Bağlantı elemanları firmalarını tek çatı altında toplayarak sorunlarına ortak...

Bağlantı elemanları firmalarını tek çatı altında toplayarak sorunlarına ortak çözümler bulmayı amaçladıklarını belirten Bağlantı Elemanları Sanayici ve İş Adamları Derneği (BESİAD ) Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Tecdelioğlu, BESİAD ’ın bağlantı elemanları sektöründeki tek sivil toplum kuruluşu olduğunun altını çizdi.

Bağlantı elemanları sektörünün ihracatının yarısının Almanya’ya gerçekleştirdiğine dikkat çeken BESİAD Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Tecdelioğlu, bu durumun sektörün üretim kalitesinde ulaştığı seviyenin görülmesi açısından önemli olduğunu belirtti.

Türkiye’deki bağlantı elamanları sektörünün durumuyla ilgili bilgi verir misiniz?

Bağlantı elemanları (cıvata, somun, vida, pul, perçin, rondela gibi) İkinci Dünya Savaşı’na kadar sadece basit birkaç tesiste üretilmeye çalışılan, genellikle ithal edilen ürünlerdi. 1950’li yıllardan sonra İstanbul Haliç ve Rami bölgelerinde üretim yapılmaya başlandı. Çelik, mobilya ve gemi sanayisi için üretimler vardı ama bağlantı elemanı üreten tesislerin sayısı 1970’li yıllara kadar 10’u geçmiyordu. Bu süreçte genel olarak talepler ithalatla karşılıyordu. 1970’ten sonra otomotiv imalatı, plastik, çelik, mobilya, beyaz eşya sanayilerinde imalat çoğaldı ve talep artışı başladı. 1985 yılına kadar genellikle vida grubu 2. el makineler ile üretiliyordu. Sektörde esas büyüme ise hem kapasite çoğalması, hem de teknolojik gelişmenin artışı ile 1985 yılından sonra başladı. Sektörde bugün 200’e yakın üretim tesisi bulunuyor. Bu tesislerde ülkemizin ihtiyacı olan her türlü bağlantı elemanı hem kaliteli, hem de ekonomik olarak üretilebiliyor. 1995 yılından sonra globalleşme, internet, haberleşme ve ulaşımdaki kolaylıklar neticesinde sektör, Uzakdoğu ile tanışmaya ve yüzleşmeye başladı. Her sektörde olduğu gibi talepler, özellikle Çin, Malezya, Vietnam gibi ülkelerden hem ucuz hem de düşük maliyetli olarak ithalatçılar tarafından karşılandı. İthal edilen mallar imalatçının varlığını sürdürebilmesi için büyük tehdit oluşturdu. Bunun üzerine imalat sektörünün birlik olmanın vaktinin geldiğini düşündük ve sektörü ayakta tutmak için derneğimizi 2000 yılında kurma kararı aldık.

BESİAD’ın çalışmaları ve yapısından bahseder misiniz?

BESİAD, 88 üyesi olan, genel kurulunu iki yılda bir düzenleyen, dokuz kişiden oluşan, yönetim kurulunun ayda iki kez gerçekleştirdiği toplantılarla sektörün gelişmesi için çalışan aktif bir dernektir. Derneğin temel amaçları arasında; sektörel örgütlenme, bağlantı elemanları üretimi yapan firmalar arasında iş birliği, iletişim, sektörü dış tehditlere karşı korumak, eleman ve üyelerine yönelik eğitim, sektörün yurt dışında tanıtımı, bağlantı elemanı kullanan sektörlerle iletişim, hammadde üreticileri ile olan ilişkileri sağlamak bulunuyor. Dernek kurulduktan sonra bu konularda başarılı çalışmalara imza attık. Derneğimiz sektörümüzdeki tek sivil toplum kuruluşudur. Sektör firmalarımızın büyük çoğunluğu Marmara bölgesinde faaliyetlerini sürdürüyor. Fakat İzmir, Konya, Bursa, Ankara, Adana, Kayseri gibi farklı şehirlerde de üretim yapan üyelerimiz bulunuyor.

Türkiye’nin bağlantı elemanları üretimini dünya ölçeğinde nasıl konumlandırırsınız?

2000’li yıllardan sonra üretimler hız kesmedi ve halen ciddi yatırımlar sürüyor. Avrupa’daki ilk üç büyük üreticiden biriyiz, Almanya ve İtalya’dan sonra üçüncü sıradayız. Dünya sıralamasında ise bağlantı elemanları üretiminde ilk 10’un içinde olduğumuzu tahmin ediyoruz. Sektörümüz yaklaşık 600 bin ton üretim kapasitesine sahip ve yıllık 500 bin ton üretim yapıyor. 2000’li yıllardan sonra ihracatımızda hızlı bir artış oldu, şu an 300 milyon dolar direkt, en az bunun yarısı kadar da en direkt ve toplamda ise 450-500 milyon dolar civarında ihracatımızın olduğunu tahmin ediyoruz. Buna rağmen halen 500 milyon dolarlık ithalat yapılıyor. Dernek olarak yaptığımız çalışmalar sonucu ithal ürünlere getirilen gözetim uygulamasının ithalatın azalmasına büyük katkı sağladığı kanısındayız. Önümüzdeki beş yıl içinde ihracatımızın 750 milyon dolara çıkacağına inanıyoruz. Umuyoruz ki birkaç yıl içinde Avrupa’daki iki büyük üreticiden biri olacak ve dünyada ise ilk sekize gireceğiz. Bugün bağlantı elemanları üreticileri olarak artık hammaddemizin yüzde 90’ını yerli imalatçılardan karşılıyoruz. Hammadde konusunda dışarıya bağımlı değiliz. Derneğimizin yoğun çalışmaları ve hammadde üreticileriyle yaptığımız görüşmeler sonucu, kullandığımız hammaddeler ülkemizde üretilmeye başladı. Sektörümüz gerçekleştirdiği ihracat ve hammadde de dışarıya bağımlılıktan kurtularak cari açığımızın kapatılmasına katkı sağlıyor. Ayrıca bağlantı elemanları üreticileri olarak geliştirdiğimiz özel ürünler de ülkemizin katma değerli ürünleri pazara sunmasında önemli rol oynadı.

Sektörünüzün hedef pazarları hangi ülkelerdir?

Bağlantı elemanları sektörü sanayinin olduğu her noktada mevcuttur. Özellikle otomotiv, beyaz eşya, mobilya, makine, elektrik, çelik konstrüksiyon ve inşaat sektörlerinde yoğun olarak kullanılıyor. Ülkemizdeki bağlantı elemanları üretiminin yüzde 65’i ihraç ediliyor. Bu ihracatımızın da yüzde 85’i gelişmiş ülkelere yönelik. Bu ülkeler arasında da en büyük pay ile Almanya yer alıyor. Bu durum, bağlantı elemanları sektörü olarak arzulanan kaliteyi yakaladığımızın da göstergesidir. Avrupa Birliği pazarı birinci önceliğimizdir. Bununla birlikte gelişen pazarlarda ihracatı artırmak her zaman hedeflerimiz arasındadır. Endüstriyel imalatın olduğu her alanda, her zaman olmak istiyoruz ve bunun içinde çalışmalarımızı sürdürüyoruz.