AVRUPA’DA ÜRETİLEN YÜKSEK HIZLI MAKİNELERİN TÜRKİYE’DE DE ÜRETİLMESİ KONUSUNDA ÇALIŞMALAR YAPAN OPTİMAK STU, ENDÜSTRİ 4.0 KAPSAMINDA GELİŞTİRDİĞİ MAKİNELER VE KURDUĞU SİSTEMLERLE TÜRKİYE’NİN DİJİTAL DÖNÜŞÜM SÜRECİNE UYUMUNU DA ARTIRIYOR.

Optimak STU Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet Mücahid Kulak, 2021 yılında kazandıkları Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın “Hamle” programı kapsamında gerçekleştirdikleri projeler hakkında bilgiler verirken, ithalatı önleyici ürünler geliştirerek yüksek teknolojili makinelerin ihracatını yaptıklarını ve böylelikle Endüstri 4.0 kapsamında geliştirdikleri makineler ve sistemlerle Türkiye’nin dijital dönüşüm sürecine katkı sağladıklarını da vurguluyor. 

“ANAHTAR TESLİM KARANLIK FABRİKALAR KURUYORUZ”

2012 yılından bu yana teknolojik ürünlerin yerlileştirilmesi üzerine faaliyet gösterdiklerini söyleyen Ahmet Mücahid Kulak, “Hem savunma sanayisi hem de genel imalat sanayisi için projeler geliştiriyoruz. 2018’de Ar-Ge merkezimizi kurduk, şu ana kadar 15 TÜBİTAK projesi gerçekleştirdik ve hepsi ticarileşti. Onaylanmış üç patentimiz bulunuyor. Aynı zamanda 2021’de “Teknoloji Odaklı Sanayi Hamle” programına “Üretimde Yapısal Dönüşüm” çalışmaları kapsamında seçildik. Gerçekleştirdiğimiz projeler Avrupa’daki yüksek hızlı makinelerin Türkiye’de üretilmesi çalışmalarını kapsıyor. Dolayısıyla biz, ithalatı önleyici ürünler geliştirerek bu sistemlerin ihracatını yapıyoruz.” diyor. Bu kapsamda, robotik otomasyon ve ambalajlama sistemleri, yüksek süratli sayma ve ayırma sistemleri, akıllı paletleme sistemleri, yüksek süratli üretim hattı besleme sistemleri, tam otonom intralojistik sistemler, dijital uygulamalar, enerji verimliliğini artırmaya yönelik çözümler ve çevre teknolojileriyle uyumlu sistemler üzerinde çalıştıklarının altını çizen Ahmet Mücahid Kulak, havacılık ve uzay alanında da stratosfer seviyesindeki ürünlerle ilgili çalışmalarda bulunduklarının da altını çiziyor. 

İNSANSIZ, KARANLIK, DİKEY MİMARİ FABRİKALAR KURULUYOR

 Otonom depolamalar hakkında da bilgi veren Kulak, şöyle devam ediyor: “Bunlara ‘karanlık depolar’ deniliyor. İçerisinde yer alan AS/RS (otomatik depolama ve geri alma sistemi), AGV (otomatik yönlendirmeli araçlar) ve AMR (otonom mobil robotlar) teknolojileri birbirleriyle çalışırlar ve hiçbir insan müdahalesine ihtiyaç duyulmadan, depodaki bütün süreçler otonom şekilde yürütülür. Günümüzde fabrikalar kendi alanlarını daha verimli kullanmak için çözümler arıyorlar. Bu ihtiyaç da dikey depoları öne çıkarıyor. Ayrıca insansız fabrikalar iş gücünde verimi artırırken, karbon ayak izinin azaltımında da fayda sağlıyor.” Kurdukları sistemler hakkında da bilgi veren Kulak, şunları söylüyor: “Dijitalleşen ve insanın zor bulunduğu ve insan çalıştırmanın riskli olduğu dönemde robotik sistemlerin önemini biliyor ve müşterilerimize terzi usulü çalışarak robotik sistemler kuruyoruz. Bu sayede insan kaynağı daha efektif bir şekilde kullanılabilir hale geliyor. Kurduğumuz robotik sistemlerle paketlenmiş ürünlerin taşınması, kolilenmesi, paletlenmesi ve streçlenmesi işlemleri otonom şekilde gerçekleştiriliyor. Kurduğumuz robotik sistemlerle müşterilerimize özel terzi usulü çözümler sunuyoruz.” Optimak STU’nun ürün ve çözümlerine burayı tıklayarak ulaşabilirsiniz.