İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Profesörü merhum Cahit Özgür’ün kızı Gülsün Gürsel babasının ardından “Babam enerjisini hedeflerinden alıyordu” diyor. 86 yıllık hayatında onlarca başarı elde etmiş; gerek yurt içinde...

Prof.Dr. Cahit Bey için kuşkusuz “Öğretmen bir mum gibidir, etrafını  aydınlattıkça erir” deyişi yetersiz kalan bir söz olsa gerek. Hastalığının aniden ilerlemesi nedeniyle 31 Ekim 2010 tarihinde vefat eden Makine Fakültesi dekanlarından

eski İTÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cahit Özgür’ü anlatmak için elbette kelimeler yetmez… İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Makine Fakültesi’nden Prof. Dr. Mete Şen merhum Cahit Bey için üzüntüsünü dile getirirken; dostu ve çalışma arkadaşı Prof. Dr. Kemal Sarıoğlu bizlere Cahit Bey’in ne kadar dürüst olduğunu ve işini seven biri olduğunu anlattı.

BAŞARIDAN BAŞARIYA KOŞTU

Ordu’nun Ünye ilçesinde 1924 yılında doğan Cahit Özgür, 1941 yılında Haydarpaşa Lisesi’nden mezun oldu. Aynı yıl İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Kimya Mühendisliği’ne devam edip fizik, kimya ve matematik sertifikaları alan Özgür; 1942 yılında Yüksek Mühendis Mektebi Makine Elektrik Şubesi’ne girdi. 1948 yılında İTÜ Makine Fakültesi’nden Yüksek Mühendis olarak mezun oldu. Bir yıl Karayolları İskenderun Makine Grup Amir Yardımcısı olarak çalıştıktan sonra, 1949 yılında Makine Fakültesi Su Makineleri kürsüsünde asistan oldu. Askerlik hizmetini Deniz Kuvvetleri’nde yaptı ve Cahit Bey ardından Fransa’ya gönderildi. E.D.F.’de staj yaptıktan sonra Sorbonne Üniversitesi Akışkanlar Mekaniği Laboratuarı’nda doçentlik tezini hazırladı ve 1954 yılında Makine Fakültesi’nde doçent oldu. Yıllarca hem yurt içinde, hem de yurt dışında çeşitli birimlerde hizmet vermesinden ötürü sürekli çalışan Cahit Özgür’ün kızı Gülsün Hanım; “Babam evde her zaman çalışan birisiydi. Beni de öyle yetiştirdi, ‘titiz çalışma’ alışkanlığını bana o öğretmiştir. Öyle ki son gününe kadar çalışma masası ve onun üzerindeki dosyaları açık durdu. Bu beni hiç rahatsız etmezdi, hatta beni de çok çalışmaya motive ediyordu” diyerek o günleri anlattı.

YURT DIŞI YILLARI

 

1957 ve 1958 yılları arasında İTÜ Teknik Okulu’nda Müdür Yardımcılığı yapan Cahit Özgür; 1958 yılında mesleki ve akademik çalışmalarda bulunmak üzere yurt dışına giderek, 1960 yılında da Paris Üniversitesi Sorbonne’dan Dr. Müh. unvanını aldı. 1963 yılında İTÜ’ye profesör olarak atandı. 1967-1969 yılları arasında Kanada’da Dominion Engineering Works adlı kuruluşun, Ar-Ge bölümünde çalıştı, Sir George William Üniversitesi’nde Türbo Makinalar dersi verdi. 1970 ve 1973 yılları arasında İTÜ Makine Fakültesi Dekanlığı görevini yürüttü. 1974–1978 yılları arasında TÜBİTAK Mühendislik Araştırma Grup Üyeliği, 1972–1976 yılları arasında ise Agard Fluid Dynamics Panel üyeliğinde bulundu. 1980–1991 yılları arasında İTÜ Yabancı Diller ve İnkılâp Tarihi Bölümü Başkanlığı yaptı. İTÜ’de ayrıca Enerji Anabilim Dalı, Hidromekanik ve Hidrolik Makineler Anabilim Dalı Başkanlıkları ve Enerji Uygar Merkezi Müdürlüğü görevlerinde bulundu. 1991 yılında emekli oldu.

ENERJİSİNİ HEDEFLERİNDEN ALIRDI

Emekli olduktan sonra da çalışmalarına devam eden Özgür; 2009 yılına kadar İTÜ’de lisansüstü ders verdi ve danışmanlık yaptı. Bunca yıl durmadan bir yandan genç beyinler yetiştirip, bir yandan da araştırmalarına devam eden Cahit Bey için Gülsün Hanım’a ‘Yaklaşık olarak bu güne kadar kaç projede görev almıştır’ diye soru sorduğumuzda ise kendisinden şu yanıtı aldık: “Babamın kaç projede yer aldığını değil de, isterseniz projelerde nasıl yer aldığını söyleyeyim... Babam projelere tüm varlığını vererek yer alırdı. Zaman ve mekân tanımadan, sürekli o konu üzerine yoğunlaşarak çalışırdı. Son zamanlarda ‘kaos’ konusu onun uzmanlık konusu haline gelmişti. Bu konuda İTÜ’de ve Ütopyacılar toplantılarında çeşitli konuşmalar gerçekleştirdi.” Bunca yıl hem akademik yaşantısında, hem de özel yaşamında insanlara vakit ayırmayı başarmış olan Prof. Dr. Cahit Özgür’ün kızı Gülsün Gürsel; “Babam, bana ve anneme daima vakit ayıran birisiydi.

Çok çalışmasına rağmen ailesi ve dostları onun için yine de ön plandaydı. Ben ailenin önemini de annem ve babamdan öğrendim diyebilirim, çünkü onlar 54 yıllık beraberliklerinde hep çokiyi anlaşan bir çift oldular…” diyor. Emekli olduğu yıllarda dahi aktif olarak bir şeyler yapabilmek için uğraşan Cahit Bey bugüne kadar yüzlerce projeye katıldı. Prof. Dr. Cahit Özgür’ün yayımlanmış dört adet telif kitabı ve iki adet tercüme kitabı bulunuyor. Çeşitli kongre ve sempozyumlarda bildiriler sundu, araştırma projeleri yürüttü. Bunların yanı sıra iki adet uluslararası patent sahibi olan Cahit Bey’in kızı bu durumu şu şekilde izah etti: “Babam enerjisini hedeflerinden alıyordu gibi geliyor bana…

Hedef koyar ve bu hedefler doğrultusunda çalışırdı. Babam için yaşamda görev etiği ve mükemmeliyetçilik ön planda gelirdi diyebilirim. Eksik olan ve düşük standardı olan işleri pek sevmezdi. Her küçük işi bile bir ‘iş’ olarak ele alır ve onu başkalarını rahatsız etmeden, kendisi yerine getirmek isterdi. Yani başkalarına iş buyuran birisi değildi, sonuna kadar kendisi yapmak isterdi ve son günlerine kadar da bunu yaptı. Güç kaynaklarından en önemlisi ise annemdi ki onu 3,5 yıl evvel kaybedince müthiş bir hüzünle sürdürmeye başladı hayatını… Buna karşın yine de makale yazmaya, İTÜ’de ders vermeye ve konferanslarda konuşmacı olmaya (İstanbul Teknik Üniversitesi Bahar Konferansları, Bolu İzzet Baysal, Karaburun Ütopyacılar Toplantısı) var gücüyle devam etti." 


NOT: Moment Expo dergisi olarak merhuma Allah’tan rahmet kederli ailesi ve yakınlarına sabır ve başsağlığı dileriz.