Öğrenci projelerine önem vererek destekleyen eğitim yaklaşımının yenilikçi, üretken ve vizyoner mühendis adayları olarak yetişmelerine imkan...

Öğrenci projelerine önem vererek destekleyen eğitim yaklaşımının yenilikçi, üretken ve vizyoner mühendis adayları olarak yetişmelerine imkan sağladığını söyleyen Bahçeşehir Üniversitesi Mekatronik Mühendisliği Bölümü öğrencileri, uygulamaya yönelik deney ve proje çalışmalarıyla meslek hayatına başarıyla hazırlandıklarını ifade ediyor.

ALİ NİHAT UZUNALİOĞLU
MEKATRONİK MÜHENDİSLİĞİ
4. SINIF ÖĞRENCİSİ

“HARİKA BİR ÖĞRENCİ KULÜBÜMÜZ VAR”

“Tercih döneminde her ne kadar mühendislikten yana bir seçim yapmamayı düşünmüş olsam da, Bahçeşehir Üniversitesi Mekatronik Mühendisliği Bölümü laboratuvarlarında sergilenen robotik projelerini ziyaret ettikten sonra kararım netleşti. Bahçeşehir Üniversitesi, diğer üniversitelere kıyasla sadece Erasmus ya da başka öğrenci değişim programlarıyla değil, aynı zamanda kendi bünyesindeki birçok yurt dışı kampüs sayesinde de mezun olmadan önce dünyaya açılmamızı destekleyen bir üniversite. Teoride gerekli tüm bilgileri bizlere başarılı bir şekilde aşılayan güçlü akademik kadrosu aynı zamanda uygulamaya yönelik deney ve proje çalışmalarıyla bizleri hayata da hazırlıyor. BAU Mekatronik Mühendisliği ile Stanford Üniversitesi’nin ortak açtığı ve içerisinde birçok haptik cihaz ve iki adet robot kol bulunduran laboratuvar da mekatronik öğrencilerine kendilerini geliştirmeleri için önemli bir fırsat sunuyor. Bunun yanında bölüme başlamalarından itibaren biz öğrencilere yardım eli uzatarak mekatronik mühendisliği hakkında bilgilendiren projeler ve yarışmalarla fikir sahibi olmamızı sağlayan harika bir öğrenci kulübümüz var. Bölümümüzde eğitime başlayana kadar eğitim hayatımda robotik adına hiçbir projeyle uğraşmamış olmama karşın ilk bir ay içerisinde yarışmalara hazırlanıp güzel bir tecrübe kazanmamda yardımcı oldular. Kolay bir bölüm olmamakla birlikte geçirdiğim her anın ayrı bir anlamanın olduğu, ilgi duyduğum konular hakkında karşılığını bulduğum ve kendimi geliştirdiğim mükemmel bir dört sene geçirdim.”

ARDA DİZDAROĞLU
MEKATRONİK MÜHENDİSLİĞİ
2. SINIF ÖĞRENCİSİ

“OKULUMUZ GELİŞMİŞ LABORATUVAR İMKÂNLARINA SAHİP”

“Mekatronik mühendisliğini kendimi daha fazla geliştirebileceğimi fark ettiğim için seçtim. Çünkü mekatronik mühendisliği diğer mühendislik bölümlerinden tamamen sıyrılıp içerisinde mekanik, makine, elektrik, elektronik, yazılım ve donanımı barındırarak ‘all-in-one’ bir bölüm haline geliyor. Dolayısıyla elinizdeki sistemin her şeyi hakkında bilgi sahibi oluyorsunuz. Bahçeşehir Üniversitesi’ni akademik kadrosunun mükemmelliğinin yanında bir diğer tercih etme nedenim de, tanıtım haftasından itibaren hissettiğim sıcak ortamı ve özellikle başta Stanford-BAU işbirliğindeki robotik laboratuvarı olmak üzere sahip olduğu imkanlardı. Sadece derslere girerek mühendis olamayacağımın farkına vardığım için birinci sınıfın ilk gününden itibaren proje odaklı robotik çalışmalar yapıyor ve ekibimizle birlikte robotik yarışmalarına- etkinliklerine katılıyorum. Kendimi geliştirmemde çabalarım ve gayretlerimin yanı sıra öğretmenlerimin ve arkadaşlarımın bana duyduğu güven de çok etkili oldu. Robotik ve otomasyon topluluğu başkanı olarak okulumuzun laboratuvar imkânlarını kullanarak ekibimle beraber ilgisi olan arkadaşlarımıza robotik eğitimleri verdik ve bu kapsamda çalışmaya devam ediyoruz. Türkiye’nin mesleki ve teknik eğitim sistemiyle teknolojik tasarım ve üretimine mekatronik bir boyut kazandıracağına, genç iş gücü avantajını da iyi kullandığında gelecekte bölgenin ve Avrupa’nın üretim üssü olacağına inanıyorum. Yüksek lisansımı da tamamlayarak robotik alanında projeler gerçekleştirmek ve dünyada robotik denilince akla gelen kişilerden biri olmak istiyorum.”

MAHMOUD SABRA
MEKATRONİK MÜHENDİSLİĞİ
4. SINIF ÖĞRENCİSİ

“İNSANLARIN HAYATLARINI KOLAYLAŞTIRAN PROJELER GELİŞTİRMEK İSTİYORUM”

“Çocukluğumdan beri makinelerin nasıl çalıştığını merak eder evde bulduğum cihazları sökerek nasıl çalıştıklarını anlamaya çalışırdım. Yaz tatillerimi ise atölyelerde çalışarak geçirirdim. Bu tecrübelerimden yola çıkarak kendi otomatik makinelerimi üretme fikrinin peşinden gitmeye başladım. Bu hedeflerimle uyumlu bir bölüm araştırmaya başladım ve ailemle eğitim uzmanlarının öneri ve tavsiyelerini dinledim. Bu arayış beni mekatronik mühendisliğine getirdi. Mekatronik mühendisliği mekanik, elektrik ve yazılım programlama içerdiği için hedefime ulaşmakta bana yardımcı olacağını anladım. İkinci basamak üniversite seçimiydi. Ülkem Lübnan’da mekatronik mühendisliği lisans programı olmaması sebebiyle yurt dışında okul araştırmaya başladım. Türkiye’yi seçmemin ana sebebi burada kendimi evimde hissetmem oldu. Kültürel bakımından Türkiye ve Lübnan’ın pek çok ortak özelliği mevcut. Ayrıca sanayileşmiş bir ülke olduğu için Türkiye’de yeteneklerimi uygulayabileceğim ve kendimi geliştirebileceğim bir ortam bulacağımı biliyordum. Özellikle Stanford Üniversitesi desteğiyle kurulan robotik ve diğer akıllı laboratuvarlara sahip olması ve İstanbul’un en iyi üniversiteleri arasında yer alması nedeniyle tercihimi BAU’dan yana kullandım. Mezun olduktan sonra kendi işimi kurmayı ve yenilikçi fikir ve projeler geliştirmeyi planlıyorum. Daha uzun vadede ise akademisyen olmayı hedefliyorum. BAU’ya gelmeden önce akıllı baret projesi geliştirdim ve bu projeme Lübnan’da LB 9716 sayılı patenti aldım. BAU’ya geldikten sonra ise daha gelişmiş projeler üzerinde çalışmaya devam ettim ve akıllı ayakkabı projemle TR 2016/06303 sayılı patenti aldım. Bundan sonra da dünyanın dört bir yanında kullanılabilecek, insanların günlük hayatlarını kolaylaştıracak akıllı güvenlik ürünleri geliştirebilmeyi umuyorum.”

TAYFUN YAĞIZ SEMİZ
MEKATRONİK MÜHENDİSLİĞİ
2. SINIF ÖĞRENCİSİ

“BAU’DA ÖĞRENCİ PROJELERİNE BÜYÜK BİR ÖNEM VERİLİYOR”

“Üniversite sınavına hazırlanırken yapabileceğim mesleği bulmak çok zamanımı almadı. Hem üretken hem de yenilikçi bir yapıda olduğum için seçebileceğim en doğru meslek mühendislikti. Robotlar ve makineler ilgimi çektiği için mekatronik mühendisliğine yöneldim. Öğrencilerin teorik bilgilerinden çok fikirlerine, projelerine değer veren Bahçeşehir Üniversitesi’nin “ApplyBAU” uygulamasıyla burs kazandım. Bu uygulamayla yenilikçi, üretken, vizyoner mühendis adayları için sadece bir test sınavına bağlı kalmayıp, kendilerini ve fikirlerini en iyi şekilde aktarabildikleri bir platform oluştu. Çünkü mühendislik teoriden çok daha fazlasını gerektiriyor. Öğrendiğim teorik bilgileri pratiğe dökebileceğim Stanford Üniversitesi ile anlaşmalı robotik laboratuvarını kullanabiliyorum. Eğer eğitimimiz sadece teoriyle sınırlı kalmış olsaydı, öğrendiklerimiz soyut bilgilerle kısıtlanacaktı. Teorinin yanında uygulamaya ve deneye dayalı pratik olmazsa ezbere bildiğimiz birkaç bilgiyi pratiğe dökemeyecektik. Birçok üniversitenin aksine, BAU’da öğrenci projelerine verilen önem artmaya devam ediyor. Genel olarak ülkemizde Ar-Ge alanındaki çalışmaları yetersiz buluyorum. Deneye dayalı eğitimin ve donanımı yeterli laboratuvarların yaygınlaşması Ar-Ge’deki gelişmenin önemli bir ayağını oluşturacaktır. Eğitim, bilim ve teknoloji alanında daha büyük yatırımlar yapılmalı. Geleceğin mühendisleri olarak, elimizde bulunan olanaklarla kendimizi daha da geliştirip ülkemizin mühendislik alanındaki gelişimini hızlandırmalıyız.”