Değirmen makineleri sektöründe 23 yıldır faaliyet gösteren Genç Değirmen Makinaları; 2011 yılından bu yana Turqum markası ile...

Değirmen makineleri sektöründe 23 yıldır faaliyet gösteren Genç Değirmen Makinaları; 2011 yılından bu yana Turqum markası ile üretim yapıyor. Firmanın Genel Müdürü Kerim Selek; Turqum markası sayesinde ürettikleri makine ve ekipmanların çalışma sistemini tekrar gözden geçirdiklerini vurgulayarak; “Daha az maliyetle daha kaliteli malzeme kullanarak, en son teknolojiye göre üretim yapmaya başladık” dedi.

 

Konya’da 1990 yılında kurulan Genç Değirmen Makinaları, değirmen makineleri imalatı alanında faaliyet gösteriyor.Müşterilerine un ve irmik üretim tesisleri konusunda anahtar teslim çözümler de sunan firma; 2013 yılı içerisinde tamamlanacak 7,2 milyon dolarlık yeni tesis yatırımıyla çok daha gelişmiş bir üretim alanında müşterilerine hizmet vermeye hazırlanıyor.

Üretimleriniz nerede gerçekleşiyor?

Firmamız Konya Organize Sanayi Bölgesi’nde 1990 yılında küçük bir atölye olarak faaliyetine başladı. Genç Değirmen Makinaları olarak burada 2000 yılına kadar üretimimizi sürdürdük. Daha sonra ileriye dönük ve kapsamlı çalışmalarımız için Ankara yolu 20. km’de daha büyük bir alan üzerine kurulu yeni fabrikamıza taşındık. Yeni fabrikamızda yurt içi ve yurt dışı müşterilerimize yönelik un ve irmik fabrikaları için gerekli makine, ekipman, depolama sistemleri ve çelik konstrüksiyon sistemleri konularında daha kaliteli üretim yapmaya başladık.

Firmanızın yapılanması hakkında bilgi alabilir miyiz?

Genç Değirmen Makinaları bünyesinde Genel Müdür olarak göreve başladığım 1999 yılından itibaren kurumsallaşma çalışmalarına ağırlık vererek bu konuda olumlu adımlar attık.Genç 2012 yılına gelindiğinde 13 bin 250 metrekare olan fabrikamızı; 10 bin metrekaresi kapalı alan olmak üzere toplamda 38 bin metrekare olarak genişlettik.2013 yılında tamamlayacağımız yeni tesisimizle sektörde çok daha önemli bir konuma geleceğimizi umuyoruz.

Genç yönetim kurulumuz ve yönetim kurulu tarafından belirlenen hedefler doğrultusunda oluşturulan icra kurulu  ve icra kuruluna bağlı müdür ve bölüm sorumları tarafından yönetilmektedir. Firmamız yönetiminde görev alan herkes, üretim kapasitemizi en iyi seviyeye ulaştırmak ve yeni pazarlarda daha  iyi ve kaliteli bir hizmet  verebilmek için geliştirici  ve çözümleyici kararlar ve stratejiler çerçevesinde hareket eder. Bu noktada amacımız yeni makine  parkurumuz ve deneyimli teknik personelimizle müşteri taleplerine sıfır hatalı üretim ve en son teknolojiye uygun olarak  zamanında ve en iyi şekilde cevap verebilmektir.

TÜBİTAK projelerimiz sayesinde zamanın ve işçiliğin verimli kullanılmasını sağladık.

“TÜBİTAK DESTEĞİ YANIMIZDA”

Firmalarının ürettiği makineleri geliştirme ve modernize etme noktasında TÜBİTAK’ın daima yanlarında olduğunu belirten Genç Değirmen Makinaları Genel Müdürü Kerim Selek; “TÜBİTAK tarafından kabul edilen, çalışmaları devam eden ve tamamladığımız projelerimiz mevcut. İlk olarak TÜBİTAK, Genç Değirmen Makinaları ve Selçuk Üniversitesi işbirliğiyle devam eden; kalifiye eleman, istihdam ve sektördeki diğer belli başlı sorunların çözümü hususunda çalıştığımız projeleri çok önemsiyoruz. Ayrıca ‘Değirmenin Kalbi’ dediğimiz crocodile vals makinemizi,en az seviyede temizlik ve bakım gerektirecek ergonomik tasarım projesiyle 2008 yılından 2009’a kadar olan bir zaman dilimi içerisinde tamamladık.

2010 yılında da elek makinemizi geliştirmek için Ar-Ge çalışmaları yaptık.2012 yılında da bu projemizi başarıyla tamamladık. Projelerimizin tamamlanmasından sonra hiç zaman kaybetmeden makinelerimizin satış ve ihracatına başlayarak yurt içinde ve yurt dışındaki müşterilerimizin beğenisine sunduk. TÜBİTAK projeleri çerçevesindeki çalışmalarımızla zaman ve işçilik gibi konularda çeşitli avantajlar elde ettik. Ayrıca bu geliştirdiğimiz ürünlerin ihracatını gerçekleştirerek ülkemize önemli oranda döviz de kazandırmış olduk” dedi.

Dünya çapında Türk makinesinin kalitesini anlatan Turqum markası, firmamıza ve ülkemize çok önemli fayda sağlıyor.

Test aşamasında olan makineniz, sektöre ne yönde avantaj sağlayacak?

Üzerinde çalışmakta olduğumuz, test aşamaları devam eden makinemiz ile müşterilerimizin dört far

klı makinede yaptığı işlemi, tek bir kombine makine ile çoklu ayırma tekniğini kullanarak yapması mümkün olacak. Test aşamaları devam eden bu makinenin en önemli özelliklerinden biri; eleme işlemi ile çöpleri ve aynı dizedeki büyük taşları yani tahıl ve çekirdekten daha büyük olan tüm yabancı maddeleri ve kırık taneleri ayırmasıdır.

Ayrıca elenen ürünün içerisindeki daha küçük yabancı maddeler örneğin; kum, kırık çekirdek ve yabancı tohum da ayıklanabilecek. Bu makinenin diğer bir önemli özelliği de ürünü türüne ve ağırlığına göre zaten ayırmış olduğu için aynı boyuttaki ürünleri ağırlıklarına görede gruplandırabilecek.

Ağır ürünler titreşim yoluyla eleme ünitesinin alt bölümüne geçerek takip eden bölüme akacak, hafif taneler ise hava yardımıyla başka bölüme aktarılabilecek. Temiz ürün hava yolu ile ürün çıkışından yedek saklama bölümüne gidecek. Düşük yoğunluklu toz gibi partiküllerin, kabuk, saman ve içi boş tanecik ve dış tohumun ayrılması sınıflandırması gerçekleştirilecek.

Özetle geliştirdiğimi bu makineyle  taş ayırıcı, çöp sasörü, hava kanalı ve radyal tarar makinelerinin yaptığı görevleri  tek bir makinede toplamış olacağız.

 Test aşaması devam eden  makinemiz tamamlandığında hem bizim, hem de müşterilerimiz için oldukça  tasarruflu bir çözüme imza atmış  olacağız.  Müşterilerimiz bu makine  sayesinde hem  makine parkurundaki yerden  tasarruf edecek, hem  de birçok işlemi  tek bir makine  ile yaptığı için elektrikten tasarruf edecek. Bununla beraber elde ettiği ürün  daha  temiz olacak. Bizim açımızdan da böyle komplike bir makinenin üretime kazandırılması da üretim maliyetlerimizde büyük oranda bir azalma anlamına geliyor.


Çalışanlarınızın gelişimi için yürüttüğünüz programlar nelerdir?

Bizim için her çalışanımız ailemizin bir ferdidir. Bir kurumun başarılı ve uzun ömürlü olmasının yolu, çalışanlarının ve müşterilerinin memnuniyetinden geçer.

Eğer çalışanlarınız ve müşterinizle iyi bir ekip, iyi bir aile olmazsanız uzun ömürlü ve başarılı olmanız mümkün değildir. Biz de bu bakış açısından hareketle çalışanlarımızın gelişimi için her yıl belirlenen bir bütçe çerçevesinde hem kişisel gelişim, hemde iş süreçlerinin iyileştirilmesiyle ilgili eğitimler düzenliyoruz.

Şirketimizde işe alınan her eleman önce şirketimizi tanır ve gerekli olan eğitim sürecinden geçer. Bu çalışmaların yanında ayrıca iş sağlığı ve güvenliği eğitimleri de verilir.

Fuar seçimlerinde ne gibi kıstaslarınız var?

Genç Değirmen Makinaları olarak yurt içi ve yurt dışında düzenlenen, firmamızı ve dolayısıyla hizmet verdiğimiz sektörü ilgilendiren çeşitli fuarlara katılıyoruz.

Fuarlar; firmaların ürünlerini tanıttıkları, yeni üretimlerini ve ürünleri üzerinde değişiklikler sundukları, gelişmelerini takip ettikleri ve müşterileri ile doğrudan temas kurdukları platformlar olarak oldukça önemli bir işlev üstlenir. Özellikle yurt dışında düzenlenen ve dünya çapında bir ziyaretçi kitlesinin takip ettiği fuarlara katılmaya özen gösteriyoruz.

 “YILLIK CİROMUZUN YÜZDE 95’LİK KISMINI DIŞ PAZARLARDAN ELDE EDİYORUZ”

Sektöre 1990 yılında giren Genç Değirmen Makinaları’nın bugün ihtiyaç duyulan her düzeyde değirmen makinelerini imal edebilecek kapasiteye sahip olduğunun altını çizen Selek; “Un ve irmik üretim tesisleri konusunda üstlendiğimiz projelerde tasarım, imalat ve montaj ile birlikte müşterilerimize en uygun anahtar teslim çözümleri de sunuyoruz. Firmamız iç pazarda yüzde
5’lik bir paya sahipken, yıllık ciromuzun yüzde 95’lik kısmını dış pazarlardan elde ediyoruz.

2007 yılından bu yana ciromuzu yaklaşık yüzde 3,5 oranında artırdık. Ürünlerimizi yurt dışında oldukça geniş bir pazara gönderiyoruz. Bugün itibarıyla 45 ülkeye ihracatımız var. Makinelerimiz Asya, Avrupa ve Afrika’nın çeşitli ülkelerinde çalışıyor. Afganistan, Arnavutluk, Cezayir, Almanya, Avusturya, Arjantin, Azerbaycan, Bahreyn, Bulgaristan, Danimarka, Mısır, Etiyopya, Fransa, Gürcistan, Hindistan, Endonezya, İran, Irak, İtalya, Ürdün, Kazakistan, Kırgızistan, Letonya, Moritanya, Fas, Nepal, Hollanda, Nijerya, Umman, Pakistan, Filistin, Polonya, Katar, Romanya, Rusya, Suriye, Tacikistan, Tunus, Türkmenistan, Ukrayna, Birleşik Arap Emirlikleri,İngiltere, Özbekistan ve Yemen ihracat gerçekleştirdiğimiz ülkeler arasında“ dedi. Gelecek hedeflerinde Güney Amerika pazarına ihracat yapmanın olduğunu söyleyen Selek; müşterilerine, yurt dışında bulunan ofislerinden Genç Değirmen Makinaları markası ile değirmen makine ve ekipmanları da temin etme imkanına sahip olduklarını belirtti.

İhracat konusunda yaşadığınız sıkıntıların çözüm yolu sizce nedir?

İhracatla ilgili yaşadığımız başlıca sıkıntıları şu şekilde özetleyebilirim: Bazı ülkelerdeki ithalat rejimlerinden veya o ülkelerin yönetiminden kaynaklanan problemler, yer yer bize zorluk yaşatabiliyor. İhracat yaptığımız ülkeler ile Türkiye arasında gümrük anlaşması veya ticaret anlaşmasının bulunmayışı veya bu anlaşmaların kapsamının yetersiz olması ihracatımızı zor duruma düşürebiliyor. Türkiye ile ihracat yapılan veya yapılacak ülke arasındaki prosedürlerinin çokluğu ve alınan çeşitli vergi ve masraflar, fuar için gönderilen ürünlerin ihracatında ve ithalatında denetimin fazla olması gibi hususlar da karşılaştığımız sıkıntılar arasında. Bence saydığım bu sıkıntıların çoğunun çözümü; Türkiye ile diğer ülkeler arasındaki ekonomik, siyasi, kültürel ilişkilerin kuvvetlendirilmesi ve ayrıcalıklar sağlanmasından geçiyor.

Türkiye’deki ihracat prosedürleri daha aza indirilmeli, ihracat yapan veya yapacak şirketler maddi olarak desteklenmeli, vergi ve masraflar mutlaka azaltılmalı. İhracat konusunda firmalara güncel bilgilerin zamanında ulaştırılması da ayrıca çok önemli. Firma talebine göre firma ilgililerine yurt dışı pazarlama, satış ve ihracat prosedürleri konusunda danışmanlık hizmeti sunulması oldukça faydalı olur. Fuarlara gönderilen ve fuar bitiminde geri getirilen ürünlere yönelik prosedürlerin de en az seviyeye indirilmesi bizlere oldukça önemli bir zaman kazandıracaktır.

Turqum markasının firmanıza sağladığı avantajlardan bahseder misiniz?

Öncelikle ürettiğimiz makine ve ekipmanların tasarımını, üretim sürecini ve çalışma sistemini tekrar gözden geçirdik. Daha az
maliyetle daha kaliteli malzeme kullanarak, en son teknolojiye göre üretim yapmaya başladık. Kalite kadar görselliği de ön planda tutarak, makine dizaynlarını değiştirdik. Makineler çalışmaya alındıktan sonra makinenin çalışma performansını etkileyen faktörleri inceleyip gerekli iyileştirmeleri yaptık. Böylece makinelerimizin uluslararası standartlarda üretimini sağlamış olduk.

Yetkili kurumlar tarafından sürekli periyodik denetimler yapıldığı için kalite standardımız her denetimde sürekli artış gösteriyor. Tabii ki ürettiğimiz makine ve ekipmanları pazarlamamız gerekiyor. Uluslararası pazarlarda firma ve ürünümüzün tanınırlığı için uluslararası sektör dergilerine verdiğimiz reklamların bir kısmı Turqum marka desteği çerçevesinde destekleniyor. Böylece daha çok reklam vererek, firma ve ürünümüzün tanınırlığını artırarak dünyada değirmen makineleri konusunda bir marka haline gelmiş oluyoruz.

TURQUM DEMEK, KALİTELİ TÜRK MAKİNESİ DEMEK

Turqum markasının global pazarlarda “Kaliteli Türk Makinesi” imajını güçlendirdiğini vurgulayan Selek; “Türkiye, Çin’den çok daha kaliteli makineler üretmesine rağmen Avrupa pazarında hala Çin ile benzer bir imaja sahip. Oysaki Türkiye şu anda Avrupa stan-
devam edeceğine inanıyorum. Bu artıştan makine üreticileri hak ettiği payı dartlarında; az maliyetle daha kaliteli ve son teknolojileri kullanarak üretim yapan bir ülke konumunda. Avrupa ülkelerinde var olan bu olumsuz imajın yok edilmesinde Turqum markasının firmamıza ve ülkemize faydası olacağını düşündük ve bu konuda da yanılmadığımızı çeşitli vesilelerle görüyoruz” dedi.

 

Türk makine sektörü 1990’lı yıllardan günümüze, her yıl artan bir oranda büyüme gösterdi. Bu, makine sektörü- müz için çok güzel bir durum. Tüm bu süreçte, Türkiye pazarındaki yabancı makine üreticilerinin payı büyük oranda düşerken yerli makine üreticilerinin pazarda ezici bir üstünlüğü söz konusu oldu.

Yerli üreticilerin, son teknolojiyi kullanırken sunduğu uygun fiyatlar,bu pazar hakimiyetinin sağlanmasında kilit bir önem arz ediyor.

Gelişim süreci sektörde tatlı bir rekabet havası da oluşturdu. Bu rekabetin hem bizler, hem de ihracat yaptığımız ülkeler için önemli olduğunu düşünüyorum.

Devletimizin de sektöre ve firmalara sağladığı destek muazzam bir gelişme kaydetti. Türkiye’nin “makine üreticisi ülke” imajının daha iyi yerlere gelebilmesi için devletimiz firmalara ve sektörel kuruluşlara çeşitli oranlarda kaynak aktarıyor.

Ülkemiz büyümeye açık ekonomisiyle teknolojik donanımı ve bilgi birikimiyle ihracat konusunda belirlediği hedefe ulaşabilecek durumda. Makine ihracatı her yıl artış gösteriyor. 2013 yılında da bu artışın alacaktır.

2012 yılı firmanız açısından nasıl geçti ve 2013 yılına nasıl başladınız?

Değirmencilik sektörünün 2011-2012 yılı itibariyle büyüdüğünü şöyle ifade edebilirim: Dünya ölçeğinde çeşitli firmalar daha önce sadece un alırken bu süreçte kendi üretim tesislerini kurup sadece buğday ithal ederek kendi unlarını yine kendileri üretmeye başladı. Böylece bir yandan daha kaliteli un üretimi yaparken diğer yandan da ürettiklerini ihraç eder konuma geldiler. Bu durum sektörün 2011-2012 döneminde büyümesinde önemli bir rol oynadı.

Bununla birlikte Avrupa’da yaşanan ekonomik istikrarsızlığın, sektördeki firmaları olumsuz etkilediği de bir gerçek. Sektörün daha da canlanması için Avrupa’daki ekonomik istikrarsızlığın bir an önce sona ermesi lazım. 2013 yılı bütün etkenler göz önüne alındığında yeni arayışlar ve belli zorluklarla geçecek gibi görünüyor. Firma olarak bu zorluklardan dolayı yeni pazarlara yönelmeye başladık.Güney Amerika ülkelerinden Arjantin, Bolivya, Brezilya, Ekvator, Guyana, Kolombiya, Paraguay, Peru, Surinam, Şili, Urugay ve Venezuela’ya ihracat çalışmalarına başladık. 

“KALİFİYE ELEMAN SIKINTISI FİRMALARIN ORTAK SORUNU”

Sektörde faaliyet gösteren birçok firmanın ortak sorunu olan kalifiye eleman bulamamanın kendileri için de en büyük sorun olduğuna değinen Selek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Meslek liselerinin,yüksek okulların ve mesleki eğitim veren üniversitelerin sanayinin ihtiyaçları doğrultusunda ve belli bir uyum içerisinde çalışması gerekir diye düşünüyorum. Hatta bana göre üniversite ve yüksek okulların sanayi içerisinde yer almaları hem kalifiye eleman, hem de diğer sorunların çözümü için en ideal yollardan birisidir. Mevcut durumda okullar sanayiden uzak bir biçimde, sadece teorik eğitim imkanı sunuyor.Bu duvarın yıkılması tüm sektörler için daha faydalı olacaktır.

Genç Değirmen Makinaları olarak sektörün geleceği hakkında neler söyleye bilirsiniz?

Sektörün artık Avrupa kalitesini yakaladığını görüyoruz. Bu kalite standartlarına rağmen belirlenen fiyatlar ise Avrupa ülkelerindekilere kıyasla çok daha uygun. İyi kalitede ve aynı zamanda da uygun fiyata ürün ve hizmet sunulduğundan, Türk firmaları dünya piyasasında söz sahibi olmaya başladı. Özellikle Konya, değirmen makineleri üretiminde Türkiye’de ilk sırada yer alıyor. Her türlü tedarikçi bulunduğu için üreticiler arasında rekabet çok yüksek.

45 ülkeye ihracat gerçekleştirerek yıllık ciromuzun yüzde 95’lik kısmını dış pazarlardan elde ediyoruz.

“KALİFİYE ELEMAN SIKINTISI FİRMALARIN ORTAK SORUNU”

Sektörde faaliyet gösteren birçok firmanın ortak sorunu olan kalifiye eleman bulamamanın kendileri için de en büyük sorun olduğuna değinen Selek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Meslek liselerinin,yüksek okulların ve mesleki eğitim veren üniversitelerin sanayinin ihtiyaçları doğrultusunda ve belli bir uyum içerisinde çalışması gerekir diye düşünüyorum. Hatta bana göre üniversite ve yüksek okulların sanayi içerisinde yer almaları hem kalifiye eleman, hem de diğer sorunların çözümü için en ideal yollardan birisidir. Mevcut durumda okullar sanayiden uzak bir biçimde, sadece teorik eğitim imkanı sunuyor.Bu duvarın yıkılması tüm sektörler için daha faydalı olacaktır.”

Genç Değirmen Makinaları olarak sektörün geleceği hakkında neler söyleyebilirsiniz?

Sektörün artık Avrupa kalitesini yakaladığını görüyoruz. Bu kalite standartlarına rağmen belirlenen fiyatlar ise Avrupa ülkelerindekilere kıyasla çok daha uygun. İyi kalitede ve aynı zamanda da uygun fiyata ürün ve hizmet sunulduğundan, Türk firmaları dünya piyasasında söz sahibi olmaya başladı. Özellikle Konya, değirmen makineleri üretiminde Türkiye’de ilk sırada yer alıyor. Her türlü tedarikçi bulunduğu için üreticiler arasında rekabet çok yüksek.

 Yeni geliştirdiğimiz ürün sayesinde dört farklı makinenin yaptığı işlemi, tek sistem yapılabilecek.

 Kerim Selek Kimdir?

Konya’da 1976 yılında doğdu. İlk ve orta öğrenimini Konya’da tamamladıktan sonra Selçuk Üniversitesi Eğitim Fakültesi’nden mezun oldu. Aynı üniversitenin İşletme Fakültesi’nde yüksek lisans eğitimini tamamladı. 1996 yılında gıda sektöründe çalışmaya başladı. 1999 yılında Genç Değirmen Makinaları Genel Müdürlüğü görevine başlayan Selek aynı zamanda firma ortağıdır.