Tubitak mam, turk sanayi’nin ihracata yönelik rekabet gucunu artırmak amacıyla araştırma yapmak, araştırma sorunlarını ortaya koymak, cozmek ve cozulmesine yardımcı olmak ve bu cozumlerin uygulanmasını temine calışmak ..


Ülküsünü “uygulamalı araştırmalar alanında önder bilim ve teknoloji merkezleri içinde yer almak”, görevini ise “Türkiye’nin küresel rekabet gücünün geliştirilmesine bilim ve teknolojiyi kullanarak katkıda bulunmak.” olarak tanımlayan Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK)’na bağlı araştırma – geliştirme (Ar-Ge) birimlerinden biri olan TÜBİ- TAK Marmara Araştırma Merkezi (MAM), bu görevini yerine getirmek için sanayi ile yakın işbirliği yapmak gerektiğ inin bilinci ile faaliyetlerini sürdürüyor. Bu bilincin bir göstergesi de TÜ- BİTAK MAM’ın yapmakta olduğu, di- ğer devlet kurumlarına örnek olacak kalite çalışmaları olduğunu söylenebilinir. 1972 yılında kurulan TÜBİTAK MAM’ın yaklaşık 995 kişilik kadrosunun 706’sı doğrudan Ar-Ge çalışmalarının içinde olan araştırmacı personel olup faaliyetlerini Gebze’deki 7 bin 800 dönümlük yerleşkesinde sürdürüyorlar. TÜBİTAK MAM’ın paydaşları için gerçekleştirdiğ i proje ve endüstriyel hizmet çalışmalarında müşteri odaklılık ile kalite en fazla önem verdiği değerler arası nda gösteriliyor. Bunun bir sonucu olarak TÜBİTAK MAM’ın tüm enstitü ve birimleri 2001 yılında ISO 9001: 2000 Kalite Yönetim Sistemi Belgesini ve ISO 14001:2004 Çevre Yönetim Sistemi Belgesini almış bulunuyor. TÜBİTAK MAM uluslararası geçerliliği olan çalışmaları nı 2002 yılında DAR / DAP tarafı ndan, EN ISO/IEC 17025: 2000 Deney ve Kalibrasyon Laboratuarlarının Yeterliliğ i İçin Genel Şartlar standardına göre akredite edilmiş laboratuarlarda gerçekleştiriyor. Toplam Kalite Yönetimi yaklaşımını benimseyen TÜBİTAK MAM tüm bu çalışmaların sonucunda 2003 yılında, kamu dalında Ulusal Kalite Başarı ödülü almış durumda TÜBİTAK MAM, Başkanlık Birimleri ve 7 Enstitü’den oluşuyor. Bunları şöyle sı- ralayabiliriz: Bilişim Teknolojileri Enstitüsü (BE), Enerji Enstitüsü (EE), Gıda Enstitüsü (GE), Gen Mühendisliği ve Biyoteknoloji Enstitüsü (GMBE), Kimya ve Çevre Enstitüsü (KÇE), Malzeme Enstitüsü (ME), Yer ve Deniz Bilimleri Enstitüsü (YDBE). TÜBİTAK MAM bu yedi enstitüsünde bulunan zengin altyapısı, modern cihazları ve laboratuarları ile sanayiye yönelik projeleri başarıyla gerçekleştiriyor.

TURKİYE KENDİ TEKNOLOJİSİ GELİŞTİRİYOR
TÜBİTAK MAM’ın vazgeçilmez değerleri arasında ifade edilen gizliliği koruma ilkesi hem sanayi ile birlikte çalışmanı n hem de silahlı kuvvetlere yönelik projeler geliştirmenin bir gerekliliği olarak ifade ediliyor. Türkiye’nin rekabet gücünün artmasının ancak sanayimizin kendi teknolojisini geliştirmesi ile mümkün olabileceğinin bilincinde olan TÜ- BİTAK MAM tanıtım ve iş geliştirme faaliyetlerinin yüzde 70’ini özel sektöre yönelik olarak gerçekleştiriyor. Değerli bilim insanlarının oluşturduğu insan gücü, yüksek teknolojisi ve geniş kapsamlı hizmet veren, son sistem donanı ma sahip laboratuarlarıyla ileri teknoloji dünyasının öncü kuruluşlarından olan TÜBİTAK MAM, endüstriyel kuruluşları n, savunma kuruluşlarının, üniversitelerin ve kamu kuruluşlarının (yerel yönetimler, valilikler, bakanlıklar vb.) daima hizmetinde bulunan bir kurum konumunda. Bu hizmetler Araştırma – Geliştirme (Ar-Ge) Projeleri (ürün, proses geliştirme, maliyet düşürme, verimliliğ i artırma vb.) veya Endüstriyel Hizmetler (test, analiz, ölçüm, eğitim, danı şmanlık) şeklinde yürütülüyor.

İHRACAT GUCU AR-GE İLE ARTAR
Ulusal kalkınma hedeşerini göz önünde tutarak, ileri ve jenerik teknoloji alanları nda öncelikle Türk Sanayi’nin ihracata yönelik rekabet gücünü artırmak amacıyla araştırma yapmak, araştırma sorunlarını ortaya koymak, çözmek ve/veya çözülmesine yardımcı olmak ve bu çözümlerin uygulanmasını temine çalışmak amacıyla faaliyetlerini sürdüren TÜBİTAK MAM, bugün kendisini “Türk Sanayiinin uluslararası rekabet gücünü ve Türkiye’nin ulusal güvenliğini artırmaya yönelik olarak sözleşmeli ve stratejik araştırmalar yapan uygulamalı ve müşteri odaklı bir araştırma merkezi” olarak tanımlıyor. Bu anlayış ile faaliyetlerine yön veren TÜBİTAK MAM’da yapılan Ar-Ge projeleri birçok kapsama sahip bulunuyor. Yürütülen projeler kapsamında, yeni bilgiler üretilmesi, olayların bilimsel yorumları nın yapılması için bilimsel esaslara uygun olarak yapılan çalışmalar içeren ve gerçekleştirilmesi sıradan bir uygulama ile mümkün olmayıp kendine özgü bir yöntem geliştirilmesini gerektiren deney veya ölçüm içeren projeler gerçekleştiriliyor. Temel ve/veya uygulamalı araştırmalardan elde edilmiş sonuçlardan faydalı araç, gereç, malzeme, hizmet veya ürün, yöntem, süreç, sistem ve üretim teknikleri oluşturulması, teknolojik problemlerin çözümlenmesi veya mevcut teknolojilerin daha da geliştirilmesine yönelik veya teknoloji transferi ve/veya adaptasyonunu içeren projelerin de yapılması gerekiyor. Paydaşlarının etkinliğini, verimliliğ ini ve uluslararası platformlarda rekabet gücünü artırmaya ve yönetimin geliştirilmesine yönelik en son bilimsel ve teknik gelişmeleri ilgililere aktarmaya yönelik eğitim projeleri de bu kapsamı n başka bir ayağı olarak ele alınabilinir. Son olarak bir teknolojik probleminin çözümüne, kullanılacak teknolojik sistemlerin ya da yöntemin geliştirilmesine yönelik öneriler sunan veya araştırma ve geliştirme projelerine altyapı oluşturan yol gösterme çabalarını içeren danışmanlık projeleri şeklinde ele alınıyor.

TUBİTAK MAM PROJELERİ ARALIKSIZ SURUYOR
Avrupa Birliği 6.Çerçeve Programı ve 7.Çerçeve Programı çalışmalarına 2002 yılından beri büyük bir önem veren TÜ- BİTAK MAM, 150’den fazla proje önerisi verilmiş ve 33 kadar çeşitli kategorilerde proje içinde yer almış durumda Bu sayı artmaya devam ediyor. TÜBİ- TAK MAM’da yılda ortalama 200 kadar proje üzerinde çalışılıyor. TÜBİTAK MAM endüstriyel hizmet kapsamında akredite laboratuarları ile test, analiz, ölçüm hizmetleri ile birlikte konusunda uzman personeli ile de sanayicilerimizin ihtiyaç duydukları eğitim, danışmanlık, hizmetleri de veriyor. Yılda yaklaşık 60 bin test/analiz çalışması gerçekleştiriliyor. Bu analizlerin için yapılan harcama tutarları her geçen yıl daha da artıyor. 2007 yılı itibariyle 8,1 milyon dolar düzeyinde endüstriyel hizmet kapsamında harcama yapılmış durumda. TÜBİTAK MAM sanayiye hizmetlerini, altyapısını kullanarak geliştirdiği Malzeme Enstitüsü’ne ait 15 ve Gıda Enstitüsü’ne ait, 9 toplam 24 adet sanayicinin kullanımına hazır durumdaki pazarlamaya hazır ürünler ile de sürdürüyor. TÜBİTAK MAM, Endüstriyel Ortaklık Programı’yla da (EOP), edindiği bilgi bi- rikimini, zengin ekipman ve laboratuar altyapısını üniversite, bilim, teknoloji ve sanayi çevreleriyle paylaşıyor. TÜBİ- TAK MAM, EOP ile Türk sanayiinin gereksinimlerini ve beklentilerini belirleyerek ileriye dönük çalışmalarını bu gereksinimler ve beklentiler doğrultusunda planlamaktadır. EOP’un amacı, tüm paydaşlarının katılımı ile uzun soluklu Ar-Ge projeleri gerçekleştirmek ve Türkiye’nin rekabet gücünün artırılmasına katkıda bulunuyor. Bu amaçla sanayi kuruluşları TÜBİTAK MAM’ın bir parçası haline getirilmekte, sürekli bir iletişim, bilgilendirme sağlanmakta ve çeşitli indirimler de yapılabiliniyor.

PROJELERİN BAŞARISI GOZ KAMAŞTIRIYOR
Bilişim Teknolojileri Enstitüsü’nün Gerçekleştirdiğ i Projelere örnek olarak, gümrük kapıları güvenlik sistemleri projesi, Kapıkule, Sarp, Gürbulak, İpasala ve Habur Kara sınır kapılarında, insan ve araç trafiği merkezden izlenmek suretiyle kontrol altına alınmış. Böylece kapılardaki gümrük işlemlerinde hız kazanı lmış ve sistemlerin kurulmasından itibaren ilk sekiz ayda 100 trilyon TL de- ğerinde uyuşturucu madde ele geçirilmiş. İskenderun, Mersin ve Habur arası ndaki akaryakıt trafiği kontrol altına alınmak suretiyle akaryakıt kaçakçılığını önlemede önemli mesafeler alınmış durumda. Enstitünün yapmış olduğu di- ğer çalışmalar arasında ise uçuş test merkezi projesi ile her türlü hava aracı- nın uçuş testlerini yapabilecek Türkiye’nin ilk Uçuş Test Merkezinin kurulması ile Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) test uçuş ölçümlendirme kabiliyeti kazandı rılmış. Kurulan Uçuş Test Merkezi sayesinde TSK’nin test uçuş ölçümlendirme konusunda yurtdışına bağımlılık ta azaltılmış durumda. Bilişim Teknolojileri Enstitüsü tarafından yapılan bir di- ğer çalışma ise Gömülü Benzetim Sistemi Gösterimi ise savaş pilotlarının savaş eğitimini, gerçek bir uçak üzerinde, gerçek uçuş şartlarında, sanal hedeşer kullanarak gerçekleştirmesi sağlanmış. Gömülü benzetim sistemine sahip dünyanı n ilk savaş uçağı için; milli görev hazı rlama yazılımı, gerçek zamanlı veri toplama sistemi, pilot performans de- ğerlendirme yazılımı, milli debrifing ya zılımı geliştirilmiş bulunuyor. Enerji Enstitüsü’nün gerçekleştirdiği projeler arasında ise elektrikli araç, bomba imha robotu, ve yakıt katkılarının dizel motorlara etkilerinin incelenmesi gibi projeler bulunuyor. Elektrikli araç teknolojisinin sunduğu üstünlükler şu şekilde sıralanabilir; yakıt tasarrufu, çevreye yayılan emisyonların azaltılması, gürültüsüz çalı şma, az bakım gereksinimi, çoğu uygulamada transmisyon gerektirmeme, kullanım kolaylığı. Otomotiv firmaları için hibrid elektrikli araç prototipleri yapı lmış durumda. Türkiye genelinde görev yapan Bomba Uzmanlarınca bomba olaylarında kullanı lmak üzere, ilk yerli Bomba İmha Robotu prototipi geliştirilmiştir. Şüpheli paketlerin ve patlamamış mühimmatın imhasında kullanılmak üzere, özellikle Emniyet Genel Müdürlüğü ile Jandarma Komutanlığı- na bağlı ilgili birimler, TSK ve özel güvenlik timleri için tasarlanmış durumda bulunuyor. Yakıt Katkılarının Dizel Motorlara Etkilerinin İncelenmesine ait proje kapsamı nda, motorinin setan sayısının artırılması amacıyla motorine belirli bir oranda eklenilen yakıt katkısının dizel mo torlara etkilerinin incelenmesi amaçlanmı ş. Gerekli olan tüm araç performans ve sistem testleri yapılması ve uygun katkının belirlenmesi durumunda yakıt sarfiyatında ve emisyon değerlerinde iyileşme sağlanabilinecek.

KİMYASAL GAZLARA KARŞIDA PROJE
Malzeme Enstitüsü’nün Gerçekleştirdiği projeler arasında ise kimyasal silah el dedektörü ve mikyasal gaz absorblayıcı temizleme ve dekontaminasyon-tozu projesi bulunuyor. Kimyasal Silah El Dedektörü ile insan sağlığını tehdit eden kimyasal harp maddelerinin varlı- ğının ses ve ışık alarmları ile belirlenmesinde kullanılabilecek 4 grup kimyasal savaş gazını (Sinir gazları, kan zehirleyici, kabarcık yapıcı ve boğucu gazlar) bir arada ölçen dünyadaki tek cihaz konumunda bulunuyor. Kimyasal Gaz Adsorblayı cı Temizleme ve Dekontaminasyon Tozu (T-1) yerli olarak bulunabilen doğal bir kil mineralinin üzerinde aktişeştirme çalışmaları yapılarak mikro gözenekli ve adsorbtif özelliklere sahip tozlar elde edilmiş durumda. Kimyasal gazları adsorbe edici ve T–1 koduyla anılan toz malzemeleri kimyasal, fiziksel ve sağlık açısından test edilmiş ve olumlu sonuçlar alınmıştır.

CEVREYİ KORUYACAK PROJELER YAPILIYOR
Kimya ve Çevre Enstitüsü’nün gerçekleştirdiğ i projeler arasında ise atık sudan bor giderilmesi, Mersin Tarsus Organize Sanayi Atıksu Arıtma sisteminin projelendirilmesi ve Çevre Yönetim Sistemi Oluşturulması ve Kıyı Sistemlerinin Değerlendirilmesinde Bilim-Politika Entegrasyonunun sağlanmasına yönelik projeler sayılabilinir. Atıksudan bor giderilmesi proje ile bor bileşikleri üretim tesislerinin atık sularından bor, sülfat ve arsenik kirliliklerinin giderilmesi için özgün bir proses geliştirilmiş duruda. Mersin Tarsus Organize Sanayi Bölgesi Atıksu Arıtma Sisteminin Projelendirilmesi ve Çevre Yönetim Sistemi Oluşturulması projesi kapsamında ise Mersin-Tarsus Organize Sanayi Bölgesi’nin ihtiyaçları belirlenerek bölge için en uygun ve ekonomik atıksu arıtma sistemi seçimi ve avam projelendirilmesi yapılmıştır. Projede Bölge’nin yasal yükümlülüklerinin yerine getirilebilmesi amacıyla, tanımlı yasal çerçeve dahilinde, Bölge için en uygun ve uygulanabilir ekonomik çözümler getirilmiş bulunuyor. Kıyı Sistemlerinin Değerlendirilmesinde Bilim-Politika Entegrasyonunun Sağlanması – SPICOSA Projesi kapsamında ise Avrupa Birliği 6. Çerçeve Programı tarafından desteklenen, TÜBİTAK MAM Kimya ve Çevre Enstitüsü’nün de ortakları arasında olduğu SPICOSA (Science and Policy Integration for Coastal System Assessment) projesi Entegre bir Proje olup, amacı Kı- yıAlan Sistemlerinin (Bütünleşmiş Kıyı Alan Yönetiminin) ekolojik, sosyal ve ekonomik yönlerini dengeli bir şekilde göz önüne alarak sürdürülebilir yönetimini sağlayacak politika seçeneklerinin değerlendirilmesine olanak sağlayan, kendiliğinden gelişen, bütünselaraştırma yaklaşımları ve destek araçları geliştirmektir. Projede 21 farklı ülkeden 54 anaortak; 53 üniversite, KOBİ’ler ve (Avrupa Komisyonu’nun Ortak Araştırma Merkezi’nin(JRC) içinde bulunduğu) araştırma enstitüleri ile EUCC (kıyı uzmanları, pratisyenler ve politika yapıcı- ların oluşturduğu ağ) yer alıyorlar.     Spot: “ Avrupa Birliği 6.Çerçeve Programı ve 7.Çerçeve Programı çalışmalarına 2002 yılından beri büyük bir önem veren TÜBİTAK MAM, 150’den fazla proje önerisi verilmiş ve 33 kadar çeşitli kategorilerde proje içinde yer almış durumda Bu sayı artmaya devam ediyor. TÜBİTAK MAM’da yılda ortalama 200 kadar proje üzerinde çalışılıyor. ”