Üstyapı sektörüne hidrolik parça ve ekipman üreten Hidromas; talebin yoğun olduğu pazarlarda, yerinde üretim çalışmaları  kapsamında ilk ..

Üstyapı sektörüne hidrolik parça ve ekipman üreten Hidromas; talebin yoğun olduğu pazarlarda, yerinde üretim çalışmaları kapsamında ilk fabrikasını Hindistan’da açtı. İhracatta sınırları zorladıklarını ifade eden Hidromas Pazarlama Müdürü Mustafa Özkavak; Hindistan’da gösterecekleri performansın, Güney Amerika, Çin ve Rusya pazarlarına girmek için kendilerine yol göstereceğinin altını çizdi.

Hidromas, Konya’da 1975 yılında orta ölçekli bir atölyede üst yapı sektörünün hidrolik parça gereksinimlerini karşılamak üzere M. Yaşar ve Turan Gül kardeşler tarafından kuruldu. Türkiye’de üretimin oldukça zayıf olduğu o yıllarda, sektördeki boşluğu  değerlendirerek kısa sürede atölye tarzı üretimden sıyrılıp Konya 1. Organize Sanayi Bölgesi’ndeki fabrikasına taşınan şirket, bugün dünyanın 48 ülkesine ürünlerini ihraç ediyor.

Hidromas’ın şirket yapılanması hakkında bilgi verir misiniz?
Aile şirketi olan Hidromas, değişik oranlarda paylara sahip aile bireylerinden oluşan bir ortaklık yapısından oluşuyor. En büyük pay sahibi olan M. Yaşar Gül firmamızın Genel Müdürü olarak görev yapıyor. Genel müdürlüğümüze bağlı icra kurulumuz ise;pazarlama, mali işler, üretim ve Ar-Ge direktörlüklerinden oluşuyor. Bu saydığım direktörlüklere bağlı birim müdürleri de firmanın işleyişi içerisinde sorumluluk alanlarında çalışıyor. 

Üretim faaliyetlerinizi nerede ve nasıl gerçekleştiriyorsunuz?
Konya 1. Organize Sanayi Bölgesi’nde 10 bin metre kare kapalı alana sahip fabrikamızda üretim yapıyoruz. Hidromas bünyesinde bugün itibarıyla 190 çalışan bulunuyor. Bu arkadaşlarımızın 70’i beyaz yakalı, 120’si ise mavi yakalı personelden oluşuyor.   firmamız oldukça gelişmiş bir makine parkuruna sahip. Kullanmış olduğumuz MRP sistemiyle sahadan otomatik olarak veri toplayıp, bütün ürünlerin izlenebilirliğini  sağlayabiliyoruz. Üretim aşamasından sonra, tüm ürünlerimiz gerçek çalışma koşulları dikkate alınarak test  edilir. Gerekli testler yapıldıktan sonra, raporlar ürünle birlikte sevk edilir.

Ürün çeşitleriniz ve bunların özellikleri hakkında bilgi verir misiniz?
Hidromas olarak üstyapı sektörünün tüm hidrolik ihtiyaçlarını karşılayabiliyoruz.Ancak üretimimiz daha çok; kamyon üstü damper, treyler damper, çöp aracı ve araç üstü vinç hidrolik sistemleri üzerine yoğunlaşmış durumda. Ayrıca firmamız bu bahsettiğim üstyapılar için teleskopik silindir, hidrolik pompa, PTO ve valf de üretiyor. Ayrıca yine bu ürünleri birbirlerine bağlayan ekipmanların üretimini ve satışını gerçekleştiriyoruz. Hidromas olarak son dönemde, verimliliğin daha üst noktalara ulaşması için hidrolik kit
üretimine ağırlık verdik. Hidrolik kit; üstyapı uygulamasında gerekli olan bütün hidrolik parçaların bir arada bulunduran bir kittir. Sistemde yer alan parçaların birbiriyle uyumlu ve verimli çalışması için bu ürünü müşterilerimizin hizmetine sunduk. Bu şekilde aynı zamanda Hidromas olarak parça garantisi değil, sistem güvenliği ve sistem garantisi de vermiş oluyoruz. İlerleyen dönemlerde hidrolik kitin pazarda daha çok talep göreceğini ve sistem verimliliği açısından müşterilerimiz tarafından özellikle tercih edileceğini düşünüyorum. Çalışmalarımızı da bu yönde sürdürmeye devam ediyoruz.

 

 


“İKİ YENİ ÜRÜNÜMÜZ HAZIR” 
Firmalarının sürekli gelişim içerisinde olduğunun altını çizen Hidromas Pazarlama Müdürü Mustafa Özkavak; “10 kişiden oluşan bir Ar-Ge birimine sahibiz. Firmamız her yıl en az iki yeni ürün geliştirme prensibiyle çalışıyor. Bu yıl da müşterilerimizin hizmetine iki yeni ürün sunacağız. Bu ürünlerden  ilki; haberlerde sık sık karşılaştığımız “damperli araç köprüde asılı kaldı!” ve “damperli araç köprüyü uçurdu!” gibi olumsuzlukların önüne geçerek, bu kazalara neden olan “kapalı devre valf” sisteminin yerini alacak olan “’hızlı yavaş indirme sistemi üzerinde açık devre valf” sistemidir. Diğer yeni ürünümüz ise patenti de firmamıza ait olan EDCD’dir. Silindirlere monte edeceğimiz bu EDCD yani “elektronik veri toplama cihazı” ile ürünün garanti süresi üstyapı sektöründe ilk kez Hidromas tarafından, yıl ve kaldırma adedi olarak belirtilecek. Bu ürünle hidrolik sistemin çalışmaya başlamasından itibaren; hangi tarihlerde kaç sefer yaptığı, üzerindeki yükün miktarı, sistemin çalışma basıncı gibi bilgiler toplanabilinecek. Böylelikle garanti süresi konusunda son tüketici ile müşterimiz arasında yaşanabilecek olası anlaşmazlıklar da ortadan kaldırılmış olacak.

TÜBİTAK ile gerçekleştirdiğiniz projeler hakkında bilgi verir misiniz?
Hidromas’ın Ar-Ge biriminin olarak oldukça çalışkan olduğunu rahatlıkla ifade edebilirim. Burada çalışan arkadaşlarımız projelerini TÜBİTAK yanında üniversitelerle de paylaşarak ilave katkılar elde ediyor. Bugün itibarıyla TÜBİTAK ile beşinci projemizi
yürütüyoruz. Bu çalışmamızı ‘Yeni Nesil Silindirler Projesi” adıyla sürdürüyoruz. Bu çalışmadaki amacımız; silindirlerde  kullandığımız bazı parçaları değiştirerek, çalışma şartları daha zor olan alanlarda başarı gösterecek bir ürün ortaya çıkarmak. Firma olarak ürünlerimizin bütününde verimliliği daha da artırmak için çaba gösteriyoruz. TÜBİTAK ile çalışmalarımız sadece silindirlerde değil, hidrolik pompalar konusunda da devam ediyor.

Çalışanlarınızın gelişimi üzerine ne gibi çalışmalar gerçekleştiriyorsunuz?
Hidromas’ta büyük bir aile olarak tüm çalışanlar birbirinin gelişiminden sorumludur. Bununla beraber insan kaynakları birimimiz, eğitim salonumuzda yapmış olduğu haftalık eğitim toplantılarıyla gerek iş gelişimi, gerekse de kişisel gelişim için personelimize katkı sağlıyor. Ayrıca firmamız; sanayi odası, ticaret odası veya diğer mesleki kuruluşların vermiş olduğu eğitimlere çalışanlarımızın katılımı için teşvik edici bir rol oynuyor. Tüm bunların yanında çalışanlarımızın iş konusunda olası bir eksiği varsa, bu eksikliğin giderilmesi için gerekli kurs ve eğitimlere de gönderiyor.

Hidromas olarak fuarlara katılıyor musunuz?
Sektörümüzle ilgili yurt içinde yurt dışında düzenlenen fuarlara mutlaka katılıyoruz. Düzenli olarak Yurt dışında Almanya IAA Ticari Araçlar Fuarı’na, Türkiye’de ise COMVEX Ticari Araçlar Fuarı’na katılıyoruz. Bunun dışında özellikle Rusya ve Afrika’daki fuarları yakından takip ediyoruz. Yurt içinde ve yurt dışında, üstyapı sektöründe oldukça bilinen ve ürünlerine güvenilen bir firmayız. Bu açıdan müşterilerimizin katıldığımız fuarlarda bizleri ziyaret etmeleri oldukça önemli. Aynı zamanda fuarlar, özellikle yeni ürünlerimizin tanıtma konusunda oldukça faydalı oluyor.

“ÜRÜNLERİMİZİ 48 ÜLKEYE İHRAÇ EDİYORUZ” 

Hidromas’ın ihracat konusunda sınırları sürekli zorlayan bir firma olduğunu vurgulayan Özkavak, toplam üretimlerinin yüzde 65’lik kısmını ihraç ettiklerini belirtti. Özkavak sözlerini şöyle sürdürdü: “İhracatımızın büyük kısmını hidrolik kitler oluşturuyor. Kit harici ürünlerdeyse ağırlıklı ihraç kalemlerimiz teleskopik silindir, hidrolik pompa ve hidrolik valflerden oluşuyor. Ürünlerimizi beş kıtada 48 ülkeye gönderiyoruz.Özellikle Avustralya’ya yaptığımız ihracat önemli bir orana karşılık geliyor. Bununla birlikte Orta Doğu’da İran, Irak, Suriye, Ürdün, İsrail’e; Afrika’da Mısır, Suudi Arabistan, Libya, Cezayir, Güney Afrika Cumhuriyeti ve Nijer’e ürünlerimizi gönderiyoruz. Avrupa’da Polonya’ ya yaptığımız ihracatla, ürünlerimizin oradan diğer Avrupa ülkelerine dağıtılmasını sağlıyoruz. Kuzey Amerika’ya ürünlerimizi göndermeye  yeni başladık. Ancak oldukça hızlı  gelişen ilişkilerimizle oradaki pazarda da hızla Hidromas ürünlerinin yaygınlaşacağına inanıyorum. Rusya, Çin ve Hindistan pazarlarını da zorlamaya devam ediyoruz.” 

Türkiye otomotiv yedek parça üreticiliği bakımından sizce ne durumda?
Dünya otomotiv endüstrisinde, Türk otomotiv sanayi oldukça önemli bir konumda bulunuyor. Ülkemiz, hem makine ve ekipman açısından, hem de yetişmiş personel açısından bence çok iyi durumda. Bu konuda gerekli yatırımların da yapıldığını hepimiz gözlemliyoruz. Ülke olarak Ar-Ge yatırımlarının gerekliliğini ve bu yatırımların uzun vadede ne kadar çok katma değer sağladığının farkındayız. Kaliteye verdiğimiz önem de, yine ülke olarak bu konuda yapılan çalışmalar dolayısıyla hepimizin bildiği bir konu. Üretim kapasitesi olarak Türkiye’nin potansiyeli çok iyi. Belki tek eksiğimiz ülkemizin makine sanayisinin markalaşamaması. Bu alanda gerekli çalışmaları yapıp uluslararası pazarda kabul gören markaları da yarattığımız takdirde, sektör bugün olduğundan çok daha iyi yerlere gelecek diye düşünüyorum.

2013 yılına nasıl başladınız ve şu andaki durumunuz hakkında bilgi verir misiniz?
Türkiye, ihracatının önemli bir kısmını komşu ülkelere gerçekleştiriyor. Ancak komşularımızda yaşananlar herkesin malumu. İhracat konusunda önümüzdeki en büyük problem Suriye’de yaşanan iç savaş olarak görünüyor. Suriye’ye ihracatın çok düşmesi ve Suriye’ye açılan sınır kapılarını kullanamamamız, Ürdün ve Suudi Arabistan’a yaptığımız ihracatı da oldukça olumsuz yönde etkiliyor. Irak’taki belirsiz süreç de önümüzde kısıtlayıcı bir faktör olarak duruyor. İran’daki devalüasyon özellikle otomotiv yedek parça ihracatını kötü etkiliyor. Mısır ve Libya’da taşlar henüz yerine oturmadığından o bölgelerdeki belirsizlikler de devam ediyor. Bu du rum ülke olarak bize gösterdi ki pazar çeşitlendirmesini işler yolundayken yapmak gerekiyor.

İhracat söz konusu 
olunca bugün görüşmeye başladığınızda, sevkiyat ve diğer konular iki yılda düzene giriyor. Bu yüzden sektör ufak da olsa sıkıntılı bir sürecin içerisinden geçiyor diyebilirim. Farklı pazarlara ulaşmamız gerekiyor. Bu pazarlara ulaşma gayretimiz takdire değer ancak henüz yeterli bir noktada değil. Yurt içi pazara baktığımızdaysa geçen yıldan çok farklı bir durum görünmüyor. Özellikle mart ayından itibaren iyimser bir hava yakaladık. Bu durumun yılsonuna kadar çok değişmeden devam edeceğini düşünüyoruz. Ancak beklentimizin çok yüksek olduğu dönemin, özellikle üstyapı sektörü için gelecek yıl olduğunu belirtmek isterim.

Sektöre bakıldığında size göre en büyük problem nedir?
Markalaşma konusundaki yetersizlik bana göre en büyük problem. Uluslararası pazarda kabul gören markalar yaratmamız gerekiyor. Çok güzel fabrika  binalarımız, yetişmiş insan kaynağımız,çok önemli makine parkurlarımız var.Bu güzel tabloya sermaye birikimini de ekleyebiliriz.Son dönemde kaliteyi ön planda tutan bir düşünce kültürü de ülkemizde oluşmuş durumda. Tüm bu olumlu faktörlere rağmen, dünya çapında kabul gören marka sayımız az. Belki bunun için biraz daha zamana ihtiyacımız var.

İleriye yönelik projeleriniz ve gelecek hedeflerinizden bahseder misiniz?
Bahsetmiş olduğum gibi Hidromas olarak 48 ülkeye ihracat yapıyoruz. Ancak bu bizim için yeterli değil. Uzak bölgelere ulaşma konusunda sıkıntılar yaşıyoruz. Bu sıkıntıları aşmak için talebin yoğun olduğu pazarlarda yerinde üretim yapıp, oradaki pazara sunma çalışmalarımız hızla devam ediyor. Bu kapsamda yurt dışında ilk fabrikamızı Hindistan’da açtık. Bu ülkenin iç dinamikleri oldukça yüksek. Buradaki üretim tesisimizde ürettiğimiz bütün ürünleri yine bu pazarda değerlendireceğiz. Göstereceğimiz performans bizi Güney Amerika, Çin ve Rusya pazarları için daha da iştahlı hale getirip yol gösterici bir rol oynayacak.

“SEKTÖRÜN ÖNÜ AÇIK”
Üst yapı sektörünün yeni yürümeye başlayan oldukça dinamik bir yapıya sahip olduğunu belirten Özkavak; ülkemizde sektörü ilgilendiren projelerin fazlalığının kendilerini heyecanlandırdığı söyledi. Özkavak; “Kentsel dönüşüm projeleri, devam eden ve ihale sürecindeki HES projeleri, yapılacak yollar, otobanlar ve yüzyılın projesi Kanal İstanbul ve daha bunun gibi çok sayıdaki yatırım gösteriyor ki önümüz oldukça açık. Fakat yaklaşık altı aydır sektör olarak bir takım sıkıntılar yaşıyoruz. Özellikle karşılıksız evraklar, yerine getirilemeyen sözler bizleri ticari ilişkilerde gerginliğe sevk etse de güzel günlerin yakında olduğuna inanıyorum” dedi.