Dedesinden babasına, babasından da kendisine kalan Yurdusar Tarım Makinaları mirasını yönetici sıfatıyla 2011 yılında devralan Yurdusar Tarım Makinaları Yönetim Kurulu Başkanı Ebubekir...

Dedesinden babasına, babasından da kendisine kalan Yurdusar Tarım Makinaları mirasını yönetici sıfatıyla 2011 yılında devralan Yurdusar Tarım Makinaları Yönetim Kurulu Başkanı Ebubekir Bertan Şensarı, şirkette üçüncü kuşak yönetici olarak iş hayatına devam ediyor. Firmalarının Türk tarımının gelişmesi ve büyümesinde büyük bir rol üstlendiğini söyleyen Şensarı, “Üretim yapmaya başladığı ilk günden itibaren Avrupa standartlarına sahip bir firmayı yönetmek benim için tabii ki bir zorunluluk değildi. Tam tersine dedemin kurduğu ve babamın ilerlettiği firmamızı üçüncü kuşak olarak idare edip yönetmek bana keyif veriyor” diye konuşuyor.

Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz? Kimdir Ebubekir Bertan Şensarı ?

İzmir’de 1990 yılında doğdum. Aralık 2011 yılında babam Muhittin Şensarı’nın ani vefatından sonra Yurdusar Tarım Makinaları Yönetim Kurulu Başkanı olarak firmamızın yönetimini üstlendim. Yaşanan bu olaydan sonra üniversite hayatımı sonlandırmak durumunda kaldım. Dedem Ebubekir Şensarı’nın 1968 yılında kurduğu firmanın başına geçmek hayatımda verdiğim en büyük kararlardan biriydi. O günden bu yana makine imalat sektörünün içindeyim.

Aile şirketinde görev alma serüveniniz nasıl başladı? Şirket içinde hangi görevleri üstendiniz?

Firmadaki ilk görevime, Yurdusar Çelik Döküm’de kalıp yaparak başladım. 14-15 yaşlarındayken dedemin yanında gidip döküm fabrikamızda kalıp ustalarına yardım ederdim. Zaman geçtikçe bazı akşamlar plazma kesim tezgahını çalıştırıp kullanmaya başladım. Bir yandan okula devam ettiğim için aslında fabrikada çok da zaman geçiremedim. Fakat babamın vefatı bizim için çok ani ve beklenmedik bir gelişmeydi. Bu üzüntülü süreç içerisinde az da olsa sahip olduğum imalat ile fuar tecrübem ve sektörü tanımanın verdiği avantaj firmanın sorumluluğunu yüklenmemde yardımcı oldu. Dolayısıyla 2011 yılında tam anlamıyla dedemden babama, babamdan da bana kalan Yurdusar Tarım Makinaları mirasını yönetici sıfatıyla üstlendim.

Türkiye’nin önemli firmalarından biri olan Yurdusar Tarım’da görev almak bir zorunluluk muydu? Üretiminin içinde olmak size neler kattı?

1974 yılından bu yana Yurdusar Tarım Makinaları adıyla imalat yapan firmamız Türk tarım sektöründeki önemli imalatçılardan biridir. Sektörde birçok makineyi Türkiye’de ilk defa yerli olarak üreten ve satışına başlayan firmamız, Türk tarımının gelişmesi ve büyümesinde büyük bir rol üstlenmiştir. Üretim yapmaya başladığı ilk günden itibaren Avrupa standartlarına sahip bir firmayı yönetmek benim için tabii ki bir zorunluluk değildi. Tam tersine dedemin kurduğu ve babamın ilerlettiği firmamızı üçüncü kuşak olarak idare edip yönetmek bana keyif veriyor. Verdiği keyfin yanında aynı zamanda böyle bir imalat firmasının içinde olmak insana her iş gününde yeni bir şeyler öğretip, tecrübe kazandırıyor. O yüzden böyle bir fırsata sahip olmak benim gibi genç bir sanayici için büyük ve parayla satın alınmayacak bir kazanç.

Aile şirketinde çalışmanın zorlu ve avantajlı yanları neler?

Bir aile şirketini ayakta tutup geliştirmeye çalışmanın ayrıca bir zorluğu ve sorumluluğu var. İsmini taşıdığınız atalarınızın kurduğu ve aynı zamanda Türkiye’de kendi sektöründe isim yapmış bir firmada bu sorumluluk çok daha büyük. Böyle bir firmanın sahibi ve aynı zamanda yöneticisiyseniz sizden beklentiler ve yapmanız gereken şeyler çok daha fazla. Fakat işinizi başarıyla sürdürüp bunun karşılığında sektörde saygın ve takdirle karşılanan bir konuma ulaştığınızda aileniz ve kendi adınıza duyduğunuz gurur sanıyorum alabileceğiniz en büyük ödül oluyor.

Türkiye’nin köklü firmalarından birinin üçüncü kuşak yöneticisi olarak Türkiye’nin makinecilik serüvenini nasıl görüyorsunuz? Sektör nereden nerelere ulaştı, hedefleri neler olmalı?

Türkiye üç tarafı denizlerle çevrili ve jeopolitik anlamda avantajlı bir ülke. Tarım ve tarıma dayalı sektörlerin ekonomide sahip olduğu ağırlık da bizi birçok ülkeden daha önemli bir konuma getiriyor. Fakat son dönemde yaşanan sıkıntılar ve aynı zamanda küresel ısınmanın getirdiği iklim değişikliği sorunu çiftçilerimizi büyük bir sıkıntıya sokuyor. Mekanizasyon noktasındaysa artık Türkiye’deki birçok imalatçı Ar-Ge’ye önem vererek Avrupa ülkeleri kalitesinde üretim yapıyor. Ülkemizde mekanizasyonun gelişmesi bizim gibi yerli imalatçıların ihracat kapasitesini de artırdı. Dünya piyasasında rekabet etmek için teknolojik anlamda gelişmek öncelikli şartlar arasında yer alıyor. Türkiye’de aslında büyük bir pazar olsa da ISO, TSE, CE gibi belgelere sahip olarak standart imalat yapan çokta fazla üretici yok. Umuyorum ki ilerleyen dönemlerde biz ve bizim gibi firmalar devletimizin de desteğiyle kapasitelerini daha da artırıp Avrupa’daki teknolojik düzeye ulaşabilir.

Firmanızın taşımak istediğiniz nokta neresidir?

Yurdusar Tarım Makinaları 50 yılı aşkın süredir yerli imalat yapan bir firma. Öncelikli çalışmalarımız eksiklerimizi gidermek noktasında olacak. Bu eksiklikleri giderirken pazar payımızdaki güncel durumla alakalı da çalışmalar yapacağız. 2015 yılının Temmuz ayında taşındığımız yeni fabrikamızda yaptığımız tezgah yatırımlarıyla imalatımızı daha standart ve seri bir şekilde, daha büyük bir alanda sürdürüyoruz. Amacımız kalitemizi her gün bir adım daha yukarıya taşıyıp çiftçilerimizin yoğun iş yükünü azaltmak.

İş yaşamı dışında kişisel hobileriniz var mı? Sizin gibi aile şirketinde yöneticiliğe hazırlanan üçüncü kuşak yöneticilere tavsiyeleriniz neler?

İşin stresinden uzaklaşmamı sağlayan hobilere vakit ayırmaya çalışıyorum. İşten vakit bulduğum zamanlarda motosiklet kullanıp arkadaşlarımla zaman geçiyorum. Hayatımın büyük bir bölümünde profesyonel olarak sporla ilgilendim. Bu hobinin iş konusunda doğru karar almamda bana çok yardımcı olduğunu düşünüyorum. Babamdan işi devraldığımda 20 yaşındaydım ve ister istemez yeterli bilgi, beceri ve tecrübeye sahip değildim. Sahip olduğum bilgi ve tecrübenin bir kısmını kendi çabalarımla edindim. Beni oğlu gibi görüp her zaman yanımda olan, babamın çocukluk arkadaşı ve aynı zamanda da aynı sektörde rekabet ettiğimiz Türkay Tarım’ın sahibi Bilgin Türkay’dan da çok şey öğrendim. Aynı zamanda sağlam ve tecrübeli bir ekiple çalışıyor olmak da en büyük zorlukları rahatça aşmamızı sağlayan en önemli unsur oldu.