Özyeğin Üniversitesi Makine Mühendisliği bölümü öğrencileri, teorik bilginin yanında sanayiyle işbirliği içinde yürütülen projelerde...

Özyeğin Üniversitesi Makine Mühendisliği bölümü öğrencileri, teorik bilginin yanında sanayiyle işbirliği içinde yürütülen projelerde görev almalarının kendilerine büyük bir avantaj sağladığını düşünüyor.

AHMET EREN KILIÇ
MAKİNE MÜHENDİSLİĞİ 2. SINIF ÖĞRENCİSİ
“PROJELERDE GÖREV ALIYORUM”

Özyeğin Üniversitesi’nde üç yıldır eği­tim görüyorum. Henüz bölüm ayrımı yapmamakla birlikte ağırlıklı olarak imalat teknolojileri üzerine çalışıyo­rum. Mühendislik çocukluğumdan itibaren beni çeken bir alandı. Zaman içinde mekaniğe de son derece yatkın olduğumu gözlemledim. Üniversite eğitimiyle birlikte hazırlanan proje­lerde aktif olarak yer almak, birebir makineleri kullanarak bir şeyler başarabilmek mühendisliğe olan ilgi ve sevgimi artırdı.

Sadece mühendis olmak değil, bazı durumlarda tek­nisyenlik yaparak bile sürece dâhil olmak son derece keyifli. Türkiye makine sektörü gelişmeye açık yapısıyla önemli bir konumda. Türk üretimi makineler artık dünya tarafından biliniyor ve tercih edili­yor. Özellikle küçük ve orta ölçekli firmalara devletimiz gerekli desteği sağlarsa bu firmalar daha iyi nok­talara ulaşacaktır. Akademik eğiti­mim de imalat teknolojilerine odaklı çalışmamın temel nedeni de ileride sektörün üretim alanında çalışmak istememden kaynaklanıyor. Hedefim; akademisyen olarak kalmak yerine iş dünyasına girip, sanayide görev alabilmek. 

MEHMET CAN YILDIRIM 
MAKİNE MÜHENDİSLİĞİ 1. SINIF ÖĞRENCİSİ
“UÇAK VE UZAY SANAYİSİNE YÖNELECEĞİM”

Makine mühendisliğini tercih etmem de ailesel faktörler etkili oldu. Kü­çüklüğüm babamın atölyesinde geçti.Makinelerle birlikte büyüdüm. 10’uncu sınıftan itibaren makine mühendisliği okumaya kesin olarak karar verdim. Üzerinde düşündüğüm sadece hangi üniversitede, hangi alan üzerine yo­ğunlaşacağımdı. Üniversitemizin lisans eğitimi tam da beklentilerimi karşılar nitelikteydi. Araştırmalar ve hocala­rımla yaptığım görüşmeler neticesinde eğitimimi bu kurum bünyesinde sür­dürmeye karar verdim.

Eğitimimi tamamladıktan sonra özel­likle uçak ve uzay sanayisine yönelmek istiyorum. Türk sanayisi içinde çok yer edinmiş bir kol olmasa da son derece önemli bir alan. Üretim yapan birkaç firmamız olmasına karşın tam anla­mıyla bir uçak ve uzay sanayisine sahip değiliz. İşte bu noktada proje geliştiren ve geliştirilen projelerin sürdürülme­sinde görev almak hedeflerim arasın­da. Bu nedenle eğitimimde mekatroni­ğe ağırlık veriyorum. 

 

EGE GÜMÜŞ
MAKİNE MÜHENDİSLİĞİ 3. SINIF ÖĞRENCİSİ
“ÜLKEMİZİ DAHA İYİ NOKTALARA TAŞIYACAĞIZ”

Fen bilimlerine olan ilgim, sosyal bil­gilere olan uzaklığım nedeniyle mü­hendislik ilk tercihlerim arasındaydı. Makine, bilgisayar mühendisliğinden farklı olarak bilimsel eğitim almadan kendinizi geliştirebileceğiniz bir alan değil. Akademik ölçüde bilgilenmeniz gerekiyor.

Üniversitemiz genel yapı olarak öğrencilerine bölüm içinde istedikleri alana yönelme fırsatı veren bir eğitim sistemini benimsiyor. Bu durum öğrenciler için son derece önemli. Mühendislik eğitimi almaya başlamam ile aklımdakilerden çok da uzak bir dünya ile karşılaşmadım. Üniversitemizde teorik eğitimler yanında mesleki bilgileri görerek, hissederek öğreniyoruz.

Bölümümü­zün sanayiyle olan işbirliği de son derece iyi bir noktada. Hocalarımızın çoğunluğu doktora sonrası sektörde görev alıp daha sonra akademisyen­liğe döndüğünden sanayiye yabancı değil. Ayrıca 5-6 yıl öncesine kadar sanayide görev aldıkları için kulla­nılan teknolojiler ve sektörün duru­muyla ilgili de fikir sahibiler.

Öğrenci olarak sanayi ile ilişkilerde sıkıntı yaşadığımız temel konu yaban­cı markaların temsilciliğini yapan firma çalışanlarının üretim süreciyle ilgili yeterli bilgi ve eğitim düzeyine sahip olmaması. Araştırma yapmaya çalışan bir öğrenci ne yazık ki yeterli bilgiye ulaşamıyor.

Türkiye’nin üretim açısından iyi bir noktada olduğunu düşünüyorum. Araştırma ve geliştirme açısından da ilerleyen yıllarda daha iyi seviyelere geleceğiz. Eğitimlerini tamamla­yan genç nesiller ülkemizi daha iyi noktalara taşıyacaktır. Kişisel olarak hedefim, yüksek lisansımı yurtdışın­da gerçekleştirip Türkiye’ye dön­mek ve kurumsal firmaların Ar-Ge departmanlarında görev alabilmek. Özellikle enerji ve mekatronik ilgimi çeken alanların başında geliyor. Za­man içinde nasıl bir yol izleyeceğim şekillenecektir. 

ELİF ALYÖRÜK 
MAKİNE MÜHENDİSLİĞİ  2. SINIF ÖĞRENCİSİ
“BİYOMEDİKAL ALANDA KARİYER YAPMAYI HEDEFLİYORUM”

Çocukluk hayalim makine mühendi­si olmaktı. Bir şeyleri değiştirmek, hayata şekil vermek isteyenleri bekleyen doğru noktanın makine mühendisliği olduğunu düşünüyo­rum. Eğitimin başlamasıyla birlikte kafamdaki makine mühendisliği ile gerçek hayattaki arasında benzer­likler kadar farklılıklar da olduğunu gözlemledim. Daha önceleri sadece mekanik ağırlıklı olduğunu düşün­düğüm makine mühendisliği eğiti­minde aslında sanayi içindeki birçok unsur bir arada veriliyor.

Öğrenciler şirketlerin beklentileri çerçevesinde kendilerini geliştirme fırsatı buluyor. Türkiye makine sektörü gözlemle­diğim kadarıyla gelişime ve yeniliğe açık. Fakat Türk insanı zaman içinde üretmekten çok hazırı almayı ve sunmayı seven bir yapıya büründü. Yaratıcı çalışmalar yerine taklitçiliğe yönelmeyi seçiyoruz. Büyük hedefler koyup bu hedeflere emin adımlarla yürümekten kaçıyoruz. Sanayi ne ya­zık ki üniversitelerle arasına duvarlar örmeyi seçiyor. Okul sonrası biyomedikal alana yönelmeyi düşünüyorum. Ama zaman içinde bu düşüncem değişebilir. Te­melden başlamak, işte uzmanlaşarak bir yerlere gelmek istiyorum. Sektör­de her mühendis iş bulamaz, sadece hak eden mühendisler iş bulur. Bir bayan olarak mühendislik alanında hedeflerime ulaşabileceğimi düşünü­yorum.