Kumlama makineleri konusunda 1978 yılından bu yana hizmet verenEndümak, Ar-Ge’ye yaptığı yatırımlarla dikkat çekiyor...

Kumlama makineleri konusunda 1978 yılından bu yana hizmet veren Endümak, Ar-Ge’ye yaptığı yatırımlarla dikkat çekiyor. Özellikle Almanya ve İtalya’ya yönelik ihracat gerçekleştirdiklerini ifade eden Endümak Yönetim Kurulu Başkanı Zafer Özer; “Ar-Ge çalışmalarımızla yenilediğimiz kangal kumlama makineleri, çapraz fırça sistemi ve yataklı türbinlerimize gelen talepten memnunuz. Çok yakında dünyada hak ettiğimiz yere geleceğiz” dedi.

Ankara’da kumlama makineleri imalatı konusunda faaliyet gösteren Endümak, 34 yıldırsüregelen tecrübesiyle hizmet veriyor. Almanya ve İtalya başta olmak üzere 20 farklı ülkeye ürünlerini ihraç eden firmanın 2013 yılı hedefleri arasında ise Ar-Ge çalışmalarıyla kapasitesini yükselttikleri makinelerinin pazar payını artırmak yer alıyor.

Sincan OSB içerisinde 7 bin metrekarelik kapalıalana sahip olan fabrikalarında hizmet veren Endümak, ürünlerini son olarakAnkiros Fuarı’na katılarak sergiledi.

Endümak ne zamandan beri faaliyet gösteriyor?

Tahsin Poyraz ismiyle şahıs firması olarak kurulan firmamız 1978 yılında faaliyetlerine başladı. O dönemde sanayinin ihtiyaç duyduğu haddehane makineleri, dilme makineleri, baklavalı sac üreten makineler ve gezer köprülü vinçlerin üretimini gerçekleştiriyorduk.1982 yılından itibaren üretim gezer köprülü vinç ve kumlama makineleri üzerine yoğunlaştı. 1992 yılında anonim şirket yapısına dönerek tamamen kumlama makineleri imalatına yöneldik.

Endümak şirket yapılanması hakkında bilgi verir misiniz?

Endümak 1992 yılından beri anonimşirket olarak faaliyete devam ediyor.Firmamızın Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini ben, Yönetim Kurulu BaşkanYardımcısı görevini de Zeki Özer yürütüyor.Endümak’ın makine imalatı 7bin metrekarelik kapalı alanda, uzman 65 personel ile gerçekleşiyor. Personelimiz arasında üç makine mühendisi görev yapıyor.

Sincan OSB’de bulunan fabrikanızdaki üretim kapasiteniz hakkında bilgi verirmisiniz?

Şirketimiz 1998 yılından beri AnkaraSincan OSB içerisinde yer alan kendi fabrikasında faaliyet gösteriyor. Fabrika alanı 9 bin 200 metrekare olup 7bin metrekare kapalı alanında imalat gerçekleşiyor. Ürettiğimiz makinelerin proje, planlama, imalat ve montajını kendi elemanlarımızla yapıyoruz.

Halen gerek yurt içinde, gerekse de yurt dışında çeşitli tipte ve kapasitede 950’nin üzerinde makinemiz çalışıyor.Bu makinelerin yaklaşık 100 tanesi 20 ülkeye ihraç edildi. Bu noktada şirket yapılanmamız dahilinde ihracat ile de uzun zamandır uğraştığımızı söyleyebilirim.

Ar-Ge’nin ihracata katkısının büyük olacağını söyleyen Zafer Özer, yeniledikleri kumlama makinelerini piyasaya sunduklarını açıkladı.

“ALMANYA VE İTALYA BİZİ TERCİH EDİYOR”

Endümak’ın ihracat yapılanması hakkındabilgi veren firmanın Yönetim KuruluBaşkanı Zafer Özer bugüne kadaryaklaşık 20 ülkeyle çalıştıklarını ifadeetti. En çok Almanya ve İtalya’ya makine ihraç ettiklerini sözlerine ekleyenÖzer; yurt içinde ve yurt dışında çeşitlitipte ve kapasitede 920’nin üzerinde makinelerinin bu ülkelerde çalıştığınadeğindi.

Ürettiğiniz makinelerle ilgili bilgi verirmisiniz?

Firmamız 10 ana başlık altında üretim yapıyor. İmalatını gerçekleştirdiğimiz söz konusu makinelerin sıralamasını ise şu şekilde yapabiliriz:

Askılı kumlama makineleri; tablalı kumlama makineleri;tamburlu kumlama makineleri;kontini tünel tipi kumlama makineleri;sac ve profil kumlama makineleri;yuvarlak, kare, lama kumlama makineleri;kangal kumlama makineleri;tüp kumlama makineleri; boru dışıkumlama makineleri ve havalı kumlama makineleri.

Makineleriniz hangi ülkelerde kullanılıyor?

Genel anlamda kumlama üzerine imalettiğimiz makinelerimizin büyük birçoğunluğunu ihraç ettiğimizi söyleyebilirim.Özellikle yurt dışındaki talepleri incelediğimizde askılı kumlama makinesi,lastik bantlı tamburlu kumlama makinesi, tüp kumlama makinesi vesac profil kumlama makinesi ihracatınıağırlıklı olarak gerçekleştirdiğimiz görülüyor. Söz konusu makinelerimizien çok Almanya tercih ediyor. İhraçettiğimiz ürünlerimizin yüzde 20’si Almanya’ya gönderiliyor.

İhracatımızınyoğun olduğu bir diğer ülke iseİtalya’dır. Makinelerimiz ise bugüne kadar 20 ülkeye ihraç edildi.Ar-Ge konusunda firmanız ne kadaretkin?İmalatını yaptığımız makinelerin veriminiyükseltmek üzere Ar-Ge bölümümüz büyük bir enerji ile çalışıyor.Geçmiş dönemde yurt dışından ithaledilen birçok makine, artık firmamızda başarılı bir şekilde imal ediliyor.Sac profil kumlama makinelerindegeliştirdiğimiz çapraz fırça sistemi ve yataklı türbinlerimiz üstün başarı ile işliyor. Son zamanlarda geliştirdiğimiz kangal kumlama makineleride, üstün verimle müşterilerimizin hizmetine sunuldu. Bu noktada Endümak olarak Ar-Ge çalışmalarına önem verdiğimizi söyleyebilirim.

Gelişmekte olan ülkelerin teknoloji veAr-Ge’ye olan yatırımları sayesinderakiplerinin önüne geçtiği aşikardır.Biz de Endümak olarak elimizden geldiğince Ar-Ge konusuna önemgösteriyoruz. Bu bağlamda yürüttüğümüzçalışmalarımız da her geçen gün önemini artırmaktadır.

Endümak olarak destek aldığınız herhangi bir projeniz var mı?

Firmamız bütün araştırma geliştirme faaliyetlerini kendi imkanları ile gerçekleştiriyor.Bu tür tasarımlar yeterince uzun zaman isteyen ve rakiplerden farklılaşma, özgün projeler üretme konusunda önem teşkil eden çalışmalardır.Firmamız bünyesinde bu konuiçin istihdam ettiğimiz alanında önemli isimler bulunuyor. Bunun dışında bugüne kadar TÜBİTAK gibi herhangi birkurumdan destek almadık. Elbette ki TÜBİTAK ile beraber çalışmak önemli bir konu; ancak bu gibi kamu kurumlarında maalesef prosedürler uzun ve zahmetli.

Firmalar açısından prosedürlerin zaman alması negatif bir sonucudoğuruyor. Biz de bu nedenle yapılmasıgereken Ar-Ge çalışmalarını kendiekibimizle çözme yoluna gittik.

“KENDİ AR-GE’MİZİ KENDİMİZ YAPIYORUZ”

Bugüne kadar TÜBİTAK ve TEYDEB’tenherhangi bir destek almadıklarını söyleyen Özer; “Firmamız bütün araştırma geliştirme faaliyetlerini kendi imkanları ile gerçekleştiriyor. Elbette ki TÜBİTAK ile beraber çalışmak önemli bir konu;ancak bu gibi kamu kurumlarında maalesef prosedürler uzun ve zahmetli. Firmalar açısından prosedürlerin zaman alması negatif bir sonucu doğuruyor”dedi.

Düzenlenen eğitim ve seminerlerin çalışanlarınıza ne yönde katkısı oluyor?

Çalışanların bir ekip, takım ruhuylaçalışmasının; firmalara her zaman olumlu getirileri olmuştur. Birlikten doğan güçle yapılan çalışmalarda güzel sonuçlar almaya devam ediyoruz.Çalışanlarımızın kendilerini geliştirebilmeleri için çeşitli eğitimlere ve seminerlere gönderiyoruz.

Böylelikle kadromuz teknolojiyi ve sanayi alanındaki gelişmeleri yakından takip edebilme özelliğine sahip olup kendilerini daha donanımlı hale getiriyor.

Yapılanbu çalışmalar da zaman içersinde Endümak’ın kalitesine avantaj olarak bir yansıma sağlıyor. Bunun haricinde daha önce de belirttiğim gibi takım ruhu çok önemli.

Çalışanlarımızı birbirleriyle kaynaşmaları ve arkadaşlıklarını ilerletmeleri adına mangal günleri gibiçeşitli günler organize ediyoruz.Son olarak Ankiros Fuarı’na katıldınız.

Fuar hakkındaki düşünceleriniz nedir?

Fuarlar imalatçı firmaların vizyonlarınıgeliştirebilmeleri için çok önemli organizasyonlardır. Firmalar hem kendi,hem de rakip firmaların seviyelerini ve gelişmelerini takip ederler.

Ayrıca firmaların kendi tanıtımlarını ve ürünlerinin özelliklerini anlatabilmesi açısındanda önemli bir fırsat yaratır. Türk makinesanayi bu anlamda özellikle 1990’lı yıllardanitibaren fuarların önemini anlamıştır.

Söz konusu vizyon çerçevesinde firmalarda bu fuarın gerek ziyaretçisi, gereksede katılımcısı olarak destek sağlamıştır.Keza Endümak olarak biz de Ankiros Fuarı’na ilk açıldığı 1992 yılından beri sürekli katılan bir firmayız.

Bu fuar ilk günden beri kendini geliştirmektedir vekonusunda en iyi fuardır.Bu sene düzenlenen Ankiros 2012 Fuarı’na yönelik görüşlerime gelirsek;katılımcı sayısının çok üst düzeydeolmasına rağmen ziyaretçilerin istenilenseviyede olmadığını düşünüyorum.

Özellikle Fas, Tunus, Libya, Suriye, Irak,Mısır, İran, Rusya, Ukrayna, Almanya ve İtalya’dan gelen ziyaretçi neredeyse yok denilecek kadar az idi. Ancak yine de AnkirosFuarı’nın sektörümüz adına çok önemli getirilerinin olduğunu düşünüyorum.

Makine Tanıtım Grubu’nun çalışmaları hakkında neler düşünüyorsunuz?

Makine Tanıtım Gurubu Türk sanayisineyön veren önemli kurumlardan birisidir.Gerek medyadan, gerekse derginizden sizleri takip ediyoruz. Hatta MakineTanıtım Grubu’nun son yıllarda Türkmakine sektörünü tanıtmak için yaptığı çalışmalar oldukça başarılıdır. ‘TıkırTıkır’ ve ‘Key To Success’ özellikle yurtdışında Türk makine sektörünü tanıtan başarılı organizasyonlar arasındadır.

Türk makine sanayisinin güvenirliliğinin ve kalitesinin bu gibi çalışmalarlahem yurt içindeki alıcılara, hem de yurtdışındaki potansiyel firmalara tanıtılmasıgerekmektedir. Bugüne kadarmaalesef bu konuda bu kadar etkin çalışan herhangi bir proje gerçekleşmedi.Ancak Makine Tanıtım Grubu, Türk makine sanayisinin tanıtımını böylesine başarılı çalışmalara imza atarak yapan tek kurum oldu.

“BAŞARILI ÇALIŞMALARA İMZA ATAN TEK KURUM: MTG”

Türk makine sanayisinin bilinirliğini artırmakadına Makine Tanıtım Grubu’nun(MTG) önemli tanıtımlar gerçekleştirdiğiniifade eden Zafer Özer; “Özellikle yurtdışında sayısız fuarda reklam ve tanıtım organizasyonları düzenleyerek Türk makinesinin kalitesini bir adım öteye taşıyan MTG’nin çalışmalarını çok başarılı buluyorum.Zaten MTG bu konuda böylesine Türk makine sanayisinin bilinirliğini artırmakadına Makine Tanıtım Grubu’nun(MTG) önemli tanıtımlar gerçekleştirdiğini ifade eden Zafer Özer; “Özellikle yurtdışında sayısız fuarda reklam ve tanıtımorganizasyonları düzenleyerek Türk makinesininkalitesini bir adım öteye taşıyan MTG’nin çalışmalarını çok başarılı buluyorum. Zaten MTG bu konuda böylesine kaliteli işlere imza atan tek kurum oldu”dedi.

Türkiye makine üreticiliği bakımından sizce ne durumda?

Türkiye’nin makine üreticiliği konusundadünyada hak ettiği yeri alamadığını düşünüyorum. Her ne kadar gelişmişülkelerdeki makine sanayi gelişiminiyakalayamadıysak da son yıllardabu durumun değiştiği kanaatindeyim.Eskiden ithal ettiğimiz neredeyse bütün makine ve aksamlar artık ülkemizde son derece kaliteli bir şekilde yapılıyor.

Herne kadar Ar-Ge konusunda yeterli imkanı bulamasak da gelişme sürecimiz gayet iyidurumdadır. Ülkemizde zaman zaman bazı makine sanayi alt sektörlerinde gelişmişülkelerin yapmak istemediği, teknolojik olmayan, ‘angarya’ olarak kabul ettiği, getirisi az makinelerin imalatını gerçekleşiyorsada bu durumun önümüzdeki günlerde azalacağını söyleyebilirim.

Faaliyet alanınızda ihracat yapmanın olumlu ve olumsuz yanları nelerdir?

Kumlama makinelerini ihraç edebilmekiçin öncelikle o ülkede servis ve yedek parça ağını kurmak gerekir. Çünkü bu makineler kendi kendini yiyen makinelerdir.

Yani zaman içerisinde parça değişimiya da bakıma girmesi gibi durumları söz konusudur.

Ancak sektörümüzde hizmet veren firma sayısı fazla olmadığıiçin böyle giderlerin bizlerin karşılaması bekleniyor. Yani aslında imkansızı başarmamız isteniyor.

Bu yerli makinecininve ihracatın gelişmesine balta vuran birdurumdur. Bunun düzenlenmesi içinde TÜBİTAK veya KOSGEB gibi kurumlara ihtiyacımız var.

Eğer söz konusu kurumlar sektörümüze destek sağlarsa birçok ülkede yapılanarak ihracat ağımızı artırabiliriz.

Bu da yakın gelecekte hem ülkemize, hem de makine ihracatçılarına olumlu katkılar sağlar.

“DESTEĞE İHTİYACIMIZ VAR”

Türkiye’nin makine üretimi konusunda dünyada hak ettiği yeri almadığını söyleyen Özer; “Sektör oyuncularından imkansızın başarılması isteniyor. Ancak yerli makinecinin desteğe ihtiyacı var. Bunedenle TÜBİTAK ve KOSGEB gibi kurumlarındaha fazla desteğine ihtiyacımız var” dedi.

Türk makine sanayisinin geleceği hakkında neler düşünüyorsunuz?

Türk makine sanayisinin önünde önemli bir hedef bulunmaktadır. 2023 yılındaki 100 milyar dolar ihracat hedefi için sektörümüzün tüm oyuncuları çalışmalarını sürdürüyor. Ancak ben Türk makine sanayisiningeleceğini iyi görmüyorum. Herne kadar önemli gelişmeler göstersek de özellikle küçük işletmelerdeki işverenler çok sıkıntılı günler yaşıyor. İşverenlerin üzerindeki yük her geçen gün artıyor ve rekabet şanslarını kaybediyorlar. Budurumun da kısa sürede sektöre kötüyansıyacağını düşünüyorum.

Sektöre bakıldığında size göre en büyük problem nedir?

Sektörün en büyük problemi öncelikle komşu ülkelerde yaşanan değişim sürecidir. Onların yaşadığı söz konusu değişim her ne kadar kendilerini etkiliyor gibi görünse de, genel anlamda ülkemizin ekonomisine de yansımaları bulunmaktadır. Bunun haricinde diğerproblemler arasında artan iş gücü veham madde maliyetlerini sıralayabilirim.

İleriye yönelik projeleriniz ve gelecek hedeflerinizden bahseder misiniz?

Biz bir aile şirketiyiz. 30 yıldır ülkemize hizmet veriyoruz. Önümüze çıkan engeller bizim hedeflerimizi değiştiremeyecektir.Endümak’ı marka yaparak dünyada hak ettiği yeri alabilmesi için tüm gücümüzle çalışacağız.2013 yılının ekonomik anlamda zor bir yıl olacağını düşünüyorum.Bu nedenle bir takım tedbirler aldık.İhracata ağırlık vererek mevcut kapasitemizi artırmaya gayret edeceğiz.

2012 yılında yaptığımız görüşmeler ve fuarlardan edindiğimiz tecrübelerle potansiyel pazarlar olarak belirlediğimiz hedef firmalar ile ticari görüşmelere yoğunlaşacağız.

Zafer Özer kimdir?

 

Ankara’da 1957 yılında doğdu. 1985yılında ODTÜ Makine Mühendisliğibölümünden mezun oldu. Aynı yılEndümak firmasında işe başladı.

Askerlikdönüşü iki yıl TAI’de planlama mühendisi olarak görev alan ZaferÖzer; 1992 yılında Endümak’ınkurucusu Tahsin Poyraz’ın vefatıylatekrar Endümak’a geri döndü.

Özer 1992 yılından bu yana firmanın Yönetim Kurulu Başkanı olarakgörevine devam ediyor.