 150 farklı ülkeye ih- racat yapılıyor.

DÜNYA ÇAPINDA 24 MİLYAR DOLARLIK İHRACAT PAZARI
Birleşmiş Milletler (BM) İstatistik Bölü- mü verilerine göre 2006 yılında toplam dünya tekstil ve konfeksiyon makineleri ihracatının, bir önceki yıla göre yüzde 7,3 oranında artış göstererek 24 milyar 290 milyon dolar değerine ulaştığı gö- rülüyor. 2006 yılında Almanya’nın, 5 milyar 505 milyon dolar ihracat gerçekleştirerek dünya tekstil ve konfeksiyon makineleri ihracatından yüzde 23 oranında pay al- dığı ve sektörde ihracat yapan ülkeler arasında ilk sırada yer aldığı görülüyor. Almanya’yı 3 milyar 107 milyon dolar tutarında ihracatla Japonya, 2 milyar 658 milyon dolar ihracatla İtalya, 2 mil- yar 297 milyon dolar ihracatla Çin ve 1 milyar 729 milyon dolar ihracatla İsviçre takip ediyor. Türkiye’ye baktığımızda, 2006 yılında, 225 milyon dolar civarın- daki ihracatı ile tekstil makineleri ihraç eden ülkeler arasında 18. sırada yer al- dığını görüyoruz. 2007 yılında dünya sektör ihracatında yine Almanya’nın sektör liderliğini de- vam ettirmiş olması dikkat çekiyor. BM verilerine göre 2007 yılında Alman- ya’nın 6 milyar 282 milyon dolar tuta- rında tekstil ve konfeksiyon makinesi ihracatı gerçekleştirdiği görülüyor. 2007 yılında ihracatta Almanya’yı 3 milyar 413 milyon dolarlık ihracatla Japonya ve 2 milyar 755 milyon dolar tutarındaki ihracatla İtalya takip ediyor. Aynı sene Türkiye de sektördeki ihracatını artıra- rak 15. sıraya yükseliyor.


ÇİN PAZARINA YÖNELMEK LAZIM 2006 yılında dünya tekstil ve konfeksi- yon makineleri ithalatı incelendiğinde, bir önceki seneye kıyasla yüzde 2,4 ora- nında artarak 23,2 milyar dolar olarak gerçekleşmesi dikkat çekiyor. BM verilerine göre, 2006 yılında ithalat- ta Çin Halk Cumhuriyeti 4 milyar 471 milyon dolar ile zirvede yer alırken, bu ülkeyi 2 milyar 239 milyon dolarlık itha- latla Hindistan ve 1 milyar 909 milyon dolar ithalatla Amerika Birleşik Devlet- leri takip ettiler. Aynı verilere göre Tür- kiye’nin sektör ithalatı ise yüzde 20,2 oranında azalarak 1 milyar 324 milyon dolar olarak gerçekleşti ve bu rakamla Türkiye 4. sırada yer aldı. İthalatında ar- tış görülen ülkeler sıralamasında ise yüzde 43,5 oranında büyüme ile Brezil- ya dikkat çekerken, ithalatındaki yüzde 26,4 oranında artış ile Hindistan ikinci, yüzde 17,7 oranındaki artış ile İsviçre üçüncü sırada yer aldı. Dünya tekstil ve konfeksiyon makineleri ithalatını 2007 yılında incelediğimizde 2006 senesinde ilk sırada yer alan Çin Halk Cumhuriyeti’nin yine ilk sıradaki konumunda bir değişiklik olmadığını görüyoruz. BM verilerine göre ithalatını artırarak 5 milyar 272 milyon dolar sevi- yesine yükselten Çin Halk Cumhuriyeti Türk makine ihracatçıları için de dikkate alınması gereken bir pazar konumunda. Aynı sene, Amerika Birleşik Devletleri de ithalatını artırarak 2 milyar 64 milyon dolarla ikinci sırada yer alırken, üçüncü sırayı ise 1 milyar 794 milyon dolarla Türkiye alıyor.

İHRACATIMIZ BÜYÜYOR
Tekstil ve Konfeksiyon makineleri sek- töründe dış ticaret açığı veren Türki- ye’nin, özellikle son yıllarda uluslararası rekabetin artmasıyla ihracatta da önem- li gelişmeler göstermiş olması dikkat çe- kiyor. Türkiye’nin son iki yıldaki tekstil ve konfeksiyon makineleri ihracatına bakıl- dığı zaman toplam makine ve aksamları ihracatı içerisindeki sırasıyla yüzde 3,2 ve yüzde 2,5 olan payının potansiyelinin çok altında olduğu gözleniyor. 2007 yı- lında bir önceki seneye kıyasla yüzde 6,1 artış gösteren sektör ihracatı, 238 milyon dolara ulaşarak gelişme kaydet- miş olsa da yaşanan artış henüz isteni- len seviyeye ulaşabilmiş değil. TÜİK verilerine göre Türkiye’nin son iki yıldaki sektör ihracatı, ürün bazında in- celendiğinde, 125 milyon dolar ile doku- ma maddelerini yıkama, kurutma, ütüle- me makinelerinin sektör ihracatının ya- rısından fazlasını teşkil ettiği görülüyor. Sektör ihracatında diğer önemli ürün grubu ise, 27 milyon dolar ihracatla ikinci sırada yer alan lifleri hazırlayan, iplik üreten-hazırlayan makineler ürün grubu. Sektör ihracatında üçüncü sıra- da yer alan ürün grubu ise 25 milyon dolar ile örgü tezgâhları, gipür, tül, dan- tela, file imalı makine, cihazları grubu oluyor. Sektörde 2007 yılında ihracatını bir önceki seneye en büyük oranda artı- ran ürün grubu olarak yüzde 428,9 ora- nında büyüme ile keçe, mensucat imal makinelerinin aksam, parçaları grubu dikkat çekiyor. Bu ürün grubunu yüzde 51,9 oranında büyüme ile yardımcı teks- til makine, cihazları ve aksam-parçaları grubu ve yüzde 19,6 oranında büyüme ile dikiş makineleri, mobilyaları, iğnele- ri, aksam-parçaları grubu takip ediyor. Sektörde, ihracatta ikinci sırada yer alan lifleri hazırlayan, iplik üreten-hazırlayan makineler grubunun ihracatında bir ön- ceki seneye göre yüzde 42,2 oranında düşüş yaşanırken, sektör ihracatında ilk on sırada yer alan ürün gruplarının di- ğer hepsinde büyüme görülüyor.

EN ÖNEMLİ PAZARIMIZ ALMANYA
Türkiye’nin ülkeler itibariyle 2007 yılı tekstil ve konfeksiyon makineleri ihra- catı incelendiğinde, 23 milyon dolar ile Almanya’nın ilk sırada yer aldığı görü- lüyor. Türkiye’nin sektör ihracatında di- ğer önemli pazarları ise 20,4 milyon do- lar ile Hindistan, 20,2 milyon dolar ile Mısır, 14,9 milyon dolar ile Özbekistan ve 14,8 milyon dolar ile Bangladeş ola- rak sıralanıyor. Diğer taraftan, Türkiye’nin sektör ihra- catındaki ilk 10 ülke arasında, ihracatını bir önceki seneye göre en çok artırdığı ülke yüzde 90,8’lik artış ile Almanya oluyor. Almanya’dan sonra ihracatımızın arttığı ülkeler, yüzde 77,4’lük artışla Belçika, yüzde 69,9’luk artış ile Fransa, yüzde 67,9’luk artış ile Mısır, yüzde 59,8’lik ar- tış ile İngiltere ve yüzde 46 oranında ar- tış ile Suriye şeklinde sıralanıyor. 2007 yılında sektör ihracatımızda ilk on sıra içinde yer alan ülkeler arasında ih- racatımızın bir önceki seneye göre geri- lediği ülkeler ise yüzde 36,1 oranında gerilemeyle Hindistan ve yüzde 30 ora- nında gerilemeyle Bangladeş şeklinde sıralanıyor.

İTHALATI AZALTMAMIZ GEREKİYOR
Türkiye’nin tekstil ve konfeksiyon maki- neleri ithalatını değerlendirdiğimizde ise 2006 yılında 1,3 milyar dolar olarak gerçekleşen tekstil ve konfeksiyon ma- kineleri ithalatının, 2007 yılında yüzde 35,6 artarak yaklaşık 1,8 milyar dolar olarak gerçekleştiğini görüyoruz. Türkiye’nin tekstil ve konfeksiyon maki- neleri ihracatında ikinci sırada yer alan lifleri hazırlayan, iplik üreten-hazırlayan makineleri, ülkemizin bu sektördeki it- halatında ilk sırada yer alıyor. Lifleri ha- zırlayan, iplik üreten-hazırlayan makine- lerin ithalatının, 2006 yılında 230 milyon dolar iken, 2007 yılında 676 milyon do- lar olarak gerçekleşmiş olması dikkat çekiyor. İthalatımızda ikinci sırada yer alan ürün grubu 292 milyon dolarlık it- halatla örgü tezgâhları, gipür, tül, dan- telâ, file imalı makine ve cihazları olur- ken, üçüncü sırada 212 milyon dolar tu- tarındaki ithalatla yardımcı tekstil maki- ne ve cihazları aksamları ve parçaları grubu yer alıyor.  Türkiye’nin 2007 sektör ithalatında artış gösteren ürün grupları ise, yüzde 192,9 oranında artışla lifleri hazırlayan, iplik üreten-hazırlayan makineler, yüzde 167,8 oranında artışla, dokuma madde- lerinden lif imal eden, dokuyan, kesen makineler ve yüzde 22,2 oranında artışla örgü tezgâhları, gipür, tül, dantela, file imalı makine ve cihazları şeklinde sıra- lanıyor.

EN BÜYÜK TEDARİKÇİMİZ DE ALMANYA
2007 yılında Türkiye’nin tekstil ve kon- feksiyon makineleri sektöründe en önemli tedarikçisi olarak Almanya öne çıkıyor. Türkiye, Almanya’dan 2006 yı- lında 355 milyon dolar değerinde tekstil ve konfeksiyon makinesi ithal ederken, bu miktar 2007 yılında 674 milyon dolar olarak gerçekleşiyor. Türkiye’nin 2007 sektör ithalatında Almanya’yı, sırasıyla 271 milyon dolarla İtalya, 259 milyon dolarla İsviçre, 126 milyon dolarla Ja- ponya ve 122 milyon dolarla Çin Halk Cumhuriyeti takip ediyor. Sektörde, 2007 yılında Türkiye’ye ihra- catını bir önceki seneye göre en fazla artıran ülkeler ise yüzde 90 oranında ar- tışla Almanya, yüzde 85,1 oranında ar- tışla Güney Kore Cumhuriyeti, yüzde 80,7 oranında artışla Çek Cumhuriyeti ve yüzde 76,9 oranında artış ile İsviçre şeklinde sıralanıyor. İlk 10 ülke arasında ithalatımızın azaldığı tek ülkenin ise bize ihracatı yüzde 41 oranında azalan Belçi- ka olduğu görülüyor.

SEKTÖRÜN KALİTE İMAJI GÜÇLENMELİ
Türkiye’de tekstil ve konfeksiyon maki- neleri imalatçı-ihracatçı firmalarının karşılaştığı sorunlar arasında; Uzakdo- ğu menşeli makinelerin fiyat avantajı nedeniyle, gerek kalite, gerekse servis imkanı bakımından üstün yerli makine- lere tercih edilmesi öne çıkıyor. Diğer taraftan, sektörün daha önce kimi fir- malarca zedelenen imajı başarılı bir ta- nıtım kampanyasıyla giderilemediğin- den ötürü yerli ürünler müşteriler tara- fından önyargı ile karşılanıyor. Bu bağ- lamda, sektördeki kaliteli yerli ürün imajının yeterli olmaması yurt içinde birçok alıcıyı da ithal ürün satın almaya yönlendiriyor ve sektörün yerli imalatını olumsuz yönde etkiliyor. Kimi tekstil firmalarının kullanılmış ma- kine ithal etmeleri ve bu sebepten eski teknoloji ile imalat yapmak zorunda kal- maları ve bu makinelerden istenilen ve- rimliliğin alınamaması, firmaların reka- bet yeteneğinin kaybedilmesine sebep oluyor. Bu durum, yeterli sermaye biri- kiminin yapılamaması ile sonuçlanarak tekstil sektörüne ve tekstil makineleri imalat sanayisine önemli zararlar veri- yor. Sektörün potansiyel ihraç pazarları arasında yer alan Bangladeş, Hindistan, Vietnam gibi ülkelerin riskli bölge sını- fında değerlendirilmesi,  alınan kredile- rin geri ödeme faiz oranının yüksek olmaktadır.

FİNANS DESTEKLERİ ARTARSA İÇ PAZARI GERİ ALIRIZ
Vadeli makine alımlarında kullanılan kredi sistemlerinden olan Coface, Her- mes ya da türevi krediler ülkemizde he- nüz uygulanmıyor. Bu sebepten ötürü, finansman sıkıntısı çeken sanayiciler, makine alımlarını yerli üreticiden değil, daha uygun ödeme koşulları sunabilen yabancı ülke üreticilerinden gerçekleşti- riyorlar. Uzun vade ile ödeme avantajı sunulduğu için benzeri standart ve kali- tedeki yerli makinelerden çok daha yük- sek bedelle ithal edilen bu makineler, hem ülkenin döviz kaybına hem de yerli makine üreticisinin rekabet gücünün yok olmasına sebep olarak sektörün güç kaybetmesine neden oluyorlar.

YÜKSEK KALİTEDE ÜRETİM YAPIYORUZ
Türk tekstil ve konfeksiyon makineleri imalatçılarının büyük çoğunluğu, maki- ne üretimlerine atölye tipi yerlerde kü- çük kapasiteler ile revizyon veya tamirat çalışmaları yaparak başlayan firmalar- dan oluşuyordu. Ancak günümüzde, modern fabrikalarda, ileri teknoloji tez- gâhlar ve uzmanlaşmış personel ile fir- malarımız tesislerinde, birçoğu karmaşık elektronik kontrol sistemleri içeren teks- til makineleri üretmeyi başarıyorlar. Ne yazık ki, hemen hemen bütün alt kollarında üretim ve ihracat yapılan sektörde, yaratılan katma değer maki- ne ithalatı dolayısıyla büyük oranda yurt dışına çıkıyor. Bunun neticesinde rekabet yeteneği olumsuz yönde etkile- nen sektör, giderek daha büyük ölçüde dışa bağımlı bir hale gelmeye devam ediyor. Bu nedenle üretilen ürünlerin kalitesinin iyileştirilmesi, yurt içinde üretilen ürünler konusunda yeterli dü- zeyde bilinçlenme sağlanması ve yurt dışında olduğu kadar, yurt içinde de sektörün imajının güçlendirilmesi sek- törün gelişimini sürekli kılmak için mutlaka atılması gereken adımlar ola- rak karşımızda duruyor.

SEKTÖR ARTI DEĞER YARAT- MA POTANSİYELİNİ TAŞIYOR
Diğer taraftan, sektörün gelişimine engel olarak görülen, müşterilerin ve makine üreticilerinin uzun vadeli kredi ile finanse edilememelerine ve yeni pazarlarda bankacılık ve nakliye alanlarında yaşanan sorun- lara çözüm bulunması, 150 civarın- da ülkeye ihracat yapmayı başaran sektörün, uluslararası piyasalarda rekabet gücünün artırılması bakı- mından yaşamsal önem taşımakta. Son yıllarda üretimde ve ihracatta kazanmış olduğu ivme ile Türk teks- til ve konfeksiyon makineleri sektö- rü, sektör temsilcilerinin talepleri ve beklentileri karşılandığı takdirde, uluslararası piyasalardaki konumu- nu güçlendirmeyi, ithal girdileri azaltarak iç pazarda da hakim olma- yı ve bu alandaki dış ticaret denge- sini tersine çevirerek artı değer ya- ratan bir sektör olmayı başaracağı- nın sinyallerini veriyor.

 TEKSTİL VE KONFEKSİYON MAKİNELERİNDE TÜRKİYE
>> 2007 ihracatımız 238 milyon dolar
>> 2007 ihracat büyüme oranımız yüzde 6,1
>> En önemli pazarımız Almanya
>> 2007’de Almanya’ya ihracat artış oranımız yüzde 90,8
>> En önemli ihraç kalemimiz dokuma maddelerini yıkama, kurutma, ütüleme makine ve cihazları
>> 2007 ithalatımız 1 milyar 795 milyon dolar
>> 2007 ithalat artış oranımız yüzde 35,6,
>> En önemli tedarikçimiz Almanya