KADINLARIN MÜHENDİSLİK MESLEĞİNDEKİ VARLIĞI HER GEÇEN YIL ARTARKEN, TÜRKİYE, AVRUPA BİRLİĞİ ÜLKELERİYLE KARŞILAŞTIRILDIĞINDA; BİLİM VE MÜHENDİSLİK ALANLARINDAKİ KADIN ÇALIŞAN İSTİHDAMINDA ÖNDE YER ALIYOR. ÖZELLİKLE YAZILIM GELİŞTİRME VE TEKNOLOJİ ALANLARINDA KADIN MÜHENDİSLERİN SAYISI HIZLA ARTIYOR, ANCAK GENEL OLARAK MÜHENDİSLİKTE KADIN TEMSİL ORANI DÜNYA GENELİNDE HÂLÂ DÜŞÜK. AYRICA, YAZILIM GELİŞTİRME VE BİYOMEDİKAL MÜHENDİSLİK GİBİ ALANLARDA KADIN MÜHENDİSLERİN GİDEREK DAHA FAZLA YER ALDIĞI GÖZLEMLENİYOR.

Erkek egemen bir meslek olarak görülen mühendislik alanında kadınlar, cam tavanları yıkmak için mücadele ediyor. İş ve özel hayat dengesini sağlamakta zorluklar yaşasalar da sektördeki kadın mühendis sayısı her geçen gün artıyor. Kamu mühendisleri ve teknik personelin sesi olan Mühendis Tek-Sen Enerji Sendikası’nın Genel Başkan Yardımcısı Çisem Neval İnci, sektörde cinsiyet eşitliğinin sağlanması için öncelikle “eşit işe eşit ücret” politikasının benimsenmesi gerektiğini vurgularken, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü özelinde yaptığı açıklamada, “8 Mart, kadınların erkeklerle eşit fırsatlara sahip olması için işe alım, terfi ve maaş artışı gibi süreçlerde cinsiyet ayrımcılığına son verilmesi yönünde adım atmamız gereken en önemli gündür. Bugünü milat kabul ederek; bu konudaki çalışmalarımızı toplum olarak hızlandırmalı ve hayata geçirmeliyiz.” sözlerini kullanıyor. 

TÜRKİYE’DEKİ MÜHENDİSLERİN YÜZDE 24’Ü KADIN

Türkiye’de mühendislik mesleğinde kadınların varlığının son yıllarda artış gösterdiğinin altını çizen İnci, “2024 verilerine göre, Türkiye’deki mühendislerin yüzde 24’ü kadınlardan oluşuyor ve üniversitelerde mühendislik bölümlerinde eğitim gören kız öğrenci sayısı 111 binin üzerine çıkmış. Öte yandan AB ülkelerinde bilim ve mühendislik alanlarında çalışan kadınların oranı yaklaşık yüzde 41 iken, Türkiye’de bu oran yüzde 44. Bu istatistikler; Türkiye’nin bilim ve mühendislik alanlarında çalışan kadın istihdamında AB ortalamasının üzerinde bir konumda olduğunu gösteriyor. Mühendislik ve teknoloji alanında cinsiyet eşitliğinin sağlanması adına ülkemizin çok önemli bir gelişim kaydettiğini ve kadınların sektörde daha fazla temsil edilmesi konusunda umut verici bir noktaya ulaşıldığını söyleyebiliriz.” değerlendirmesinde bulunuyor. 

“YAZILIM GELİŞTİRMEDE KADIN MÜHENDİSLERİN SAYISI ARTIYOR”

Türkiye’de kadınların en çok mimarlık, elektrik-elektronik mühendisliği, bilgisayar mühendisliği ve inşaat mühendisliği alanlarında istihdam edildiğini de açıklayan İnci, “Mimarlık alanında istihdam edilen kadınların oranı, diğer mühendislik dallarına kıyasla daha yüksek. İnşaat ile elektrik-elektronik mühendislikleri alanlarında kadınların sayısı artsa da erkeklerin egemenliği devam ediyor. Özellikle bilgisayar mühendisliği, yazılım geliştirme, veri analizi ve yapay zekâ gibi modern teknoloji alanlarında kadın mühendislerin sayısının çoğaldığını gözlemliyoruz. Dünyada da durum aynı. Kadın mühendisler, genellikle daha fazla çeşitlilik ve esneklik sunan alanlarda, özellikle yazılım mühendisliği ve biyomedikal mühendislik gibi branşlarda daha fazla yer alıyor. Ancak genel olarak mühendislik alanlarındaki kadın temsil oranı; dünya genelinde erkeklere göre hala düşük seviyelerde.” diyor. 

“ZORLUKLARA RAĞMEN GELECEĞİ, EŞİTLİĞİ VE ADALETİ İNŞA EDİYORUZ”

Mühendis Tek-Sen Enerji Sendikası Genel Başkan Yardımcısı Çisem Neval İnci, son olarak, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü kapsamında mühendis, mimar ve teknik alanda çalışan kadınlara şöyle sesleniyor: “Biz mühendisiz, mimarız, teknik personeliz, üreticiyiz, lideriz! Vazgeçmeyen, yılmayan, tüm baskılara karşı dimdik duran kadınlarız! Türkiye’de; mühendislik ve bilim, Cumhuriyet kadınlarının emeği ve liderliği olmadan eksik kalır. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün bizlere sağladığı eşitlikçi ve aydınlık miras, kadınların her alanda güçlü bir şekilde var olmalarını mümkün kılmıştır. 8 Mart, yalnızca bir kutlama günü değil; haklarımızı daha güçlü savunduğumuz, mücadelemizi büyüttüğümüz de bir gün. Biz, bilgimiz, emeğimiz ve azmimizle sadece projeler üretmiyor, aynı zamanda cinsiyet eşitliği mücadelesinin de önemli bir parçası oluyoruz. Erkek egemen iş kollarında var olmanın zorluklarına rağmen, üretiyor, tasarlıyor ve geleceği, eşitliği, adaleti inşa ediyoruz. Akıl, emek ve kararlılıkla var olduğumuz her alanda, karşılaştığımız engelleri bir bir yıkıyor, mücadelemizle yol açıyoruz. Ancak biliyoruz ki, hâlâ cam tavan engelleri, ücret eşitsizliği, iş-yaşam dengesindeki adaletsizlikler ve mesleki ayrımcılık gibi sorunlarla mücadele ediyoruz. Bu eşitsizliklerin ortadan kalkması ve kadın mühendislerin, mimarların, teknik çalışanların hak ettikleri değeri görmesi için yanınızdayız. Kadın çalışanların eşit haklara sahip olduğu, emeklerinin karşılığını adil bir şekilde aldığı ve her alanda söz sahibi olduğu bir çalışma hayatı için mücadele etmeye devam edeceğiz. Ülkemizde; kadın emeğinin daha görünür olduğu, fırsat eşitliğinin sağlandığı kurumlarda çalışabilir olmak hepimizin sorumluluğu. Dayanışma ile daha eşit, adil ve özgür bir gelecek inşa edeceğimize inanıyoruz. Tüm kadın meslektaşlarımın 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nü kutluyor, emekleriyle geleceği şekillendiren tüm kadınlara saygılarımızı sunuyoruz.”