Ege serbest bölgesi; 1990 yılından itibaren "yap-işlet-devret" modeliyle bir özel sektör kuruluşu olan Esbaş tarafından işletiliyor. Bölgede 71'i yabancı olmak üzere toplam 248 firma faaliyet...

EGE SERBEST BÖLGESİ; 1990 YILINDAN İTİBAREN "YAP-İŞLET-DEVRET" MODELİYLE BİR ÖZEL SEKTÖR KURULUŞU OLAN ESBAŞ TARAŞNDAN İŞLETİLİYOR. BÖLGEDE 71'İ YABANCI OLMAK ÜZERE TOPLAM 248 FİRMA FAALİYET GÖSTERİYOR. 2009 YILINDA GERÇEKLEŞEN TİCARET HACMİ 2,65 MİLYAR DOLAR OLARAK KAYITLARA GEÇERKEN BÖLGENİN HİZMETE GİRİŞİNDEN BUGÜNE KADAR GERÇEKLEŞEN TOPLAM TİCARET HACMİ İSE 36 MİLYAR DOLARA ULAŞMIŞ BULUNUYOR.

 


İzmir'in Gaziemir ilçesinde 2.2 milyon metrekarelik bir alan üzerinde kurulu olan Ege Serbest Bölgesi, Uluslararası Adnan Menderes Havalimanına 4, İzmir Limanına 12, otoyol ağlarına ise 1 km. mesafede yer alıyor. Bölgenin altyapı çalışmaları tamamlanan 1.500.000 metrekarelik bölümünde 71'i yabancı olmak üzere toplam 248 Şrma faaliyet gösteriyor. 2009 yılında gerçekleşen ticaret hacmi 2,65 milyar dolar olarak kayıtlara geçerken bölgenin hizmete girişinden bugüne kadar gerçekleşen toplam ticaret hacmi ise 36 milyar dolara ulaşmış bulunuyor. Ege Serbest Bölgesi’nde yaratılan istihdam ise 14 bin kişiye ulaştı. Türkiye' deki 20 serbest bölgede yaratılan toplam istihdamın ve yatırımın 3’te 1’i Ege Serbest Bölgesi’nde bulunuyor.

 

Bir üretim bölgesi olan Ege Serbest Bölgesi’nde ağırlıklı olarak elektronik, otomotiv yan sanayi, makine imalat ve montajı, savunma sanayi, hassas ölçü aletleri, metal bağlantı elemanları ve mutfak möbleleri üretimi, tekstil ve gıda işleme ve paketleme gibi sektörler yer alıyor. En fazla ticareti yapılan mallar ise, tekstil ürünleri, konfeksiyon, ağır iş makineleri, kimyasal ürünler ve dayanıklı tüketim mallarıdır. Ege Serbest Bölgesi’nin üyesi olduğu kuruluşlar arasında HUKD (Havacılık ve Uzay Kümelenmesi Derneği) , DEİK (Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu) , EBSO (Ege Bölgesi Sanayi Odası) , İZTO (İzmir Ticaret Odası), ESİAD (Ege Sanayici ve İş Adamları Derneği) gibi dernek ve kurullar sayılabilir.

 

ESBAŞ; 4 KALİTE BELGESİNE SAHİP İLK TÜRK SERBEST BÖLGE KURUCU VE İŞLETİCİSİ

350 kişilik uzman kadrosuyla 240 firma ve 14500 çalışana ev sahipliği yapan Ege Serbest Bölgesi’nin kurulup işletilmesinden sorumlu olan ESBAŞ’ın temel çalışma misyonunu, Ege Serbest Bölgesi'ndeki firmalarla işbirliği yapmak, firmaların temel ihtiyaçlarını verimli bir şekilde karşılamak ve bütün bölge firmalarının kendi iş hedeflerini başarıyla sürdürebildikleri uygun maliyetli, sorunsuz bir iş ortamı sağlamak olarak özetleyebiliriz. ESBAŞ, ISO 9001:2000 Kalite Yönetim Sistemi, ISO 14001 Çevre Yönetim Sistemi, OHSAS 18001 İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetim Sistemi ve HACCP Gıda Güvenliği Yönetim Sistemi- ile 4 kalite belgesine sahip ilk Türk serbest bölge kurucu ve işleticisi olması ile de önem taşıyor.

 

ESBAŞ; California' da Berkeley ve USC' de eğitim görmüş, büyük uluslar arası projelere imza atan bir girişimci olan Kaya Tuncer tarafından 1990 yılında kuruldu. 2001 yılında Türkiye’deki en iyi 10 işadamından biri seçilen Kaya Tuncer, 2004 yılında başkanı olduğu "Uzay Bilimleri Aracılığıyla Küresel Dostluk Vakfı" ile dünya barışına yaptığı katkılardan dolayı Ellis Adası Onur Madalyasını aldı. Daha sonra İngiliz Financial Times Grubu dergilerinden FDI-Foreign Direct Investment, Kaya Tuncer’i, doğrudan yabancı sermaye yatırımlarını ülkemize çekmek için yaptığı çalışmalardan ötürü 2005 Yılı Bölgesel Onur Ödülü'ne layık gördü. Kaya Tuncer 2009 yılında Amerikan Türk Cemiyetinin (ATS-The American Turkish Society) Yönetim Kurulu üyeliğine seçildi.

 

“GAZİEMİR, EGE SERBEST BÖLGESİ’NİN YARATTIĞI EKONOMİK GELİŞİM SAYESİNDE TÜRKİYE’NİN EN HIZLI BÜYÜYEN İLÇESİ HALİNE GELDİ”

ESBAŞ Yönetim Kurulu Başkanı Kaya Tuncer; ESBAŞ ve Ege Serbest Bölgesi’nin bölge ve Türkiye ekonomisi için önemini şu sözlerle ifade etti: “ ESBAŞ ve Ege Serbest Bölgesi; gelişmekte olan ülkelerce örnek iş modelleri olarak kabul edilmektedir. Tarihindeki 20 başarılı yıl ve devletin, çalışanların ve yatırımcıların eşit olarak yararlarını gördüğü çok büyük bir potansiyele sahip olarak Ege Serbest Bölgesi, ilham verici bir işletmedir.

 

ESB’nin sınırları içinde bulunduğu İzmir’in Gaziemir Belediyesi, ESBAŞ’ın gelişimine paralel büyük bir gelişme süreci yaşamıştır. Burada şu anda üç büyük alışveriş merkezi ve çok sayıda araba galerisi bulunmaktadır. Tek katlı evler, yerlerini 8 katlı apartmanlara bırakmıştır. Yeni okullar, sağlık tesisleri, parklar kurulmuştur. Gaziemir, Ege Serbest Bölgesi’nin yarattığı ekonomik gelişim sayesinde Türkiye’nin en hızlı büyüyen ilçesi haline gelmiştir.” Ege Serbest Bölgesi’nin çalışanlarının yarısına yakınının Gaziemir’de yaşadığını söyleyen Kaya Tuncer, bunun bölgeye katkısının oldukça büyük olduğunu söyledi. Kaya Tuncer: “Bugünkü şartlarda çalışanların yılda 75 milyon ABD doları kazandığı düşünülürse, bu gelirin çevre bölgeye etkisi çok önemlidir. Serbest Bölge’nin ihtiyacı olan mal ve hizmetlerin de çevre bölgeden karşılandığı göz önünde bulundurursanız, Ege Serbest Bölgesi’nin, yer aldığı bölgeni ve Türkiye’nin ekonomik gelişimindeki önemini görebilirsiniz.”

 

Kaya Tuncer; serbest bölgelerin ülkelerin gelişiminde kilit bir rol oynadığının altını çiziyor. Tuncer: “Çeşitli ileri teknoloji şirketlerinin getirdiği deneyim, bir ülkenin gelişimine çok önemli bir girdi sağlamaktadır. Umuyoruz ki, 30-35 bin kişilik istihdama, yakın zamanda ulaşacağız. Böylece, çalışan gelirleri, mal ve hizmet alımları ile yaratılan etki yüz milyonlarca doları bulacak ve bölgede yaşayan nüfus için önemli bir rol oynayacak.

 

Ege Serbest Bölgesi ve ESBAŞ göstermiştir ki, özel sektör, endüstriyel bölgelerin kurulmasında ve işletmesinde çok etkin olabilmektedir. Türkiye, serbest bölgelerin ve endüstriyel gayrimenkullerin özel sektör tarafından kurulmasına ve geliştirilmesine olanak veren yasaları yürürlüğe sokmuştur.”

 

“EGE SERBEST BÖLGESİ; ORTA DOĞU, ORTA ASYA VE AVRUPA’YA AÇILAN BİR GEÇİŞ KAPISIDIR”

ESBAŞ Yönetim Kurulu Başkanı Kaya Tuncer, Ege Serbest Bölgesi’nin ana sektörlerini şöyle sıralıyor: “Elektronik, havacılık, sağlık, otomotiv aksamı, makine endüstrisi, tekstil/giyim, gıda ambalajlama, Bilişim Teknolojileri ana hedef sektörlerimizdir. Şu ana değin uluslararası alanda tanınan birçok şirketi cezbedebildik. Bunlardan bazıları: Eldor Electronics (İtalya) , Delphi Packard, Delphi Diesel, Gates (ABD), McCormick (İngiltere) , Stork Fokker Elmo (Hollanda) , Mahle, Hugo Boss, Aero, PFW (Almanya) olarak sayılabilir.” Tuncer, Ege Serbest Bölgesinin Ege Serbest Bölgesi’nin, Orta Doğu, Orta Asya ve Avrupa’ya açılan bir geçiş kapısı olduğunu söylüyor ve şöyle devam ediyor: “Bu yüzden dünyadaki şirketler, Amerikalı şirketler dahil bu bölgelerde iş yapmayı planlayan şirketler için, Ege Serbest Bölgesi ideal bir üretim ve ticaret merkezidir.

 

“TÜRKİYE’DE SERBEST BÖLGELERİN SAHİP OLDUĞU VERGİ AVANTAJLARI KISITLANDI”

Türkiye’deki yatırımla ilgili kanunların değişmesinin, serbest bölgeleri olumsuz etkilediğini ifade eden Kaya Tuncer; bu durumun düzeltilmesi için çabalarının sürdüğünü söylüyor. Tuncer: “Yasalarda sıkça yapılan değişiklikler nedeniyle Türkiye’de serbest bölgelerin sahip olduğu vergi avantajları kısıtlandı. Bu, serbest bölgelerdeki ve ülkenin geri kalanındaki doğrudan yabancı yatırımlarda hatırı sayılır bir düşüş yaratarak, ters tepkiye neden oldu ve yabancı yatırımcıların Türkiye’ye olan güvenini zedeledi. Türkiye’nin, bu girişimi düzelterek, yükümlülüklerine sadık bir devlete sahip olan ve yatırım için istikrarlı bir ülke olduğunu gösterebilmesi için, hükümetle birlikte her türlü çabayı gösteriyoruz.” Tuncer; ESBAŞ’ın önümüzdeki yıllarda çok daha iyi bir noktaya ulaşacağını söylüyor: “5-10 yıl içinde Avrupa Birliği’ne katılacak, gelişmekte olan bir ülke olarak Türkiye’nin, doğrudan yabancı yatırımı birçok farklı sebepten ötürü cezbetmeye ihtiyacı vardır. Bunlardan en başta geleni istihdam yaratmaktır. Bundan dolayı serbest bölgeler teşvik edilmeli, serbest bölgelere yabancı sermaye yatırımları özendirilmelidir. AB ülkelerinin ekonomik gelişmelerinde, örneğin Portekiz’de, İspanya’nın Madera Adaları’nda, Malta’da, ve yine Polonya’da, Macaristan’da ve Romanya’da benzer teşviklerin uygulandığını gözlemledik.

 

Dahası, ilginçtir ki işsizlik oranlarının yükseldiği Fransa gibi ülkeler son yıllarda, “rekabet alanları” adı altında bazı bölgeler kurmaktadırlar. Bu bölgeler yatırımı cezbetmek ve muhafaza etmek için, vergi avantajına ve/veya belirli sübvansiyonlara sahip olmaktadır. Bu yüzden, Türkiye’nin rekabetçi olabilmesi için, yatırım teşviklerine devam etmesi ve doğrudan yabancı yatırımlara karşı taahhütlerine uyması gerekmektedir. Netice olarak Türkiye’nin ve ESBAŞ’ın, gelişmekte olan ve gelişmiş ülkelerde birçok rakibi olduğu görülmektedir. Almanya’da, Alman firmalarının Türkiye’ye gelmeleri ve yatırım yapmaları için roadshow’lar düzenliyoruz; Almanlar da Türk yatırımcıları cezp etmek için, aynı şeyi Türkiye’de yapıyor. Görüyoruz ki dünya hızla değişiyor. Ayrıca, doğrudan yabancı yatırım için düşük işçilik ve diğer teşvikler sağlayan Çin faktörü de var. Bildiğiniz gibi Çin, doğrudan yabancı yatırımı en çok cezbeden ülke.”

 

ESBAŞ İLE 240 ŞİRKET, 15 BİN KİŞİYE İSTİHDAM

Kaya Tuncer ESBAŞ’ın Ege Serbest Bölgesi için sunduğu olanakları anlattı: “Öncelikle Ege Serbest Bölgesi, bizim yüksek kalitede altyapı sağladığımız modern bir endüstriyel parktır. Buna ek olarak, şirketlere diğer bazı hizmetler de sunuyoruz, günde 17 bin kişiye yetecek yemek ve catering hizmeti gibi. Çoğu büyük firmamız günde 3 vardiya çalıştığı için, bu hizmetler 24 saat boyunca sağlanmaktadır. 150 çocuk kapasiteli, bölge çalışanlarının çocuklarını sabah bırakıp mesai sonunda alabildikleri bir çocuk bakım merkezimiz de var. Yine bölge çalışanlarına, kapalı ve açık alanlarda spor yapmalarına imkan sağlayan tesisler kurduk. Ve dört doktor, bir intern, bir acil müdahale uzmanı doktor ile 4 hemşirenin bulunduğu sağlık merkezi hizmet vermektedir.” ESBAŞ Yönetim Kurulu Başkanı Kaya Tuncer; rakipleriyle kıyaslandığında, yatırımları cezbetmek için ESBAŞ’ın sahip olduğu avantajlar hakkında şunları söylüyor: “Daha önce bahsedildiği üzere Ege Serbest Bölgesi, ABD ve Avrupa’dakilere benzeyen modern bir endüstriyel parktır. Bu yüzden Ege Serbest Bölgesi, Avrupalı ve Amerikan standartlarında alt yapıya sahip bir endüstri parkı olduğundan firmaların rahatlıkla ticaret ve üretim yapabilecekleri bir cazibe merkezidir. Ege Serbest Bölgesi, kurulmaya başlandığı 1990 yılından bu yana ihracata dayalı üretim yapmak üzere Türkiye’ye gelen yabancı sermaye yatırımlarının yüzde 50’ye yakınını cezb etmeyi başarmıştır.

 

ESBAŞ’ta şu an 240 şirketin faaliyet gösterdiğini söyleyen Tuncer; 15 bin kişiye de istihdam sağlandığının altını çiziyor. Tuncer: “Şu anda, 240 firma bölgede faaliyet göstermektedir ve 15 bin kişilik istihdam sağlanmıştır. Hedefimiz bölge tamamen dolduğunda, 30 bin çalışan ve yıllık 5 milyar dolarlık ticaret hacmine ulaşmaktır. Ege Serbest Bölgesi’nde toplam ticaret hacmi kurulduğu günden bugüne 36 milyar doları aşmış bulunmaktadır.

“ Bir üretim bölgesi olan Ege Serbest Bölgesi’nde ağırlıklı olarak elektronik, otomotiv yan sanayi, makine imalat ve montajı, savunma sanayi, hassas ölçü aletleri, metal bağlantı elemanları ve mutfak möbleleri üretimi, tekstil ve gıda işleme ve paketleme gibi sektörler yer alıyor. ”


Kaya Tuncer

ESBAŞ Yönetim Kurulu Başkanı

“ESBAŞ ve Ege Serbest Bölgesi; gelişmekte olan ülkelerce örnek iş modelleri olarak kabul edilmektedir. Tarihindeki 20 başarılı yıl ve devletin, çalışanların ve yatırımcıların eşit olarak yararlarını gördüğü çok büyük bir potansiyele sahip olarak Ege Serbest Bölgesi, ilham verici bir işletmedir.”