Azerbaycan’ın tek tuz fabrikasını inşa eden Emcekare Mühendislik;Türkmenistan için çalışmalara başladı. 2015...

Azerbaycan’ın tek tuz fabrikasını inşa eden Emcekare Mühendislik;Türkmenistan için çalışmalara başladı. 2015 yılına kadar teslim edecekleri büyük pompa istasyonu ve arıtma tesisi hakkında bilgi veren Emcekare Yönetim Kurulu Başkanı Aykut Açıkgöz; Türk makinelerinin “Tıkır Tıkır” çalıştığını, Türk firmalarının da hemen her sektörde otomasyon işlerini yapabildiğini ifade etti.

Ankara’da 2008 yılından bu yanaotomasyon sistemleri ve mühendislik alanlarında hizmet veren Emcekare Mühendislik,Marmara Bölgesi’ndeki İstanbul yapılanmasıylada makine imalatçılarına çözümler üretiyor. Anahtar teslim otomasyon projeleri ve telekomünikasyon sektöründe faaliyet gösteren firmanın 22 yetkili bayi ve 18 çözüm ortağı bulunuyor.Emcekare; iki yüksek mühendis,beş mühendis, beş teknik öğretmen,beş tekniker ve üç eleman olmak üzere 20 personele sahip. Türkiye’de kaliteli ürünlerin uygun fiyata verilebildiğini herkese göstermeyi arzuladıklarını belirten Emcekare Mühendislik Yönetim Kurulu Başkanı Aykut Açıkgöz; müşteri memnuniyeti, müşteriye yakın olma,stoktan teslim ve kaliteli teknik servisanlayışını benimsiyoruz” diyor.

Emcekare Mühendislik müşterilerinene gibi hizmetler sunuyor?

Firmamızın iki ana bölümü bulunuyor.Türkiye temsilcisi olduğumuz ürünlerinsatış pazarlamasını yapıyoruz. Bununyanı sıra ayrıca firmalara anahtarteslim otomasyon projeleri sunuyoruz.

Makine imalatı yapan firmalarımıza yapmış olduğu veya tasarlayacağı makinelerin elektrik–otomasyon alanlarında yardımcı olarak ve de tecrübelerimizi aktararak projelerinin sorunsuz olarak yapılması birinci önceliğimizdir.Bunun yanı sıra ayrıca temsilciliğini yapmış olduğumuz markaların ürün grupları genel itibariyle hız kontrolsistemleri (0,4 kw-3.000 kw arası),servo motor ve sürücüler (0,2 kw-15kw arası), PLC ve programlanabilir akıllı röle (256 g/ç), RTU (gsm, gprs ,radyo , pstn, adsl haberleşme, 1.000g/ç), operatör paneli (3”-15” arası), güçkaynakları ve orta gerilim yumuşakyol vericiler aşamalarında gerekli olanmühendislik hizmetini veriyoruz.

Daha çok hangi sektörlere otomasyon alanında hizmet veriyorsunuz?

Uzmanlaşmanın başarıyı getireceğine inandığımızdan dolayı şu anda önceliklerimizimakine, su ve enerji sektörlerineverdik. Emcekare olarak pazar tecrübelerimiz dikkate alındığında metalişleme makineleri, tekstil makineleri,gıda makineleri, ağaç işleme makinelerive fan pompa uygulamalarındaderinlemesine uygulama tecrübesine sahibiz.

Kötüleşen ekonomik şartlardaihracatçı makine üreticimize kaliteden ödün vermeden teknik ve ekonomik çözümler üreterek onlara dış pazarlarda rekabet avantajı yaratılması için çaba sarf ediyoruz. İçme suyu ve atıksu arıtma tesisleri, pompa istasyonları,enerjinin üretilmesi, izlenmesi, kontrolüve kalitesinin ölçülmesi ile ilgili işalanları diğer uzmanlık alanlarımızdır.

Otomasyon konusunda ülkemizdekigelişim sürecinden bahseder misiniz?

Yaklaşık 17 yıldır otomasyon sektöründe çalışıyorum. Endüstri meslek lisesi mezunu bir mühendis olarakbu sektörün hemen her aşamasındaçalışmış biriyim. Bundan dolayıdır ki busürecin gelişimini rahatlıkla gözlemleyebiliyorum.PLC sistemlerinin ilk çıktığı dönemlerde, yetişmiş eleman sıkıntısı ve IT bilgisayar sektörünün bugünkü gibi her eve girmediği dönemde firmalar bu tür sistemlere mesafeliydi.

Uluslararası pazara girmek isteyen çoksayıda makine imalatçısı otomasyoneksikliği sebebiyle iş kaybediyordu.Yurt dışından gelen sistemlerin bakımve onarımı için yabancılara yüklü paralarödeniyor, el üstünde tutuluyor veen iyi şekilde ağırlanıyordu. Belki gelenkişi ufak bir iş yapıyor, yaptığı işi kimse bilmediği için çok büyük bir iş yapmış gözüküyordu. Okullardaki makine ve elektrik, elektronik bölümlerinin birbirinden uzak olması bu sektörün önündeki en büyük problemlerin başında geliyordu. Ayrıca otomasyon sistemlerinin çok pahalı oluşu zorunluluk dışında sistemlerin kullanılmasınınönüne geçiyordu. Otomasyon sistemlerinin üretimde maliyeti birçok sebepten dolayı azalttığı göz ardı ediliyordu.

Ülkemizdeki otomasyon firmaları bilgi, becerive yetenekleri itibari ile yurt dışındaki firmalarla yarışabilir durumdadır.Birçok firmamız otomasyon sektöründehem Türkiye’de, hem de yurt dışında çok güzel ve büyük işler yapıyor.

“TÜRK MAKİNELERİ ‘TIKIR TIKIR’ÇALIŞIYOR”

Okullarda elektrik, elektronik vemakinenin birleşimi olan mekatronik,robotik, endüstriyel otomasyon bölümlerinin açıldığı, sektörel fuarların yapıldığı, malzemelerinin kolay ve ucuz bulunabildiği ve de dünya ile yarışacak otomasyon firmalarının olduğu birsürece gelindiğini ifade eden Emcekare Mühendislik Yönetim Kurulu Başkanı Aykut Açıkgöz; “Günümüzde dünyanın dört bir yanında Türk makinelerinin‘Tıkır Tıkır’ çalıştığı, hemen her sektörde otomasyon işlerinin Türk firmalar tarafından yapılabildiği bir dönemdeyiz”dedi.

Ülkemizde yapılan otomasyonun iyi yapıldığını söylemek mümkün mü?

Ülkemizdeki otomasyon firmaları bilgi,beceri ve yetenekleri itibari ile yurtdışındaki firmalarla yarışabilir hale geldi. Günümüzde bizim gibi birçokfirma otomasyon sektöründe hemTürkiye’de, hem de yurt dışında çok güzel ve büyük işler yapıyor. İş alabilme, projelendirme, mühendislik,eğitim ve işin zamanında bitirilmesi kabiliyeti ile diğer ülkelerdeki otomasyon firmaları ile yarışabilir halegelindi.

Fakat otomasyon sektöründek ifirma bölünmeleri, yetişmiş veya yetişen personelin işten ayrılması,firmaların uzmanlık alanları yerine her türlü otomasyon işlerini yapması bu sektörü tehdit eden başlıca unsurlardır.

“Bir otomasyoncunun sermayesi kullandığı bilgisayardır” olgusu maalesef ülkemizde yerleşti. Otomasyon firmasında yazılımı öğrenen bir otomasyon mühendisinin işten ayrılarak dışarıdan firmalara hizmet vermesi piyasayı çok kötü etkiliyor ve güvensizliğe sebep oluyor.

Bu yüzden birçok firma zararauğruyor. Yapılan otomasyon işinin birkereye mahsus bir iş olarak düşünülmemesi,yaşayan bir organizma olarakgörülmesi firmaların zarara uğramasının önüne geçecektir. Tasarruf olarak düşünülüp kesilen veya verilmeyen mühendislik maliyetleri, sistem durup çalışmadığı dönemdeki kayıplardan çokdaha azdır.

Türkiye’nin otomasyon konusunda dünyadaki yeri nedir?

Günümüzde Türkiye otomasyon konusunda dünya ile yarışır hale geldi.Dünyadaki ekonomik kriz ve pazar daralması etkilerini sürdürürken enerji koridoru olan ülkemizde özellikle enerji yatırımları artıyor. Boru hatları,rafineri projeleri, enerji dağıtım firmalarının yatırımları gibi birçok sebep veiş alanlarının varlığından dolayı yurtdışındaki otomasyon firmaları hem ürün satmak, hem de sistem kurmak için faaliyetlerini artırıyor. Bu da göstermektedir ki ülkemiz otomasyon yatırımları anlamında çekiciliğini gün geçtikçe artırıyor.

Özellikle makine imalatındaki artış potansiyeli, yabancı firmalardan otomasyon ürün satışı anlamında iştahlarını kabartıyor. Birçok Avrupa ve Uzak Doğu firması bu dönemde en fazlasatışlarını Türkiye’den gerçekleştiriyor.Sektörde faaliyet gösteren firmaların çoğu bu coğrafyadaki ana üssü pozisyonundadır.

“OTOMASYON FİRMALARI AR-GE ODAKLI OLMALI”

“Otomasyon firmaları Ar-Ge odaklısistem geliştirmeye önem vermelidir”diyen Açıkgöz; bunu uygulayan firmaların dışarıya bağımlılığını azaltıp teknik üstünlüğünü artırması gerektiğini vurguladı.

Sizce firmalar Ar-Ge’ye biraz da zaman kaybı gözüyle mi bakıyor?

Ar-Ge konusunda hiçbir faaliyet göstermemiş veya ilk denemesinde başarısızolmuş firmalar Ar-Ge çalışmalarınızaman kaybı olarak görüyor. Kendilerincede haklılar aslında. Ama bunu planlı programlı bir amaç doğrultusunda yapsalar, ne kadar faydalı olacağını göreceklerdir. Maalesef ülkemizde birçok firma devletimizin sağlamışolduğu imkanlardan habersiz. Bu türimkanların imtiyazlı firmalara verildiğini düşünmekteler. Bu algıyı hep birlikte kaldırabileceğimiz kanaatindeyim.

Otomasyon sektöründe yaşanan herhangi bir problem var mı?

Otomasyon sektöründe yaşanan sorunlararasında uzmanlaşma, yetişmiş eleman sıkıntısı ve yatırımcıların otomasyon için vermiş oldukları mühendislik maliyetlerini yüksek bulmaları ve iş ahlakı olarak belirtmek zannımca doğru olacaktır.

İhracat yapılanmanız hakkında bilgi alabilir miyiz?

Otomasyon taahhüt firmamız yurt dışındada referans işler yapıyor. Şu andaIrak’ın kuzeyinde Saklawa ve Koya şehirlerinin içme suyu arıtma tesisini yapıyoruz.Bu iki projeyi bu sene sonunda devreye almış olacağız. Bunun yanında Azerbaycan’ın tek tuz fabrikası firmamız tarafından yapıldı. Yine Azerbaycan Devlet Hastanesi ve üniversitenin enerji yönetim sistemi projeleri 2010 yılında firmamız tarafından yapıldı.

KKTC’de ve Özbekistan’da yapmış olduğumuz irili ufaklı birçok tesis bulunuyor. Bu sene yapmış olduğumuz yeni anlaşma ile Türkmenistan’da büyük pompa istasyonu ve arıtma tesisi işini aldık. Şu anda projeleri çizilen bu çalışmamız 2015 yılına kadar tamamlanmış olacak.

“TURQUALITY GİBİ BAŞARILI PROJELERİN SAYISI ARTMALI”

“Markalaşma konusunda hayata geçirilen Turquality gibi başarılı projelerin sayısı ve destekleri artırılmalıdır” şeklinde açıklama yapan Açıkgöz; “Markalaşma sayesinde yüksek katma değerli ihracat yapma olanağımız artacaktır.Ödemeler konusunda finansal sigorta şirketleri kurulmalıdır.

İhracatçı ödeme konusunda sorun olduğunda sigortaşirketinden ödemeyi tahsil ederek ticari hayatına devam etmelidir. Sonolarak Libya örneğinde gördüğümüz Irak’ın kuzeyindeSaklawa ve Koya şehirlerine içme suyu arıtma tesisi yapıyoruz.Ayrıca Azerbaycan’ın tek tuz fabrikasıfirmamız tarafından yapıldı. Türkmenistan’aise bu sene büyük pompa istasyonu ve arıtma tesisi kuracağız.gibi olağan dışı süreçlerde ihracatçılarımız ciddi finansal krizlerle baş başakalmaktadır.İhracat kredi faizlerimizhenüz dünya standartlarının üzerindedir.İhracatçılar için özel kredi faizidesteği sunulmalıdır” dedi.

Sektörde 2023 hedefiyle ilgili olaraksizce ne gibi önlemlerin alınması gerekiyor?

Makine imalatçılarına hedef doğrultusunda çok büyük görevler düşüyor.Türkiye’de makine imalatçılarımıza baktığımızda ağırlıklı olarak Afrika ve Asya ülkelerine ihracat yapıldığını görüyoruz. Avrupa’ya birçok makine imalatçımız makine veremiyor. Bunun sebebi olarak CE direktiflerinin tamamlanmamasını ve özgüven eksikliğini görüyorum.

Burada bizim gibiotomasyon firmalarına çok büyük işler düşüyor. Makinelerin güvenlik sınıfınagöre CE direktiflerini belirleyip danışmanlıkyapmamız, önlerini açacaktır.Şu anda Avrupa, tarihinin en büyükekonomik kriziyle boğuşuyor. Bir sürübüyük firma ekonomik koşullardan dolayıkapanma noktasına geldi. Eğer kifirmalarımız bunu fırsat olarak değerlendirip Avrupa’dan firma satın alsalarve satış pazarlamalarını bu firmalar üzerinden yapsalar, ülkemiz adına çok büyük kazançlar sağlanmış olacaktır.Bir de nitelikli makine üretiminin yapılmasınınönümüzü açacağını düşünüyorum.

Bu konuda devletimize düşengörevler olacaktır. Devletlerle ikiliticaret anlaşmalarının imzalanması, işyapmak için hevesli ticaret ataşeleriningörevlendirilmesi, yurt dışı fuarların gezilerin daha fazla teşvik edilmesi içinbütçenin artırılması, KOSGEB-TÜBİTAK-Kalkınma Ajansı gibi kurumlarınproje desteklerinin artırılması ve üniversite-sanayi işbirliğinin ilerlemesigerekir.Özellikle son yıllarda üniversitelerleberaber çeşitli projelergerçekleştirdiğiniz görülüyor.

Siz üniversitelerde verilen eğitimi yeterli buluyor musunuz?

Çok fazla yeterli bulmuyorum. Üniversitelerin sanayiden uzak olduğunu düşünenlerdenim. Ama bunun arkasına sığınmamamız gerekiyor. Üniversitebizlere okumayı, araştırmayı öğretir.Bundan sonra da kişi ister roman, isterhikaye isterse başka bir şey okur. Bu tamamen kişi ile ilgilidir. Bundan dolayı üniversitelerimize destek olmalı, yeni mezun kardeşlerimize iş olanakları sağlayarak iş hayatına kazandırmalıyız.

Biz bazı üniversiteler ve meslek liseleriile işbirliği yapıyoruz. Staj imkanlarınıokullarımıza sunuyor, memnun kaldığımız stajyerleri bünyemize katıyoruz.Gazi Üniversitesi ile birlikte yapmış olduğumuz SANTEZ projesinin sonuna yaklaşmış bulunuyoruz. Yine Gazi Üniversitesi ile birlikte Avrupa Birliği LDV projesi yapmaya başlıyoruz. Bu projede yaklaşık 40 kişi görev yapacak. Şu andada TÜTEVSİAD, TÜTEV, Gazi Üniversitesi ve firmamızın birlikte başvurduğubirçok proje bulunuyor.

Emcekare’nin 2012 yılı hedef ve projeleri nelerdir?

2012’nin Emcekare yılı olacağını düşünüyoruz. Şu anda 40 olan bayi sayımızı 2012 yılında daha da artırarak endüstriyel otomasyon sektöründe her yerde bulanabilen bir ürün,marka olabilmeyi planlıyoruz. Telekomünikasyon sektöründe de daha fazla büyüyeceğimizi ve pazardan daha fazla pay alacağımızı düşünüyoruz.

Telekomünikasyon sektörüne ait özel otomasyon projeleri ile bu sektörde vazgeçilmez bir firma olacağımızı tahmin ediyoruz. Otomasyon projelerinde daha seçici davranarak hem Türkiye’de, hem de komşu ülkelerdeki pazar payımızı artırmayı hedefliyoruz. 2011’de yaptığımız bayi toplantılarını 2012’de sürdürerek herbölgenin ihtiyaçlarını belirleyerek müşterilerimize daha yakın olabilmenin yollarını arayacağız.

Aykut Açıkgöz kimdir?

Ankara’da 1975 yılında doğdu. İlk,orta ve lise eğitimini Ankara’da tamamladı. Üniversite eğitiminiİstanbul Üniversitesi Elektronik Mühendisliği (İngilizce) Bölümü’nde,yüksek lisans programını Gazi Üniversitesi’nde yaptı. Yaklaşık 17 senedir endüstriyel otomasyon sistemleri ve mekatronik alanında çalışıyor.

İstanbul Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Mezunları Derneği (İÜMMED) ve Avrupa BirliğiElektrik-Elektronik Mühendisliği Öğrencileri Derneği Türkiye Komitesi(EESTEC Türkiye) kurucu üyesiolan Aykut Açıkgöz; günümüzdeTürkiye Teknik Elemanlar Sanayici ve İş Adamları Derneği (TÜTEVSİAD)Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini de yürütüyor.