Altyapı donanımlarında ileri teknolojili üretim, küresel rekabette Türk malı imajına katkı sağlıyor. Türkiye’nin pompa ve özel makineler imalatı konusundaki...

Altyapı donanımlarında ileri teknolojili üretim, küresel rekabette Türk malı imajına katkı sağlıyor.

Türkiye’nin pompa ve özel makineler imalatı konusundaki ilk teşebbüslerinden biri olarak 1967 yılında kurulan Samsun Makina Sanayi A.Ş.’nin (SMS) ana faaliyet konusu alt yapı yatırım malları imalatı. Yüksek döküm, talaşlı imalat ve Ar-Ge kapasitesi, içme suyu şebekeleri, isale hatları, sulama sistemleri, arıtma tesisleri, yüzer veya sabit pompa istasyonları gibi anahtar teslimi yatırımların projelendirilmesi, müteahhitliği ve işletilmesi gibi mühendislik faaliyetleriyle destekleniyor. Üretim programında bulunan pompalar, vanalar ve düktil borular ile bunların birbirlerine montajlarını sağlayan birçok yan ürün, şehirlerimizin içme suyu ve kanalizasyon sistemlerinin mekanik kısımlarını yani dağıtım veya toplama şebekelerini oluşturuyor. Aynı ürünler, tarımsal amaçlarla veya su havzalarından yerleşim bölgelerine suyu nakleden isale hatlarında, pompa istasyonlarında ya da arıtma tesislerinde de kullanılıyor. SMS’nin 2000 yılından beri faaliyette olan Samsun OSB fabrikası, tek çatı altında dünyada eşine az rastlanır bir ürün çeşitliliğine sahip. Üretim gamı 10 MW güce kadar mühendislik pompaları, 4 metre çapa kadar çeşitli vanalar, 1600 mm çapa kadar düktil demir borular gibi katma değeri yüksek ve ileri mühendislik gerektiren altyapı donanımlarını kapsıyor.

Buna elveren yüksek ergitme, kalıplama ve döküm kabiliyeti, 50 tona kadar tek parça dökümleri işleyecek ağır ve hassas tezgah ve üretim hatları ile bu mamüllerin kalitelerine yakından tesir eden kauçuk aksamın tamamının da fabrika bünyesinde üretiliyor olması, firmanın Samsun OSB’indeki fabrikasını makine imalatında benzersiz kılıyor. SMS, kendi sektörünün kalite, emniyet, çevre ve içme suyu mevzuatının gerektirdiği tüm ulusal ve uluslararası sertifikaları temin etmiş bulunuyor. SMS, 24 Nisan’da Adana Hacı Sabancı OSB fabrikasını üretime soktu. Düktil boru üretimi, ülkemizin ileri teknolojiye sahip olmakla kalmayıp, geliştirdiği sayılı alanlardan biri olarak kabul ediliyor. Dünyanın başlıca konsepti haline gelen çevre ve enerji tedbirlerine ve bu yönde oluşturulan katı küresel mevzuata en kapsamlı karşılığı veren bu boruları üretmenin, ciddi bir nakdi ve entellektüel sermaye birikimi gerektirdiğini belirten firma yetkilileri, demir dökümün korozyon dayanımı ile çeliğin mukavemet ve esnekliğini kendi mikroyapısı içinde biraraya getiren düktil demirin, 300 yıllık dökme demir boru, 150 yıllık çelik boru üretim teknolojisinin zirvesi olduğunu ifade ediyorlar.

AB, ABD ve Japonya gibi ileri ülkelerin su şebekelerinde yüzde 50’den fazla payı olduğu araştırmalarla belirlenmiş bu borular, sadece içme suyu ve atık suların değil, biyogazın, çamurlu suyun ve kimyasalların taşınmasında da kullanılıyorlar. Düktil boruların üstünlükleri arasında, esnek bağlantıları sayesinde yer hareketlerine ve depreme dayanıklı oluşu, korozyona uğramadığından çok uzun ömürlü olması, döşemede uzmanlık ihtiyacı duyulmaması, mevcut şebekelere dahi kolayca eklenip çok hızlı döşenerek inşaat sürelerini yarıdan aza düşürmesi, yerleşim bölgelerinde kaza riski ve rahatsızlığı en aza indirmesi, katodik koruma, kaynak işleri, ek yeri izolasyonu gerektirmemesi gibi yatırımcıya ve işletmeciye büyük tasarruf sağlayan özellikler sayılıyor. Geri dönüşebilen bir atığı doğrudan üretimde kullanmak suretiyle ekonomiye önemli kaynak sağlayan bu borular, katma değeri yüksek ve çevreci ürünler olarak tanımlanıyorlar.

10 yıllık tecrübenin ardından tamamen kendi teknolojilerine göre tasarladıkları ve Endüstri 4.0 uygulamalarından da istifade edecek Adana fabrikasının hizmete girmesiyle birlikte, üretim kapasitesinin yıllık 450 bin tona ulaşacağını belirten ve yıllık 250 milyon dolarlık bir ihracat hedeflediklerinin altını çizen firma yetkilileri, dünya düktil boru üretiminin yüzde 5’i kapasitesine ulaşarak, bir sınai mamulde, özellikle de ileri teknolojili bir üründe pek kolay rastlanamayacak bu büyüklükle, Türk sanayiinin geldiği yeri bütün dünyaya göstermek istediklerini söylüyorlar.