Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık: “Ar-Ge’ye daha fazla kaynak ayırmaya devam edeceğiz. Bu kaynağı doğru...

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık : “Ar-Ge’ye daha fazla kaynak ayırmaya devam edeceğiz. Bu kaynağı doğru projelere aktarmayı sürdürecek ve üretim içinde ileri teknoloji ürünlerin payını en az yüzde 20 seviyesine çıkaracağız”.

Gümüşhane’nin Babacan köyünde 1965 yılında doğan Fikri Işık, Orta Doğu Teknik Üniversitesi Eğitim Fakültesi Matematik Öğretmenliği Bölümünü bitirdi. İzmit ve İstanbul’da özel okullarda İngilizce ve matematik öğretmenliği yapan Fikri Işık, gıda sektöründe yönetici olarak çalıştı. 20 Ekim 2001’de Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) Kocaeli Kurucu İl Yönetim Kurulu üyesi oldu. 22 Haziran 2003’ten itibaren dört yıl AKP Kocaeli İl Başkanlığı görevini sürdüren Işık, 23. ve 24. dönemlerde AKP Kocaeli Milletvekili seçildi. 2007-2013 yılları arasında AKP Genel Merkez Teşkilat Başkanlığında Bölge Koordinatörü ve Teşkilat Başkan Yardımcısı olarak Türkiye’nin değişik bölgelerinde 47 ilin sorumluluğunu yürüten Işık, 31 Ocak 2013’te TBMM Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu Başkanlığını üstlendi. ODTÜ Mezunlar Birliği Vakfı, Hereke Eğitim ve Kültür Yardımlaşma Derneği, Kızılay, Yeşilay, Ay Işığı Yetim ve Öksüz Çocuklar Yardımlaşma Derneği ile Kocaeli Gümüşhaneliler Vakfının üyesi olan Işık, iyi düzeyde İngilizce, orta düzeyde Arapça biliyor. Işık, evli ve dört çocuk babasıdır. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının çalışmaları ve yeni dönem hedefleriyle ilgili Fikri Işık şu bilgileri paylaştı:

Bakanlığın yeni dönem hedefleri

“Ülkemiz, son 11 yılda, hayatın her alanında çok önemli kazanımlar elde etti. Milli gelirini 800 milyar dolar seviyesine, yıllık ihracatını 152,6 milyar dolara çıkaran Türkiye; demokratikleşmede, dış politikada, sosyal hayatta, alt ve üstyapı yatırımlarında büyük bir gelişme kaydetti. Ancak Türkiye’nin henüz arzu ettiğimiz seviyede olmadığı da bir gerçektir. Türkiye’nin dünyada her alanda lider bir ülke olması için, öncelikle bilim ve teknolojide çok ciddi adımlar atması gerekiyor. Zira bu alanda atılan her bir adım, ülkemizi diğer tüm alanlarda, adeta bir kaldıraç etkisiyle birkaç adım birden ileriye taşıyacaktır. Türkiye’nin ekonomik ve sosyal hedeflerine ulaşmasında en fazla pay sahibi olacak yapıların başında üniversiteler ve reel sektör geliyor. Zira sanayide montaj ağırlıklı üretimden ziyade, inovasyon, marka ve tasarım merkezli yeni bir modele geçiş sürecimizi hızlandırmalıyız. Bunu başarmamız için, üniversitelerimizin daha fazla ve daha nitelikli bilgi üretmesi, reel sektörün de bu bilgiyi nihai ürünlere dönüştürmesi gerekiyor. İşte bu iki ana yapıyı birbiriyle buluşturan Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, ülkemizin orta ve uzun dönemli hedefleri açısından kilit bir öneme sahiptir. 2023 yılında milli gelirini 2 trilyon dolara çıkarmayı ve yıllık 500 milyar dolar ihracat yapmayı hedefleyen bir ülke olarak, Ar-Ge’ye daha fazla kaynak ayırmaya devam edeceğiz. Bu kaynağı doğru projelere aktarmayı sürdürecek ve üretim içinde ileri teknoloji ürünlerin payını en az yüzde 20 seviyesine çıkaracağız. Ülkemizde mevcut kurulu sektörlerin katma değerini artırıcı çalışmalarla birlikte, yazılım, bilişim, biyoteknoloji, uzay, ilaç ve nanoteknoloji gibi alanlara yönelik çalışmalarımızın derinliğini artıracağız. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak bizler, bugüne kadar çalışmalarımızı işte bu esaslar üzerinde sürdürüyoruz. Bundan sonra da üniversitelere, akademisyenlere, tüm girişimcilerimize, KOBİ’lerimize ve büyük firmalarımıza yönelik faaliyetlerimizle, ülkemizin rekabet gücünü artırmaya devam edeceğiz. Türkiye önümüzdeki 10 yıl içinde her açıdan gelişmiş ülke standartlarını yakalayacak ve dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri olacaktır. Biz de Bakanlık olarak, ülkemizin bu kalkınma sürecine en fazla katkı verecek olan aktörlerden biri olacağız. Hedefimiz, üretim ve teknoloji üssü bir Türkiye inşa etmektir.”