Aile şirketinde çekirdekten yetişen ve GÖÇMAKSAN’da İhracat Müdürü olan Tuğba Göçmen, makine...

Aile şirketinde çekirdekten yetişen ve GÖÇMAKSAN’da İhracat Müdürü olan Tuğba Göçmen, makine sektöründe kadınlar için ön yargının olduğuna dikkat çekti.

Tuğba GÖÇMEN
GÖÇMAKSAN
İhracat Müdürü

Makine sektöründe kadınların başarılı olabilmek için büyük mücadeleler verdiğini vurgulayan Göçmen, bu dezavantajlı duruma karşı aile şirketlerinde çocukluğundan beri emek harcayan başarılı kadınlardan bir tanesi. Göçmen eğitim hayatını,  öçmaksan’da işe başlama sürecini ve sektörde başarılı bir kadın olmanın yollarını Moment Expo okurlarıyla paylaştı. Göçmen, hiçbir başarının aceleyle olmadığına dikkat çekerek büyük başarılara imza atabilmenin gerekliliklerine değindi.

Kendinizden bahseder misiniz? Bilkent Üniversitesi Mütercim Tercümanlık bölümünden 2007 yılında mezun oldum. Aynı yıl aile şirketimiz olan GÖÇMAKSAN’da dış ticaret bölümünde çalışmaya başladım. GÖÇMAKSAN, ilk kez 1960 yılında Ankara’da kuruldu. Firmamızın ihracat bölümüne başlamam, daha da öncesinde seçtiğim bölümle ilgili olarak istediğim bir durumdu. Zaman  içerinde bölümün başındaki isim oldum.Çok kısa bir süre önce evlendiğinizi biliyoruz.

Öncelikle Moment ekibi olarak mutluluklar dileriz. Peki bu süreç iş hayatınıza nasıl yansıdı? Geçtiğimiz Eylül ayında evlendim. İş hayatında oluşmuş bir ön yargı vardır: “Bir bayan evleniyorsa çalışma performansı bundan etkilenir, eğer ki bir de çocuk yapmayı düşünürse kariyeri olumsuz yönde etkilenmiş olur.” Ancak bunun doğru olmadığını bizzat yaşadığımda da anladım. Aksine insan hayatında ne kadar mutlu ise pozitifliği bütün hayatına olumlu olarak yansıyor.İş hayatında da her geçen gün emin adımlarla bir adım daha atarak kendimi geliştiriyorum. Ben iş konusunda emekleme  dönemini yeni atlatmış, artık yürümek üzere doğrulan bir kadınım. Önümüzdeki günlerde de hem kendi adıma, hem de GÖÇMAKSAN adına çok daha iyi yerlere geleceğimizi düşünüyorum.

Çalışma hayatına nasıl başladınız? İş hayatına başlama sürecim çocukluk dönemlerine kadar gider. Firmamız aile şirketi olduğu için ben küçük yaşlarımda dahi işe gidip gelirdim. GÖÇMAKSAN 1960 yılında 30 metrekarelik küçük bir atölyede başladığı üretim faaliyetlerine 25’i aşkın makine çeşidiyle şu anda 8 bin 500 metrekarelik alanda devam ediyor. Firmamız 1994 yılında  kurumsallaşma yolunda ilk adımı atarak makine parkını artırıp daha kaliteli ve teknolojik ürünler üretmeye başladı. Ben o yıllarda aile içi sohbetlerini hatırlıyorum.

Aile büyüklerimle beraber iş yerine yaptığım her ziyarette farklı şeyler öğrendim. Zaten hayatımın hiçbir döneminde ‘Evde oturacağım, ev hanımı olacağım’ diyen bir kişi olmadım. İş hayatını seven ve merak duyan bir yapıya sahip olduğum çocukluğumdan belli oluyordu. Bu sektörde sizce nasıl başarılı olunabilir? Her bireyin toplumda üstlenebileceği bir görev
muhakkak vardır. Bakın size şöyle belirteyim; benimle aynı dönemde mezun, aile şirketi olan arkadaşlarımın arasında bir tek işine sarılan ve bu işi gerçekten canla başla yapmak isteyen ben oldum. Bu sadece basit bir örnek. Diğer arkadaşlarım master yapıyor ya da yurt dışına çıktı.

Bu süreçte ailelerinin de çok etkisi olduğunu düşünüyorum tabii ki. Bildiğiniz üzere her birey yaptıkları ile anılır. Siz eğer birey olarak bir başarıya imza atmamışsanız, bir başkasının en yakın örneği babanızın, kardeşinizin, annenizin ya da bir yakınızın başarısı sizi sadece mutlu eder. Sizin de başarılı olduğunuzu göstermez. Başarılı olabilmek için acele edilmemesi gerektiğine inanıyorum. Bunu size bir alıntı yaparak ifade etmek istiyorum. ‘Zira hiçbir başarı acele ile olmamıştır. Büyük başarıların sahipleri küçük işleri titizlikle yapabilme sabrını gösteren kişilerdir (Schiller).

’Kaç yıldır bulunduğunuz görevi sürdürüyorsunuz? Ortalama bir iş gününüz nasıl geçiyor? Son beş senedir GÖÇMAKSAN’ın dış
ticaret bölümünde hizmet veriyorum. İhracata başladığımız operasyonlar genellikle çok yoğun oluyor. Gün içerisinde hem internet, hem de telefon ortamında firmalarla yapılan görüşmeler çok fazla vakit alıyor. Ancak bu konuda bir şansımız var. GÖÇMAKSAN’da yer alan ofislerimizin tasarımı ev formuna sahip. Dolayısı ile iş yerime geldiğimde günün nasıl geçtiğini anlamıyorum. Günlük koşuşturmacaların arasında birde bakıyorumki gün bitmiş. Bu biraz da kişinin işini sevmesiyle de doğru orantılı olsa dahi ofis tasarımının bu yönde olması çalışanlara avantaj sağlıyor.Yoğun iş temposunda çalışan insanlar, sizce başarıya nasıl ulaşabilir?
Her işin kendine ait bir yoğunluğu ve zorluğu muhakkak vardır.

GÖÇMAKSAN’da yer alan ofislerimizin tasarımı ev formuna sahip. Dolayısı ile iş yerime geldiğimde günün nasıl geçtiğini
anlamıyorum. Bu biraz da kişinin işini sevmesiyle de doğru orantılı olsa dahi ofis tasarımının bu yönde olması çalışanlara avantaj sağlıyor.

Ancak makine sektörünün temelleri çok eskiye dayanmıyor. Dolayısıyla her geçen gün büyüme yolunda ilerleyen makine sektörü oyuncuları,diğer iş kollarına nazaran daha fazla emek harcıyor. Ciddi bir iş temposunda sahip bu sektöre emek ve gönül verenler başarılı olmak için daha fazla gayret gösteriyor. Bütün bunların yanı sıra başarıyula ilgili de şöyle bir gerçek var: Kişi işini doğru dürüst yapıyorsa, başarılı olmaması için hiçbir sebep yoktur. Gerek ben, gerekse de GÖÇMAKSAN ailesi elimizden geldiğince
bunu yapıyoruz. Kimseye rahatsızlık vermeden, kimsenin malına ve hakkına göz dikmeden doğru bildiğiniz yolda yürüyoruz.

Bu bilinci yakalayan herkes muhakkak başarıya ulaşacaktır.Sizce sektörde erkek egemenliği var mı? Bu durum kadınlara herhangi bir zorluk yaratıyor mu?Sektörde erkek egemenliği konusunda kesinlikle hemfikirim. Geçmiş yıllarda birçok nedenden ötürü makine sektöründe kadınlar kendini pek gösterememiş. Sayıca bugün bile erkeklere nazaran daha az kadın sektörde hizmet veriyor. Zorluk konusunda ise hiçbir zorluk yaşamadığımı söyleyebilirim.İş nedeniyle özellikle son beş senedir birçok ülkeye gittim. Ne ülkemizde, ne de yurt dışında hiçbir sıkıntı ile karşılaşmadım.Siz iş yapıyorsunuz kadın ya da erkek olmanız fark etmez. Beyaz ya da siyah, Çinli ya da Rus…

Ticarette iş yaparken bunların hiçbir önemi yoktur. Aynen kadın ya da erkek olmanın bir önemi olmadığı gibi. İş hayatında kadın olmaktan kaynaklanan problemler yaşadınız mı? Makine sektöründe faaliyet gösteren kadınlar arasında yer aldığım için bilakis
çevremden bugüne kadar hep takdir gördüm. Sektörde yer alan kadın çalışan sayısının azlığı, dışardan bakan insanlar için bazen sorun yaratabileceği şeklinde algılanabiliyor. Fakat bu tam aksine kadınlara avantaj sağlıyor. Bu kadar özveriyle işini yapan kadınlara hem insanlar daha çok yardımcı oluyor, hem de herhangi bir durum karşısında problem ihtimali en aza indirgeniyor.
Bulunduğunuz firmada sizin gibi iyi bir konuma gelmiş başka kadın çalışanlar var mı?

GÖÇMAKSAN’da işe alım sürecinde insanların cinsiyetlerinden ziyade mevcut pozisyon için aranan kişinin beceri ve kabiliyetleri dikkate alınır. Bundan 51 yıl önce inşaatçı el aletleriyle piyasaya giren firmamızda artık 51 ülkeye ihracat yapan, alanında duayen
bir firma haline geldik. Dolayısıyla firmamızda çalışan sayımız da oldukça fazla. Firmamızda diğer firmaların aksine daha çok kadın egemen bir profile sahibiz. Bu nedenle GÖÇMAKSAN’da iyi konumda olan birçok kadın çalışan bulunuyor. İş ile ilgili yurt dışı seyahatleri gerçekleştiriyor musunuz?

Yurt dışı firma ziyaretlerimiz oluyor; ancak daha da yoğun olarak fuar katılımlarımızın olduğunu söyleyebilirim.GÖÇMAKSAN yüzde 80’lik pazar payı ile yüzde 35’i yurt dışı, yüzde 65 yurt içi olarak satışlarına devam ediyor. Bir firmanın da ihracat payını artırması
için yurt dışındaki talepleri görüp, onlara cevap verebiliyor olması gerekir. Bu nedenle ayda en az iki ya da üç fuara katılıyoruz. Fuarlar seyahatlere oranla biraz daha yoğun geçiyor.Gitmiş olduğum ülke dışından birçok ziyaretçiye de ulaşma fırsatını yakalıyoruz. Yurt dışı gezilerinizde bir kadın olarak olumsuz olaylar yaşıyor musunuz, gözlemleriniz nelerdir?

Kadın ya da erkek olarak hiçbir zaman ayırt etmiyorum, bir erkek nasıl sorunla karşılaşıyorsa kadın da aynı sorunla karşılaşıyor. Açıkçası bugüne kadar bu yönde herhangi bir olay yaşamadım. Seyahat ettiğim ülkelerdeki firmalar, ülkeye gittiğim andan dönüş anına kadar gerekli tüm organizasyonu yapıyor. Bu noktada biz de ülkemize gelen ziyaretçilerimizin, kadın ya da erkek, gerekli olan
tüm ihtiyaçlarını karşılıyoruz. Sektöre bakıldığında sizce niçin sayıca az kadın yer alıyor? Ne yazık ki sektörümüz kadınların ilgisini çekebilen bir sektör değil. Diğer bir neden olarak da buna ilgi duyan kadınlar kimi erkek yöneticilerin önyargısı ile karşılaşıyor. Kadınların karşılaştığı bu sorunlar ortadan kalkarsa bu sektörde daha fazla kadın çalışan olur.

Ben kadınların pek çok başarıya imza atacağını ve çok iyi konumlara yükselebileceğine inanıyorum. Bu sektörde daha fazla kadın
çalışan ve yönetici görmek için neler yapılabilir? Yapılacak en önemli şey; sektörün erkek egemen tabusunu yıkmak. Biz kadınların sadece bu sektörde değil, diğer tüm sektörlerde de yılmadan, daha azimli ve mücadeleci bir tutum izlemesi gerekiyor. Makine sektöründe ve diğer sektörlerde başarılı olmak için erkek olmaya gerek yok. Kadınlar da nasıl olsa kadın olduğum için başarılı
olamam şeklinde bir umutsuzluğa asla kapılmamalı. Azim ve mücadele beraberinde başarıyı getiriyor. Bununla beraber sizlerin yapmış olduğu gibi sektör içerisindeki kadınların görüşleri alınabilir.

Makine sektöründe faaliyet gösteren kadınların korkutucu bir tablo içerisinde olmadıkları daha fazla gösterilebilir. Diğer kadın çalışanlara ve yöneticilere ne gibi tavsiyelerde bulunmak istersiniz? Diğer çalışan kadınlara söyleyebileceğim; eğer cinsiyet ayrımına maruz kalmak istemiyorlarsa toplumun kendilerine yüklediği rollerden kurtulup hedefledikleri yolda inançla ilerlemeleridir. Kadın çalışanların bu konuda toplu hareket etmesi ve fikir alışverişinde bulunmasının önemli olduğunu düşünüyorum. Yöneticilerin de önyargılarını yıkıp bu sektörde cinsiyet ayrımına gitmeden yetkinlik bazında kişilere şans tanımaları gerekiyor. Her insanın iki kolu, iki bacağı var. Akıllarını kullanıp, çalışmaları yeterli olacaktır. Herkes başarılı olabilir. Bence önemli olan bunu gerçekten istemek ve bunun için çalışmaktır.

Yöneticilerin önyargılarını  yıkıp bu sektörde cinsiyet ayrımına gitmeden, yetkinlik bazında kişilere şans tanımaları gerekiyor.