Ekonomi Bakanlığının desteği ile sürdürdükleri projelerin bölge ekonomisine önemli katkılar sağlayacağını ifade eden Çorum Ticaret ve Sanayi Odası (ÇTSO) Yönetim Kurulu Üyesi Halil Erkan...

Ekonomi Bakanlığının desteği ile sürdürdükleri projelerin bölge ekonomisine önemli katkılar sağlayacağını ifade eden Çorum Ticaret ve Sanayi Odası (ÇTSO) Yönetim Kurulu Üyesi Halil Erkan, “Çorum’un makine sektöründe Türkiye’nin üretim merkezlerinden biri olmasını hedefliyoruz” dedi.

Bölgenin ekonomik ve sosyal açıdan gelişmesine, kurulduğu 1910 yılından bu yana katkıda bulunan Çorum Ticaret ve Sanayi Odası; kurumsal altyapısını tamamlamış ve uluslararası kalite standartlarında hizmet veren, kaynaklarını verimlilik esasıyla yöneten, gelişime ve yeniliğe açık örnek bir kurum olmayı hedefliyor. 2013 yılında yapılan seçimlerde yeni oluşturulan ÇTSO Yönetim Kurulunda yer alan Halil Erkan, kanunla kendilerine tanınan görev ve sorumluklar içinde çalışarak, bölgenin ulusal ve uluslararası alanda rekabet gücünü artırarak gelişimine katkıda bulunmak istediklerini söyledi. Çorum’un lokomotif sektörlerinin başında makine ve aksamlarının geldiğini belirten Halil Erkan, ÇTSO’nun sektöre yönelik hedefleri ve gelecek vizyonuyla ilgili bilgi verdi.

Halil Erkan Kimdir? Kısaca sizi tanıyabilir miyiz?

Eğitimimi Çorum’da tamamladıktan sonra iş hayatına atıldım. Aile şirketimiz Erkan Karasör Trayler’de uzun yıllar aktif olarak yöneticilik yaptım. 1995 yılında Erkan Makine’yi kurdum. Firmamız anahtar teslimi un, irmik, yem makineleri üretimi yapıyor ve üretiminin yüzde 95’ini ihraç ediyor.

ÇTSO’nun kuruluş amaçları ve çalışmalarıyla ilgili bilgi verir misiniz?

1910 yılında kurulan ÇTSO, 5174 sayılı Odalar ve Borsalar Kanun maddesi hükümleriyle görevlerini sürdürüyor. Üyelerimize kamuya yönelik işlerinde sağladığımız operasyonel destek, üyeler arası iletişim ağının oluşturulması, iş geliştirme, eğitim, bilgi, danışmanlık, fuar, yurt içi ve yurt dışı iş gezi organizasyonları gibi farklılaşan hizmetlerimizle üyelerimizin vizyonunu daha yükseklere taşımayı amaçlıyoruz. ÇTSO, sosyal sorumluluk projeleriyle de iline ve bölgesine değer katıyor. 2013 yılında yapılan seçimlerde göreve gelen yeni yönetim kuruluna üye olarak elimden gelen desteği vermeyi sürdüreceğim. ÇTSO Yönetim Kurulu olarak; ülkenin, bölgenin ve üyelerinin menfaatleri doğrultusunda, kanunla verilen görevler ve sorumluklar içinde çalışarak, bölgemizin ulusal ve uluslararası alanda rekabet gücünü artırarak gelişimine katkıda bulunmak istiyoruz.

ÇTSO’nun öncelikli hedefleri ve geleceğe dönük planları nelerdir?

Bölgenin ekonomik ve sosyal açıdan yeterli düzeye ulaşmasında ve kalkınmanın sürdürülebilir kılınmasında anahtar rolü oynayan özel sektörün; kurumsallaşması, kurumsal yönetim ilkeleriyle yönetilmesi ve verimlilik temelli üretim yaparak rekabet avantajı yakalayabilmesi için gerekli olan yapısal dönüşüm sürecinde; üyelerimizin beklentileri doğrultusunda etkin hizmetler veren, çağdaş yönetim anlayışı ile yönetilen, bölgesel politika belirleme süreçlerine doğrudan katkı sağlayan, lider bir kuruluş olmak Odamızın 2023 vizyonunu oluşturuyor. Bu vizyon kapsamında Çorum’u makine ve toprak sanayisi sektörlerinde Türkiye’nin üretim merkezlerinden biri yaparak, ticarette rekabet gücü yüksek, gelişmiş, bir kent haline getirmeyi hedefliyoruz. Ayrıca programlı olarak yürüttüğümüz projeler ile Çorum’un ihracatını artırmak, sanayimizin nitelikli ara elemanı ihtiyacını çözmek, üyelerimizin ticaret hayatında yaşadığı sıkıntıları gidererek, özel sektörün katkısını büyütmek için çalışıyoruz. Özellikle makine ve toprak sanayisinin geliştirilmesine yönelik iki önemli proje hazırladık. Bunlardan biri daha önce yürüttüğümüz KOBİ İşbirliği ve Kümelenme Projesinin ayağı olan “Tarımsal Gıda İşleme Makineleri Sektörünün Uluslararası Rekabetçiliğinin Artırılması Projesi”, diğeri ise “Toprak Sanayi ve Teknolojileri Sektörünün Uluslararası Rekabetçiliğinin Artırılması Projesi”dir. Bu iki önemli projeyi de Ekonomi Bakanlığının desteği ile yürütüyoruz.

Çorum’un ihracatında lokomotif sektörler hangileridir? Bölgenizdeki ihracatın ülke ekonomisine katkısı hangi düzeydedir?

Çorum’un lokomotif sektörlerinin başında makine sektörü gelmektedir. 2014 yılı itibariyle yüzde 45’lik ihraç oranına sahip olan makine sektörünün özellikle tarımsal gıda işleme makineleri alt sektörüne yönelik üretimi bölge açısından son derece önemlidir. Türkiye’nin toprak ve toprak teknolojileri üretiminin yüzde 30’unu karşılayan Çorum merkezli sanayi işletmeleri, bölge ihracatından yüzde 10 pay almaktadır. Hububat, bakliyat, yağlı tohumlar ve mamulleri, demir-çelik ile madencilik sektörleri ise Çorum’un ihracatının yüzde 20’lik kısmını üstleniyor. Çorum sanayisinde geniş bir yelpazeye sahip olmasının yanında ihracatında da etkin rol oynayan kimyevi maddeler ve mamulleri sektörü de, bölge ihracatının yüzde 5’lik kısmına sahiptir. Çorum, yıllar itibariyle gelişen imalat sanayisine desteğiyle ülke ekonomisine olumlu katkılar sunmayı sürdürüyor.

Çorumlu sanayici ve ihracatçıların yaşadığı temel sorunları sıralayabilir misiniz? Çözüm noktasında hangi adımların atılması gerekiyor?

Her geçen gün yatırım ve istihdamın arttığı Çorum’da üretilen sanayi mallarının iç ve dış pazarlarla rahatlıkla buluşması için ihtiyaç duyulan ulaşım altyapısının tamamlanması gerekiyor. İlimizdeki gerek yatırımcı gerekse de ihracatçı sayısının artması açısından ulaşım imkanlarının iyileştirilmesi büyük önem arz ediyor. Çorum’un öncelikli olarak demiryolu ve havayolu ulaşımı geliştirilmelidir. Özellikle karayolu ulaşımının rahatlatılmasına yönelik olumlu adımlar (Samsun-Ankara hattının tamamlanması) sanayicilerimiz tarafından memnuniyetle karşılandı. Ayrıca Çorum-Amasya arasında altyapısı tamamlanarak hizmete açılan Merzifon Havaalanı bölge insanının beklentilerine cevap verecektir. ÇTSO olarak Merzifon Havaalanında uçuşları gerçekleştiren iki büyük havayolu şirketinin yetkilileriyle uçuş planlarında uygun saatlerin belirlenmesinde sanayici ve iş adamlarımızın görüşlerini yansıtarak, şehrimizin gelişimine katkı sağlamaya çalışıyoruz. Bununla birlikte bölgede bir bütünlük sağlanabilmesi sebebiyle havaalanının adının Çorum ismini de içerecek şekilde genelleştirilmesi ve yeni güzergahların belirlenerek, uluslararası havaalanı statüsüne ulaştırılması için çalışmaların yapılması gerektiği düşüncesindeyiz. Demiryolu ulaşımı, şehrimizin yanı sıra bölgemizdeki iller için de büyük önem taşıyor. Ankara-Samsun demiryolu hattının Çorum’dan geçmesiyle, Amasya-Çorum-Kırıkkale arasına yapılacak 170 kilometrelik demiryolu hattı, Türkiye’nin güneyi ile kuzeyini birbirine bağlaması açısından da önemli bir yatırım olacak ve bölgenin gelişimine büyük katkı sağlayacaktır. Çorum sanayicisinin de bu avantajı en iyi şekilde kullanacağını düşünüyoruz. Çorum’un Batı Karadeniz’in lojistik bakımdan merkezi olmasını hedefliyoruz. Demiryolu ile birlikte, Çorum’un ihracatta da önemli kazanımlar elde edeceğini düşünüyoruz. Çorum sanayisine katkı sağlamanın diğer bir yolu da nitelikli elemandan geçmektedir. Bu kapsamda mesleki eğitim büyük önem kazanıyor. Sanayiye dayalı bir büyümenin sürdürebilirliği noktasında nitelikli eleman eksikliğinin giderilerek, eğitim envanterinin çıkarılması ve eğitim sisteminin yeniden yapılandırılması gerekiyor. Modern teknoloji ile donanmış, ekonomi, sanayi ve piyasa ihtiyaçlarına göre nitelikli eleman yetiştirecek mesleki eğitim sistemine geçilmelidir. Büyük ölçekli yatırımların çekilmesi konusunda, daha çok üreten, ihracat yapan, istihdam sağlayan Çorum hedefi için, finans sorununun çözüme kavuşturulması gerekiyor. Çorum firmalarının gerek KOSGEB ve Kalkınma Ajansı gerekse Avrupa Birliği hibe programlarından yüksek oranda yararlanıyor olması göz önüne alındığında, büyük ölçekli yatırımların çekilememesi Çorum’un küresel sermayeden yeterince pay alamadığını gösteriyor. Kendi öz firmaları ile önemli sıçramalar yapan Çorum, ulusal ya da uluslararası boyutta yatırım ve yatırımcılar sayesinde ivmesini daha da yükseltecektir.

İç Anadolu merkezli firmaların makine sektörünün gelişiminde etkili olduğunu düşünüyor musunuz?

Bölge firmaları üstlerine düşen rolü yeterince üstlenebiliyor mu? İç Anadolu bölgesinde üretim yapan yerel firmaların ekipman ve parça tedarik taleplerini karşılamayı amaçlayan makine imalat tesisleri, bugün gelinen noktada spesifik çözümler üretebilen, bunu da ürün haline getiren bir yapıya kavuşturmuştur. Konya, Çorum gibi illerdeki makine sektörü firmaları özellikle un, yem, silo gibi üretim kollarında gelişme göstermiştir. İç Anadolu merkezli makine üreticileri, Anadolu’nun ihracata açılan kapısına en önemli katkıyı sağlamaktadır.

Sanayi ve Ticaret Odalarının Yönetim Kurullarında makine sektöründen gelen isimler aktif görevler almaya başladı. Son dönemde makine üreticilerinin sivil toplum örgütlerinde ağırlığını hissettirmeye başlamasıyla ilgili neler düşünüyorsunuz?

Sektörün ülke ekonomisine sunduğu reel katkı ve son yıllarda ihracatta elde edilen başarılar, ister istemez sivil toplum kuruluşlarında makine üreticilerinin isimlerini öne çıkarmaya başladı. Özellikle makine üretiminin geliştiği il ve bölgelerde yer alan firma temsilcilerimiz, meslek odaları ve sivil toplum yapılanmalarında önemli roller üstlenmeye başladı. Makine sektörünün Türkiye ekonomisi için artan önemi, sektörün katma değerli ürünlere yönelerek ülke ihracatındaki değerini yükseltmeye başlaması, ilerleyen süreçte de makine üreticilerinin adından daha fazla söz ettirecek. Sektörün yükselen prestiji, sivil toplumda temsilinin önünü daha da açacak, makine üreticileri karar mekanizmalarında daha çok yer alacaktır.

Türkiye’nin 2023 yılı ihracat hedeflerini yakalayabilmesi için kısa, orta ve uzun vadeli öncelikler neler olmalıdır?

2023 stratejilerinin temel felsefesi; daha demokratik, hukukun üstünlüğü anlayışının kurum ve kuruluşlara daha fazla yansıdığı, kişi başına geliri daha yükselmiş, refah seviyesi artmış, alt ve üst yapı sorunlarını en aza indirmiş bir ülke vizyondur. Bu vizyonun araçlarından biri de 500 milyar dolarlık ihracat hedefidir. Bu hedeflerin ana temasında ise orta ve yüksek teknolojik ürünleri üreten bir bilgi birikimi yatmaktadır. Bu nedenle orta ve uzun vadede, başta kalkınma temelli olduğuna inandığımız, özel sektör için Ar-Ge ve inovasyon çalışmalarının her yönüyle desteklenmesi şarttır. Özel sektör firmalarının kalifiye eleman ihtiyaçlarının giderilmesi ve çalışanlar açısından kalıcı bir meslek kültürünün oluşturulması için teknik eğitimin niteliğinin yükseltilmesi önemlidir. Makine Tanıtım Grubunun (MTG) Türk makinesi ve üreticisinin prestijinin artırmaya yönelik çalışmalarıyla ilgili düşüncelerinizi paylaşır mısınız? Makine Tanıtım Grubu, her geçen gün kendini yenileyerek, fark yaratan çalışmalarıyla başarılı bir şekilde yoluna devam ediyor. MTG’nin Türk makine üreticisi açısından gerek yurt içinde gerekse yurt dışında önemli bir motivasyon kaynağı olduğunu söyleyebilirim. Güçlenen ve gelişen Türk makine sektörünün dünyadaki bilinirliğinin artmasını son derece önemsiyoruz. Bu noktada MTG’nin çalışmaları makine üreticilerinin yoluna ışık tutuyor. Türkiye’nin 2023 vizyonuyla ilerlediği bu yolda makine sektörünün tanıtımında üstlendikleri etkin rol dolayısıyla, MTG Yönetim Kuruluna ve değerli çalışanlarına teşekkür eder, başarılarının devamını dilerim.