Yeni değirmen makineleri platformuyla enerji sarfiyatını ton başına yüzde 30 azaltırken üretim miktarını üç katına çıkardıklarını...

Yeni değirmen makineleri platformuyla enerji sarfiyatını ton başına yüzde 30 azaltırken üretim miktarını üç katına çıkardıklarını söyleyen İmaş Makine Genel Müdürü Tuncay Lamcı, “Faaliyet gösterdiğimiz alanda sadece makine değil; teknoloji, kalite, güven ve mü şterilerimiz için konfor üretiyoruz” dedi.

Yirmi farklı sektörde 100’ün üzerinde tesis ile ürün ve hizmet üreten İttifak Holding bünyesinde 1989 yılında kurulan İmaş Makine; Milleral ile un-irmik değirmen makineleri, Cuteral markası ile de şeritli testere makineleri üreterek dünyanın 70’e yakın ülkesine ihracat gerçekleştiriyor.

Üretiminizi nerede ve nasıl gerçekleştiriyorsunuz?

Üretim çalışmalarımızı Konya Organize Sanayi Bölgesinde 10 bin metrekarelik kapalı alandaki fabrikamızda sürdürüyoruz. Konya Organize Sanayi Genişleme Bölgesinde yeni fabrika binamızın yapımı ile ilgili çalışmalara da başladık. Üretim kapasitemizin artmasına yardımcı olacak yeni fabrikamız, ürün çeşitlerimizi artırmamıza da imkan sağlayacak. Solidworks programıyla 3 boyutlu olarak çalıştığımız makinelerimizi üretirken CNC, lazer ve plazma tezgahlar kullanıyoruz. Hedeflediğimiz kalitenin gerçekleşmesi için planlı ve sistematik faaliyetler yapıyoruz. Bu faaliyetler bütün çalışanlarımız tarafından biliniyor, uygulanıyor ve sürekli geliştiriliyor. Üretilen makinelerin dayanıklı, ergonomik olması, müşteri isteklerini karşılayabilmesi ve hedef fiyatların yakalanabilmesi için iyi bir tasarım ekibinizin olması gerekiyor. Biz kurum olarak, bu yönde güçlü bir mühendislik kadrosuna ve donanımına sahibiz. Tabi ki tasarımdan sonra aynı kalitede sürekli aynı ürünü üretmek için, üretim proseslerindeki süreklilik de önem arz eder. Bunu da güçlü bir “sanal üretimle” yani sahadaki proseslerde üretim devam ederken bilgisayar ortamında kaliteyi, ürün tedarikini ve tüm proseslerin hem zamanında, hem de etkin olarak işlemesini sağlayarak yapıyoruz. Sürekli iyileştirmeyi ve geliştirmeyi prensip haline getirerek kaliteyi en üst seviyede tutuyoruz.

Ürün çeşitleriniz ve bunların özellikleri hakkında bilgi verir misiniz?

Milleral markamızla muhtelif kapasitelerde komple un, irmik ve mısır unu fabrikaları, vals, kare elek, irmik sasörü, çöp sasörü, kabuk soyucu, randıman kantarı, torbalama kantarı ve otomatik tavlama makinesi gibi değirmen makineleri; Cuteral markamızla da her türlü metalin kesiminde kullanılan 180-1200 mm kapasiteli sanayi tipi şeritli testere tezgahları üretiyoruz. Şerit testere alanında 21 çeşitte ürün sunuyoruz. Bu ürünler her türlü iş kolunda faaliyet gösteren müşterilerin ihtiyaçlarına göre düşünülmüş, tasarlanmış ürünlerdir.

“Yeni Değirmen Makineleri Platformumuz Kullanıma Hazır”

“Firmamızın dünya piyasalarındaki rekabet gücünü geliştirmek ve pazar payını artırmak amacıyla geliştirilen ve TÜBİTAK TEYDEB ile TTGV’nin katkılarıyla Selçuk Üniversitesi Gıda, Makine ve Elektrik Elektronik Mühendisliği Bölümlerinin danışmanlığında Konya’da kurduğumuz Ar-Ge değirmeni; verimlilik, kalite, gıda güvenliği, iş güvenliği, çevre güvenliği, güvenilirlik, teknoloji kullanımı alanlarında rekabetçi bir öğütme teknolojisi barındırıyor” diyen İmaş Makine Genel Müdürü Tuncay Lamcı sözlerini şöyle sürdürdü: “Yeni bir değirmen makineleri platformu olan projeyi; enerji sarfiyatını ve tesis hacmini ton başına yüzde 30 düşürmek, tam otomasyonlu tesis ile personel başına üretim miktarını da üç katına çıkarmak hedefiyle hayata geçirdik. Şerit testere alanında da son olarak PSM 350/600 referanslı, çelik konstrüksiyon sektörüne hitap eden ürünü geliştirdik. Büyük çaplı malzemelerini açılı kesmek isteyen müşterilerimiz, kullanıcıya büyük kullanım kolaylıkları sağlayan bu makineyi tercih ediyor. Yeni ürünümüz; kullanıcıya, sehpanın ve malzemenin konumunu değiştirmeden, ergonomik şekilde istenen açıda kesim imkanı sağlıyor. Standart modellerde mengene aracılığıyla operatör ve vinç kullanılarak verilmek zorunda kalınan açı, 5-10 tona varan malzemelerin taşınması sebebiyle zaman kaybına sebep olmakla birlikte iş kazası riski de oluşturuyordu.”

Ulusal ya da uluslararası fuarlara katılıyor musunuz? Fuarların firmanız açısından önemi nedir?

Yılda 10-15 civarında uluslararası fuara katılıyoruz. Bu fuarları belirlerken olabildiğince sektörümüzle ilgili olmasına, potansiyel alıcılara ulaşmasına dikkat ediyoruz. Fuarlar firmamız açısından yeni pazarlara erişim noktasında çok büyük bir önem taşıyor. 2014’te katıldığımız ve katılacağımız fuarlar arasında şerit testere alanında MAKTEK ve Almanya’daki Euroblech fuarlarını örnek verebilirim. Değirmen ürünlerimizle de Tayland’daki Victam Grapas; ABD, Malezya ve Güney Afrika Cumhuriyeti’ndeki IAOM seminer ve fuarları; İran AGROFOOD ve Özbekistan, Nijerya, Senegal’daki çeşitli fuarlarda yer alıyoruz.

Firmanızın ihracat potansiyeli hakkında bilgi verir misiniz?

Değirmen makinelerimizin yüzde 96’sını, şeritli testere makinelerimizin ise yüzde 17’sini ihraç ediyoruz. Şu ana kadar 70’e yakın ülkeye ihracat gerçekleştirdik. Bunların arasında ABD, Kanada, Meksika, Brezilya, Paraguay, Fransa, İngiltere, Rusya, Kazakistan, İran, Nijerya, Gabon, Endonezya ve Avustralya gibi ülkeler yer alıyor. Özetle Antarktika hariç tüm kıtalara makinelerimizi ihraç ediyoruz.

İhracat konusunda yaşadığınız sorunlar var mı? Mevcut sorunlar sizce nasıl çözülebilir?

Bazı ülkelerde kimi firmaların uyguladığı yanyanlış stratejiler dolayısıyla oluşan olumsuz bir Türk malı imajı var. Bunu aşmak çoğu zaman zor oluyor. Ya satış yapamıyorsunuz ya da karsız satış yapmak durumunda kalıyorsunuz. Faaliyet gösterdiğimiz sektörde çok sayıda yerli firma var ve bu firmalar diğer ülkelerdeki rakiplerinden ziyade kendi içlerinde mücadele ediyor. Bu durum da fiyatların düşmesine ve firmaların karlılığının azalmasına sebep oluyor. Türk firmalarının fiyat rekabetinden çok kalite rekabetine önem vermeleri İmaş Makine olarak en büyük temennimiz.

Türkiye makine üreticiliği bakımından sizce ne durumda?

Türk makine sanayisi 1990’dan bu yana yıllık yüzde 20 oranında büyürken kalitesini de pekiştirdi. Türk makinelerine dair kalite algısı gün geçtikçe olumlu yönde değişiyor. Fakat bazı kötü örnekler sebebiyle hala istenilen seviyeye ulaşmış değil. Ayrıca kalifiye işgücü teminindeki sıkıntılar ve Ar-Ge’ye gerekli önemin verilmeyişi de makine sektörünün diğer sorunları arasında. Makine imalat sanayisi, bütün dünyada olduğu gibi ülkemizin sanayileşmesinin de itici gücü ve temel yapı taşı. Birçok ülkede olduğu gibi, Türkiye’de de makine imalatçılarının büyük çoğunluğu KOBİ niteliğindedir. Mevcut bu yapı değişen ekonomik koşullara ve teknolojik gelişmelere karşı daha esnek ve hızlı cevap verme imkanı sağlıyor. Aynı zamanda KOBİ’lerin sahip olduğu ucuz işgücü avantajı ve gelişmiş mühendislik becerileri, makine imalatçılarının uluslararası pazarlarda rekabet şansını artıran unsurlar arasında. Türk makinecileri, her türlü parça ve aksamı yüksek kalitede ve rekabet edebilir fiyatlarda üretebiliyor. Üretim sürecinde yerli girdi oranı ise yüzde 80-85 düzeyine ulaştı.

“Enerji Verimliliğine Büyük Önem Veriyoruz”

İmaş Makine’nin bu yıl içinde pazara sunmayı planladığı yeni nesil vals (öğütme makinesi) tasarımlarını tamamlama aşamasına geldiğini belirten Lamcı, “Firmamızın, çalışmalarında hassasiyetle üzerinde durduğu bir diğer unsur da tesislerde kullanılan enerji miktarını düşürmektir. Öğütme sektöründe hammadde giderinden sonra en büyük gideri teşkil eden enerjinin, kullanım maliyetlerini düşürerek önemli kazanımlar elde etmek mümkün. Sadece yüzde 5’lik enerji tasarrufu bile bir değirmenciye sürdürülebilir rekabet gücü sağlayabiliyor. Bu bilinçle firmamız, geliştirdiği her yeni üründe enerji verimliliğine büyük önem veriyor. Diğer yandan artan talepleri ve yeni gelişmeleri dikkate alarak yeni fabrikamızın inşaatına başladık ve önümüzdeki bu alana geçmeyi hedefliyoruz. Yeni fabrikamızla birlikte ciromuzu beş yıl içinde 2,5 kat artırmayı hedefliyoruz. 2013 yılında değirmen makineleri sektör ortalamasına paralel bir büyüme kaydettik. 2014 yılında ise çıtamızı yükselterek 2011 yılında olduğu gibi sektör ortalamasının iki kat üzerinde bir büyüme bekliyoruz. Üretimini gerçekleştirdiğimiz testere tezgahları da, çelik imalat sektöründe kullanıldığı için stratejik bir öneme sahip. Pazardaki ihtiyaçları doğru analiz ederek, sanayi tipi testere tezgahları sektöründe 2013 yılında pazara paralel büyüme kaydettik. 2014 yılında da yurt içi pazar payımızı korurken testere ihracat oranımızı artırmayı hedefliyoruz” dedi.