Makine sektörümüz Türkiye ihracatının lideri olmak için tırmanışını sürdürüyor.2012 yılında da bu tırmanışın başarı ile devam...

Makine sektörümüz Türkiye ihracatının lideri olmak için tırmanışını sürdürüyor.2012 yılında da bu tırmanışın başarı ile devam ettiğine şahit olduk. Makine ihracatımız yüzde 15 artarak 13 milyar doları aştı.

Türk makine sektörünün 10 yıl gibi kısa bir süre içerisinde yakaladığı başarıyı 2012 yılında da devam ettirdiğine hep beraber şahit olduk.Türk makine sektörü 2012 yılını 13 milyar doların üzerinde ihracat rakamı ile kapattı. Adım adım Türkiye’nin ihracat lideri olmaya doğru ilerleyen makine sektörünün ihracat performansı Türkiye’nin ortalamasının da bir çok sektörün ihracat artışının da üzerinde seyretmektedir.

2012 yılında Türkiye’nin genel ihracat artışı İhracatçı Birlikleri kayıtlarına göre yaklaşık yüzde 3 olurken makine sektörünün ihracat artışı yüzde 15’dir.Neredeyse kimsenin bilmediği bir sektörden tüm dikkatlerin üzerinde olduğu bir sektör yaratmak tüm sektör firmalarının gayretinin yanı sıra Makine ve Aksamları İhracatçıları Birliği ve Makine Tanıtım Grubu’nun özverili çalışmaları sayesinde olmuştur. Tabii ki içeride ve dışarıda karşılaştığımız sorunlar var, ancak ihracatımızın “tıkırtıkır” artması için çalışmaya devam ediyoruz. Cari açığın kalıcı çözümünün makine sektörü olduğunun artık herkes tarafından bilinir hale gelmesi bizleri mutlu ettiği kadar çalışmalarımıza dahız katmaktadır.

Hükümetimizin ve bütün kurumlarımızın, sektörel örgütlerimizin makine sektörüne verdiği önem sektörün doğasında olan potansiyeli daha da fazla ortaya çıkarmakta, inancımıza güç katmaktadır. İnancımızı ise dünyanın 200 ülkesine Türk makineleri ihraç etmemizden, 10 yılda ihracatımızı 7 kat artırmamızdan, en fazla makine ihracatı yaptığımız ülkelerin dünyanın en gelişmiş ülkeler olmasından, TÜBİTAK ile en fazla Ar-Ge projesini üreten sektör olmamızdan alıyoruz.Yakaladığımız hızlı ihracat artışı önümüzdeki yıllarda makine sektörünü liderliğe taşıyacaktır. Türkiye’nin zaten ihtiyacı olan da budur.Ekonomimizde az sayıda güçlü sektör bulunmaktadır ve bu sektörlere yenilerinin de eklenerek birlikte gelişmesi zorunludur. Türkiye birkaç sektöre bağlı olarak büyümeye devam edemez.2013 yılında dünya ekonomisinin önünde önemli riskler bulunmaktadır.

AB’deki borç sorunu, ABD’deki mali uçurum, Çin’de başlayan yavaşlama küresel ekonomiyi tehdit etmektedir. Küresel rekabette söz sahibi olmaya çalışan Türkiye’nin de bu durgunlukların üzerinden gelebilmesinin yolu katma değere, teknolojiye, kaliteye, ölçek ekonomisine verdiği desteklerle mümkün olacaktır.Bizler üretimde verimliliği sağlamak, yerli makine kullanımını, Ar-Ge çalışmalarını artırmak ve makine sektörü ile beraber Türkiye’yi de dünyada hak ettiği seviyeye taşımak için çalışmay adevam edeceğiz.