Değerli okurlarımız, 

Makine ihracatında bir yılın daha sonuna geliyoruz. MAİB tarafından paylaşılan makine imalat sanayisi konsolide verilerine göre, geride kalan 11 aylık dönemde Türkiye’nin serbest bölgeler dâhil toplam makine ihracatı miktar bazında yüzde 4,8 gerilemeyle 3 milyon tona; değer bazında ise yüzde 1,2 gerilemeyle 25,9 milyar dolara ulaşırken, kilogram başına ortalama ihracat fiyatları da 7,7 dolar olarak gerçekleşti. Geride kalan 11 aylık dönemde en fazla makine ihracatı evsel ve endüstriyel soğutma makineleri, içten yanmalı motorlar ve aksamları ile inşaat ve madencilik makinelerinde gerçekleştirilirken, pompalar ve kompresörler ile traktörler, tarım ve ormancılık makineleri 1 milyar dolarlık eşiği geçen diğer dallar oldu. İhracat pazarları arasında yüzde 5’lik gerilemeye rağmen 3 milyar doları geride bırakan Almanya yine ilk sırada yer alırken, sıralamada yüzde 16,3 düşüş yaşanılan Rusya ikinci, yüzde 4,8’lik artış gerçekleşen ABD ise üçüncülüğünü korumaya devam etti; ilk 20 pazarımızdaki en büyük artışlar ise yüzde 47,4 ile Fas’ta, yüzde 23,3 ile İtalya’da ve yüzde 22,2 ile Mısır’da sağlandı.

Türkiye’nin makine ihracatında en güçlü pazarı olan Avrupa’nın endüstriyel trend eğilimlerindeki güç kaybı da bir süre daha devam edecek gibi gözüküyor. Jeopolitik belirsizlikler, yeni regülasyonların zorlaştırdığı rekabet ve enerji politikalarının maliyetlere yansımaları nedeniyle rekabetçiliği zayıflayan Avrupa’nın makine alanındaki en yetkin tedarikçisi ise Türkiye olmaya devam ediyor. Diğer yandan, Suriye’de sona eren savaş ve yeniden tesis edilen ilişkilerin, bu coğrafyada da önemli pazar oluşturacağının altını çizen MAİB Yönetim Kurulu Başkanı Kutlu Karavelioğlu, “Türkiye’nin özellikle deprem sonrası dönemde çok geliştirdiği iş ve inşaat makineleri sektörü, Suriye’de sahaya en hızlı girenlerden olacaktır. Bazıları yok olmuş birçok faaliyet biçiminin ve hafif sanayinin yeniden doğuşu için gerekli makine ihtiyaçları, hibeler de dâhil olmak üzere birçok ülke ve kurum tarafından fonlanacaktır. Fakat biz, sosyal entegrasyon, tarihi bağlar ve yakın komşuluk ilişkilerimizin sektörümüze fırsattan çok sorumluluk getirdiğine inanıyoruz.” diyor. 

Yeni yılın stratejilerini belirlemenin ilk koşulu ise sektörel görünümü en güncel verilerle ortaya koyabilmekten geçiyor. Mevcudu ne kadar net görebilirsek, geleceği de o kadar iyi planlayabiliriz. Türkiye’nin Makinecileri de işte bu yaklaşımla, artık gelenekselleşen “Makine İmalat Sektörü Türkiye ve Dünya Değerlendirme Raporu” başlıklı çalışmanın sekizincisini yayımlayarak hem sektör temsilcilerini hem politika yapıcıları hem de kamuyu bilgilendirmeye devam ediyor. Türkiye Makina Federasyonu’nun katkılarıyla Dr. Selçuk Mutlu başkanlığındaki Bilgetron Danışmanlık Hizmetleri’nin hazırladığı rapor, 2023 yılı verileriyle sektöre yönelik çok kapsamlı bir bakış sunarken, küresel eğilimlere yönelik beklentiler içermesiyle de dikkat çekiyor. Raporun sunuş metninde Dr. Selçuk Mutlu, sektörün ihracat performansı ve uluslararası pazarlardaki konumunun ekonomik dalgalanmalara rağmen güçlenmeye devam ettiğini ifade ederken, makine sektörünün dijitalleşme ve sürdürülebilirlik odaklı yatırımlara hız vermesinin, sektörün küresel rekabet gücünü artırma potansiyelini yükselttiğine değiniyor. Bizim de “Kapak” sayfalarında incelediğimiz “Makine İmalat Sektörü Türkiye ve Dünya Değerlendirme Raporu”nun, içerdiği tüm detaylarıyla, politika yapıcılar ve makine imalat sanayisine önemli bir içerik sunacağına inanıyoruz. Sağlıklı günler ve keyifli okumalar diliyorum,