Ülkemizde hidrolik ve pnömatik sistemler ve akışkan gücü sektörü alanlarında yerli üreticileri ve ithalatçı firmaları bir araya getiren akder 1996 yılından bu yana ülkemizde bu sektörün tanınması ve hidrolik pnömatik sistemlerin kullanımının yaygınlaşması için çalışmalar yürütüyor.Sanayide tamamlayıcı bir unsur olan ve ağırlıklı olarak otomotiv, inşaat ve makine imalat sektöründe büyük önem taşı- yan hidrolik ve pnömatik sistemler gün geçtikçe dünya çapında pazarını...

Sanayide tamamlayıcı bir unsur olan ve ağırlıklı olarak otomotiv, inşaat ve makine imalat sektöründe büyük önem taşı- yan hidrolik ve pnömatik sistemler gün geçtikçe dünya çapında pazarı nı büyütüyor. Ülkemizde 1990’lı yılları n başından bu yana büyüyen sektörde oluşan sorunları gidermek ve bu sorunlara karşı verilen mücadeleyi ortaklaştırmak adına sektör temsilcileri 1996 yılında Akışkan Gücü Derneği (AKDER) çatı- sı altında birleştiler. Derneğin kuruluş süreci ve aktiviteleri ile ilgili AKDER Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Serdaroğ- lu ile bir haber çalışması gerçekleştirdik.

AKDER’in kuruluş hikâyesi, gelişimi ve iştigal alanı hakkında bilgi verir misiniz?
Dünyada hidrolik ve pnömatik sistemler, endüstrinin vazgeçilmez öğeleri olarak üretim de yer almakta, sundukları avantajlar sayesinde her geçen gün daha yaygı n bir şekilde kullanılmaktadırlar. Hidrolik ve pnömatik sistemler ve akışkan gücü sektörü otomotiv, demir çelik, inşaat, tekstil, makine imalatı gibi ana sektörlere destek veren yardımcı bir sektördür. Akışkan sistemlerinin teknolojisi çok eski olmasına rağmen endüstriyel kullanımı dünyada da oldukça yenidir.1960’lı yıllarda akışkan sistemleri Amerika ve Avrupa da endüstriyel uygulamalarda yaygın olarak kullanılmaya başlanmışlardır. Ülkemizde bu sistemlerin kullanımı daha geç bir dönemde 1980’li yıllarda başlamı ştır. Bu yıllarda küçük sanayi sitelerinde makine imalatı yapan firmalar ortaya çıkmıştır. Bu yerli makine üreticisi firmaları n ihtiyacı olan basit hidrolik ve pnömatik otomasyon sistemleri uygulanmaya başlamıştır. 1990’lı yıllarda hem yerli pazar hem de özellikle Ortadoğu pazarı- na yönelik makine imalatı ve ihracatı hızlı bir büyüme kaydetmiştir. Bu dönemin sonlarından itibaren ve günümüze kadar hem iç pazarı hem de tüm dünya pazarı- nı hedef alan yüksek kaliteli makine ekipman ve hat üreticisi firmaların sayısında artış gözlenmektedir. Doğal olarak bu gelişme paralelinde sektör oluşmaya başlamıştır. Sektör bir yandan makine imalatına ünite, silindir ve ürün bazında destek vermekte diğer yandan otomotiv, demir çelik gibi ana sektörlere bakım, yedek parça temini görevini üstlenmektedir. Bu büyüme süreci içinde hidrolik pnömatik sektöründe oluşan sorunlar ve bunlarla yapılacak mücadelenin bir çatı altına sokulması gerekli olmuş ve 1996 yılında AKDER (Akışkan Gücü Derneği) kurulmuştur. AKDER 2003 yılından itibaren CETOP üyesidir. CETOP Avrupa da akışkan gücü sektörünün iletişim platformudur. CETOP satıcı ve üretici toplam bin firmayı temsil etmektedir. Bu 70 bin çalışan ve 12 milyar Euro satış cirosu anlamı na gelmektedir. AKDER kuruluşundan itibaren ülkemizde sektörün tanıtılması ve hidrolik ile pnömatik kullanımının yaygınlaştırılması konusunda faaliyet göstermektedir.

AKDER’in misyonu hakkında bilgi verir misiniz?
AKDER; üretici ve ithalatçı firmaları bünyesinde toplamayı, üyelerine danışma ve tavsiye merkezi olarak hizmet vermeyi, teknik standartların güncel hale gelmesi için ilgili birimlere destek vermeyi, fuarlara toplu katılım sağlamayı, işkolunda ticari ahlakın korunmasında alan ile satan arasındaki hukuku gözlemeyi, üye firmalara ihracat imkânları yaratmayı, sektörün imalat ithalat ve hiz met üretimi alanlarındaki problemlerini tartışmak, çözüm üretmeyi, pazar analizleri ve istatistik bilgileri derleyerek sektörü trendlerle ilgili olarak bilgilendirmeyi kendisine misyon edinmiştir.

Derneğiniz sektörün ne kadarını temsil ediyor?
AKDER, bugün itibarı ile toplam 51 olan üye sayısı ile sektörün yüzde 85 ini bünyesinde bulundurmaktadır.

Derneğinizin faaliyetlerinden ve sektöre olan hizmetlerinden bahseder misiniz?
Derneğimizin kuruluşundan bu yana 12 yıllık süreçte çeşitli projeler ve çalışmalar yürütülmüştür. Son dönemde yürütülen projeleri ve çalışmaları birkaç başlık altı nda toparlamak mümkündür. Ulusal Akışkan Gücü Merkezi Projesi (UAGM): Bu proje sektörün ihtiyacı olan hidrolik ve pnömatik konularında hem orta örgenim hem de üniversite seviyesinde eğitim veren bir merkezin ülkeye kazandırılmasıdır. İstanbul Sanayi Odası Vakfı ISOV ile Ulusal Akışkan Gücü Merkezi UAGM Protokolü 23.09 2008 tarihinde imzalanarak akit altına alınmıştır. UAGM İstanbul Akatlar da ISOV-DİNÇ- KÖK Anadolu Teknik Lisesinde faaliyet gösterecektir. Bu merkezde eğitimlerin hem teorik, hem de uygulamalı olması planlanmaktadır. Uygulamalar hidrolik ve pnömatik ekipmanlar ile donatılmış laboratuarlarda gerçekleştirilecektir. Burada verilecek eğitimler CETOP akredite olacak ve eğitim personeli AKDER tarafı ndan temin edilecektir UAGM projesi dışında destek verdiğimiz eğitim projeleri sırasıyla; ASO-Erkunt Meslek Eğitim Projesi: Proje ASO-Erkunt Meslek Eğitim Merkezi?nde düzenlenen hidrolik ve pnömatik eğitimlere AKDER desteği sağlanmasını amaçlamaktadı r. Eğitim araçları, eğitimlerde kullanılacak dokümantasyon, eğitmen ihtiyacı temini konularında AKDER ile birlikte çalışılmasında mutabakata varılmı ştır. Çalışmalar sürdürülmektedir. Sişli Endüstri Meslek Lisesi projesi, Şişli Endüstri Meslek Lisesi?nde Hidrolik ve pnömatik laboratuarı kurulması projesidir. AKDER Avrupa Birliği hibe fonlarından istifade etmek sureti ile hidrolik ve pnömatik laboratuarların kurulmasını hedeşemektedir. İŞKUR’a müracaatlar tamamlamış olup proje onayı beklenmektedir. Sektörsel Değerler Projesi Sektörümüzde eksikliği hissedilen etik değerlerin üyelerimize benimsetilerek bu değerlerin egemen kılınmasını amaçlayan bir çalışmadı r. İstatistik ve Ekonomik Veriler Projesi ile sektörümüzle ilgili piyasa araştırmaları yapmak ve istatiksel sonuçlar elde etmek sureti ile üyelerimizin ufkunu açacak bilgilerin sağlanması amaçlanmaktadır.

AKDER’in hidrolik pnömatik sektör alanını ilgilendiren konularda standartları n hazırlanmasına yönelik çalı şmaları bugün hangi noktada, bilgi verebilir misiniz?
Teknik standartlar ile ilgili olarak TSE ile başarılı bir işbirliği süreci yaşanmaktadı r. Geçmiş dönemde toplam olarak 77 adet standart AKDER tarafından tercüme edilerek toplam 1476 sayfa orijinal metin TSE’ye iletilmiştir. Bu konuda üye kuruluşlar ve temsilcileri 27 kişilik kadro görev üstlenmiştir. Ancak TSE’nin farklı öncelikleri sebebi ile bizim hazırladığımız standartların yayınlanması gecikmiştir. 2007 yılsonu itibarı İle 77 standardın 19 adedi TSE ihtisas kurullarında görüşülmüş ve 2 adedi resmi TS standardı olarak yayımlanmıştır. 17 adedi görüş alma aşamasında kalan 58 adet standart ise 2008 yılı içerisinde ihtisas kurullarında görüşülerek ve sırası geldikçe resmi standart olarak yayınlanacaktır. Bu konuda görev alan ve komitenin başarılı bir çalışma ortaya koymasında emeği geçen arkadaşlarımıza bu özverili çalışmaları için teşekkür ediyorum.

Geçtiğimiz dönemde CETOP Başkanlar Konseyi’ne İstanbul’da ev sahipliğ i yapmıştınız. CETOP içerisinde çalışma hedeşerinizden de söz eder misiniz?
CETOP, Comite Europeen des Transmissions Oleohydrauliques et Pneumatiques- Avrupa Akışkan Gücü Dernekleri Birliğ i 2008 Mayıs itibarı ile aralarında Türkiye’nin de bulunduğu 17 üyeden oluş maktadır. Avrupa’da akışkan gücü sektörünün şemsiye organizasyonudur. Bu sektörün Avrupa?daki iletişim platformudur. CETOP satıcı ve üretici toplam 1000 firmayı temsil etmektedir. Bu 70 bin çalışan ve 10 milyar euro satış cirosu anlamı na gelmektedir. Başkanlığını Sayın Etienne Piot yürütmektedir AKDER 2003 yılından itibaren CETOP üyesidir. Üyelik süreci ile birlikte CETOP tarafından organize edilen toplantılara AKDER katılım gerçekleştirmekte Avrupa akışkan pazarındaki gelişmeleri izleme fırsatı bulmaktadır. En son CETOP genel kurulu 14–16 Mayıs tarihleri arası nda Almanya Münih’te gerçekleştirilmiş ve buraya AKDER katılımı sağlanmı ştır. Katılan üye ülkelerin hem genel oknomik verilerini hem de sektörel verilerini ortaya koymak sureti ile Avrupa genel trendlerin ortaya çıkarılması öngörülmektedir. 2008 yılı öngörüsü Avrupa genelinde olumlu görünmekte ve global finans krizine rağmen sektörün büyümesi beklenmektedir. Özellikle Alman makine imalat sektörü derneği VDMA 2008 yılı makine imalat sektörü için yalnızca Avrupa’da değil tüm dünyada yüzde 5’lik bir büyüme öngörüsü yapmaktadır. Hidrolik pnömatik sektörünün özellikle makina imalat sektörüne paralellik arz eden bir sektör oluşu düşünüldüğünde bu bilginin sektörümüz açısından önemi daha iyi anlaşılacaktır. 2009 yılı genel kurul için yer henüz belirlenmemiştir. Ancak yeniden Türkiye gündemde olup genel kurulun önümüzdeki yıl İstanbul’da yapılması için AKDER olarak girişim yapılmıştır. Yukarıda belirttiğim gibi CETOP başkanı Sayın Etienne Piot Kongre açılışına davet edilmiştir

Sektör 2007’yi nasıl geçirdi? Gelişmeler ışığında 2008 yılından beklentiler nelerdir?
Geçtiğimiz 5 yıllık dönem Türk ekonomisinin büyüme yılları olmuştur. Bu dönemde yıllık reel büyüme hızı yüzde7’nin üzerinde gerçekleşti. Büyüme yanında mali disiplin enşasyon gibi göstergelerde de olumlu gelişmeler olmuştur. Gayri safi milli hâsıla 400 milyar dolar seviyesine ulaşmıştır. Bütün bu olumlu makro ekonomik göstergeler sektörsel bazda incelendiğinde başta inşaat demir çelik ve otomotiv gibi sektörlerde yeni yatı- rımlar gerçekleşmiştir. Bilindiği gibi hidrolik pnömatik sektörü ana sektörlere destek veren yardımcı bir sektördür ve otomotiv, demir çelik, inşaat gibi ana sektörlerin durumuna bağlı olarak değişim göstermektedir. 2002–2007 döneminde hidrolik pnömatik sektörü de genel ekonomik duruma paralel bir seyir izledi ve 5 yıllık dönemde yüzde 40 mertebelerinde büyüyerek toplamda 250 milyon dolar seviyelerine ulaşmıştır. Ancak 2007 yılı son çeyreğinden başlayan düşüş devam etmiş ve bu yılda önceki yıllardan daha düşük bir büyüme olan yüzde 4,5’lik bir büyüme gerçekleşmiştir. İçinde bulunduğumuz yılın ilk ayları gerek küresel ekonomik krizden gerekse içeride yaşanan politik gelişmelerden etkilenmektedir. 2008 yılı herkesin daha dikkatli olması gereken bir yıl olacaktır. Önümüzdeki dönem bahsedilen ekonomik ve politik gelişmeler doğrultusunda sıkıntılı bir dönem olarak kendini hissettiriyor. Tüm Türkiye’nin ve doğal olarak sektörün daha ekonomik çözümler üretmesi ve daha rekabet edebilir bir yapıya kavuşması kaçınılmazdır. Bu tehdidi bir fırsata çevirmek için 2008 yılının ideal bir zamanlama olabilir. Biliyorsunuz tarihte birçok önemli buluş kriz ve ya savaş zamanları nda gerçekleşmiştir.

İthalat ağırlıklı sektör yerli üreticileri rekabette nasıl etkiliyor?
Hidrolik pnömatik sektöründe ithal yerli diye bir ayırım yapmanın doğru olmadı- ğını düşünüyorum. Günümüz küresel ekonomik yapısı içinde mal ve hizmetler serbest dolaşabilmektedir. Önemli olan rekabet edebilmektir. Rekabetin kuralları da bellidir. Kaliteli bir ürünü uygun bir fiyatla pazara sunabiliyorsanız rekabet edebilirsiniz. Türkiye bu sektörün ihtiyacı olan belirli ürünleri son derece iyi kalitede ve rekabetçi fiyatlarla üretebilmektedir. Hem iç pazarda hem de diş pazarlarda başarılı olduğunu kanıtlamıştır. İthal ürünlerin bazen rekabet edebilmesi bazen de çok düşük fiyatlarla pazarda olmaları na rağmen kalite sınavını geçemedikleri için rekabet edemediklerini biliyoruz. Yerli üretimi olmayan ve sanayinin ihtiyacı olan komponentler ithalatçı firmalar aracılığı ile sektörün kullanımına sunulmaktadır. Burada üretici ile ithalatç ithalatçı ların rekabetinden ziyade tamamlayıcı bir yapıdan söz etmek daha doğru olacaktı r. AKDER bugün itibarı ile hem yerli üretici hem de ithalatçı firmaları çatısı altında buluşturmaktadır.

Sektörün sorunlarından bahsederek çözüm önerilerinizi aktarır mısınız?
Sektörümüzün birçok sorunu olduğu açıktır, ancak burada size üzerinde çalıştığı mız ve önemli olduğunu düşündü- ğüm eğitim konusunu biraz açmak istiyorum. Yetişmiş eleman ihtiyacı tüm ülkenin tüm diğer sektörlerin olduğu gibi hidrolik pnömatik sektörünün de önemli bir ihtiyacı. Örneğin İşletmelerin ihtiyacı olan kaynakçı için çeşitli kaynak kursları kaynak ile ilgili sertifika veren kuruluşlar vs bulmanız mümkündür. Aynı işletmenin ihtiyacı olan hidrolik bakım teknisyenini yetiştirebileceğiniz bir kurum kuruluş şu an için mevcut değildir. Milli eğitim bakanlığına bağlı bazı endüstri meslek liselerinde kurulmuş olan seçmeli ders olarak okutulan Hidrolik pnömatik dersleri ve laboratuarları sektörün ihtiyacı nı karşılamamaktadır. Firmalar bu durumda kendi ihtiyacı olan elemanları kendi imkânları ile yetiştirmek eğitmek zorunda kalmaktalar. Tüm sektör açısından düşünüldüğünde bunun ne denli önemli bir sorun olduğu anlaşılacaktır. İşte AKDER olarak amacımız müfredatı- nın sanayinin ihtiyaçlarına göre belirleneceğ i tam donanımlı laboraturları, atölyeleri ihtiva eden bir eğitim merkezinin ülkeye kazandırılmasıdır. Yukarıda sözü edilen tüm diğer projeler sektörün sorunları na çözüm getirmeyi amaçlayan çalışmaları kapsamaktadır.    “Günümüz küresel ekonomik yapısı içinde mal ve hizmetler serbest dolaşabilmektedir. Önemli olan rekabet edebilmektir. Rekabetin kuralları da bellidir. Kaliteli bir ürünü uygun bir fiyatla pazara sunabiliyorsanız rekabet edebilirsiniz. Türkiye bu sektörün ihtiyacı olan belirli ürünleri son derece iyi kalitede ve rekabetçi fiyatlarla üretebilmektedir. Hem iç pazarda hem de dış pazarlarda başarılı olduğunu kanıtlamıştır.”

Ahmet Serdaroğlu AKDER Yönetim Kurulu Başkanı “AKDER, bugün itibarı ile toplam 51 olan üye sayısı ile sektörün yüzde 85 ini bünyesinde bulundurmaktadır.”