İsviçre’de bulunan Dünya Ekonomik Forumu, Türkiye ayağı çalışmalarını Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) ile Sabancı Üniversitesi ortak girişimi olan Sabancı Üniversitesi...

İsviçre’de bulunan Dünya Ekonomik Forumu, Türkiye ayağı çalışmalarını Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) ile Sabancı Üniversitesi ortak girişimi olan Sabancı Üniversitesi Rekabet Forumu (REF) ile ortak yürüttüğü “Küresel Rekabet Gücü Raporu 2016- 2017” sonuçlarını kamuoyu ile paylaştı. WEF tarafından 36 yıldan bu yana yayımlanan ve dünya çapında 160’a ulaşan kurumla birlikte hazırlanan rapor, 2016-2017 yılı için 138 ekonominin detaylı profilini ve rekabetçilik performansına dair genel bir görünüm sunuyor. Küresel Rekabetçilik Endeksi hesaplamalarına göre rekabet gücü sıralamasında bu yıl dikkate alınan 138 ülke arasında İsviçre yeniden ilk sırayı alırken, listenin ikinci ve üçüncü sırasında da değişiklik yaşanmadı ve Singapur ikinci, ABD üçüncü sırada yer aldı. Rusya için yapılan değerlendirmede ise durgun geçen 2015 yılına rağmen Rusya’nın rekabet edebilirlik açıdan yeterli derecede istikrarlı yapıya sahip olduğu belirtiliyor. Buna göre Rusya, 2012’de 67’nci sırada yer aldığı listede dört yılda tam 24 basamak yükselerek 43’üncü sıraya yerleşirken, Türkiye ise 2013’te 44’üncü sırada yer aldığı listede bu yıl 55’inci sıraya kadar geriledi. Diğer yandan Hindistan’ın bir önceki raporda 55’inci sıradayken bu yıl 16 basamak birden yükselerek 39’uncu sıraya yükselmesi; Brezilya’nın ise altı sıra düşerek 81’inci sırada yer alması dikkat çekiyor.

ALTI AVRUPA ÜLKESİ İLK 10’DA

Avrupa ekonomilerinin sıralamada ilk 10’a hâkim olmaya devam ettiği rapora göre Hollanda bir basamak yükselerek dördüncü, Almanya bir basamak düşerek beşinci, İsveç üç basamak yükselerek altıncı, İngiltere üç basamak yükselerek yedinci, Japonya iki basamak düşerek sekizinci, Hong Kong iki basamak düşerek dokuzuncu, Finlandiya iki basamak düşerek 10’uncu, Belçika iki basamak yükselerek 17’nci, Fransa bir basamak yükselerek 21’inci, İsrail üç basamak yükselerek 24’üncü, Çin sıralamadaki yerini koruyarak 28’inci, Suudi Arabistan dört basamak düşerek 29’uncu, İspanya bir basamak yükselerek 32’inci, Azerbaycan üç basamak yükselerek 37’nci, İtalya bir basamak düşerek 44’üncü, Kazakistan 11 basamak düşerek 53’üncü, Ermenistan üç basamak yükselerek 79’uncu, Yunanistan beş basamak düşerek 86’ıncı, Yemen ise 138’inci ve son sırada yer alıyor.

TALEP DARALMASI BÜYÜME VE REFAHI TEHDİT EDİYOR

2004 yılından bu yana WEF için oluşturulan Rekabet Gücü Endeksi, teknolojik altyapı, pazar büyüklüğü, makroekonomik istikrar, sağlık ve temel eğitim, yüksek öğretim ve işbaşında eğitim, istihdam piyasası, inovasyon ve iş dünyasının gelişmişlik düzeyi gibi alanların da değerlendirildiği toplam 12 kategoriden oluşuyor. 2016-2017 yılına ait raporun temel bulgusu “uluslararası ticaretteki açıklığın azalması, büyüme ve refahı tehdit ediyor” olarak şekillenirken, parasal genişlemenin, rekabet gücü yüksek olan ülkelerde, rekabet gücünün düşük olduğu ülkelere göre büyümeye daha olumlu etkide bulunduğunun da altı çiziliyor. Gelişmekte olan ekonomilerin önceliklerinin değiştiğine de dikkat çekilen rapora göre güncellenmiş iş uygulamaları ve inovasyona yatırım, küresel ölçekte, en az altyapı, beceriler ve etkin pazarlar kadar önemli hale gelmiş durumda. 2015 yılına dair verilerin de yer aldığı raporda, Türkiye’nin 2015 itibarıyla satın alma gücü paritesine göre 733,6 milyar dolarlık bir GSYİH büyüklüğüne, kişi başına düşen 9 bin 437 dolarlık bir gelire, GSYİH’sinin dünya toplamında yüzde 1,4’lük paya sahip olduğu belirtiliyor.

İNOVASYON EKOSİSTEMİNİ GELİŞTİRMELİYİZ

2016-2017 dönemi Küresel Rekabetçilik Endeksi hesaplamalarına göre Türkiye, 138 ülke arasında 55’inci sırada yer alıyor. Hatırlanacağı üzere Türkiye, bir önceki yıl 140 ülke arasında 51’inci ve ondan önceki yılda ise 144 ülke arasında 45’inci sırada konumlanmıştı.

Son iki yılda olduğu gibi Küresel Rekabetçilik Endeksi’nin içinde bulunan bileşenler arasında en iyi performans 17’nci sırada olduğumuz “Pazar Büyüklüğü” kaleminde izlenirken, Türkiye’nin son iki yıldaki en ağır düşüş ise “Mali Piyasaların Gelişmişliği”, “İnovasyon”, “Kurumsal Yapılanma”, “Sağlık ve İlköğretim” ile “Mal Piyasalarının Etkinliği” endekslerinde gerçekleşti. Benzer şekilde, geçtiğimiz yıllara göre en belirgin yükseliş de “Makroekonomik Ortam” endeksinde gerçekleşirken, “Altyapı”, “Yükseköğretim ve İşbaşında Eğitim” endekslerinde de beşer basamaklık artışlar yaşadığımız görülüyor.

Raporda, Suriyeli mültecilerin yüzde 56’sının Türkiye’de kayıtlı olduğu da anımsatılıyor ve komşu ülkelerin istikrarsız jeopolitik durumu ve göç baskıları göz önüne alındığında Türkiye ekonomisinin esnekliğine vurgu yapılıyor. Bununla birlikte raporda, daha dinamik bir iş ortamı yaratmak için mal piyasalarında etkinliğin artması gerektiği ve ülkenin küresel değer zincirlerinde yükselmesi içinse yenilik ekosistemini geliştirecek yatırımlara ihtiyaç olduğu belirtiliyor; kamu kurumlarının daha etkin ve saydam olması için reformlara gereksinim olduğunun altı çiziliyor.

2016-2017 Küresel Rekabet Gücü Raporu’nun tam metnine, http://www3.weforum.org/docs/ GCR2016-2017/05FullReport/TheGlobalCompetitivenessReport2016- 2017_FINAL.pdf İnternet adresinden ulaşılabilir.