TÜRKİYE MAKİNA FEDERASYONU, “MAKİNE İMALAT SEKTÖRÜ TÜRKİYE VE DÜNYA DEĞERLENDİRME RAPORU” SERİSİ İLE HER YIL, GERİDE KALAN YILI MAKİNE SEKTÖRÜ AÇISINDAN DEĞERLENDİRİYOR. BU YIL EKİM AYINDA ALTINCISI YAYIMLANAN RAPOR İSE SALGIN SONRASI GELİŞEN YENİ KOŞULLARIN MAKİNE SEKTÖRÜNE ETKİLERİNE VE ÖNÜMÜZDEKİ DÖNEME İLİŞKİN BEKLENTİLERE GENİŞ ÖLÇÜDE YER VERİYOR.

Dünya ticaretinin neredeyse dörtte biri, makineler ve elektrikli teçhizat lar üzerinden gerçekleşiyor. Dünya makine ihracatının yüzde 60’ını yapan beş ülke, ticaretinin de yaklaşık yüzde 40’ına hükmediyor. Yani, makine üretenler bir bakıma dünyada ticareti şekillendiriyor. Diğer yandan günümüzde, gelişen akıllı makine ve üretim sistemleriyle artık karanlık fabrikalardan bahsediyoruz. Bu dönüşüm, alışılmış işçi sınıfını ortadan  kaldırmayı da beraberinde getirerek, toplumsal sınıfları şekillendirme gücü olan makineleri üretebilecek ülkelerin dünyaya da yön vereceği anlamına geliyor.  Türkiye Makina Federasyonu’nun Türkiye’yi temsil ettiği Avrupa konfederasyonu ORGALIM de yakın geçmişte adını, “Avrupa Teknoloji Endüstrileri” olarak değiştirmişti. Dolayısıyla, makinelerde katma değerin önemli payını yazılım ve yapay zekâ gibi unsurların oluşturmaya başladığı bu  dönemde, makine sektörünü iletişim, bilgisayar ve elektrikelektronik gibi tüm teknoloji unsurlarıyla bir bütün olarak ele almak ve birlikte hareket etmek gerekiyor. Türkiye’nin bu alandaki eğitim ve ArGe altyapısı gibi ekosisteminin geliştirilmesi kadar, sektör kuruluşlarının örgütsel yapılarını da bu doğrultuda geliştirmeleri önem arz ediyor.  Türkiye’nin Makinecileri ise işte bu eğilimler doğrultusunda, makine sektörünün ihracat kapasitesini artırmaya,  alt segmentlerin gelecek stratejilerini oluşturmaya ve bu stratejileri güncellemeye, sektörün mevcut şartlarda yaşadığı ya da yaşayabileceği sorunları tespit edip çözüm önerileri ortaya koymaya yönelik önemli adımlar atmayı sürdürüyor. Bu kapsamda Türkiye’nin Makinecileri, Türkiye Makina Federasyonu’nun katkılarıyla, “Makine İmalat Sektörü Türkiye ve Dünya Değerlendirme Raporu”nun altıncısını Ekim ayında yayımladı. Dr. Can Fuat Gürlesel  başkanlığındaki Ekonomi ve Strateji Danışmanlık Hizmetleri’nin hazırladığı rapor, salgın sonrası yeni normal koşullarda makine sektörünün geçirdiği dönüşümü analiz ederken, yeni koşulların makine sektörüne etkilerine ve önümüzdeki döneme ilişkin beklentilere de odaklanıyor.

RAPORUN KAPSAMI ÖNEMLİ ÖLÇÜDE GENİŞLETİLDİ

Makine İmalat Sektörü Türkiye ve Dünya  Değerlendirme Raporu 2022 çalışmasının ayrıntılarına bakmadan önce, raporun kapsamına yönelik önemli bir güncelleme olduğunu da söylemeliyiz. 2021 yılına kadar olan önceki beş raporda makine sektörü büyük ölçüde 28 NACE sanayi kodu kapsamındaki makine ve ekipman imalatı ile tanımlanırken, 2022 yılına yönelik altıncı ve son raporda makine sektö rü kapsamına diğer NACE kodları altında yer alan makineler de eklenmiş, böylece makine sektörü kapsamı ve  büyüklüğü daha sağlıklı bir içeriğe kavuşmuş. Bu kapsamda, 2022 yılı raporuna eklenen makineler; merkezi ısıtma kazanları ve aksam ve parçaları, buhar jeneratörü ile kızgın su kazanlarıaksam ve parçaları, el aletleri, takım tezgâhı uçları, testere ağızları, elektrik motorları ve jeneratörleri ile aksam ve parçaları olurken, makine sektörünün ayrılmaz bir parçası olan makine ve ekipmanların kurulumu ve onarımı da kapsam içi ne alınmış. Bu çerçevede;  fabrikasyon metal ürünlerin onarımı, makinelerin onarımı, elektronik veya optik ekipmanların onarımı, elektrikli ekipmanların onarımı, sanayi makine ve ekipmanlarının kurulumu da rapor içeriğindeki analizlerde değerlendirmeye alınıyor.

RAPOR DOKUZ BÖLÜMDEN OLUŞUYOR

Makine İmalat Sektörü Türkiye ve Dünya Değerlendirme Raporu 2022, toplamda dokuz bölümden oluşuyor. Bu  bölümler ise “Türk Makine Sektörü Temel Göstergeleri”, “Makine Sanayisinde Faaliyet Gösteren  Şirketlerin Mali Yapıları ve Finansmanı”, “Makine Sanayisinde Teknoloji Faaliyetleri”, “Makine Sanayisinde Bölgeselleşme ve Kümelenme”, “Makine Sanayisi Dış Ticareti”, “Makine Sanayisi Alt Sektörleri”, “Dünya Makine Sanayisi ve Genel Eğilimler”,  “Türkiye ve Dünya Makine Sanayi Performans Değerlendirmesi” ile “Makine Sanayisi 2022 Yılı Gelişmeleri ve 2023 Yılı Öngörüleri” olarak sıralanıyor. Ayrıca ek olarak, makine imalat sanayisi için üretim ve dış ticaret sınıflamalarına da raporda yer verilmiş.  Bu çerçevede 2022 raporu yine özel bir yılın gelişmelerini yansıtırken, tüm dünya genelinde ve Türkiye’de  salgını sonrası iktisadi ve sosyal hayatta geri dönüşün ve normalleşmenin yaşandığı bir yıl olan 2021’de oluşmaya başlayan  salgınsonrası yeni normal koşullarının dünya ekonomisi makine sektörüne etkileri raporda ayrıntılı olarak değerlendiriliyor.

KÜRESEL EKONOMİ 2021’DE HIZLI TOPARLANDI

Hatırlanacağı üzere geçtiğimiz yıl, yaygın aşılamayla birlikte salgının kontrol altına alındığı ve hem sosyal hem ekonomik hayatın normal seyrine döndüğü bir yıl olmuştu. Bu gelişmeyle birlikte, 2020’de tüm dünyayı etkisi altına alan salgın nedeniyle küresel ekonomi yüzde 3,4 daralsa da 2021’de yüzde  5,8 büyümüş; 2020’de yakın tarihin en sert daralması yaşayan dünya ekonomisi bu kez 2021’de en hızlı büyüme  dönemini yaşamıştı. Dünya mal ticareti de 2021’de miktar olarak yüzde 9,8 oranında büyürken, değer olarak yüzde 26,3 genişlemiş ve 22,28 trilyon dolara yükselmişti. Küresel ekonomideki bu talep artışı, elbette makine ve teçhizat yatırımlarında da yüksek bir büyümeyi beraberinde getirdi. Yeşil dönüşüm, dijitalleşme ve otomasyon yatırımları da büyümeyi hızlandıran diğer unsurlar oldu. Dünya ekonomisinde 2021 yılı genelinde tedarik ve arz sıkıntılarının devam etmesi ise yurt içinden tedarik amaçlı yeni yatırımları hareketlendirdi. Bu gelişmelere bağlı olarak 2020’de yüzde 8 daralan dünya makine ve teçhizat yatırımları 2021 yılında bu kez yüzde 16 büyüme sergiledi. Bu hızlı büyüme sürecin den Türkiye’deki makine ve teçhizat yatırımları da olumlu etkilendi ve nominal olarak  yüzde 61,8 ve reel olarak ise yüzde 22,8 büyüme gerçekleşti. Bununla birlikte, 2021 yılı Eylül ayından itibaren uygulanmaya başlanan yeni ekonomi modeli ve faiz oranlarındaki indirimler TL’de hızlı değer kaybı yaratırken, enflasyon ve kredi faizleri artış eğilimine girdi ve 2021 yılının son çeyreği makine ve teçhizat yatırımları ile makine sanayisi için yurt içinde genel ekonomik ve finansal istikrarın bozulduğu bir dönem oldu.

MAKİNE SANAYİSİNDE GİRİŞİM SAYISI ARTIYOR

Bu çerçevede, makine imalat sanayisinde girişim eğiliminin son yıllarda giderek kuvvetlendiği de izleniyor. Salgın sonrası koşulların dünya genelinde makine ve teçhizat yatırımlarında hızlı bir büyümeye yol açması  makine ve teçhizat talebini de artırırken, Türkiye’de de son yıllarda makine sanayine verilen destekler de girişimlerin özendirilmesinde önemli rol oynuyor. Ayrıca salgın sonrası yakından tedarik ve tedarik güvenliği eğilimleri önem kazanırken, Türkiye de bu konuda önemli bir avantaj kazandı ve ek tedarik talebiyle karşılaştı. Ek tedarik talebi yurt içinde özellikle imalat sanayisinde yeni kapasite  ve tevsii ile modernizasyon yatırımlarında sıçramaya yol açarken, buna bağlı olarak yurt içindeki makine ve teçhizat talebinde de hızlı bir büyüme yaşanmaya başlandı. Tüm bu gelişmeler makine sektöründe girişimcilik eğilimini güçlendirirken, makine imalat sektöründe 2015 yılında 38.298 olan girişim sayısı, 2021’de 51.062’ye ulaştı. Diğer yandan, makine sektörünün imalat sanayisi genelindeki girişimci payı da 2015’teki yüzde 10,19’dan 2021’de yüzde 11,49’a yükseldi.

CİRO VE İSTİHDAMDA DA ÖNEMLİ ARTIŞLAR VAR

Rapordaki verilere göre makine sanayisinin toplam cirosu 2021 yılında yüzde 62,4 artarak 376,07 milyar TL’ye yükselirken, bu büyüme son yılların en yüksek büyümesi olarak kayda geçti. Bu artışta üretici fiyatları ve döviz kurlarındaki göreceli yüksek  artışların da etkisi olurken, makine sanayisi cirosunun imalat sanayi toplam cirosu içindeki payı 2021 yılında yüzde 7,35 olarak gerçekleşti. Benzer şekilde, 2021 yılında makine sanayisindeki istihdam oranı da yüzde 11,6 artarak 441.719 kişi oldu. İstihdam artışında sanayi üretimindeki kapasite kullanımı ve üretimdeki artışlar etkili olurken, sektörde hem mevcut firmaların yeni yatırımları devreye alması hem de yeni firmaların kurulması önemli bir istihdam artışı sağladı. Bu gelişmelere bağlı olarak istihdamda son yılların en yüksek artışı gerçekleşirken, makine sanayisinin toplam imalat sanayisi istihdamı içindeki payı da 2021 yılında yüzde 9,37’yeyükseldi.

ÜRETİM DEĞERİ VE KATMA DEĞERDE ARTIŞLAR YÜZDE 50’NİN ÜZERİNDE

Türkiye makine sanayisinin  toplam üretim değeri 2021 yılında yüzde 68,8 artarak 357,1 milyar TL’ye yükselirken, makine sanayisinde üretim 2021’de yüzde 31,2 ile önemli ölçüde büyüme sergiledi. Yine 2021’de makine sanayisinde üretici fiyat artışı ise yıllık yüzde 45,83; yıl ortalaması olaraksa yüzde 28,66 olarak gerçekleşti. Toplam imalat sanayisi üretim değeri içindeki makinenin payı da 2021’de yüzde 7,3 oldu.  Diğer yandan, Türkiye makine sanayisi yıllar itibarıyla daha yüksek katma değerli üretim yapma kabiliyetini de güçlendiriyor. Buna göre, yaratılan katma değer yıllar itibarıyla reel olarak artarken, 2021 yılında makine sanayisinin yarattığı mutlak katma değer büyüklüğü de önemli bir artış gösterdi. Bunun ana nedeni ise üretimde ve üretim değerinde yaşanan büyümeydi. Bu çerçevede, 2021’de yüzde 56,3 artışla makine  sanayisinin yarattığı katma değerin toplam büyüklüğü 92,02 milyar TL’ye ulaşırken, imalat sanayisi katma değeri içinden makinenin aldığı pay da yüzde 8,22 olarak gerçekleşti.

MAKİNE SEKTÖRÜNDEKİ YABANCI YATIRIM DÜŞÜKKEN, TEŞVİKLİ YATIRIMLAR YÜKSEK SEYRETTİ

Tüm bu olumlu seyre rağmen, makine sanayine yönelik yabancı sermaye yatırımları 2021’de göreceli sınırlı ve düşük kalmaya devam etti. Makine sektörüne yönelik yabancı sermaye yatırımları 2010 yılından bu yana önemli ölçüde düşük seyrederken, 2019 yılında 29 milyon dolar olan yatırımlar 2020 yılın da 16 milyon dolara kadar gerilemişti. 2021 yılında ise makine sanayisine yönelik doğrudan yabancı serma ye yatırımları 62 milyon  dolara kadar çıksa da makine sanayisinin toplam imalat sanayine yönelik yabancı sermaye yatırımları içindeki payı da 2021 yılında yüzde 3,45 olarak gerçekleşti. Bu oran, her ne kadar 2020’deki yüzde 1,47’ye göre önem li bir artış içerse de halen göreceli sınırlı bir pay olarak değerlendiriliyor. Bununla birlikte, 2021 yılında makine sanayisinde alınan yatırım teşvik sayısı ile teşvikli yatırımların toplam büyüklüğünün ise önemli ölçüde artış gösterdiğini görüyoruz.  Salgın sonrası oluşan yeni normal koşulları içinde yakından tedarik ve tedarik güvenliği eğilimiyle yeşil dönüşüm Türkiye’ye yönelik ek makine ve teçhizat talebi yaratırken, buna bağlı olarak  Türk makine ve teçhizat sanayisindeki yatırımlarda da önemli bir büyüme yaşandı. Bu kapsamda, 2021’de makine sanayisinde toplam yatırım tutarı 21,41 milyar TL olan 1.566 adet yatırım teşvik belgesi alınırken, bunların 1.051’i tevsi yatırımı, 439’u da yeni yatırımlardan oluşuyordu. Yeni yatırımların tutarı 6,61 milyar TL olurken, tevsi yatırımlarının tutarı ise 12,01 milyar TL’ye ulaşıyor.  Diğer yandan, 2021 yılında makine sanayisinde yatırımlarda yeni kapasiteler oluşturmaya ve kapasite artışlarına yönelik yatırım iştahı da artış göstermiş. Makine sanayisindeki yatırımların iç ve dış talepteki çeşitlenmeye bağlı olarak yeni yatırımlara yöneldiği de dikkat çekiyor.

MAKİNE SANAYİSİ PERFORMANS DEĞERLENDİRMESİNDE NEGATİF GÖRÜNÜM YOK

Rapor, devam eden bölümlerinde makine imalat sanayisindeki finans yapısından sektördeki teknoloji faaliyetlerine, bölgeselleşme ve kümelenme eğilimlerinden sektörün dış ticaretine uzanan kapsamlı analizlerini de içeriyor. Devamında da tüm bu analizleri alt segmentler bazında detaylandırıyor. Küresel ölçekteki gelişmeler ışığında dünya makine sanayisine de odaklanan rapor, bu gelişmelerin makine sektörüne etkilerini incelerken önemli üretici ülkelerin birbirleriyle karşılaştırmalı analizlerine de yer vermiş.  Rapor, son aşamasında, Türkiye makine sanayisinin  2021 yılı performans değerlendirmesini, 21 gösterge ışında ele alıyor. Buna göre, 21 göstergeden 15’inde pozitif (2020 yılında 12’i pozitif), altısında durağan (2020 yılında beşinde durağan) gelişme sergileyen Türkiye makine sanayisi, 2021 yılında negatif (2020 yılında dördünde negatif) gelişme yaşamamış gözüküyor.  Üretim, istihdam ve yatırımlarla ilgili göstergelerde yüksek bir pozitif performans sergilendiği dikkat çekerken, ihracat göstergelerinde 2021 yılında pozitif performans olan gösterge sayısı da artmış dudumda. 2021’de özellikle ihracatta önemli bir başarı sergileyen sektör, dünya ihracatı içinde de ilk kez yüzde 1 payın üzerine çıkmayı başarmıştı.