Ali Özen tarafından 1976 yılında Konya’da kurulan Özen Makina, üretim kapasitesini ve ürün kalitesini geleceğe taşıma hedefiyle faaliyetlerini sürdürüyor.

Ali Özen tarafından 1976 yılında Konya’da kurulan Özen Makina, üretim kapasitesini ve ürün kalitesini geleceğe taşıma hedefiyle faaliyetlerini sürdürüyor. Kaynak makineleri, plazma kesim ve ihtiyaca yönelik proje bazlı özel kaynak otomasyon sistemlerinin imalatını gerçekleştiren firma bugün itibariyle makinelerini dünyanın 25’ten fazla ülkesine ihraç ediyor.

Özen Makina şirket yapılanması hakkında bilgi verir misiniz?

Özen Makina olarak faaliyetlerimizi; genel müdüre bağlı yurt içi-yurt dışı satış, finansman ve üretim birimleriyle sürekli iletişim ve koordinasyon halinde devam ettiriyoruz. Birimler arası eşgüdüm başarıyı yakalamamıza katkıda bulunuyor.

Üretiminizi nerede ve nasıl gerçekleştiriyorsunuz?

Üretim faaliyetlerimizi Konya 3. Organize Sanayi Bölgesinde 8 bin 500 metrekaresi kapalı olmak üzere toplam 30 bin metrekarelik tesislerimizde gerçekleştiriyoruz. Üretim tesisimizde 140 kişiden oluşan uzman üretim ekibimizle bobinaj, kablo, montaj, inverter, kaporta, boyahane ve test gruplarıyla çalışmalarımızı sürdürüyoruz.

Satışını gerçekleştirdiğiniz ürün çeşitleri ve özellikleri nelerdir?

Firmamız; kaynak makineleri, plazma kesim ve ihtiyaca yönelik proje bazlı özel kaynak otomasyon sistemlerinin imalatını gerçekleştiriyor. ISO 9001 kalite güvence sistemi kapsamında TSE ve CE kalite belgeli ürünlerimizi, yüzde 100 yerli malı güvencesiyle müşterilerimizin beğenisini sunuyoruz. Kaynak makineleri grubunda ürettiğimiz makinelerin en büyük özelliği, trafo sargılarında tamamen bakır malzeme kullanılmasıdır. Bu sayede yüksek kaynak performansı elde ediyoruz. Türkiye geneline yayılmış bayiliklerimiz ve teknik servis ekiplerimizle satış öncesi ve sonrası destek konusunda müşteri ihtiyaç ve isteklerine anında cevap verebiliyoruz. Kaynak makineleri grubunda inverter tip, gazaltı, DC redresör tip, AC transformatörler, DC tig, AC/DC tig ve punta kaynak makinelerinin üretimini gerçekleştiriyoruz. Plazma kesme makineleri grubunda (el plazması) 40 amper, 60 amper ve 100 amper olmak üzere üç ayrı modelle müşterilerimizin ihtiyaçlarına cevap veriyoruz. Kaynak otomasyon grubunda ise ROWES markası altında proje bazlı kaynak otomasyon sistemlerinin tasarım, mühendislik ve üretim faaliyetlerini gerçekleştiriyoruz. Aynı zamanda ROWES markamızla eliptik köprü sistemli tank kaynak sistemleri, damper kaynak sistemi, kolon bom sistemi, rotatörler, pozisyonerler, depolama tankı kaynatma sistemleri, şase kaynak sistemleri ve direk kaynatma aparatı gibi çeşitli sistemlerin üretimini gerçekleştiriyoruz.

“ÜRÜNLERİMİZİN TASARIM VE MÜHENDİSLİK ÇALIŞMALARINI FİRMAMIZDA GERÇEKLEŞTİRİYORUZ”

Proje, tasarım ve üretimini firma bünyesinde gerçekleştirdikleri sinerjik gazaltı kaynak makinesinin test uygulamalarına başladıklarını belirten Özen Makina Dış Ticaret Müdürü Yasin Ağrulu “ Makinemiz çapaksız ve daha düzgün kaynak görüntüsüyle kaynak esnasında mükemmel şekilde nüfuz etme özelliğine sahip. Makine bünyesinde bulunan hafıza programı kaynak değerlerini kaydedip, ihtiyaç halinde aynı değerlerle kaynak yapılmasına imkan sağlıyor. Bu sayede standart kaynak kalitesi yakalanıyor. Diğer bir yeni ürünümüzse yangın dolaplarıdır. ROKAS markası altında tasarım, mühendislik ve üretim faaliyetleri fabrikamızda gerçekleşen yangın dolapları; yatay, dikey ve kare olmak üzere üç ana grupta toplanıyor. Alt gruplarıysa camlı-camsız ve sıva altı-sıva üstü olarak sınıflandırıyoruz. Söz konusu ürünümüzün yurt içi ve yurt dışı satışına başladık. Rekabetçi fiyatlarımız ve kalitemizle başarımızın satışlarımıza da yansıyacağına inanıyoruz” dedi.

Çalışanlarınızın gelişimi konusunda ne tür çalışmalar gerçekleştiriyorsunuz?

Kalite, güvenlik, teknik, yabancı dil, müşteri memnuniyeti ve satış öncesi-sonrası destek konularında, sene başında planladığımız çeşitli eğitim programlarıyla çalışanlarımızın gelişimine katkıda bulunuyoruz. Müşteriyle doğru iletişim kuran, sorunların çözümünde etkin bir kadroya sahip olmak için eğitime büyük önem veriyoruz.

Ulusal ya da uluslararası fuarlara katılıyor musunuz? Fuarların firmanız için öneminden bahseder misiniz?

Yurt içi ve yurt dışında düzenlenen fuarları takip ederek sektörümüzle ilgili organizasyonlarda yer almaya özen gösteriyoruz. Kaynak, birleştirme ve metal işleme alanlarındaki yurt içi fuarın yanında, faaliyet alanımızla paralel olarak hedef pazarlarda gerçekleşen etkili yurt dışı organizasyonlara da katılıyoruz. Özellikle yurt dışında düzenlenen fuarlar, farklı ülkelerden gelen ziyaretçiler sayesinde pazar potansiyelini, müşteri ihtiyaç ve taleplerini belirleme konusunda büyük fayda sağlıyor. Ayrıca bu sayede mevcut ve yeni ürünlerinizi de potansiyel müşterilerimizin beğenisine sunuyoruz. Fuarlar, müşteriyle doğrudan temas etme olanağı sağlayan yegane araçlar arasında yer aldığı için firmamız için önemini daima koruyor.

“DÜNYANIN 25’TEN FAZLA ÜLKESİNDE MAKİNELERİMİZ ÇALIŞIYOR”

Üretimlerinin yaklaşık yüzde 30’luk bölümünü ihraç ettiklerini söyleyen Ağrulu, “Müşterilerimizin ihtiyaç ve taleplerine bağlı olarak tüm ürün grubumuzda ihracat gerçekleştiriyoruz. 2014 yılı itibariyle ihracat yaptığımız ülke sayısı 25’i geçti. Ortadoğu, Afrika ve Balkan ülkeleri başta olmak üzere birçok ülkede ürünlerimiz güvenle kullanılıyor” dedi.

İhracat konusunda yaşadığınız sorunlar var mı? Mevcut sorunların çözüm yolu sizce nedir?

Genel olarak bakıldığında yaşanan sıkıntıların başında ödeme şekilleri yer alıyor. Müşteriler akreditiften veya peşin ödemeden ziyade mal mukabili veya vadeli ödemeyi talep ediyor. Mal mukabili veya vadeli ihracat bizler için belirli riskleri de beraberinde getiriyor. Ortadoğu başta olmak üzere çeşitli ülkelerde gerçekleşen terör eylemleri riskin kat sayısını artırıyor. Bu konuda Eximbank destek oluyor. Fakat vadeye bağlı alınan primlerin oranları çok yüksek. Çözüm noktasındaysa ihracatçının müşteriyi akreditifli satış konusunda ikna etmesi öne çıkıyor. Bu çerçevede müşterilere vadeli veya peşin akreditifte daha özel fiyatlandırma seçenekleri sunulabilir. Ticaretin ilk evrelerinde müşteriyle olan ilişkilerde fiyat-kalite unsuru ön plana çıkarken, ilerleyen evrelerde güven sorununun ortadan kalkmasıyla birlikte fiyat unsuru geri planda kalabiliyor. Her ihracatta aynı ve daha üst kalitede ürün göndermek ve müşteriye satış sonrası pazarlama-servis desteği sağlamak firmanıza duyulan güveni de artırıyor.

Türkiye makine üreticiliği bakımından sizce ne durumda?

Ülkemizin makine üreticiliği konusunda ciddi bir potansiyele sahip olmasına rağmen bu potansiyeli istenen düzeyde kullanamadığını düşünüyorum. Teknolojiden faydalanma ve Ar-Ge çalışmaları ciddi maliyetler içerdiğinden çoğu üretici maalesef mevcut kapasitesini koruma yoluna gidiyor. Bu konuda üreticiyi teşvik edecek düşük faizli ve uzun vadeli destek programları katkı sağlayacaktır. Aynı zamanda proje fikirleri sunan, eğitimli, uzman kadroların sayısının artırılması gerekiyor. Bunun içinse eğitim kalitesinin yükseltilmesi, yaratıcı ve yenilikçi kuşakların yetiştirilmesi şart. Diğer bir nokta da, bulunmak istediğiniz/ bulunduğunuz pazarın prensiplerine, alışkanlıklarına göre hareket etmek ve aynı dili kullanmanızın gerekliliğidir.

Firmanız açısından 2014 yılı nasıl geçti ve 2015 yılına dair beklentileriniz nedir?

Firmamız açısından 2014 yılı rekabet, yeni ürün çalışmaları ve yeni pazar arayışlarıyla geçti şeklinde geçti diyebiliriz. 2015 yılınıysa müşterimizin beğenisine sunduğumuz yeni ürün gruplarının pazarlama çalışmalarını tamamlayıp satışlarımızı yüzde 25 oranında artırarak tamamlamayı hedefliyoruz.

Sektöre bakıldığında size göre en büyük problem nedir?

Makine sektöründe yaşanan en büyük sorun kalitesiz ve ucuz Uzakdoğu ürünleridir. İthal edilen ve standardı olmayan ürünler sebebiyle sektörde büyük bir sıkıntı yaşanıyor. En uygun fiyata en yüksek kalite prensibiyle çalışan biz ve bizim gibi firmalar, çok çok ucuz ve buna paralel olarak son derece kalitesiz ürünler sebebiyle rekabeti üst seviyeye çıkarıp, tüketiciye bu durumu anlatmak adına da pazarlama bütçelerini artırmak durumunda kalıyor. Ayrıca bu noktada kalifiye iş gücü eksikliği ve firma girdilerinin alternatif azlığından dolayı fiyatların yüksek olması da problemler arasında sayılabilir.

Özen Makina olarak sektörün geleceği hakkında neler söyleyebilirsiniz?

Yeniliğe ve gelişime açık firma yapılanmamızla üstün kalitedeki teknolojik ürünlerimizi dünya genelinde daha da bilinir kılmak öncelikli hedeflerimiz arasında yer alıyor. Bu konudaki çalışmalarımızı durmaksızın sürdürüyoruz. Sahip olduğu potansiyel dikkate alındığında Türk makine sektörünün gelişiminin önümüzdeki yıllarda da artarak devam edeceğine inanıyorum Makine sektörü ülke ekonomisinden daha fazla pay alması hayati önem taşıyor.