Plastik Sanayicileri Derneği (PAGDER), 8 Aralık’ta İstanbul’da gerçekleştirdiği danışma kurulu toplantısında sektörün durumunu ele alarak, sorunları ve çözüm.

Plastik Sanayicileri Derneği (PAGDER), 8 Aralık’ta İstanbul’da gerçekleştirdiği danışma kurulu toplantısında sektörün durumunu ele alarak, sorunları ve çözüm önerilerini değerlendirdi.

PAGDER Yönetim Kurulu Başkanı Reha Gür ev sahipliğinde düzenlenen etkinliğe İstanbul Sanayi Odası (İSO) Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, İSO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Adnan Dalgakıran, İSO Yönetim Kurulu Üyeleri Nahit Kemalbay ve Nurhan Kaya, İTO Meclis Başkanı Şekip Agdaviç, Ege Bölgesi Sanayi Odası Meclis Başkanı Salih Esen’in yanı sıra İSO Meclis ve Meslek Komiteleri Üyeleri de katıldı. Toplantının açılışında konuşan İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, PAGDER’in yeni yönetiminin dinamizminden çok memnun kaldıklarını ifade etti. Türk sanayisinde ikinci ve üçüncü kuşağın sanayi ve üretime bakışının isteksiz olduğunu kaydeden Bahçıvan, PAGDER yönetimindeki ışıltının sektör ve sanayi açısından kendilerini umutlandırdığını belirtti. Hayatın her noktasında plastiğin bulunduğunu söyleyen Bahçıvan, PAGDER’in 1950’lere dayanan geçmişiyle sektörel örgütlenme konusunda en eski örneklerin başında geldiğine dikkat çekti. Türk sanayisinin, geçmişin tecrübesi ile gençliğin vizyonunu yan yana getirememesini önemli bir eksiklik olarak niteleyen Bahçıvan, toplantıda gençlerin ve tecrübelilerin bir arada olduğunu belirterek bu konuda köprü olma konusunda attıkları adımlar için sektör duayenlerini tebrik etti. Bahçıvan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Yönetim olarak bir ilke benimsedik: Sektör derneklerinin kendine has bilgi birikimleri ve tematik çalışmaları bizim için önemli bir veridir ve tüm sektör derneklerimizle bu konuda işbirliği yapmaya gayret ediyoruz. İSO olarak sektör temsilcilerinin kendi konularına ve güncel değerlendirmelerine aynı boyutta sahip değiliz. Sektörün kendine ait olan günlük konular bize yansıtıldıkça İSO şemsiyesi altında taşınması gereken fikirler açısından çok daha güçlü bir zemine sahip olacağız. Derneklerle olan iletişimimiz çok önemli. PAGDER ile böyle bir ilişki içindeydik. Yeni yönetimde bu ilişkinin kalıcı bir zeminde yol alacağını düşünüyorum. Sanayi açısından önümüzde çok daha olumlu bir iklim mevcut. Türkiye’nin yeniden üretim ekonomisine dönmesi ve bu konuda bir hikaye yazılması konusunda İSO olarak dile getirdiğimiz tüm ana stratejik konular hükümet programında açık şekilde yer aldı. Bunu bir taahhüt olarak kabul ediyoruz. Söz konusu adımı aynı zamanda Türkiye’nin yüksek teknoloji ve katma değer üreten, nitelikten ziyade nicelik üreten bir sanayiye dönüşümü için önemli bir işaret olarak görüyoruz. Teşhis konusunda Ankara ile hiçbir mutabakatsızlık yok, tedavi konusunda da mutabakat sağlandı. Süreklilik ve şeffaflık içinde bu sürecin takibi çok önemli. Sizden ricamız bizi doğru ve zamanında verilerle besleyin. Ortaya koyacağımız çalışma programı bir kerelik talep oluşturma değil sürekli kendini tazeleyen ve ana noktalarda buluşan bir çalışma prensibinde olacak. İki-üç ayda bir ilgili bakanlıklarla sanayinin ihtiyaçlarını aktarma noktasında bir çalışma içinde olacağız. Tüm sanayi olarak söylüyorum mütevazı değiliz: Türkiye sıçrama noktasına gelecekse bu ancak sanayi ile mümkün olabilir, bundan kimsenin şüphesi yok. Taleplerimizi her zamankinden güçlü ve ısrarlı söyleyeceğimiz bir döneme giriyoruz. Çok daha umutluyuz. Bir takım konjonktürel sorunlarımız var. Etrafımız ateş çemberi. Ancak yine de geleceğe umutla bakmamız gerekiyor. Dönemsel zorluklar doğru yönettiğimiz takdirde orta vadede fırsat haline gelecektir. Batı ile ilişkilerimizin pozitife dönmesi, AB ile yaşadığımız bahar havası ve batı tarafından tekrar stratejik ortak olarak görülüyor olmak bizim için kıymetli fırsatlar olacak. Güçlü bir ülke olmalıyız. Bunun altındaki faktör güçlü bir üretim ve sanayi ülkesi olmaktan geçiyor. Askeri ve siyasi olarak güçlü de olsanız ekonomik gücünüz yoksa bir yere kadar ilerleyebilirsiniz.”

Plastik gibi; eski, tecrübeli ve birikimli bir sektörün dünya çapında ses getirecek farklı bir hikaye yazması gerektiğini belirten Bahçıvan, Türkiye’nin kendi teknolojisini ve makine parkını yeterince kullanamamasının Türk sanayisinin temel sorunu olduğunun altını çizdi. Çay kaşığı ile elde edilen kazanca karşılık kamyonlar dolusu kaynağın batıya teknoloji için aktarıldığını vurgulayan Bahçıvan, kendi makinesini ve kendi teknolojisini üretmeyen hiçbir sektörün global oyuncu olamayacağını söyledi. 18 Aralık’ta makineciler ile plastik sektörünün oyuncularını bir araya getirerek fikir fırtınası gerçekleştireceklerini hatırlatan Bahçıvan, “Bu kadar güçlü ve köklü sanayinin hammadde sorununu çözerse çok daha güçlü hale geleceğine inanıyorum. Ankara’dan bu noktada teşvik isteyeceğiz ve bu konuda fazlasıyla kaprisli ve ısrarcı olacağız. Türkiye’nin gelecek vizyonunun altını doldurabilecek sanayi dışında hiçbir sektör yok. Bu inancımız olduğu sürece Türkiye’nin geleceğine yönelik taleplerimizi ısrarla sürdüreceğiz” dedi.

ADNAN DALGAKIRAN: “STRATEJİMİZİ ÜRETİM ARAÇLARI İMALATI YÖNÜNDE KURGULAMALIYIZ”

İSO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Adnan Dalgakıran da konuşmasında, ABD Çalışma Bakanlığının bir raporundan bahsederek, raporda, bugün ABD’de doğan çocukların yüzde 65’inin yetişkinlik çağına girdikleri zaman günümüz itibariyle bilinmeyen meslekleri yapacaklarının değerlendirildiğini söyledi. Türkiye’nin kültürel bir devrime ihtiyacı olduğunu belirten Dalgakıran, “Türkiye’nin yürüyeceği yol yetişmiş insan üzerine olmalı. Biz hala asgari ücretleri tartışırsak o noktanın çok uzağındayız demektir. Makine sektörünü ele alırsak dünyada en büyük ticaret enerji, ardından makine sanayisi geliyor. Çin, Kore ve Tayvan endüstriyel devrimlerini üretim araçlarını imal etmek üzerine kurgulayıp bu konuyu stratejik bir sektör olarak algılayarak kaynaklarının önemli kısmını buraya aktarıyor” şeklinde konuştu.

PAGDER Yönetim Kurulu Başkanı Reha Gür ise plastik sektörünü dünyanın en çevreci sektörü olarak tanımlayarak 36. dönem başkanlığını üstlendiklerini ve geçmiş yönetimlerin başarılarını daha üst noktalar taşımakla mükellef olduklarını söyledi. Yönetim kurulu olarak katılımcıların eleştirilerine ihtiyaç duyduklarını ifade eden Gür, PAGDER’in çalışmalarını anlatan bir sunum gerçekleştirdi. Gür, tüketim konusunda toplum olarak dünya trendlerini takip ettiklerini ancak üretim ve sanayide bu trendi yakalayamadıklarını kaydederek “Sektör olarak ham maddede ve makinede dışa bağımlıyız. Kendi içimizde inovasyonu yaratabilecek genç bir kitleyiz. Eğitim sorunumuzu çözebilirsek bizi kimse tutamaz” şeklinde konuştu.

Toplantı kapsamında söz alan diğer konuşmacılar da sektörün bugünü ve geleceğine dair değerlendirmelerde bulundu.