BAŞIN HAREKETLERİYLE BİRLİKTE ANİDEN ORTAYA ÇIKAN ŞİDDETLİ BAŞ DÖNMESİYLE KARAKTERİZE OLAN VERTİGO, HER YAŞTA GÖRÜLMEKLE BERABER SIKLIĞI İLERİ YAŞLARDA DAHA DA ARTIYOR. ÖYLE Kİ VERTİGO, 40 İLA 60’LI YAŞLARDA EN SIK GÖRÜLEN BAŞ DÖNMESİ NEDENİ OLARAK GÖSTERİLİYOR.

Dünya başıma yıkılıyor zannettim... Etrafımdaki her şey bir anda alt üst oldu... Sanki yer ayağımın altından kayıyor gibi... Genellikle bulantı eşlik ediyor, bazen de kusma... Bu şikâyetler ülkemizde her 100 kişiden 3’ünde görülen baş dönmesi, tıbbi adıyla vertigonun en sık yol açtığı sorunlardan. Başımız döndüğünde aklımıza ilk olarak beyin tümörü gibi nörolojik hastalıklar gelse de aslında çoğu, toplumda “iç kulaktaki kristallerin yerinden oynaması” olarak bilinen Benign Paroksismal Pozisyonel Vertigo’dan (BPPV) kaynaklanıyor. Acıbadem Maslak Hastanesi Kulak Burun ve Boğaz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Nazım Korkut, bu hastalıkta ilk şiddetli baş dönmesi atağının genellikle sabah yataktan kalkarken başladığını belirterek, “Ataklar eğilip kalkma, yukarıya veya aşağıya doğru bakma ya da yatakta bir yandan diğerine dönüldüğünde görülüyor ve yaklaşık 15 ila 60 saniye kadar sürüyor.” diyor. Şiddetli baş dönmesi atakları nedeniyle araba kullanmak, makine başında çalışmak, sportif aktivitelerde bulunmak, merdiven inip çıkmak, toplantılara ve sosyal etkinliklere katılmak ciddi sıkıntılar yaratabiliyor. Hastalar, korkuları nedeniyle eve kapanıyor ve sosyal yaşamdan kopabiliyorlar. Güzel haber ise BBPV tablosunda sadece birkaç dakika süren “manevra” tedavisiyle baş dönmesinden kurtulmanın mümkün olması; üstelik genellikle tek seans yeterli oluyor!

HASTALIK DEĞİL, BELİRTİ!

Toplumdaki yaygın inanışın aksine, vertigo, diğer adıyla baş dönmesi hastalık değil, pek çok hastalıkta görülen bir belirtidir. Baş dönmesinin nedenleri kabaca “santral” ve “periferik” kökenli vertigo olarak ikiye ayrılıyor. Beyin kanamaları, beyin tümörleri, anevrizmalar, multipl skleroz gibi birçok santral sinir sistemi hastalıklarında görülen vertigo, çok gürültülü ve çok semptomlu bir klinik tablonun belirtilerinden sadece biri oluyor. Bununla birlikte Prof. Dr. Nazım Korkut, “Periferik vestibüler sistem hastalıklarında ise vertigo, yani şiddetli baş dönmesi, tüm dikkati üzerinde toplayan en önemli belirti olarak karşımıza çıkıyor.” diyor.

İÇ KULAKTAKİ KRİSTALLERYERİNDEN OYNARSA...

BPPV normal koşullarda iç kulakta dengenin sağlanmasında var olan, fakat bulunması gereken yerin dışına kaçan kalsiyum parçacıklarının neden olduğu mekanik bir hastalıktır. Utrikül ve sakkül denilen iç kulak bölümlerinden, yarım daire kanalları içine kalsiyum karbonat parçacıklarının (kristallerin) kaçması ve bu parçacıkların serbestçe kanalların içinde dolaşmasıyla ortaya çıkar. Bir diğer tablo ise yarım daire kanallarının “ampüller kupula” denilen bölümüne bu parçacıkların yapışmasıyla oluşur.

TEK SEANSTAÇÖZÜM SAĞLANABİLİYOR

Mekanik bir iç kulak hastalığı olan BPPV’ye tedaviyle kesin çözüm sağlanabiliyor. Bazen kristaller kendiliğinden yerine dönebilse de genellikle sorunlu kanal veya kanalların saptanarak uygun manevralarla tedavi edilmesi gerekebiliyor. Kanallar içine kaçan kalsiyum kristalleri “repozisyon manevraları” ile olması gereken orijinal konumlarına gönderiliyor, böylece sorun ortadan kalkıyor. Prof.Dr. Nazım Korkut, manevra tedavisiyle baş dönmesi sorununun genellikle tek seansta ortadan kalktığına işaret ederek, “BPPV’de baş dönmesinin yüzde 80 gibi oldukça yüksek bir oranından arka kanallar sorumlu oluyor. Bunlara yönelik manevralarla baş dönmesi ilk seansta büyük oranda sona eriyor. Daha az sıklıkta rastlanan yatay kanallara ait BPPV ise daha dirençli seyir izliyor ve repozisyon manevralarını birçok kere tekrarlamak gerekebiliyor.” diyor.

NADİRENCERRAHİ GİRİŞİM GEREKEBİLİYOR

Prof. Dr. Nazım Korkut, uygun manevralara rağmen düzelmeyen hastalarda ise çok nadiren cerrahi girişime ihtiyaç duyulduğunu belirterek, şöyle devam ediyor: “Cerrahi girişim olarak kanalın tıkanması veya uyarıları beyine taşıyan sinirin kesilmesi gündeme gelebiliyor. Özellikle uzun soluklu, sık tekrarlayan BPPV hastalarında beraberinde migren de bulunabiliyor. Bu durumdaki hasta grubunda repozisyon manevralarının yanı sıra vestibüler migrenin tıbbi tedavisi de uygulanıyor.”

TEDAVİ BİRKAÇ DAKİKADA TAMAMLANIYOR

BPPV tedavisinde “kanalolit repozisyon” manevrasından oldukça başarılı sonuçlar alınıyor. Acıbadem Maslak Hastanesi’nden Odyolog Dr. Zeynep Gence Gümüş, altta yatan farklı bir neden olmadığı takdirde, BPPV hastalığının repozisyon manevralarıyla düzeldiğini vurgulayarak, “Manevra tedavisi dakikalar süren kısa bir tedavidir. Hastanın başına belli pozisyonlar verilerek halk arasında denge kristalleri olarak bilinen otokonianın yerine girmesi amaçlanıyor. Hastalarımızın yüzde 85’i tek seansta düzelirken, kalan yüzde 15’lik bölümüne birden fazla kez manevra uygulanması gerekebiliyor.” diyor. Dr. Zeynep Gence Gümüş, manevra tedavisinden etkin sonuç alınabilmesi için sonrasında birkaç gün baş hareketlerinin kısıtlanması, yüksek yastıkla ve sırt üstü (sağa/sola dönmeden) yatılması gerektiğinin de altını çiziyor.