Nanorobotlarla, fabrika atıklarını cevreye yararlı hale getirebilir, koca bir kutuphanenin icindeki tum bilgiler, yarım kup şekerin icine sığabilir. cok ucuza mal edilen guneş panelleri petrolun, komurun ve nukleer enerjinin yerini alabilir. şu an kullanılandan yuzlerce kat daha dayanıklı, hafif ve ucuz yeni materyaller yapılabilir. geleceğin endustrisini nanorobotlar şekillendirebilir.





Bir nanometre (nm), 10-9 metre, yani bir milimetrenin milyonda, bir mikrometrenin de binde biri. On hidrojen atomunu yan yana dizdiğinizde elde ettiğiniz uzunluk işte bir nano. Bir atomun, saçınızın kalınlığının 40 binde biri olduğunu düşünürseniz gözünüzde daha rahat canlandırabilirsiniz. Ya da canlandıramazsınız, o kadarcık şeyi nası l göreceksiniz ki? Nanoteknoloji, nanometre ölçeğinde, yani 0,1 ile 100 nanometre büyüklüğü arasında yapılan tüm teknolojik çalışmalar için kullanılan terim. 20 yıl sonra kullanıyor olacağımız mikroskobik boydaki bilgisayar gerçekten de yapılırsa işte bu teknoloji sayesinde yapılır. Nanoteknolojinin hedeşeri sadece mikroskobik süper bilgisayarlar değil. Bir hücreden küçük nanorobotlar, vücudumuza aşı gibi enjekte edilerek bakterilerle savaşabilir, tıkanmış damarları açabilir, hatta yaşlanmanın etkilerini durdurabilir.

SANAYİ ATIKLARI NANOROBOTLARLA FAYDALI KILINABİLİR
Nanorobotlar, kanserli hücreleri yok ederek kemoterapi ve radyoterapi gibi vücuda bir yandan da zarar veren tedavileri gereksiz kılabilir. Fabrika atıklarını çevreye yararlı hale getirebilir. Nanorobotlar sayesinde koca bir kütüphanenin içindeki tüm bilgiler, yarım küp şekerin içine sığabilir. Çok ucuza maledilen güneş panelleri petrolün, kömürün ve nükleer enerjinin yerini alabilir. Şu an kullanılandan yüzlerce kat daha dayanı klı, hafif ve ucuz yeni materyallerin avantajları, yeni ve ucuz enerji ile birleştirilebilir ve uzaya çıkmak, yazlığınıza gitmek kadar kolay hale gelebilir. Üretilen her şey daha ucuz, daha dayanıklı, daha güvenli, daha temiz olabilir. Ev yaşamı, iletişim, tıp, ulaşım hiç olmadığı kadar kolaylaşabilir. Doğada çok zor bulunan materyaller, birkaç atomun yeri değiştirilerek yaratılabilir; örneğin kömürdeki birkaç atomun yeri değiştirilerek elmas yapılabilir. Fizik yasaları anlamsı zlaşabilir. Sadece yeni ürünler yaratmak değil, var olan ürünlerin üretim süreçlerinin iyileştirilmesi de mümkün olabilir. Öngörülerin ucu bucağı yok, şimdikinden milyonlarca kez hızlı bilgisayarlar, temizlenmiş ve asla kirlenmeyecek bir çevre, hastalıkların neredeyse tamamen yok olması, açlığın ortadan kalkması, tükenmiş pek çok canlı türünün yeniden hayata döndürülmesi, sonsuz bir enerji kaynağı yaratılması… İstediğiniz zaman evinizin renginin de- ğişmesi ya da asla kirlenmeyen pencereler gibi daha eğlenceli gelişmeler olabilir. Tabii sonsuza kadar yaşayacağımı- zı sağlayacağını filan da düşünmemek gerekiyor.

BİR SONRAKİ ENDUSTRİ DEVRİMİ Mİ?
Nanoteknoloji, bir sonraki endüstri devrimi anlamına geliyor olabilir. Bütün bunlar şu an kulağa biraz komik geliyor ama Amerika’daki Ulusal Nanoteknoloji Vakfı’nın bunları başarmak için 500 milyon dolarlık bir bütçesi var. Tartışılan şey bu teknolojinin gerçekleşip gerçekleşmeyeceğ i değil, ne zaman gerçekleşeceği Şu an için nanoteknoloji terimi, kompleks makineler için değil, nano ölçekte insan yapımı objeler için kullanılıyor. Mikroskobik robotlar dönemi başladı- ğında “moleküler nanoteknoloji”, “nano ölçekli mühendislik” veya “moleküler mekanik” terimlerinin kullanılacağı öngörülüyor. Tabii o zamana kadar daha havalı ne tabirler çıkabilir. İnsanların nasıl her şeyi küçültmeye çalı ştığını ve teknolojinin giderek nasıl korkunç bir ivme ile geliştiğini düşünürseniz, aslında moleküler teknoloji şaşı rtıcı değil. Artık hayal edilen şey, nanorobotları n başka nanorobotlar yapacak kadar gelişmesi. Nanoteknoloji, kendi kendini üretebilecek ve çoğalacak şekilde tasarlanıyor. Buna göre, birkaç nanofabrika, birkaç hafta sonra milyonlarca nanofabrika haline gelebilecek ve böylelikle üretim araçları hızla, ucuz ve temiz bir yolla artacak. İlk nanorobotların üretim ve geliştirme maliyeti olanca ağırlığıyla devletlerin belini bükebilir, ancak kendilerini çoğaltacak robotlar yapılmaya başlandığı anda saydığımız şeylerin gerçekleşmemesi için hiçbir sebep yok. Düşünsenize, masaları neden yapıyoruz? Örneğin ağaçtan. Tahta, binlerce farklı tip proteinden ve karmaşık moleküler dizilimlerden oluşuyor, ancak doğada kendi kendine oluştuğu için ucuz. Tabii doğa ile robotları kıyaslamamak gerek, nanoteknolojinin kendi kendini üretmesi umulurken bir yandan da yaşam sistemlerini kopya etmemesi umuluyor. Bu sistemler uyum sağlama ve hayatta kalma becerisine sahip olduğu için, bu tür bir yapay ortam, ihtiyacımız olandan çok daha fazla potansiyel taşır. Yani işin ucu Matrix’e kadar gidebilir. Bu yüzden işi bu kadar felsefi boyutlara çekmemek, nanorobotları sadece bugünün kocaman makinelerinin milyonlarca kez küçülmüş versiyonları olarak düşünmemiz gerek.  

SPOT:   “ Nanoteknoloji, bir sonraki endüstri devrimi anlamına geliyor olabilir. Bütün bunlar şu an kulağa biraz komik geliyor ama Amerika'daki Ulusal Nanoteknoloji Vakfı'nın bunları başarmak için 500 milyon dolarlık bir bütçesi var. Tartışılan şey bu teknolojinin gerçekleşip gerçekleşmeyeceği değil, ne zaman gerçekleşeceği.”