Muammer ve Aydın Semerci tarafından 1990 yıllında Zonguldak Alaplı’da Aydın Makina adıyla faaliyete başlayan firma, 1992 yılında yeni fabrikasına taşınarak üretim faaliyetlerine Birlik Makina adıyla...

Muammer ve Aydın Semerci tarafından 1990 yıllında Zonguldak Alaplı’da Aydın Makina adıyla faaliyete başlayan firma, 1992 yılında yeni fabrikasına taşınarak üretim faaliyetlerine Birlik Makina adıyla devam etti. Bugün itibariyle 29 bin metrekarelik alanda 100’ün üzerinde personelle ülke ekonomisine katkıda bulunan firma, üretiminin yüzde 80’ini ihraç ediyor.

Birlik Makina şirket yapılanması hakkında bilgi verir misiniz?

Firmamız metal sektörüne yönelik anahtar teslimi makine parkurları üretiyor. Boru ve profil endüstrisine büyük yenilikler ve ivme kazandıran Birlik Makina, dünyada bir marka olmayı başardı. Gerek üretim gerekse satış sonrası hizmette yılların birikimiyle müşteri talebini doğru algılama ve en hızlı şekilde karşılama anlayışı ile faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. Bu çerçevede firmamız kaliteyi daima ön planda tutarak ve her geçen gün yeni yatırımlar gerçekleştirip kapasitesini artırarak dünya çapına yayılan müşteri portföyünü sürekli olarak genişletiyor.

Üretim faaliyetlerinizi nerede ve nasıl gerçekleştiriyorsunuz?

Zonguldak Alaplı’da bulunan fabrika alanımızda 8 bin metrekaresi kapalı, 21 bin metrekaresi açık alan olmak üzere toplam 29 bin metrekarelik fabrika alanımızda, 100’ün üzerinde personel ve son sistem makine parkurumuzla üretim çalışmalarımıza devam ediyoruz.

Ürün çeşitleriniz ve bunların özellikleri hakkında bilgi verir misiniz?

Üretiminin her aşaması tamamen firmamız bünyesinde gerçekleştirilen beş farklı ana kalemde imalat yapıyoruz. Çelik boru-profil hatları kaleminde Ø10 milimetreden Ø406 milimetreye kadar geniş bir yelpazede boru ve profil makinelerini anahtar teslimi projelendirip üretiyoruz. Çelik rulo boy kesme hatları ürün grubunda, 0,50 milimetre ile 16,00 milimetre arasında söz konusu makinelerimizi yine anahtar teslimi projelendirip imal ediyoruz. Çelik rulo dilme hatları kaleminde 0,50 milimetre ile 12,00 milimetre arasında; direkt profil hatları ürün grubunda 20x20 milimetreden 300x300 milimetreye kadar geniş bir yelpazede ve açık profil hatları kaleminde de firmamızda bulunan özel kalıp tasarım programıyla bütün açık profil ve özel şekilli profillerin imalatını başarıyla gerçekleştiriyoruz.

“YENİ MAKİNEMİZLE FARKLILAŞMAYI BAŞARDIK”

Firmalarının Ar-Ge ekibinin üzerinde çalıştığı birçok yeni ürün projesi olduğu bilgisini veren Birlik Makina Genel Müdür Yardımcısı Harun Semerci, “Bu çalışmalardan bir tanesi direkt profil makinesidir. Söz konusu makinemizi diğerlerinden ayıran özellik ise tamamen otomatik olmasıdır. Yani 20x20 profil ürettikten sonra 50x50 profil üretimine geçerken hiçbir kalıp değiştirmiyorsunuz. Operatör panelinden girmiş olduğunuz ölçüye göre kalıplar kendini otomatik olarak ayarlıyor. Bu da size minimum üç saatlik üretim avantajı sağlıyor. Bunun yanı sıra insan hatasının da önüne geçilmiş oluyor. Ayrıca üretilen ürünün bant boyundan da yüzde 4 oranında kazanç sağlıyorsunuz. Her zaman son üretim teknolojilerini yakından takip eden ve bünyesine hızlı şekilde dahil eden firmamız, Ar-Ge faaliyetleri kapsamında geliştirdiği yeni ürün ve modellerle de rakiplerine örnek olmanın gururunu taşıyor” dedi. Birlik Makina Ar-Ge ekibinin tasarladığı “uçar testere” ürününün TÜBİTAK destekli bir proje kapsamında hayata geçirildiğini belirten Semerci, sözlerini şöyle sürdürdü: “Firmamız sektördeki yenilikleri takip etmek için inovasyona büyük önem veriyor. Bu kapsamda Ar- Ge departmanımızda deneyimli birçok mühendis ve teknik eleman görev yapıyor.”

Çalışanlarınızın gelişimi konusunda gerçekleştirdiğiniz çalışmalar var mı?

Çalışanlarımız her ne kadar deneyimli ve iş kollarına yönelik akademik eğitim almış kişilerden oluşuyor olsa da ilk etapta firmamıza alışma süreci yaşanıyor. Bu nedenle Birlik Makina’da çalışmaya başlayacak yeni iş arkadaşlarımız için çeşitli oryantasyon faaliyetleri yürütüyoruz. Böylelikle personelimizin adaptasyon süresi kısalırken eksik kaldıkları noktaları öğrenme imkanı doğuyor. Bunun yanı sıra çalışanlarımızı, görev yaptıkları departmanlara yönelik çeşitli firma ve kurumlarca düzenlenen eğitim ve seminerlerden de faydalandırıyoruz. Ayrıca firma içinde; iş güvenliği eğitimleri, tatbikatlar, üretim kalitesini artıracak faaliyetler gibi çeşitli eğitim programları da düzenleyerek çalışanlarımızın bu alanlardaki gelişimine de katkı sağlıyoruz.

Ulusal ya da uluslararası fuarlara katılıyor musunuz? Fuarların firmanız için öneminden bahseder misiniz?

Sektörümüzle ilgili yurt içinde ve yurt dışında düzenlenen fuarlara mutlaka katılıyoruz. Çünkü fuarlar potansiyel müşterilerle tanışmamıza fırsat verdiği gibi, mevcut müşterilerimizle ticari işbirliğimizin geliştirilmesine de yardımcı oluyor. Sanal ortamda gerçekleşen ticari faaliyetler, fuarlar sayesinde yüz yüze gelip karşılıklı konuştuğumuz ve yeni fırsatları değerlendirdiğimiz verimli organizasyonlara dönüşüyor. Aynı zamanda fuarlar yeni ürünlerimizi ve ürünlerimiz üzerinde yaptığımız yenilikleri paylaşmak adına da önemli bir görev üstleniyor. Dünyada, boru ve profil sektöründe oldukça bilinen ve ürünlerine güvenilen bir firmayız. Bu açıdan müşterilerimizin, katıldığımız fuarlarda bizleri ziyaret etmeleri oldukça önemli.

“ÜRETİMİMİZİN YÜZDE 80’İNİ İHRAÇ EDİYORUZ”

Birlik Makina’nın ihracat konusunda kendini sürekli geliştirdiğini ifade eden Semerci, “Üretimimizin yüzde 80’lik kısmını 30’dan fazla ülkeye ihraç ediyoruz. Hemen hemen her sene referanslarımıza yeni bir ülke ekliyoruz. Firma olarak gayemiz tüm dünyaya Türk mühendisliği ve kalitesinin farkındalığını ulaştırabilmek. Almanya, Fransa, Finlandiya, Azerbaycan, Cezayir, Küba, Gürcistan, Yunanistan, Lübnan, Libya, Fas, Irak, İran, Umman, Romanya, Rusya, Sırbistan, Slovakya, Güney Afrika, Suriye, Tunus, Ukrayna ve Mısır öncelikli ihraç pazarlarımızı oluşturuyor. Firmamızın ürettiği makinelerin kalitesi üreticiler arasında biliniyor. Bugün bir boru makinesi alacak olsanız ve piyasadaki imalatçılara sorsanız, firmamızın ismini mutlaka duyarsınız. Kazakistan’da katıldığımız bir fuarda bir Hintlinin gelip makinelerimize övgüler yağdırması ve bu gibi örneklerin farklı ülkelerde defalarca yaşanması, işimize olan aşkımızı artırarak Türk makinelerinin kalitesini dünyanın bütün ülkelerine ulaştırma yönündeki hedefimizi pekiştiriyor.”

İhracat konusunda yaşadığınız sorunlar var mı? Mev

cut sorunların çözüm yolu nedir?

İhracatın proses aşamalarında ciddi anlamda problemimiz yok. Bazı ülkelere vizeyle gidebiliyor olmamız, bizden ürün alacak olan müşterileri servis hızımız hakkında endişelendiriyor. İhracatın sürekliliğinin sağlanıp hızlanması adına, ihracat sonrası satışın bir parçası olan montaj, servis ve bakım süreçlerinde müşteriye hızlı hizmet sunabilmek için vizesiz seyahat edebildiğimiz ülkelerin sayısının artmasının faydalı olacağını düşünüyorum. Bunun yanında vizeleri kaldırılamasa dahi en azından vize onayı için beklediğimiz 20-30 günlük çok uzun olan sürenin kısaltılması adına söz konusu ülkelerle mutabakata varılması ihracatçıların yararına olacaktır.

Türkiye makina üreticiliği bakımından sizce ne durumda?

Ülkemiz bu konuda ne yazık ki olması gereken noktada değil. Türkiye’deki koşullar hammadde ve işgücü açısından oldukça elverişli olmasına rağmen, gerekli talep ve desteğin sağlanamaması ve başta Çin olmak üzere işgücünün ve hammaddenin ucuz temin edildiği ülkelerin piyasadaki varlığı nedeniyle rekabet gücümüz düşük. Bu tarz sorunlara çözüm getirildiği takdirde verimlilik ve rekabet noktasında istediğimiz düzeye ulaşabileceğimize inanıyorum.

Firmanız açısından 2015 yılı nasıl geçti ve 2016 yılına dair beklentileriniz nedir?

2015 yılını üretime ara vermeden yoğun bir tempo içinde geride bırakıyoruz. Bu sene itibariyle beş farklı ülkede 10’un üzerinde üretim tesisi kurarak hizmete sunduk. 2016 senesi için amacımız; tempomuzu daha da artırıp hedef kitle ve müşterilerimize her geçen gün makinelerimize dahil ettiğimiz yenilikleri doğru aktararak, bir önceki senenin önüne geçmek.

Sektöre bakıldığında size göre en büyük problem nedir?

Her sektörde olduğu gibi makine sektöründe de en büyük problem haksız rekabettir. Makine sektörü genel olarak çok iniş-çıkışlı bir grafik sergiliyor. Ekonomik dengeler dolayısıyla birçok firma yatırım yapmaktan çekiniyor. İç piyasada özellikle nakit finansmanı anlamında çok ciddi sıkıntılar söz konusu. Zincirleme bir etkiyle müşteri, satıcı, üretici ve tedarikçi bu durumdan etkileniyor. Özellikle yerli yatırımcılarımızın Türk makine üreticilerine ve kullandıkları teknolojiye güvenmeleri gerekiyor. İki veya üç misli bedeller ödeyerek yurt dışından makine ithal etmemize gerek yok. Yerli makinecilerimiz satış öncesi ve sonrası sundukları tüm hizmet ve çözümlerle en az yabancı üreticiler kadar ve hatta bazı alanlarda onlardan daha da iyi bir düzeyde. Hem yurt içi, hem yurt dışı pazarlarda Türk üreticiler kendi kendileriyle doğrudan rekabete giriyor. Çoğu zaman da bu durum fiyat düşürme rekabeti şeklinde gerçekleşiyor. Fiyat rekabeti dışında kalmanın ve her üreticinin kendini farklılaştırarak pazardaki farklı alıcıları hedeflemesinin bu noktada yapılacak en doğru şey olduğunu düşünüyorum. Birlik Makina olarak bu yüzden gelecek stratejimizi de tamamen farklılaşma üzerine kurduk ve şu ana kadar gerek yurt içinde, gerekse yurt dışındaki rakiplerimizle doğrudan bir rekabet içine girmedik. Bu strateji bize beraberinde, imal ettiğimiz makineleri gerçek değerinde satabilme avantajını da sağladı.

İleriye yönelik projeleriniz ve gelecek hedeflerinizden bahseder misiniz?

Hizmet verdiğimiz sektör çok dinamik bir yapıya sahip ve sürekli gelişmeye açık. Çok sayıda ve farklı özellikler barındıran müşteri ihtiyaçları mevcut. Daha üst düzeyde otomasyon ve daha esnek üretim şartları sağlayabilen sistemleri makinelerimize entegre etme yönünde projelerimiz var. Birlik Makina olarak sektöründe küresel marka değerine sahip bir firma olma hedefine ulaşmak için kendimizi sürekli geliştireceğiz. Prestijimizi koruyarak ve daha ilerilere taşıyarak dünya devleri arasında ilk sırada olmayı amaçlıyoruz.

Birlik Makina olarak sektörün geleceği hakkında neler söyleyebilirsiniz?

Kendinizi geliştirdiğiniz ve kalitenizden ödün vermediğiniz müddetçe sektörünün geleceği daima parlaktır. Hem devlet, hem de şirketler olarak üzerimize düşeni yerine getirdiğimizde sektörümüzün çok daha iyi noktalara geleceğine inanıyorum. İhtiyaçları doğru saptayan ve yenilikçi ürünlerle tüketici karşısına çıkan şirketler için sektörün ufkunun açık olduğunu belirtmek isterim.