ŞENOL ÖNAL TARMAKBİR YÖNETİM KURULU BAŞKANI

Salgın dönemi, sadece ülkemiz için değil, tüm dünya ülkeleri için tarımın değerini ve kendi kendine yetebilmenin önemini net bir biçimde ortaya koydu ve geleceğin en önemli iki sektöründen birisi olan tarım konusundaki farkındalığı artırdı. Bu kapsamda, salgın kısıtlamalarının izin verdiği ölçüde faaliyetlerini aksatmadan sürdürmeye gayret eden traktörler, tarım makineleri sektörü de 2021 yılı ihracatını 2020’ye göre yüzde 27,6 artırdı ve 1 milyar 295 milyon dolar seviyesine yükseltti. Serbest bölgelerin dâhil edilmesiyle bu değerin 1 milyar 439 milyon dolar seviyesine ulaştı. Bu verilerle sektörümüz, genel makine ihracat sektörleri sıralamasında 22 sektör arasında 6’ncı sırada yer aldı. Yeni dönemin sektördeki ilk etkisi, ham madde ve ara malı tedarik zincirinde görüldü. Üretimin kısmen veya tamamen durması nedeniyle başta AB ülkelerinden olmak üzere çok geniş bir çerçevede yer alan ham madde, aksam/ parça ve sistem ithalatında gecikmeler yaşanmaya başlandı. Bu durum özellikle stok yapmadan “just-in time/ tam zamanında” üretim yapan OEM’leri ve ana firmaları ciddi bir biçimde etkiledi. Bu dönemde sektörümüzde de özellikle traktör gibi görece çok daha kompleks bir üretim yapan, ithal girdiye ve yan sanayiye çok daha bağımlı olan tarım makinelerinin üretiminde aksamalar yaşandı. Sektör, tedarik zorluğu yaşadığı kimi ara mamuller için çeşitli çözümler üretmiş olsa da özellikle traktör arzında arzu edilen sayılara ulaşılamadı. Tedarik sorunu hali hazırda devam etmekte olup gecikmeler sipariş teslimlerine yansımaya devam ediyor. Diğer yandan otomotivde oldukça popüler bir konu olan çip krizi kısmen traktör sektöründe de etkili oluyor. Otomotiv sektöründeki kadar olmasa da elektronik sürüş destek ve kontrol sistemi nedeniyle görece çok daha fazla sayıda çip kullanmak durumunda olan bazı traktör modellerinin üretimi önemli ölçüde aksamış durumda. Bu dönemin en çarpıcı etkilerinden biri ham madde fiyatlarında yaşandı; çelik ve plastikten bakıra, dökümden alüminyuma, kauçuğa kadar fiyatı anormal bir şekilde artmayan bir ürün neredeyse kalmadı. Ortalama 1.700 parçadan oluşan bir traktörde yüzde 75 seviyelerinde demir çelik ürünleri (dökme demir ve çelik malzemeler) ve yüzde 5 oranında bakır gibi demir dışı metaller kullanılır. Kalanın yüzde 10’dan fazlası plastik malzemeler ve yaklaşık yüzde 5’i kauçuk polimerlerden ibarettir. Traktör dışındaki diğer tarım makinelerinde demir çelik ürünlerinin kullanım oranı -örneğin toprak işleme makinelerindeyüzde 100’e ulaşabilir. Çeliğin tarım makineleri maliyetindeki payının ortalama yüzde 30 ila yüzde 40 seviyelerinde olduğu dikkate alınırsa, sorunun önemi daha iyi anlaşılabilir. Elbette bu durum sadece Türkiye’ye özgü değildir. Sanayiciler, Brezilya’dan Hindistan’a kadar dünyanın hemen her yerinde üretim yapanlar, ham maddede yaşanan sıra dışı fiyat artışlarına dikkat çekiyor. 2022 yılında da etkisini büyük ölçüde sürdüreceği anlaşılan salgından bağımsız olarak bir değerlendirme yapmak gerekirse, sektörümüzde iç piyasa, büyük ölçüde çiftçi gelirine bağlı olacaktır. Tarımsal mekanizasyon makinelerinin bir yatırım aracı olmasından bahisle traktör ve ekipman satışı, çiftçi gelirleriyle çok yakından ilgilidir. Diğer yandan çiftçi gelirlerinin yanı sıra salgın dönemiyle birlikte -diğer birçok endüstri kolunda olduğu gibi- sektörümüzde de üzerinde sıkça konuştuğumuz tedarik zincirinde yaşanan aksamaların, ham madde ve enerji fiyatlarında yaşanan olağanüstü artışların, ham madde ve ara mallarına olan erişim zorluklarının, kurlarda yaşanan artışların ve daha da önemlisi kurdaki belirsizliklerin 2022 yılında da devam etmesi muhtemel bir gelişme olacaktır. Bu da gelecek dönemlere ait iyi bir planlamayı oldukça zorlaştırmaktadır.