KBSB’nin yeni yönetim kurulu Başkanı Ahmet ilhan: “karar vericilerin yabancı markalara yönelik algılarını gözden geçirmeleri...

KBSB’nin yeni yönetim kurulu Başkanı Ahmet ilhan: “karar vericilerin yabancı markalara yönelik algılarını gözden geçirmeleri, yerli ürüne daha fazla inanmaları gerekiyor. iç piyasadaki gücümüz uluslararası alandaki rekabete de doğrudan yansıyor” dedi.

Kazan ve Basınçlı Kap Sanayicileri Birliği’nin (KBSB) Yönetim Kurulu Başkanlığı’na seçilen Ahmet İlhan, sektörün mevcut sorunlarını üyelerin desteğiyle çözeceklerine inandıklarını belirterek, dernek yönetimi olarak önceliklerini sektördeki aidiyet duygusunu geliş-tirmeye vereceklerini söyledi. Kazan ve basınçlı kaplar sektörünün Türkiye ekonomisine sağlayabileceği katkıları paylaşan Ahmet İlhan, derneğin çalış-malarıyla ilgili bilgi verdi. 

Ahmet İlhan kimdir? Kısaca sizi tanıyabilir miyiz?
Malatya Doğanşehir’de 1966 yılında doğdum. İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi mezunuyum. 1983 yılında kurulan Mimsan Grup Genel Koordinatörlüğü görevinin yanında Kazan ve Basınçlı Kap Sanayicileri Birliği’nin Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini de üstleniyorum.

Yönetim Kurulu Başkanlığı’na seçildiğiniz Kazan ve Basınçlı Kap Sanayicileri Birliği’nin yeni dönem planlarıyla ilgili bilgi verir misiniz?
Derneğimiz, ortak standartlar çerçevesinde ulusal kazan ve basınçlı kap sanayisini gelişmiş ülkeler seviyesine çıkarmayı, Türkiye’nin ihtiyacı olan kazan ve basınçlı kapların yurt içinde üretilmesini sağlamayı ve üyelerine destek olmayı amaçlıyor. Yönetim kurulu üyesi olarak birkaç yıldır görev aldığım, 60’a yakın üyesi bulunan Kazan ve Basınçlı Kap Sanayicileri Birliği Derneği’nde ilk kez başkanlık görevini üstleneceğim. Derneğimizde bir nöbet değişimi gerçekleşti. Yaklaşık otuz yıllık süreç içinde Kazan ve Basınçlı Kap Sanayicileri Birliği, Türk sanayisine önemli hizmetlerde bulundu. Benden önce bu görevi üstlenip, sektörümüzün bayrağını taşıyan herkese teşekkür ediyorum. Türkiye’de kazan ve basınçlı kap üretimi yapan firmaların ciddi sorunları bulunuyor. Mevcut sorunları üyelerimizin desteği ile çözeceğimize inanıyorum. Öncelikle sektörümüzde aidiyet duygusunu geliştirmeyi planlıyoruz. Üyelerimizin derneğe daha çok güvenip destek olmaları için bir dizi çalışma yapacağız. Sektörümüzde faaliyet gösteren tüm firmaların derneğimiz çatısı altında birleşmesini arzu ediyoruz.

Kazan ve basınçlı kap sektörünün temel sorunları nelerdir?
Öncelikli görev sektördeki sivil toplum örgütlerine düşüyor. Üyelerimiz ile iletişimimizi geliştirerek hedef birliği ve algı paralelliği oluşturacağız. Meslektaşlarımızın derneğimizi destekleyeceğini; kalite ve vizyon gelişimiyle ülkemize karşı sorumluluğumuzu yerine getireceğimizi düşünüyorum. Kamu bürokrasisi ve siyaset kurumundan ciddi beklentiler içindeyiz. Bu beklentilerimizi ilgili yerlere, gerekli destekleyici argümanlar ile sunacağız. Ülkemiz sanayisinin rüştünü ispat ettiğine inanıyoruz. Artık güveni hak ediyoruz. Ancak kamusal otorite bunun yeterince farkında değil. Yerli sanayiye daha çok destek vermenin bir vatan borcu olduğu unutulmamalıdır. Ülke olarak ciddi bir cari açık problemimiz var. Sektör olarak cari açığımızı yıllık 3 milyar dolar azaltarak ülkemiz ekonomisine katkı sağlayabiliriz. Türkiye’de enerjinin, enerji girdilerinin ve enerji teknolojilerinin yerlileşmesi gerekiyor. Enerji kaynaklarında ve teknolojilerinde dışa bağımlılığımız azaltılmalıdır.


Türk makine sektörünün 2023 yılı ihracat hedeflerini yakalayabilmesi için kazan ve basınçlı kap sektörü ne tür katkılar sağlayabilir?
2023 ihracat hedeflerini makul buluyoruz. Sektör olarak ülke gelişimine katkı sağlayacağımıza inanıyorum. Sektörümüz ciddi sıkıntılar yaşamasına karşın üzerine düşen görevleri yerine getirecek azim ve kararlılığa sahiptir. Başbakanlık, tüm kamu kurumlarına yerli makine kullanımını teşvik eden bir genelge yayınladı. Bu genelgede yüzde 15’e kadar pahalı dahi olsa yerli makinelerin ve yerli girdilerin kullanımının kamu tarafından teşvik edileceği ifade ediliyor. Sektörümüzü de ilgilendiren bu teşvikleri memnuniyetle karşılıyoruz. Kazan ve basınçlı kap sanayicileri olarak, dünyanın farklı bölgelerine ihracat yapıyoruz. Sektör firmalarımız Ar-Ge’ye, eğitime ve personele yatırım yapıyor. Sektörümüz artık Avrupa kalitesinde ürünleri Uzakdoğu fiyatlarıyla sunabiliyor. 

Kazan ve basınçlı kap sektöründeki yerli üretimin yurt dışındaki rekabet düzeyini nasıl görüyorsunuz, avantaj ve dezavantajları nelerdir?
Yerli üretimin uluslararası rekabete hazır olduğundan şüphem yok. Tabi ki alınması gereken yollar var. Özellikle ölçek ekonomisi bakımından firmalarımızın daha da büyümesi gerekiyor. Profesyonellikten uzak meslektaşlarımızın kendilerini geliştirmeleri için destek olmalıyız. Yerli üreticilerin yasal düzenlemelerle daha fazla desteklenmesi gerekiyor. Karar vericilerin yabancı markalara yönelik algılarını gözden geçirmeleri, Türk markalarına daha fazla inanmaları gerekiyor. İç piyasadaki gücümüz uluslararası alandaki rekabete de yansır.

Birlik ve dernekler gibi sivil toplum örgütleri içinde yer almanın sektör firmalarına ne tür katkılar sağladığını düşünüyorsunuz?
Sivil toplum örgütleri içinde yer almanın firmaların vizyonunu geliştirdiğine ve ortak sorunlar ile mücadele ortamı oluştuğuna inanıyorum. Sektörümüzde üretim yapan firmalar birbirlerine rakip olmanın yanı sıra aynı kaderi de paylaşıyor. Ortak sorunları hep beraber çözerek enerji israfının önüne geçebiliriz.

Makine Sanayii Sektör Platformu’na üye bir derneğin başkanı olarak devletin makine sektörüne yönelik teşviklerini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Devlet kurumları tarafından sektörümüze sağlanan destekleri memnuniyetle karşılıyoruz. Mevcut desteklerin sektör firmalarına daha iyi duyurulmasının ve başvuru prosedürlerinin kolaylaştırılmasının faydalı olacağı kanaatindeyiz.

Makine Tanıtım Grubu’nun (MTG) gerek yurt içi gerekse de yurt dışında gerçekleştirdiği tanıtım kampanyaları Türk makinesinin ve makine üreticisinin imajının güçlendirilmesine katkı sağlıyor mu?
MTG’nin yurt içi ve yurt dışı çalış-malarını destekliyoruz. Düzenlediği tanıtım kampanyalarıyla Türk makine imalatçılarına özgüven aşıladı. Türk makine sektörüne katkı sağlayan bu tip çalışmalar sürdürülmelidir. Hatta tanıtım süreçlerine sektörel sivil toplum kuruluşları da dahil edilmeli ve bu yöndeki çalışmalar derinleştirilmelidir. Eklemek istedikleriniz...Isı sektöründe dünyanın birçok bölgesine ihracat yapan üyelerimiz bulunuyor. Kalite olarak global markaların gerisinde olduğumuzu düşünmüyoruz. Ekolojik ortama zarar vermeyen doğalgaz kullanımının ülkemizde yaygınlaştırılması doğru bir adımdır. Fakat kombi çılgınlığı ülkemize zarar veriyor. Merkezi ısıtma, dünyanın daha tasarruflu olduğu konusunda fikir birliğine vardığı bir sistemlerdir. Halkımızdan merkezi ısıtmayı teşvik eden mevzuata destek olmalarını bekliyorum. Dernek olarak ülkemizin enerji teknolojilerindeki dışa bağımlılığının azaltılması için hizmete hazırız. Termik santral ekipman imalatı ve montajı alanında üyemiz olan bazı firmaların özverili çalışmaları sektörümüzü heyecanlandırıyor. Bu heyecanı Türk halkının da paylaşmasını bekliyoruz.