Hindistan’ın güneyinde, Hint Okyanusu’nda yer alan Sri Lanka, Güney Asya’da bir ada devletidir. 1972 yılından önce Seylan olarak bilinen ülke...

Hindistan’ın güneyinde, Hint Okyanusu’nda yer alan Sri Lanka, Güney Asya’da bir ada devletidir. 1972 yılından önce Seylan olarak bilinen ülke, 65 bin 610 kilometrekare yüzölçümüne ve yaklaşık 21 milyon nüfusa sahiptir. 1340 kilometrelik sahil şeridi bulunan ülke, bir ada olduğundan herhangi bir kara komşusuna veya kara sınırına sahip değildir. Sri Lanka’nın Kuzeybatı’da Mannar Körfezi ve Palk Boğazı vasıtasıyla Hindistan’la, Güneybatı’da ise Maldivler ile deniz sınırı (karasuları sınırı) vardır. Ülke, Batı Asya ile Güneydoğu Asya arasındaki ana deniz rotaları üzerinde yer alması ve derin doğal limanları nedeniyle, antik İpek Yolu üzerinde önemli bir durak olduğu eski tarihlerden beri stratejik bir konuma sahiptir. Sri Lanka 133 yıl İngiliz egemenliğinde kaldıktan sonra 1948 yılında bağımsızlığını kazandı. 1972 yılına kadar İngiliz Uluslar Topluluğu üyesi bir dominyon (Seylan Dominyonu) olarak tanınan ülke, 1972’de adını Sri Lanka Cumhuriyeti olarak değiştirdi. Ülke siyasi olarak, parlamenter demokrasi ile doğrudan seçilen, güçlü bir icracı başkanın yer aldığı başkanlık sisteminin bileşiminden oluşan bir yapıya sahiptir.

Başkan, hem devletin hem de hükümetin başıdır. Başbakanlık ise icracı değil temsili bir görevdir. Kabine üyeleri başkanın, başbakanla istişare ederek atadığı bakanlardan oluşur. Sri Lanka idari olarak dokuz eyaletten oluşuyor. Bu eyaletler de bölgelere ayrılarak 25 bölgeyi meydana getirir. Eyaletler; Merkez, Doğu, Kuzey Merkez, Kuzey, Kuzeybatı, Sabaragamuwa, Güney, Uwa ve Batı olarak adlandırılır. Ülkenin mevcut idari yapısı, yıllardır süregelen ademi-merkeziyet talepleri sonucunda 1978 Anayasası’nda 1987 yılında yapılan değişiklikle şekillenmiştir. Sri Lanka nüfus ve istatistik idaresi tahminlerine göre ülkenin nüfusu 2011 yılında 20,8 milyona ulaştı. Nüfusunun yaklaşık yüzde 80’i kırsal bölgelerde, yüzde 20’si de kentlerde yaşayan Sri Lanka’da kentleşme düzeyi düşüktür. Sri Lanka çok kültürlü bir ülkedir. Ülke nüfusunun yüzde 73,9’unu Sinhalalar, yüzde 12,7’sini Sri Lanka Tamilleri, yüzde 5,5’ini Hint Tamilleri, yüzde 7,1’ini Moorlar ve kalan yüzde 0,8’ini diğer etnik gruplar oluşturuyor. Sri Lanka nüfusunun dini dağılımına bakıldığında ise: yüzde 69,3’ünü Budistlerin, yüzde 15,5’ini Hinduların, yüzde 7,6’sını Müslümanların, yüzde 7,6’sını Hıristiyanların ve yüzde 0,1’ini diğer dini grupların oluşturduğu görülüyor. Sri Lanka’da toplam işgücü 2011 yılı tahmini verilerine göre 8,5 milyon kişidir. Toplam işgücü içindeki işsiz sayısı 358 bin kişidir.

Genel Ekonomik Görünüm

Sri Lanka coğrafi şeklinden ve konumundan dolayı eski dönemlerden beri “Hint Okyanusu’nun İncisi” olarak adlandırılıyor. Ada, tropik ormanlar ve daha birçok farklı doğa karakteristiklerini bir arada barındırıyor. Ülke; feldspat, grafit, silisyum (silika), kaolin, mika, toryum ve ilmenit gibi mineraller açısından zengindir. Mannar Körfezi’nde varlığı kanıtlanmış petrol rezervleri mevcuttur ve arama-çıkarma faaliyetlerinin önümüzdeki dönemde başlaması bekleniyor. Ülkenin bir diğer önemli varlığı değerli taşlardır. Özellikle mavi safir taşında Sri Lanka uluslararası bir üne sahiptir. Sri Lanka doğal çeşitlilik, tropik ormanlar ve muson bölgesinde yer alması sebebiyle su kaynakları açısından da zengindir. Sri Lanka ekonomisi ticaret ağırlıklıdır. Toptan ve perakende ticaret, GSYİH içindeki en büyük alt sektör olarak 2011 yılı rakamlarına göre yine GSYİH’nin yüzde 21’ini oluşturuyor. Ulaştırma, iletişim, mali hizmetler ve turizmi de kapsayan toplam hizmet sektörü hasılası ise GSYİH’nin yaklaşık yüzde 58’ini meydana getiriyor. İmalat sanayisi, 2011 yılında toplam sanayi üretiminin yüzde 61’ini oluşturarak sanayi sektöründeki en büyük alt sektör haline geldi. Madencilik, elektrik, su ve inşaat alt sektörleri de sanayi sektörü başlığı altında yer alıyor. İmalat sanayisi üretiminin büyük bir kısmı özel sektöre ait ihracat odaklı üretim tesislerinde gerçekleştiriliyor. İmalat sanayisinde ön sırada hazır giyim sektörü bulunuyor. Diğer yandan gıda ve içecek, kimyasal ürünler, kauçuk ürünler üretimi de önem taşıyor. Tarım sektörünün hasılası azalmaktaysa da, işgücünün üçte birini istihdam etmesi ve imalat sanayisi-hizmetler sektörüyle güçlü dolaylı bağları nedeniyle, GSYİH açısından önemini korumaya devam ediyor.

Özelleştirme süreci, kamunun imalat sanayisindeki varlığını küçültse de devletin mali, eğitim ve sağlık sektörlerindeki ağırlığı devam ediyor. Buna ek olarak, ülke topraklarının yüzde 90’ı kamuya ait olduğundan, devlet aynı zamanda ülkedeki en büyük emlak sahibidir. Ayrıca kamu hizmetinde ve yarı-kamusal kurumlarda 1 milyondan fazla kişi istihdam edildiğinden, kamu çalışanlarının nüfusa oranı bakımından Sri Lanka, Asya ülkeleri arasında üst sıralarda yer alıyor. Sri Lanka, ekonomisini diğer gelişmekte olan ülkelerden önce, 1970’lerde liberalize etti. Ancak, etnik çatışmalar ve değişken ekonomik reform ortamı nedeniyle sonraki dönemlerde rekabet avantajını yitirdi. Örneğin, Birleşik Ulusal Cephe (UNF) hükümeti döneminde 2001-2003 yıllarında gerçekleştirilen temel reformlar sonradan fiili olarak durdu ve hatta bazı reformlar, sonraki Birleşmiş Halkların Özgürlüğü Birliği (UPFA) hükümeti tarafından geri alındı. Özellikle vergi, özelleştirme, iş reformu, ticaretin serbestleştirilmesi (gümrük vergileri sürekli olarak bir aşağı bir yukarı çekilmektedir), kamu hizmetleri emeklilik reformu ve devlet sübvansiyonları gibi politika alanları daha istikrarsız alanlar haline geldi. Ülkede işbaşına gelen sonraki hükümetler de bütçe açığının sürdürülebilir bir şekilde azaltmayı başaramadı ve bütçe açığı 2003-2011 döneminde GSYİH’nin ortalama yüzde 8’ine karşılık geldi. Vergi kaçırma, çoklu vergi muafiyetleri, imtiyazlar, ithalattaki gümrük muafiyetleri vergi gelirlerini azaltarak vergi tabanını zayıflattı. Kamu hizmetleri maliyetlerini, sosyal güvenlik ödemelerini ve sübvansiyonları azaltmadaki isteksizlik, hükümetin harcamaları kısmasını da engelledi. Siyasi avantaj sağlamak için bedava yiyecek veya eşya dağıtılması gibi uygulamalar da harcamaların kısılması önündeki diğer bir engeldir. Tamil Elam Kurtuluş Kaplanları hareketiyle devlet güçleri arasındaki savaşın tırmandırdığı dönemlerde savunma harcamaları da kamu finansmanı üzerinde baskı yaratan bir diğer unsurdu. Aralık 2005’te, Sri Lanka tarihinde ilk kez bağımsız uluslararası kredi derecelendirme kuruluşları tarafından kredi notu aldı. Hükümet 2007’de başarılı bir şekilde 500 milyon dolarlık tahvil ihracı gerçekleştirdi ve sonrasında daha etkin şekilde borçlanma yoluna gitmeye başladı. Ülkedeki mevcut hükümet, iş ortamını geliştirmenin önümüzdeki beş yıllık süreçte öncelikli konular arasında yer aldığı nı açıkladı. Bu olumlu havaya rağmen büyüyen dış ticaret açığı, önümüzdeki beş yıllık dönemde bir ödemeler dengesi krizi ihtimalinin bertaraf edilmesine imkan vermiyor. Ödemeler dengesindeki istikrarın sağlanması; kamu açığının küçültülmesi (Bu yolla dış borçlanmanın azaltılması) ve daha yüksek miktarlarda dış yatırımın ülkeye çekilmesi hedeflerine ulaşılmasına bağlıdır. Söz konusu açığın küçültülmesi, Sri Lanka’nın dış rezervlerine destek olan IMF yardım paketinde de öncelikler arasında yer alıyor.

 

Ekonomik Performans

Sri Lanka’nın ekonomisi, iç savaşın 2009 yılında sona ermesiyle ciddi şekilde düzeldi ve ekonomi 2010-2011 yıllarında ortalama yüzde 8,1 büyüdü. Ancak yağışların yetersiz kaldığı muson mevsimi ve zayıf iç talep yüzünden ilerleyen yıllarda büyümenin yavaşlayacağı tahmin ediliyor. Ülkenin 25 bölgesinden 15’i kuraklıktan etkileniyor. 2011’de yüzde 15 olan özel tüketimdeki artışın, keskin bir şekilde yüzde 6,3’e düşeceği beklentisinin etkisiyle, Sri Lanka’nın reel olarak yüzde 6,7 büyüyeceği tahmin ediliyor. Kırsal kesim gelirlerindeki azalmaya ve ithal ürünlerin fiyatlarının artmasına yol açan Sri Lanka Rupisi’ndeki değer kaybının, özel tüketimin artışını engellemesi de bekleniyor. Yükselen gelirler ve yurt dışındaki Sri Lankalıların para transferleriyle desteklenen ve nominal GSYİH’nin yüzde 70’ini oluşturan özel tüketimin uzmanlarca, önümüzdeki beş yıllık dönemde ekonomik büyümenin lokomotifi olacağı belirtiliyor. Yatırımlardaki istikrarlı büyümenin 2013-2017 döneminde de devam etmesi bekleniyor. Kuzey ve Doğu Eyaletleri’ndeki yeniden yapılanma faaliyetleri; iç savaş döneminde uzun süre ihmal edilen altyapıya dönük kamu harcamaları; hızlı ekonomik büyüme ortamından pay almak isteyen firmaların yapacakları yatırımlar ve artan gayrimenkul yatırımları ülkedeki ekonomik büyümenin dört temel dayanak noktası olarak gösteriliyor. Konut pazarında bir patlama gerçekleşmesi ve yabancı yatırımların şu an için ılımlı olan tahminleri aşması durumunda, 2013-2017 dönemi için yıllık ortalama yüzde 8,4 olarak öngörülen reel yatırım artışının üzerine çıkacağı düşünülüyor.

Önümüzdeki beş yılda ekonomik büyümenin yıllık ortalama yüzde 6,5 olacağı öngörülmekle birlikte, bir mali tasarruf süreci yaşanmazsa büyüme rakamının daha da yükseleceği belirtiliyor. Dış ticaret dengesinin, önümüzdeki beş yıllık süreçte büyümeyi olumsuz etkilemeye devam edeceği, ülkede sık yaşanan elektrik kesintileri ile AB ve ABD’den gelen ithalat talebinin zayıf seyretmesinin ihracattaki büyümeyi sınırlayacağı da diğer tahminler arasında. Öte yandan uzmanlarca, Çin’deki hazır giyim tesislerinin Sri Lanka gibi daha düşük maliyetli bölgelere kaymasının ise ihracattaki büyümeye destekleyeceğinin altı çiziliyor. Özellikle gıda maddelerinde yerel tedarikin gelişmesinin, ithalattaki artışın frenlenmesine yardımcı olması bekleniyor. Bununla birlikte, yerel imalat sanayisindeki kapasitenin, iç talebi karşılayamaması nedeniyle ithalattaki artışın da devam edeceği öngörülüyor.

Yabancı Yatırımların Durumu ve Türkiye İle Ticaret

Sri Lanka, ticaret yapısı bakımından Güney Asya’daki en liberal ülkelerden biridir. Ancak ülkenin yüksek ithalat eğilimi süreklilik arz eden bir dış ticaret açığına neden oluyor. Bu durum 2000 yılında reforme edilen ve en yükseği yüzde 25 olarak belirlenen gümrük vergilerinin, izleyen yıllarda sürekli değişikliğe tabi tutulmasını ve artırılmasını beraberinde getiriyor. Örneğin; 2002 yılında gümrük uygulanmayan pek çok ürün yüzde 2 ile yüzde 10 arasında vergilendirildi. Pirinçte ithalat belgesi kaldırıldı fakat tarım ürünlerinin korunması amacıyla yüksek gümrük vergileri getirildi. Ağırlıklı olarak ihracata yönelik üretim yapan hazır giyim sektörünün ihtiyaç duyduğu; tekstil malzemeleri, iplik-elyaf ve diğer ara maddeler ile sermaye malları gümrük vergisinden muaftır. Ekonomik kalkınma açısından önem arz eden bilgisayar, tıbbi ve dental ekipman, iletişim ekipmanı, tarımsal tohum ve tarım makinelerinden de gümrük vergisi alınmıyor. Sri Lanka’nın serbest bölgeleri dahilinde; sanayi ve inşaat ekipmanı, baz metaller ile kömür de gümrük vergisinden muaftır. Çay, kauçuk, Hindistan cevizi ve ürünlerinin ihracatında ise vergi uygulanıyor. Sri Lanka’ya gelen doğrudan yabancı yatırımlar son yıllarda artış gösterdi. 1990’larda yıllık ortalama 155 milyon dolar olan doğrudan yabancı yatırım girişi, 2005-2009 döneminde yıllık ortalama 500 milyon dolara yükseldi.

İç savaşın 2009 yılında sona ermesinin ardından, altyapı yatırımlarındaki ciddi artış sayesinde doğrudan yabancı yatırım girişinin 1 milyar doların üzerine çıktığı tahmin ediliyor. Geçmişte yaşanan iç savaş ve siyasi çalkantılar nedeniyle Sri Lanka, Güneydoğu Asya Kaplanları olarak tabir edilen ülkelerle kıyaslandığında çok daha az doğrudan yabancı yatırım çekti. Ülkeye gelen yatırımlar ağırlıklı olarak hizmetler (özellikle turizm ve telekom) ve hazır giyim sektörlerinde yoğunlaşıyor. Son yıllarda gıda-içecek, petrokimya ve kauçuk endüstrilerine yapılan yabancı yatırımlar da hızla arttı. Bunlara ek olarak liman ve elektrik üretimi projelerine yapılan yatırımlarda da belirgin bir artış gözleniyor. Sri Lanka’ya doğrudan yatırım yapan ülkeler arasında İngiltere, Malezya, Avustralya, Japonya, Almanya, ABD ve Hindistan ilk sıralarda yer alıyor.

Türkiye’nin Sri Lanka’ya ihracatı, 2011 yılında yüzde 32 oranında artarak 42,1 milyon dolar oldu. 2012 yılına gelindiğinde ise bu rakam yüzde 11,2 oranında azalarak 37,4 milyon dolara düştü. 2010 yılında bir önceki yıla göre yüzde 59 oranında artan Sri Lanka’dan ithalatımız 2011’de yüzde 17, 2012’de ise yüzde 34,4 oranlarında gerileyerek, 84,4 milyon dolar olarak kayda geçti.

En Fazla ABD’ye Makine İhraç Ediyor

BM verilerine göre Sri Lanka’nın makine ihracatı 2013 yılında bir önceki yıla oranla yüzde 24,2 azalarak 109,8 milyon dolar oldu. 2012 yılında bu rakam 144,7 milyon dolar seviyesindeydi. Sri Lanka 2013 yılında 32,2 milyon dolarla en fazla ABD’ye makine ihraç etti. 2012 yılında bu rakam 20,3 milyon dolardı. Sri Lanka’nın ABD’ye yönelik makine ihracatı yüzde 59,1 artış gösterdi. Sri Lanka’nın 2013 yılında en fazla makine ihraç ettiği ikinci ülke ise 13,8 milyon dolarla Birleşik Arap Emirlikleri oldu. Sri Lanka’nın söz konusu ülkeye 2012 yılındaki makine ihracatı 17 milyon doları buldu. Birleşik Arap Emirliklerine yönelik makine ihracatında yüzde 19,3 azalma gözlendi. Sri Lanka’nın en fazla makine ihraç ettiği ilk 10 ülke listesinin üçüncü sırasında ise Hindistan yer alıyor. Hindistan’a 2012 yılında 32,2 milyon dolarlık makine ihraç edilirken, 2013 yılında bu rakam yüzde 63 azalarak 11,9 milyon dolar olarak kaydedildi. BM rakamlarına göre Sri Lanka 2013 yılı itibariyle 84. fasılda en fazla, ağır iş makine ve cihazlarının aksam ve parçaları kaleminde ihracat gerçekleştirdi. 2012 yılında söz konusu ürün grubunda 43,3 milyon dolarlık ürün ihraç edilirken bu rakam, 2013 yılında 46,4 milyon dolar seviyesine yükseldi. Ağır iş makine ve cihazlarının aksam ve parçaları kalemindeki ihracat yüzde 7,2 arttı. Listenin ikinci sırasında ise buzdolapları, dondurucular, soğutucular, ısı pompaları bulunuyor. Söz konusu kalemde 2013 yılında gerçekleştirilen ihracatın değeri 29,6 milyon dolar olarak kaydedildi. 2012 yılında bu rakam 31,6 milyon dolar seviyesindeydi. Buzdolapları, dondurucular, soğutucular, ısı pompaları ürün grubunda Sri Lanka’nın ihracatı yüzde 6,2 azaldı. Listenin üçüncü sırasında bulunan tartı alet ve cihazları kaleminde 2012 yılında 5,9 milyon dolar değerinde ihracat gerçekleştirilirken bu rakam, 2013 yılında yüzde 47 artarak 8,7 milyon dolar seviyesinde kaydedildi.

Sri Lanka ’nın Makine İthalatı Azalıyor

BM verilerine göre Sri Lanka’nın makine ithalatı 2013 yılında bir önceki yıla oranla yüzde 1,4 azalarak 1,45 milyar dolar oldu. 2012 yılında bu rakam 1,47 milyar dolardı. 2013 yılı rakamlarına göre Sri Lanka’nın en fazla makine ithal ettiği ilk 10 ülke listesinin ilk sırasında Çin bulunuyor. Çin’den 2012 yılında 473,7 milyon dolar değerinde makine ithal eden Sri Lanka’nın 2013 yılında makine ithalatı yüzde 7,2 artarak 507,8 milyon dolar olarak kaydedildi. Sri Lanka, 2013 yılında listenin ikinci sırasında bulunan Almanya’dan 148,2 milyon dolar değerinde makine ithal etti. 2012 yılında bu rakam 93,8 milyon dolar seviyesindeydi. 2012 yılında Sri Lanka’nın Almanya’dan makine ithalatı yüzde 58,1 arttı. Sri Lanka’nın 2013 yılında en fazla makine ithal ettiği ilk 10 ülke listesinin üçüncü sırasında ise Hindistan yer alıyor. Sri Lanka, 2012 yılında Hindistan’dan 140 milyon dolar değerinde makine ithal ederken bu rakam, 2013 yılında yüzde 11,9 azalarak 123,4 milyon dolar olarak kaydedildi. Türkiye Sri Lanka’nın makine ithalatında 24. sırada yer alıyor. BM verilerine göre 2012 yılında Sri Lanka’ya 2,4 milyon dolar değerinde makine ihraç edilirken 2013 yılında bu rakam, 4,1 milyon dolar seviyesine yükseldi. Sri Lanka 2013 yılında en fazla otomatik bilgi işlem makineleri, üniteleri kaleminde ürün ithal etti. 2012 yılında söz konusu ürün grubunda 126,7 milyon dolarlık ithalat gerçekleştirilirken bu rakam, 2013 yılında yüzde 11 artarak 140,6 milyon dolar olarak kayda geçti. Listenin ikinci sırasında gemi vinçleri, maçunalar, halatlı vinçler, döner köprüler bulunuyor. Sri Lanka 2013 yılında söz konusu kalemde 106,2 milyon dolar değerinde makine ithal etti. 2012 yılında bu rakam 29,1 milyon dolardı. Söz konusu kalemde Sri Lanka’nın ithalatı yüzde 264,8 arttı. En fazla ithalat gerçekleştirilen üçüncü kalem turbojetler, turbo-propeller, diğer gaz türbinleri oldu. 2012 yılında söz konusu kalemde 54,1 milyon dolarlık ithalat gerçekleştirilirken bu rakam, 2013 yılında yüzde 22,2 artarak 66,1 milyon dolar seviyesine yükseldi.

Türkiye’nin Sri Lanka ’ya Makine İhracatı Artıyor BM rakamlarına göre Türkiye’nin 84. fasılda Sri Lanka’ya gerçekleştirdiği makine ihracatı 2013 yılında yüzde 9,8 oranında artarak 3 milyon dolar olarak kayda geçti. 2012 yılında bu rakam 2,8 milyon dolar seviyesindeydi. Türkiye 2013 yılında 1 milyon dolarla en fazla buzdolapları, dondurucular ve diğer soğutucu ve dondurucu cihazlar ve ısı pompaları kaleminde ihracat gerçekleştirdi. Söz konusu kalemde 2012 yılında Türkiye’nin ihracatı 674,2 bin dolardı. Sri Lanka’ya yönelik buzdolapları, dondurucular ve diğer soğutucu ve dondurucu cihazlar ve ısı pompaları ihracatı 2013 yılında yüzde 49,1 arttı. Listenin ikinci sırasında bulunan diğer motorlar ve kuvvet üreten makineler kaleminde, 2012 yılında 625 bin dolarlık ihracat gerçekleştirilirken bu rakam 2013 yılında yüzde 44,5 artarak 903,2 milyon dolar seviyesine yükseldi. Türkiye’nin Sri Lanka’ya yönelik makine ihracatının üçüncü sırasında muslukçu, borucu esyası-basınç düşürücü, termostatik valf dahil mal grubu yer alıyor. 2013 yılında söz konusu kalemde gerçekleştirilen ihracatın değeri 286,5 bin dolar oldu. 2012 yılında bu rakam 267,3 bin dolardı. Söz konusu kalemdeki ihracat artışı yüzde 7,2 olarak kayda geçti. 2013 yılında Türkiye’nin Sri Lanka’ya yönelik makine ihracatında en fazla artış yüzde 143 ile hava-vakum pompası, hava/gaz kompresörü, vantilatör, aspiratör kaleminde gerçekleşti. Söz konusu kalemde 2012 yılında gerçekleştirilen ihracat 42 bin dolarken, 2013 yılında bu rakam 102,2 bin dolar seviyesinde kaydedildi.

“Ürünlerimizi Uluslararası Kalite Normlarına Uygun Olarak İhraç Ediyoruz ”

Reyhan Toprak
Sarmaşık Grup Şirket Müdürü

“Sarmaşık Makina olarak 1974 yılından bu yana ekmekçilik sanayisinde kullanılan tam ve yarı otomatik ekmek üretim hatları ve hamur işleme tesisleri üretimi yaparak, yerli ve yabancı ekmek üreticilerinin ihtiyacını karşılıyoruz. 1983 yılında ülkemizin dünya ile olan entegrasyonunun hızla gelişmesi ve globalleşme sürecinin başlaması firmamızı, sektörün öncü yabancı firmaları ile lisans ve teknoloji alanında işbirliği yapmaya yöneltti. Bu çerçevede firmamız, izlediği dışa açılma politikası ile teknolojisini hem ülkemiz, hem de dünya sanayisi ile paylaşma fırsatını yakaladı. ABD, Rusya, Ukrayna, Avusturya, Romanya, Bulgaristan, Etiyopya, Nijerya, Almanya, Hollanda, Kongo, Katar, Birleşik Arap Emirlikleri, Irak, İran, Avustralya ve Sri Lanka başta olmak üzere tüm ürünlerimizi dünyanın dört bir yanına uluslararası kalite normlarına uygun olarak ihraç ediyoruz. Gerek Sri Lanka’ya gerekse de dünyanın farklı bölgelerine yönelik ihracatımızda hiçbir sorun yaşamadık.”

“İhracatta Problem Yaşamamak için Tedbirli Davranıyoruz ”

Osman Zeki Sırcan
ISISO Isıtma Soğutma Klima Sistemleri Genel Müdürü

“Firmamız, Ankara İvedik Organize Sanayi Bölgesinde 1500 metrekarelik kapalı alanda faaliyet gösteriyor. 1975 yılından bu yana endüstriyel soğutma sistemleri alanında çalışmalarımızı sürdürüyoruz. ISISO Isıtma Soğutma Klima Sistemleri olarak teknolojik gelişmeler doğrultusunda imalat zincirimizde her yıl yenilikler yaparak hem Türkiye ekonomisine hem de müşterilerimize hizmet sunuyoruz. Türkmenistan, Kırgızistan, Azerbaycan, Sri Lanka, Mısır, Libya, Irak ve Afrika’nın bir bölümüne; soğutma chiller grupları, kapalı- açık devre, su soğutma kuleleri, roof top, kanal tipi klima santralleri, endüstriyel soğuk depolar, yaprak ve kalıp buz makineleri ihraç ediyoruz. İhracatta problem yaşamamak için tedbirli davranıyoruz. Bu bakış açısıyla, sırf ihracat yapmış olmak için herkese makine satmamaya çalışıyoruz. İyi araştırıyoruz ve ödemelerimizi almadan mal sevkiyatı yapmıyoruz. Bu yüzden Sri Lanka dahil olmak üzere, ihracatımızda şu ana kadar bir sıkıntı yaşamadık.”