Makine sektörünün gelişimi için neler söyleyebilirsiniz?

Makine sektörünün gelişimi için neler söyleyebilirsiniz?

Türk imalat sanayii içerisinde makine sektörünün seyri, bir anlamda ülkemizin sanayileşme seyri hakkında da önemli ipuçları veriyor.

Bizim kuşağın gençlik dönemine ait güzel bir söz vardı: ‘Makine yapacak makineler yapmak.’

Makineleri yapacak makinelere sahip bir sanayileşmeyi hep hayal ederdik. Çok şükür ki bugün ülke olarak geldiğimiz noktada, makine sektöründe çok önemli başarılar ve ilerlemeler kaydettik.

Ekonomik ve siyasi anlamda sürekli bir değişimin ve dönüşümün yaşandığı günümüz dünyasında, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde makine sektörünün özel bir yeri var.

Günümüzde artık makine sektörü olmadan sanayileşmeden söz edilemez. Bir ülkenin güçlü bir sanayiye sahip olabilmesi; ancak güçlü bir makine sektörünün varlığı ile mümkün olur.

Ekonomik büyüme açısından makine sektörünün üretim ve istihdam büyüklükleri,sanayileşmenin temel göstergeleri arasında yer alıyor.

Türk makine sektörü yaşadığımız küreselleşme sürecinde; üretim, pazarlama,ihracat ve ticaret alanlarında dünya ile entegrasyonunu büyük ölçüde tamamlamış bir sektördür. Sektör bu alanlardaki yeterliliğini, gelişmiş ve gelişmekte olan pazarların tamamının yakınına yaptığı ihracat ile kanıtladı.

Sektör, gayri safi yurt içi hâsıla, imalat sanayii üretimindeki payı, ihracat, istihdam, rekabet edebilirlik,yatırımlar, dışa açıklılık ve makro ekonomik büyüklükler açısından ülkemizdeki en önemli sektörlerden biri.

Makine sektörü, 2010 yılını 21,3 milyar dolar ithalat ve 9,4 milyar dolar ihracat ile tamamladı.

Sektör, 2011 yılı Temmuz ayı itibariyle 6,4 milyar dolar ihracat rakamına ulaştı. Ayrıca, makine sektörüne yönelik 2011 Ocak-Temmuz dönemine ait sanayi üretim endeksi değerinin, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüksek bir oranda artış göstermesi sektörün yakaladığı pozitif ivmeyi işaret ediyor.

Bakanlığımız Girişimci Bilgi Sistemi kayıtlarına göre; makine sektöründe bilanço usulü defter tutan 9 bin 560 gelirve kurumlar mükellefi bulunuyor.

Bu firmaların 2010 yılında 23,8 milyar TL’liknet satışları ile toplam imalat sanayimizi çerisinde yüzde 4,1’lik bir ağırlığa sahip olduğunu görüyoruz.

Bu rakamlar ve oranlar makine sektörü için yeterli mi?

Biz sektörün taşıdığı potansiyel açısından, bu rakamları ve toplam ülke payı içindeki ağırlığını yeterli görmüyoruz.

Diğer tüm sektörlere sağladığı temel girdiler göz önünde bulundurulduğunda,sektör iç ve dış pazarlardaki talepler

doğrultusunda büyük bir büyüme potansiyeline sahip. Yaşadığımız ve halen etkileri devam etmekte olanküresel ekonomideki kırılganlıklar, makine sektörünün ihracatı üzerinde baskı oluşturuyor.

Küresel ekonomideki belirsizlikleri dikkate aldığımızda,Türk makine sektörünün yeni pazarlara açılması gerektiğini görüyoruz. Ayrıca sektörün Almanya, ABD, Fransa, İtalyave Japonya gibi gelişmiş ülkelere ürün ihraç etmesi bizleri ziyadesiyle sevindiriyor.

Söz konusu ülkelerden ithal ettiğimiz ürünlerin ihracat

değerlerimizden daha yüksek rakamlarda olduğunu görüyoruz.

Bu noktadan hareketle hem cari açığımızı azaltacak, hem de sektördeki üretim yapımızı yeniden değerlendirecek ve bukonularda sektöre bir yol haritası oluşturacak olan Makine Sektörü Strateji Belgesi ve Eki Eylem Planları’nın hayata geçmesini çok önemsiyoruz.

Türk makine sektörü 2023 yılındaki100’de 100 hedefine ulaşabilecek mi?

Nasıl?

Ülkemiz dünyanın 16’ncı ve Avrupa’nın 6’ncı büyük ekonomisine sahip olan Balkanlar, Karadeniz, Ortadoğu, Kafkaslar ve Akdeniz coğrafyalarının kesişme noktasında bulunuyor.

Üç kıtanın kesişme noktasında yer alan coğrafi konumu ve bölgesel ekonomi merkezlerine olan yakınlığının bir sonucu olarak arz ve talebin önemli bir buluşma platformu olma potansiyeline sahip.

Ülkemizin bu önemli coğrafi konumunu dikkate alarak,Türkiye’nin sanayideki vizyonunu “Orta ve yüksek teknolojili ürünlerde Avrupa ve Avrasya’nın üretim üssü olmak” şeklinde belirledik.

Küresel rekabetle birlikte, bugünkü dünyada ticarete konu olan mal ve hizmet çeşitleri ile bunların akışı çok büyük ölçüde arttı. Dünya ticaret hacmi 1990 yılında1 trilyon dolara, 2000 yılında yaklaşık 6 trilyon dolara ve 2010 yılında ise yaklaşık 15 trilyon dolara ulaştı.

Türkiye, her geçen yıl dünya ticaret hacminden aldığı payı artıran bir ülke .Bununla birlikte, yüksek teknolojili veyüksek katma değerli ürünlerin üretim yapımız içindeki payını artırarak rekabet üstünlüğü kazanmamız da gerekiyor.

Bu çerçevede Bakanlık olarak sanayi sektöründeki genel amacımız, ülkemizin 2023 yılında dünyanın en büyük ilk 10 ekonomisi arasında yer alma vizyonu ve 500 milyar dolarlık ihracat hedefine ulaşabilmek. Türk sanayiinin rekabet gücünü ve verimliliğini artırarak, dünya ihracatında daha fazla pay alan, ağırlıklı olarak yüksek katma değerli ve ileri teknolojiye dayalı ürünlerin üretildiği,istihdam sorununu çözmüş, nitelikli işgücüne sahip, ürün ve hizmet kalitesini

geliştirmiş aynı zamanda topluma ve çevreye duyarlı bir sanayi yapısına dönüşümü hızlandırmak.

Bu hedef doğrultusunda en büyük ve en önemli sorumluluk makine sektörümüze düşüyor. Makine sektörü, 2023 yılında hedeflenen

500 milyar dolarlık ihracatın yüzde 20’sini, yani 100 milyar doları hedefledi.Makine sektörünün bu hedefe ulaşabilmesi için Bakanlığımız tarafından sektörü destekleyici çeşitli faaliyetler planlandı.

Ülkemiz makine sektörüne büyük bir ivme kazandırmak amaçlandı. Hazırlanmış olan Makine Sektörü Strateji Belgesi ve ekindeyer alan eylemlerin hayata geçirilmesi, 2023 yılındaki 100 milyar dolar düzeyindeki hedefimize ulaşılması konusunda büyük önem arz ediyor.

100’de 100 hedefi doğrultusunda belirlenen strateji ve yol haritası ne durumdadır?

Bakanlığımız tarafından, kamunun,özel sektörün ve ilgili tarafların katılımıyla Sektörel Strateji hazırlık çalışmaları başlatıldı. Bu kapsamda ; Makineve Otomotiv Sektörü Strateji Belgeleri Yüksek Planlama Kurulu Kararı ile onaylandı.

 Bir hükümet belgesi, bir politika belgesi haline getirildi .Elektrik-elektronik, demir-çelik, tekstil,hazır giyim/deri ve deri ürünleri, seramik,cam ve kimya gibi sektörler içinSektörel Stratejiler ve Eylem Planları hazırlandı.

Diğer sektörlere yönelik çalışmalar ise devam ediyor . Makine sektörü gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde olduğu gibi ülkemizde de sanayideki vizyonumuza ve 2023 yılı hedeflerimize katkı sağlayan en önemli sektörlerden birisi .

Ülkemiz makine sektöründe bugün gelinen noktada, bazı ürün gruplarında gelişmiş ülke sektörleriyle rekabet edebilecek güce ulaştığımız görülüyor .

Sanayimizin en büyük sektörlerinden olan makine sektörünün üretim yapısına kavuşması ve rekabet üstünlüğünü artırarak sürdürebilmesi ülke sanayisinin geleceği için büyük önem taşıyor.

Bu nedenle, Bakanlığımızca; makine sektörü ile ilgili sorunların belirlenmesi ve çözüm yolları üretilmesi amacıyla uzun süreli, yoğun ve katılımcı bir süreç neticesinde, “Türkiye Makine Sektörü Strateji Belgesi” oluşturularak söz konusu belge bir hükümet politikası olarak uygulanmaya başlandı.

Strateji Belgesi’nde, “Makine Sektörünün Geliştirilmesi ve Yüksek Teknolojili Ürünlerin İmal Edilmesinin Sağlanması” olarak belirlenmiş olan genel amaca ulaşabilmek için beş ana hedef oluşturuldu.

Bu hedefler şu şekilde tespit edildi:

1. “Katma Değeri” ve “Marka Değeri”yüksek makine sanayiine dönüşümü sağlayıcı hukuki düzenlemeleri ve yapısal tedbirleri hayata geçirmek.

2. Yurtiçi ve yurt dışında sürdürülebilir büyümeyi ve ölçek ekonomisinin avantajlarını yakalamak amacıyla sektöre yönelik sağlıklı finansal çözümlersağlamak.

3. Sürdürülebilir, yetkinliğini kazanmış,yüksek performansa sahip, teknolojiodaklı, öğrenmeye ve değişime açıkher düzeyde insan kaynağı sağlamak.

4. Türk makine sektörünün kalite,güven ve teknoloji unsurlarını ön plana çıkaran, yurtiçinde ve dışında etkin bir tanıtım yapmak ve ihracatı artırmak.

5. Global düzeyde rekabet edebilen, katma değerleri yüksek ürünler üretebilmek için Ar-Ge ve inovasyon yapmak.

Buradan hareketle, stratejinin uygulanmasını temin edecek 39 eylemden oluşan tedbirler setini içeren “Eylem Planı” oluşturuldu.

Eylem Planı, belirlenen tedbirlere uygun olarak hangi eylemin, hangi zaman dilimi içerisinde, hangi enstrüman ile uygulanacağı tanımlandı. Strateji Belgesi’nin izlenmesi,uygulanması ve değerlendirilmesine yönelik olarak, geçtiğimiz Ağustos ayında ilk yönlendirme kurulu toplantısı, belge içerisindeki eylemlerden sorumlu ve ilgili pek çok kuruluşun da katılımıyla gerçekleşti.

Bahsi geçen toplantıyı takiben belge içerisindeki eylemlerin etkin bir biçimde takibine imkân sağlanması amacıyla, Hedef Çalışma Grupları’nın oluşturulmasına ve eylemlerin bu toplantılarda ilgili ve sorumlu kuruluşlarında katılımıyla ele alınmasına karar verildi.

Sonuç olarak, makine sektörünün 2023 hedeflerine ulaşması için gerekli her türlü stratejik planlama yapıldı. Bu planlamalar belirlenen takvime uygun olarak uygulamaya başlandı.