“Üyesi olduğumuz Avrupa Akışkan Gücü Komitesi (CETOP) ile aylık ve üç aylık satış değerlendirme anketleri ve yılda bir defa da ürün bazında satış tutarları için istatistik çalışması yapıyoruz.

“Üyesi olduğumuz Avrupa Akışkan Gücü Komitesi (CETOP) ile aylık ve üç aylık satış değerlendirme anketleri ve yılda bir defa da ürün bazında satış tutarları için istatistik çalışması yapıyoruz. Dernek üyelerimizle paylaştığımız bu çalışma sonuçları 17 Avrupa ülkesi ile birlikte bize de ülkeler bazında ulaştırılıyor. Anket ve istatistik sonuçları değerlendirmemizde Türkiye için; 2014 yılında 2013 yılına göre yüzde 8-15 arasında bir ciro artışı gerçekleşeceğini öngörmekteyiz. Akışkan gücü sektörü ülkemiz makine sanayisinin yatırım ve satışlarına paralel bir gelişme gösteriyor. Yapılan hesaplamalara göre, yerli üretim ve ithal edilen akışkan gücü ürünlerinin de dahil olduğu 2013 yılı yurt içi satışları yaklaşık 511 milyon euroya ulaştı. 2015 yılında da yüzde 10 civarında bir artışla devam edeceğini düşünüyoruz. Mevcut satışların yüzde 60’ının ithal ürünlerin oluştuğunu söyleyebiliriz. Toplam satışların yüzde 20’lik bölümü ihracat edildi. İhraç kalemleri ise hidrolik silindir, hidrolik dişli pompa, hidrolik ve pnömatik yön kontrol valfleri, bağlantı elemanları, sızdırmazlık elemanları oluşturuyor. Global ekonomilerde piyasalar birbirlerinden çok hızlı etkileniyor. Amerika’daki kriz, kısa sürede Avrupa’ya ve Uzakdoğu’ya uzanabiliyor. Global ekonomide bir kriz yaşanmazsa yüzde 12’lik bir büyüme bekliyoruz. Ülkemizdeki sektörler ve bunlara bağlı pazarlar büyüdükçe global yatırımcıların gözünde cazip bir yatırım merkezi haline geliyoruz. Bugün birçok yabancı yatırımcının şirket satın alma veya ortaklık yoluyla, ülkemizde ciddi yatırımlar yaptıklarını görüyoruz. Gelecekte bu yatırımların artması durumunda; yerli sermaye, sahip olduğu teknoloji ve organizasyonu güçlendirerek rekabete hazır olmak zorundadır. Sektörün hacmi ve gelişiminden söz ederken, sektörün gelişimi önündeki sorunlardan ve bunların sektöre yansımalarından da bahsedilmesi gerekiyor. Sanayimizin önündeki en büyük sorunun yetişmiş ve nitelikli insan gücünün eksikliğidir. Mühendislik fakültelerinde hidrolik ve pnömatik bir ya da iki ders olarak verilmektedir. Ayrı bir uzmanlık gerektiren bu alanın, fakültelerde bölüm ve yüksek lisans programı haline getirilmesi sektörümüzün en acil ihtiyacıdır. AKDER Yönetim Kurulu olarak önceliğimiz eğitimdir. Beş yıl önce AKDER bünyesinde kurulan Ulusal Akışkan Gücü Eğitim Merkezi (UAGEM) onlarca mühendise ve öğrenciye hidrolik ve pnömatik eğitimi verdi ve vermeye de devam ediyor. Eğitimlerimiz dernek merkezinde yapılmaya devam edilmekle beraber, iş yerlerinde eğitim talebi de her geçen gün artıyor. Önemli miktarda eğitim malzemesi iş yerlerine taşınarak uygulama eksiklikleri de asgariye indiriliyor. Eğitimlerin 2015 yılında da artırılarak sürdürülmesi planlanıyor. 2015 yılı başında gerekli prosedürleri tamamlayarak eğitim sertifikalarımızı CETOP onaylı hale getireceğiz.

Bu sayede AKDER’de eğitim almış olanlar tüm Avrupa ülkelerinde geçerli bir sertifikaya sahip olacak. Türk sanayisinin gelişimi yüksek teknolojili ürünlerin ve makinelerin üretimi yoluyla sağlanacaktır. Devletimiz buna uygun ortamı hazırlayacak olan istikrarı sağlamak ve kaliteli eğitim için gerekli zemini oluşturmak zorundadır. Ürün ve hizmet kalitesini artırmak için standartların belirlenmesi de öncelikli bir zorunluluktur. Bu konuda TSE ile yakın işbirliği içerisindeyiz. Henüz beklediğimiz aşamaya gelememekle birlikte, çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Hidrolik ve Pnömatik sektörümüz için en önemli faaliyetlerden biri olan Hidrolik Pnömatik Kongre ve Sergisinin, 7’ncisini 2014 yılında İstanbul’da gerçekleştirdik. Makine Tanıtım Grubu (MTG) desteğiyle Milano, Utrecht ve Tokyo fuarlarına katıldık. Bu fuarlarda hidrolik pnömatik sektörünün yanı sıra Türk makine sektörünün de tanıtımı yapıldı.”