Çin Halk Cumhuriyeti’nin en önemli liman kenti olan Şangay, çok kültürlü bir şehir olarak hem Çin’in modern yüzünü hem de geleneksel yüzünü yansıtıyor.  6 bin yıl önce yerleşim yeri haline gelmiş köklü bir...

MAKİNE İMALAT SEKTÖRLERİ, SONBAHARLA BİRLİKTE YOĞUN BİR FUAR DÖNEMİNE GİRİYOR. 27-30 KASIM TARİHLERİ ARASINDA BAUMA CHINA FUARI İÇİN ÇİN’İN EN BÜYÜK ŞEHİRLERİNDEN BİRİ OLAN ŞANGAY’A GİDECEK OLAN TÜRKİYE’NİN MAKİNECİLERİ, 5-8 ARALIK TARİHLERİNDE İSE ENDONEZYA’NIN BAŞKENTİ CAKARTA’DA DÜZENLENECEK MACHINETOOLS FUARI’NDA OLACAK. BU İKİ ÜLKE VE ŞEHRİN TARİHSEL DOKUSU, ETNİK TADLARI VE ALIŞVERİŞ DURAKLARINI, MAKİNE SEKTÖR TEMSİLCİLERİ İÇİN ARAŞTIRDIK.

Çin Halk Cumhuriyeti’nin en önemli liman kenti olan Şangay, çok kültürlü bir şehir olarak hem Çin’in modern yüzünü hem de geleneksel yüzünü yansıtıyor. 6 bin yıl önce yerleşim yeri haline gelmiş köklü bir tarihe sahip olan Şangay, başlangıçta küçük bir balıkçı köyüymüş. Bugün ise kent, Çin’in kalbi olarak da adlandırılıyor. Çin’in devasa nüfusunun ancak yüzde 1,5’ini barındırmasına rağmen ülke ekonomisinin yüzde 8’inden fazlasını oluşturan Şangay, Çin ekonomisinde gelip geçen yüklerin yüzde 10’u ve Çin gümrüğünden geçen malların en az dörtte birine de ev sahipliği yapıyor. Ülkenin en büyük kenti ve ekonomik başkenti olmasının yanında, dünyanın en büyük liman ve finans kentlerinden biri olan Şangay, özellikle 2000’li yıllarda hızla büyüdü ve Çin’in kültür, sanat, turizm ve ticaret merkezi oldu. Günümüzde binden fazla gökdeleni ve 24 milyon nüfusuyla dünyanın en büyük şehirlerinden, hatta ilk mega kentlerden biri olan Şangay, tarihi ve modern dokusu ile ziyaretçilerine eşsiz bir deneyim vaat ediyor. Çin’in doğusunda ve Yangtze Nehri’nin deltası üzerinde kurulan şehir, Huangpu Nehri tarafından batısında Puxi, doğusunda ise Pudong olmak üzere ikiye ayrılmış durumda. Doğu tarafındaki şehrin modern parçası olan Pudong; bankalar, gökdelenler, ticari alanlarla kaplı bir bölge iken, Puxi ise kentin eski, tarihi dokusunu koruduğu şehrin batı yakasıdır. Puxi; müzeleriyle, eski ve dar sokaklarında gizlenmiş tarihi, ağaçlarla kaplı sokakları, 1930’lardaki mimari hali, kafeler ve barlarıyla kokusunun içine çekilmesi gereken bir yerdir.

İsmi Sanskritçe’de “zafer” anlamına gelen Cakarta, Güney Asya’nın en kalabalık şehri ve Endonezya’nın başkentidir. Dünyanın da en büyük şehirlerinden biri olmasının yanı sıra ekonomik, kültürel ve siyasi açıdan da bölgenin en önemli şehirlerindendir. Geçmişi 4’üncü yüzyıla kadar uzanan şehir Sunda Krallığı’nın önemli bir ticaret limanı olarak bölge ticaretinde çağlar boyunca önemli bir konumda bulunuyor. Dünyanın her yerinden gelen milyonlarca insanı barındıran şehir, dillerin ve kültürlerin, zenginlik ve yoksulluğun bir karışımı halinde. Günümüzde halkının yüzde 90’ı Müslüman olan Cakarta’nın bir bölümü modern ve gelişmiş bir şehir görünümündeyken, diğer bir tarafı ise fakir halkın yaşadığı varoş mahallelerden oluşuyor. Şehir, Asya’daki en iyi gece hayatı ve yoğun trafiğiyle ünlü ancak yerel kalabalıktan kaçarak su parkları, plajlar, golf sahaları ve Ancol Tema Parkı gibi dinlendirici eğlence mekânlarının da keyfini çıkarmak mümkün. Şehirde çok sayıda alışveriş merkezi ve yöresel pazarlar da bulunuyor. Geleneksel ürünlerin satıldığı pazarlardaki hediyelik eşyalar ve sokak lezzetleri ise mutlaka gezi listenizde yer almalı.